Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez Açıklaması 'PKK Ve DAEŞ İşbirliği İçerisinde'
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, DAEŞ ve PKK’nın Suriye ve Irak’ta işbirliği yaptığını söyledi. Her iki terör örgütünün de insan kaçakçılığı, uyuşturucu ve organ ticaretinde ortak hareket ettiğini belirten Eğilmez, “İşbirliği Birleşmiş Milletler Irak Yardım Misyonu İnsan Hakları Ofisi yöneticisi Francesco Motta tarafından rapor edildi” dedi.
PKK ve DAEŞ terör örgütünün Suriye ve Irak’ta işbirliği içerisinde olduğunu açıklayan Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, bölgedeki insan kaçakçılığı, uyuşturucu ve organ ticaretini İHA’ya anlattı. İki terör örgütünün de organize bir şekilde insan kaçakçılığı yaptığını söyleyen Savaş Eğilmez, “PKK terör örgütünün Suriye’deki kolu PYD-YPG, uzun bir süredir yaptığı ve büyük paralar kazandığı insan kaçakçılığı işini bölgedeki bir diğer terör örgütü DAEŞ ortaklığı ile Irak topraklarına taşımış durumda. Irak’ta DAEŞ tarafından kontrol edilen bölgelerdeki siviller, PKK ve DAEŞ’li teröristlere, kendilerini güvenli bölgelere götürmeleri için büyük paralar ödüyorlar. PKK, DAEŞ ortaklığında Irak’ta organize edilen insan kaçakçılığı o kadar ilerlemiş ki; gidilecek mesafelere, kaçakçılığın yapılacağı lokasyona göre oluşan fiyatlar bile ilan edilmiş durumda” diye konuştu.
12 yaş altı çocuklar için 200, yetişkinler için 600 dolar
Eğilmez, bölgedeki insan kaçakçılığı için belirlenen fiyatla ilgili, ““Örneğin Musul’un kuzeyinde DAEŞ’in kontrolü altında bulunan Abbasiye ilçesinden kurtulmak isteyen aileler, PKK’lı teröristlere 12 yaşın altındaki çocuklar için 200’er dolar, yetişkinler için ise adam başı 600 dolar ödemek zorundalar” dedi.
Küçük çocuklara ses çıkarmamaları için uyku hapı içiriliyor
Yaşanan kaçakçılıkla ilgili örnek veren Savaş Eğilmez, “Bölgedeki kaosun içerisinde, ailesi ile birlikte DAEŞ’ten kaçıp güvenli bir bölgeye gitmek isteyen Ahmet Hüseyin, bu umuda yolculuk için insan kaçakçılarına 5 bin dolar ödediğini ifade ediyor. Hüseyin, kasabadan 3 DAEŞ’li militan gözetiminde çıktıklarını daha sonra da militanların kendilerini PKK’lılara teslim ettiğini, kendisinden alınan 5 bin doların her iki örgüt üyeleri arasında paylaşıldığını, küçük çocuklarına da ses çıkarmamaları için uyku hapı içirildikten sonra yola çıktıklarını ve daha önce hiç gitmedikleri bir vadide, başka PKK’lı militanlar tarafından getirilen insanlarla birlikte sayılarının 300’ü bulduğunu söylüyor. Sonuç olarak iki terör örgütü üyeleri sadece bir seferde 150 bin dolar kazanıyor” diye konuştu.
Diğer teröristler tarafından yakalananlar ayrıca 500 dolar ödüyor
Kaçış sırasında diğer teröristlerce yakalananların 500 dolar ödediklerini de ifade eden Eğilmez, “DAEŞ’in kontrolü altındaki Musul’a yönelik saldırılar başladıktan sonra 70 binden fazla insan yerlerini terk etmek zorunda kaldılar. Bunlardan binlercesi de 200 ve 1000 dolar aralığındaki paralar karşılığında, PKK ve DAEŞ’li militanların ortaklaşa organize ettiği insan tacirlerinin ticaretine malzeme olmuşlar. Sözde birbirleri ile büyük bir mücadele içerisinde olan PKK ve DAEŞ, uyuşturucu ve insan kaçakçılığı gibi büyük paralar kazanılan konularda ciddi bir işbirliği içerisindeler. DAEŞ kontrolündeki ve büyük bir bölümü Sünni Arap ve Türkmenlerden oluşan Havija kentinden kaçış için insan tacirlerine ödenen para ise kişi başı 600 dolar. İlginç olan bu kaçış sırasında diğer teröristler tarafından yakalananlar ayrıca 500 dolar da diğer gruplara ödemek zorunda kalıyor” dedi.
Kaçırdıkları insanların organlarını da alıyorlar
Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez, insan kaçakçılığının yanı sıra organ ticaretinin de yapıldığını anlattı: “Yine Musul’un yaklaşık 80 km güneyinde yer alan Shirqat ilçesinde görev yapmış olan bir polis yetkilisi, insan kaçakçılığı yapan PKK’lıların sıklıkla organ kaçakçılığı da yaptıklarını ve güvenli bölgelere götürmek için paralarını aldıkları bazı sivilleri zorla zaptederek organ ticareti için kullandıklarını ifade ederek, bu yolda ortadan kaybolan bazı tanıdıkların isim ve önceki adreslerini de tek tek bildiğini ifade ediyor”
Bölgedeki işbirliğinin Birleşmiş Milletler Irak Yardım Misyonu İnsan Hakları Ofisi yöneticisi Francesco Motta tarafından rapor edildiğini vurgulayan Savaş Eğilmez, “Motta, insan tacirlerinin PKK ve DAEŞ ile bağlantılı olduğunu ve bunların sıklıkla organ ticareti de yaptıklarını rapor etmiştir. Özetleyecek olursak Avrupa’nın cici teröristleri PKK, terörist bir örgüt olmanın yanında organ, uyuşturucu ve insan tacirliğini de organize etmektedir. İnsan hayatına zerre kadar değer vermeyen PKK ve uzantıları PYD/YPG terör örgütleri, ABD ve Avrupa’nın politikalarına hizmet ederken, en büyük zararı sözde temsilcisi olduğunu iddia ettikleri bölge insanına vermektedir” diye konuştu.
Kaynak: İHA
12 yaş altı çocuklar için 200, yetişkinler için 600 dolar
Eğilmez, bölgedeki insan kaçakçılığı için belirlenen fiyatla ilgili, ““Örneğin Musul’un kuzeyinde DAEŞ’in kontrolü altında bulunan Abbasiye ilçesinden kurtulmak isteyen aileler, PKK’lı teröristlere 12 yaşın altındaki çocuklar için 200’er dolar, yetişkinler için ise adam başı 600 dolar ödemek zorundalar” dedi.
Küçük çocuklara ses çıkarmamaları için uyku hapı içiriliyor
Yaşanan kaçakçılıkla ilgili örnek veren Savaş Eğilmez, “Bölgedeki kaosun içerisinde, ailesi ile birlikte DAEŞ’ten kaçıp güvenli bir bölgeye gitmek isteyen Ahmet Hüseyin, bu umuda yolculuk için insan kaçakçılarına 5 bin dolar ödediğini ifade ediyor. Hüseyin, kasabadan 3 DAEŞ’li militan gözetiminde çıktıklarını daha sonra da militanların kendilerini PKK’lılara teslim ettiğini, kendisinden alınan 5 bin doların her iki örgüt üyeleri arasında paylaşıldığını, küçük çocuklarına da ses çıkarmamaları için uyku hapı içirildikten sonra yola çıktıklarını ve daha önce hiç gitmedikleri bir vadide, başka PKK’lı militanlar tarafından getirilen insanlarla birlikte sayılarının 300’ü bulduğunu söylüyor. Sonuç olarak iki terör örgütü üyeleri sadece bir seferde 150 bin dolar kazanıyor” diye konuştu.
Diğer teröristler tarafından yakalananlar ayrıca 500 dolar ödüyor
Kaçış sırasında diğer teröristlerce yakalananların 500 dolar ödediklerini de ifade eden Eğilmez, “DAEŞ’in kontrolü altındaki Musul’a yönelik saldırılar başladıktan sonra 70 binden fazla insan yerlerini terk etmek zorunda kaldılar. Bunlardan binlercesi de 200 ve 1000 dolar aralığındaki paralar karşılığında, PKK ve DAEŞ’li militanların ortaklaşa organize ettiği insan tacirlerinin ticaretine malzeme olmuşlar. Sözde birbirleri ile büyük bir mücadele içerisinde olan PKK ve DAEŞ, uyuşturucu ve insan kaçakçılığı gibi büyük paralar kazanılan konularda ciddi bir işbirliği içerisindeler. DAEŞ kontrolündeki ve büyük bir bölümü Sünni Arap ve Türkmenlerden oluşan Havija kentinden kaçış için insan tacirlerine ödenen para ise kişi başı 600 dolar. İlginç olan bu kaçış sırasında diğer teröristler tarafından yakalananlar ayrıca 500 dolar da diğer gruplara ödemek zorunda kalıyor” dedi.
Kaçırdıkları insanların organlarını da alıyorlar
Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez, insan kaçakçılığının yanı sıra organ ticaretinin de yapıldığını anlattı: “Yine Musul’un yaklaşık 80 km güneyinde yer alan Shirqat ilçesinde görev yapmış olan bir polis yetkilisi, insan kaçakçılığı yapan PKK’lıların sıklıkla organ kaçakçılığı da yaptıklarını ve güvenli bölgelere götürmek için paralarını aldıkları bazı sivilleri zorla zaptederek organ ticareti için kullandıklarını ifade ederek, bu yolda ortadan kaybolan bazı tanıdıkların isim ve önceki adreslerini de tek tek bildiğini ifade ediyor”
Bölgedeki işbirliğinin Birleşmiş Milletler Irak Yardım Misyonu İnsan Hakları Ofisi yöneticisi Francesco Motta tarafından rapor edildiğini vurgulayan Savaş Eğilmez, “Motta, insan tacirlerinin PKK ve DAEŞ ile bağlantılı olduğunu ve bunların sıklıkla organ ticareti de yaptıklarını rapor etmiştir. Özetleyecek olursak Avrupa’nın cici teröristleri PKK, terörist bir örgüt olmanın yanında organ, uyuşturucu ve insan tacirliğini de organize etmektedir. İnsan hayatına zerre kadar değer vermeyen PKK ve uzantıları PYD/YPG terör örgütleri, ABD ve Avrupa’nın politikalarına hizmet ederken, en büyük zararı sözde temsilcisi olduğunu iddia ettikleri bölge insanına vermektedir” diye konuştu.