Pakistan'ın Milli Şairi İkbal Doğum Gününde Anılıyor
Pakistan'ın milli şairi ve İslam düşünürü Muhammed İkbal doğumunun 139. yıl dönümünde anılıyor.
Pakistanlı şairin doğduğu 9 Kasım, ülke genelinde 'İkbal Günü' olarak kutlanıyor ve çeşitli etkinlikler düzenleniyor.
İkbal'ın Lahor'daki mezarı başında şiirlerinin okunduğu ve hayatından kesitlerin anlatıldığı etkinlik yapılacak. Ayrıca, bugüne özel olarak Pakistan'da televizyon ve radyolarda düşünce dünyası üzerine programlar yayımlanıyor.
Hindistan'daki Müslümanların bağımsızlık mücadelesini ilk defa dile getiren ve Pakistan devletinin fikir babası olarak tanınan İkbal, aynı zamanda İslam dünyasının en etkili şair ve mütefekkirlerinden biri kabul ediliyor.
Pakistan'ın Pencap eyaletine bağlı Siyalkut kentinde 9 Kasım 1877'de dünyaya gelen İkbal'in ailesi, tasavvufla ilgiliydi. İlk eğitimini Kur'an-ı Kerim üzerine alan İkbal'in ilk hocası olan babası Nur Muhammed, şairin hayatında büyük etkiye sahipti.
İkbal, Kur'an-ı Kerim eğitimini medresede tamamladıktan sonra Arapça ve Farsça hocasının yönlendirmesiyle İslam edebiyatıyla ilgilenmeye başladı. İkbal, 1899 yılında Pencab üniversitesinden birincilikle mezun oldu.
Londra'daki Cambridge Üniversitesinin felsefe ve iktisat bölümünden 1905'te mezun olan İkbal bir süre Londra'da kaldı. İkbal, burada Arap Dili ve Edebiyatı Fakültesinde ders verirken İslami konularda konferanslara başladı. Yine Londra'da kaldığı süre içinde hukuk eğitimi alan İkbal, diplomasını aldıktan sonra Almanya'da Münih Üniversitesinde felsefe dalında doktora yaptı. İkbal, “İslam öncesi ve İslam sonrası İran’da felsefi düşünce” teziyle doktorasını tamamladı.
Doğuyla Batı arasında bir köprü kurmaya çalışan İkbal, İbn Teymiye’den Gazali’ye, Mevlana’dan Nietzsche’ye uzanan geniş bir ağdan yararlandı, bu düşünürlerin fikirlerinden faydalanarak kendi düşünce dünyasını inşa etmeye çalıştı.
- Pakistan'ın Mehmet Akif'i
Muhammed İkbal, siyasetle de ilgilenmiş ve halkını bu konularda yönlendirmişti. Onun siyaset hakkındaki düşüncesini özetleyen sözleri, 'Siyaset çalışmak, izzet ve şerefe davet etmektir.' şeklindeydi.
İkbal'in 'Müslüman Hint Mücahitler' adıyla yazdığı şiirler, Hindistan'daki Müslümanları harekete geçirerek İngilizlere karşı başkaldırmalarında ve Pakistan'ın kuruluşuna giden sürecin başlamasında etkili oldu.
Bu yönüyle Mehmet Akif Ersoy'a da benzetilen İkbal, Kurtuluş Savaşı yıllarında, Pakistan halkını Türk milli mücadelesine destek vermek için örgütledi ve milli mücadelede kullanılmak üzere Pakistan halkından toplanan paraların Ankara hükümetine yollanmasına öncülük etti.
İkbal, 1934'te kansere yakalandı. 1935-1937 arasında Bhopal’da tedavi gören İkbal, katarakt nedeniyle kör oldu. İkbal, 61 yaşındayken 21 Nisan 1938’de hayata gözlerini yumdu.
Cenazesi 70 bin kişiyle kılınan İkbal, Lahor’da defnedildi.
Kaynak: AA
İkbal'ın Lahor'daki mezarı başında şiirlerinin okunduğu ve hayatından kesitlerin anlatıldığı etkinlik yapılacak. Ayrıca, bugüne özel olarak Pakistan'da televizyon ve radyolarda düşünce dünyası üzerine programlar yayımlanıyor.
Hindistan'daki Müslümanların bağımsızlık mücadelesini ilk defa dile getiren ve Pakistan devletinin fikir babası olarak tanınan İkbal, aynı zamanda İslam dünyasının en etkili şair ve mütefekkirlerinden biri kabul ediliyor.
Pakistan'ın Pencap eyaletine bağlı Siyalkut kentinde 9 Kasım 1877'de dünyaya gelen İkbal'in ailesi, tasavvufla ilgiliydi. İlk eğitimini Kur'an-ı Kerim üzerine alan İkbal'in ilk hocası olan babası Nur Muhammed, şairin hayatında büyük etkiye sahipti.
İkbal, Kur'an-ı Kerim eğitimini medresede tamamladıktan sonra Arapça ve Farsça hocasının yönlendirmesiyle İslam edebiyatıyla ilgilenmeye başladı. İkbal, 1899 yılında Pencab üniversitesinden birincilikle mezun oldu.
Londra'daki Cambridge Üniversitesinin felsefe ve iktisat bölümünden 1905'te mezun olan İkbal bir süre Londra'da kaldı. İkbal, burada Arap Dili ve Edebiyatı Fakültesinde ders verirken İslami konularda konferanslara başladı. Yine Londra'da kaldığı süre içinde hukuk eğitimi alan İkbal, diplomasını aldıktan sonra Almanya'da Münih Üniversitesinde felsefe dalında doktora yaptı. İkbal, “İslam öncesi ve İslam sonrası İran’da felsefi düşünce” teziyle doktorasını tamamladı.
Doğuyla Batı arasında bir köprü kurmaya çalışan İkbal, İbn Teymiye’den Gazali’ye, Mevlana’dan Nietzsche’ye uzanan geniş bir ağdan yararlandı, bu düşünürlerin fikirlerinden faydalanarak kendi düşünce dünyasını inşa etmeye çalıştı.
- Pakistan'ın Mehmet Akif'i
Muhammed İkbal, siyasetle de ilgilenmiş ve halkını bu konularda yönlendirmişti. Onun siyaset hakkındaki düşüncesini özetleyen sözleri, 'Siyaset çalışmak, izzet ve şerefe davet etmektir.' şeklindeydi.
İkbal'in 'Müslüman Hint Mücahitler' adıyla yazdığı şiirler, Hindistan'daki Müslümanları harekete geçirerek İngilizlere karşı başkaldırmalarında ve Pakistan'ın kuruluşuna giden sürecin başlamasında etkili oldu.
Bu yönüyle Mehmet Akif Ersoy'a da benzetilen İkbal, Kurtuluş Savaşı yıllarında, Pakistan halkını Türk milli mücadelesine destek vermek için örgütledi ve milli mücadelede kullanılmak üzere Pakistan halkından toplanan paraların Ankara hükümetine yollanmasına öncülük etti.
İkbal, 1934'te kansere yakalandı. 1935-1937 arasında Bhopal’da tedavi gören İkbal, katarakt nedeniyle kör oldu. İkbal, 61 yaşındayken 21 Nisan 1938’de hayata gözlerini yumdu.
Cenazesi 70 bin kişiyle kılınan İkbal, Lahor’da defnedildi.