TÜİK Başkan Vekili Aktaş Açıklaması (2)
'Ölçümü değiştirdik diye herhangi bir gelir değişikliği yok. Mevcut geliri daha iyi ölçmeye çalışıyoruz' 'Açlık perspektifinden bakan 'O parayı kim bırakmış da bunlar nereden bulmuş?' diyor. Türkiye'nin zengin kesimi de bizim hesaplarımızı muhafazakar bulmuş olabilir. Bu algıdır'
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkan Vekili Mehmet Aktaş, ulusal hesap istatistiklerine yönelik revizyon çalışmasına ilişkin, 'Ölçümü değiştirdik diye herhangi bir gelir değişikliği yok. Mevcut geliri daha iyi ölçmeye çalışıyoruz.' dedi.
Yeni sisteme uygun 2016 yılı 3. çeyrek büyüme rakamlarına ilişkin bilgilendirme toplantısı, Kalkınma Bakanlığı Toplantı Salonu'nda gerçekleştirildi.
Buradaki konuşmasında 1998'den sonra ortalama büyüme hızının 1998 bazlı seride yüzde 3,75, 2009 bazlı yeni seride yüzde 4,61 olduğuna işaret eden Aktaş, bu makasın 2009 sonrasında yükseldiğini, bunun 2002-2012 input-output farklılaşmasından ve kapsamlı idari verilerin kullanılmasından kaynaklandığını söyledi.Aktaş, 2009 sonrasındaki ortalama büyüme hızının 1998 bazlı seriye göre yüzde 4,42, 2009 bazlı seriye göre ise yüzde 6,25 olduğunu ifade etti.
Eski seride inşaatla ilgili kayıtların olağanüstü sorunlu olduğuna dikkati çeken Aktaş, inşaat sektöründe gerçekleştirilen yatırımların yakalanamadığını, bu nedenle bu alanda yöntem değişikliğine gidildiğini belirtti. Aktaş, yeni seride ulaştırmanın toplam üretim ve katma değerinin de düşürüldüğünü bildirdi.
Aktaş, harcama yöntemine göre gayrisafi yurt içi hasılada eski seride yüzde 70'ler civarında olan hanelerin tüketiminin yüzde 60'lar civarına düştüğüne, buna karşılık yatırımlarda, sermaye oluşumunda artış yaşandığına değindi. Mehmet Aktaş, bunun yüzde 90'ının inşaat sektöründen kaynaklandığını söyledi.
Çalışmanın profesyoneller tarafından sorgulanacağını belirten Aktaş, şunları kaydetti:
'Biz de 1,5 senedir sorguluyoruz kendimizi. Kendi çocuğumuz olarak gördüğümüz 1998 bazlı seri, 'Ne yapıyor böyle?' diye inanamıyoruz. Hakikat mıdır, doğru mudur, yanlış mıdır başka ilave teyit bilgileri almak için epey bir uğraş içine girdik. Buna bağlı olarak Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerini de entegre ettik. İdari kayıtların entegrasyonu, en temel konularımızdan birisi. SGK ve Gelir İdaresinden bağımsız, 3 milyona yakın girişimin birbiri ile eşleştirmesini yapmaya çalıştık. Bu iki kurum, devletin istihdam üzerinden aldığı bütün prim ve vergilerin tamamını tek bir form üzerinden almayı başarmak için uğraşıyorlar. Bu bizim açımızdan olağanüstü nitelikte bir girdi olacaktır.'
- 'Bazı endekslerin tahmini 'ölmüş' düzeyde'
Bazı endekslerin tahmin kabiliyetinin 'ölmüş' düzeyde olduğuna işaret eden Aktaş, 'Bunları önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde yayımlayıp, yayımlamamayı düşüneceğim.' ifadesini kullandı.
Revizyon çalışmalarına ilişkin eleştirilere yanıt veren Aktaş, şöyle devam etti:
'Klasik bir yaklaşım var, 'TÜİK, bir gecede milletin cebine şu kadar para koydu' derler. Bu hesap şöyle, milletin cebinde ne kadar para olduğu ile ilgili şu anda bulduğumuz bazı ipuçlarıyla daha iyi tahmin yapıyoruz. Biz ölçümü değiştirdik diye herhangi bir gelir değişikliği yok. Mevcut geliri daha iyi ölçmeye çalışıyoruz. Gayrisafi yurt içi hasıla bir bileşke ve ortalama bir büyüklüktür. Yani Türkiye'nin genelini temsil eder. Gelir dağılımının ölçüsü değildir. Bunun içerisinde Türkiye'nin en zengini de var, açlık sınırı içinde olanları da var. Açlık perspektifinden bakan 'O parayı kim bırakmış da bunlar nereden bulmuş?' diyor. Türkiye'nin zengin kesimi de bizim hesaplarımızı muhafazakar bulmuş olabilir. Bu algıdır.'
İl bazında gayrisafi yurt içi hasılada İstanbul'un yüzde 30,5, Ankara'nın yüzde 9,1, İzmir'in yüzde 6,2 paya sahip olduğuna dikkati çeken Aktaş, kişi başına gayrisafi yurt içi hasılada ilk 3 sırayı İstanbul, Kocaeli ve Ankara'nın aldığını söyledi.
(Sürecek)
Kaynak: AA
Yeni sisteme uygun 2016 yılı 3. çeyrek büyüme rakamlarına ilişkin bilgilendirme toplantısı, Kalkınma Bakanlığı Toplantı Salonu'nda gerçekleştirildi.
Buradaki konuşmasında 1998'den sonra ortalama büyüme hızının 1998 bazlı seride yüzde 3,75, 2009 bazlı yeni seride yüzde 4,61 olduğuna işaret eden Aktaş, bu makasın 2009 sonrasında yükseldiğini, bunun 2002-2012 input-output farklılaşmasından ve kapsamlı idari verilerin kullanılmasından kaynaklandığını söyledi.Aktaş, 2009 sonrasındaki ortalama büyüme hızının 1998 bazlı seriye göre yüzde 4,42, 2009 bazlı seriye göre ise yüzde 6,25 olduğunu ifade etti.
Eski seride inşaatla ilgili kayıtların olağanüstü sorunlu olduğuna dikkati çeken Aktaş, inşaat sektöründe gerçekleştirilen yatırımların yakalanamadığını, bu nedenle bu alanda yöntem değişikliğine gidildiğini belirtti. Aktaş, yeni seride ulaştırmanın toplam üretim ve katma değerinin de düşürüldüğünü bildirdi.
Aktaş, harcama yöntemine göre gayrisafi yurt içi hasılada eski seride yüzde 70'ler civarında olan hanelerin tüketiminin yüzde 60'lar civarına düştüğüne, buna karşılık yatırımlarda, sermaye oluşumunda artış yaşandığına değindi. Mehmet Aktaş, bunun yüzde 90'ının inşaat sektöründen kaynaklandığını söyledi.
Çalışmanın profesyoneller tarafından sorgulanacağını belirten Aktaş, şunları kaydetti:
'Biz de 1,5 senedir sorguluyoruz kendimizi. Kendi çocuğumuz olarak gördüğümüz 1998 bazlı seri, 'Ne yapıyor böyle?' diye inanamıyoruz. Hakikat mıdır, doğru mudur, yanlış mıdır başka ilave teyit bilgileri almak için epey bir uğraş içine girdik. Buna bağlı olarak Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerini de entegre ettik. İdari kayıtların entegrasyonu, en temel konularımızdan birisi. SGK ve Gelir İdaresinden bağımsız, 3 milyona yakın girişimin birbiri ile eşleştirmesini yapmaya çalıştık. Bu iki kurum, devletin istihdam üzerinden aldığı bütün prim ve vergilerin tamamını tek bir form üzerinden almayı başarmak için uğraşıyorlar. Bu bizim açımızdan olağanüstü nitelikte bir girdi olacaktır.'
- 'Bazı endekslerin tahmini 'ölmüş' düzeyde'
Bazı endekslerin tahmin kabiliyetinin 'ölmüş' düzeyde olduğuna işaret eden Aktaş, 'Bunları önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde yayımlayıp, yayımlamamayı düşüneceğim.' ifadesini kullandı.
Revizyon çalışmalarına ilişkin eleştirilere yanıt veren Aktaş, şöyle devam etti:
'Klasik bir yaklaşım var, 'TÜİK, bir gecede milletin cebine şu kadar para koydu' derler. Bu hesap şöyle, milletin cebinde ne kadar para olduğu ile ilgili şu anda bulduğumuz bazı ipuçlarıyla daha iyi tahmin yapıyoruz. Biz ölçümü değiştirdik diye herhangi bir gelir değişikliği yok. Mevcut geliri daha iyi ölçmeye çalışıyoruz. Gayrisafi yurt içi hasıla bir bileşke ve ortalama bir büyüklüktür. Yani Türkiye'nin genelini temsil eder. Gelir dağılımının ölçüsü değildir. Bunun içerisinde Türkiye'nin en zengini de var, açlık sınırı içinde olanları da var. Açlık perspektifinden bakan 'O parayı kim bırakmış da bunlar nereden bulmuş?' diyor. Türkiye'nin zengin kesimi de bizim hesaplarımızı muhafazakar bulmuş olabilir. Bu algıdır.'
İl bazında gayrisafi yurt içi hasılada İstanbul'un yüzde 30,5, Ankara'nın yüzde 9,1, İzmir'in yüzde 6,2 paya sahip olduğuna dikkati çeken Aktaş, kişi başına gayrisafi yurt içi hasılada ilk 3 sırayı İstanbul, Kocaeli ve Ankara'nın aldığını söyledi.
(Sürecek)