Ankara Türk Ocakları Hüseyin Nihâl Atsız'ı Andı
Türk Ocakları Ankara Şubesi, vefatının 41. yılında tarihçi, edebiyatçı ve fikir adamı Hüseyin Nihâl Atsız’ı andı.
Tarihçi, edebiyatçı ve fikir adamı Hüseyin Nihal Atsız, vefatının 41. yılında Türk Ocakları Ankara Şubesi ile Gazi Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Topluluğu’nun birlikte düzenlediği “Türk Tarihine Bakışımız Nasıl Olmalıdır?” adlı panelle anıldı. Gazi Üniversitesi 75. Yıl Konferans Salonu’nda düzenlenen panelin açılışında konuşan Türk Ocakları Ankara Şubesi Başkanı Türkân Hacaloğlu, Hüseyin Nihal Atsız’ın güçlü karakterine, tarihî, fikrî ve edebî kişiliğine dikkat çekti. Hacaloğlu, şunları kaydetti:
“Bazı insanlar vardır ki bir orduya bedeldir. Kargısı yoktur fakat atlıyı atından indirir. Kalkanı yoktur ama üzerine salınan zehirli okları, hedefe varmadan havada kırar. Kılıcı yoktur ancak düşman hatlarını amansız bir şekilde saldırarak yarar. Onlar için yaşamak, davaları için ölüme koşmaktır. İradeleri çeliktendir, kırılırlar lâkin bükülmezler. İşte, Çiftçioğlu Hüseyin Nihal Atsız bunlardan biridir. Yalçın kayalar gibi serttir. Bu özelliği ailesinin geldiği Doğu Karadeniz dağlarından miras kalmıştır.”
Hacaloğlu’nun ardından Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof. Dr. İlhami Durmuş ve Prof. Dr. Salim Koca panelde Atsız’ı anlattı. Durmuş, Türk tarihi üzerinde üç kuşaktır yapılan çalışmalar sayesinde geçmişte ‘mesele’ sayılan konuların ‘mesele’ olmaktan çıktığını söyledi.
Durmuş, yeni kuşak Türk tarihçilerinin artık daha sağlam temeller üzerine basarak konuların kılcal damarlarına daha iyi inebileceklerini sözlerine ekledi.
Panelin ikinci konuşmacısı Koca, Türk tarihinin ilmi olarak yazılmasının yanı sıra tiyatrolarının, romanlarının ve destanlarının da kaleme alınması gerektiğini kaydetti.
Bu vesileyle Hüseyin Nihal Atsız’ın çok yönlü kişiliğine vurgu yapan Koca, Hunlar ile Osmanlılar arasında geçen uzun tarihi süreci ele alırken Hüseyin Nihal Atsız’ın tarih çalışmalarından da bahsetti. Koca, Türklerin İslam’a geçiş sürecini değerlendirirken Abbasilerin ve Gaznelilerin kullanmış olduğu ‘gulam’ sisteminin günümüzde oluşmuş olan biat anlayışına zemin hazırladığını ifade etti.
Ercilasun ise, Hüseyin Nihal Atsız’ın Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdikten sonra Fuat Köprülü’nün asistanı olduğunu, öğrenimi süresince Zeki Velidi Togan’dan almış olduğu tarih dersleri ve asistanlığı sırasında yaptığı tarih çalışmaları sayesinde sadece bir dilci ve edebiyatçı değil, aynı zamanda tarihçi de olduğunu söyledi.
Hüseyin Nihal Atsız’ın fikir adamı olma vasfına ve hayatı boyunca çektiği çilelere değinen Ercilasun, Hüseyin Nihal Atsız’a dair anılarını da paylaştı.
Kaynak: İHA
“Bazı insanlar vardır ki bir orduya bedeldir. Kargısı yoktur fakat atlıyı atından indirir. Kalkanı yoktur ama üzerine salınan zehirli okları, hedefe varmadan havada kırar. Kılıcı yoktur ancak düşman hatlarını amansız bir şekilde saldırarak yarar. Onlar için yaşamak, davaları için ölüme koşmaktır. İradeleri çeliktendir, kırılırlar lâkin bükülmezler. İşte, Çiftçioğlu Hüseyin Nihal Atsız bunlardan biridir. Yalçın kayalar gibi serttir. Bu özelliği ailesinin geldiği Doğu Karadeniz dağlarından miras kalmıştır.”
Hacaloğlu’nun ardından Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof. Dr. İlhami Durmuş ve Prof. Dr. Salim Koca panelde Atsız’ı anlattı. Durmuş, Türk tarihi üzerinde üç kuşaktır yapılan çalışmalar sayesinde geçmişte ‘mesele’ sayılan konuların ‘mesele’ olmaktan çıktığını söyledi.
Durmuş, yeni kuşak Türk tarihçilerinin artık daha sağlam temeller üzerine basarak konuların kılcal damarlarına daha iyi inebileceklerini sözlerine ekledi.
Panelin ikinci konuşmacısı Koca, Türk tarihinin ilmi olarak yazılmasının yanı sıra tiyatrolarının, romanlarının ve destanlarının da kaleme alınması gerektiğini kaydetti.
Bu vesileyle Hüseyin Nihal Atsız’ın çok yönlü kişiliğine vurgu yapan Koca, Hunlar ile Osmanlılar arasında geçen uzun tarihi süreci ele alırken Hüseyin Nihal Atsız’ın tarih çalışmalarından da bahsetti. Koca, Türklerin İslam’a geçiş sürecini değerlendirirken Abbasilerin ve Gaznelilerin kullanmış olduğu ‘gulam’ sisteminin günümüzde oluşmuş olan biat anlayışına zemin hazırladığını ifade etti.
Ercilasun ise, Hüseyin Nihal Atsız’ın Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdikten sonra Fuat Köprülü’nün asistanı olduğunu, öğrenimi süresince Zeki Velidi Togan’dan almış olduğu tarih dersleri ve asistanlığı sırasında yaptığı tarih çalışmaları sayesinde sadece bir dilci ve edebiyatçı değil, aynı zamanda tarihçi de olduğunu söyledi.
Hüseyin Nihal Atsız’ın fikir adamı olma vasfına ve hayatı boyunca çektiği çilelere değinen Ercilasun, Hüseyin Nihal Atsız’a dair anılarını da paylaştı.