HDP Grup Toplantısı
HDP Sözcüsü ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, "Ekonomik Koordinasyon Kurulu yoğunluktan değil, yoğunluk çaresizlikten dolayı toplanmıyor. Bu zihniyetle dövize müdahalenin, dövizin bu kadar hızlı yükselmesinin, bir risk oluşturduğunun farkında değiller" dedi.
HDP Sözcüsü Bilgen, partisinin grup toplantısında konuştu.
Bilgen’den önce Grup Başkanvekili Çağlar Demirel konuştu ve HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ’ın mesajını okudu. Demirel, "Hükümet tasarı konusunda geri adım attı. Kadınlar olarak hep beraber direnirsek kazanacağımız gördük. 25 Kasım kadına yönelik şiddet ile mücadele haftasında tecavüzü meşrulaştıran ve çocuk istismarcılarını koruyan bir yasasının yasalaşma ayıbından geri dönüldü. Kadınlar ve siyasetçiler olarak ortak mücadelemizi sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.
Demirel, Eş Başkan Figen Yüksekdağ’ın mesajını okudu. Mesajda, şunlar kaydedildi:
"Bizler her şey rağmen inadına özgürlük, barış ve demokrasi demeye devam ediyoruz. Özellikle de 25 Kasım’da ve her gün şiddete, zulme, ayrımcılığa karşı mücadele eden kadınların duruşu hayati bir rol oynayacak. Bu karanlık kadınlar tarafından aydınlanacak. Son günlerde gelişen cinsel istismara af yasasına karşı geliştirilen birleşik mücadeledeki duruşu selamlıyorum. Şiddetin her türlüsüne karşı kadın direnişi ve dayanışmasına karşı her türlüsünü kuşananlar belirleyecek anı ve geleceği. Şiddetin amacı korku yaymak, teslim almaktır. Bu şiddet en esaslı cevabı korkmayan, teslim olmayan kadınlar verecektir."
Parti Sözcüsü ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, Pınarhisar Cezaevi’nden bir fotoğraf gösterdi. Bilgen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cinsel istismar önergesine ilişkin yaptığı açıklamalara işaret ederek, "Keşke sokaktaki tepkiyi, toplumdaki duyarlılığı iktidar partisi ve yöneticileri görebilseydi, okuyabilseydi, Cumhurbaşkanı’nın gece yarısı Meclis’e talimatı değil de halk iradesine duydukları saygı ile bunu geri çekebilselerdi" dedi.
Siirt’teki maden faciası
Siirt’teki maden ocağındaki göçükte hayatını kaybedenlerin ve ulaşılamayanların fotoğraflarını gösteren Bilgen, "Bir işçi yakını ifadesiyle, koyunların bile güven içerisinde otlayamayacağı bir yerde çalışmaya mahkum bırakılmış ve bunun bedelini hayatlarıyla ödemişlerdir. Hükümet temsilcilerinin sözleri de en az ölüm kadar acı. Madene uzaktan bakıp, ihmal olmadığını anlayan bir Sağlık Bakanı var. Tıpkı Soma gibi. Protesto edenlerin gözaltına alınması manzarası ilke karşı karşıyayız. Eğer Belediyelerimize aylarca, yılları aşacak görevlendirmelerle müfettiş görevlendirdikleri kadar madenleri denetlemek için müfettiş görevlendirselerdi, belki o açık insan, 16 insan toprağın altında olmayacaktı" ifadelerini kullandı.
Kanun Hükmünde Kararname ile sorgusuz sualsiz 16 bin insanın ekmeğinden olduğunu savunan Bilgen, "Bu tabloyu dile getirenler mağdur edebiyatı ile suçlanıyorlarsa, aynı anlayış, yaklaşım karala devam ettiriliyor. On binlerce öğretmeni işsiz bırakanlar bir kaç gün sonra törenlerde bot gösterecekler, nutuk atacaklar, öğretmelerin ne kadar değerli, baş tacı olduğunu söyleyecekler. Ne yüzle bunu yapacaksınız? Utanmıyor musunuz 15 bin insanı issiz bırakırken? Yüzlerce derneğin kapısına mühür vurdunuz, bu derneklerin yöneticiler hangi terör örgütüyle ilişkilendirildiklerini bilmiyorlar" şeklinde konuştu.
Ekonomideki gelişmeler hakkında bilgi veren Bilgen, "Ekonomik Koordinasyon Kurulu yoğunluktan değil, yoğunluk çaresizlikten dolayı toplanmıyor. Bu zihniyetle dövize müdahalenin, dövizin bu kadar hızlı yükselmesinin, bir risk oluşturduğunun farkında değiller. Muhtemelen maaşlarını dolarla alan trol yazarlar doğsa da olur doğmasa da olur diyorlar. Milletin cebinde dolar olsa ne olur, olmasa ne olur. Onların cebinde hep dolar, kasasında hep dolar. Bu yaklaşım Türkiye’ye son bir haftada dış borç yükünü yüzde 4 arttırma miras bıraktı" dedi.
Kaynak: İHA
Bilgen’den önce Grup Başkanvekili Çağlar Demirel konuştu ve HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ’ın mesajını okudu. Demirel, "Hükümet tasarı konusunda geri adım attı. Kadınlar olarak hep beraber direnirsek kazanacağımız gördük. 25 Kasım kadına yönelik şiddet ile mücadele haftasında tecavüzü meşrulaştıran ve çocuk istismarcılarını koruyan bir yasasının yasalaşma ayıbından geri dönüldü. Kadınlar ve siyasetçiler olarak ortak mücadelemizi sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.
Demirel, Eş Başkan Figen Yüksekdağ’ın mesajını okudu. Mesajda, şunlar kaydedildi:
"Bizler her şey rağmen inadına özgürlük, barış ve demokrasi demeye devam ediyoruz. Özellikle de 25 Kasım’da ve her gün şiddete, zulme, ayrımcılığa karşı mücadele eden kadınların duruşu hayati bir rol oynayacak. Bu karanlık kadınlar tarafından aydınlanacak. Son günlerde gelişen cinsel istismara af yasasına karşı geliştirilen birleşik mücadeledeki duruşu selamlıyorum. Şiddetin her türlüsüne karşı kadın direnişi ve dayanışmasına karşı her türlüsünü kuşananlar belirleyecek anı ve geleceği. Şiddetin amacı korku yaymak, teslim almaktır. Bu şiddet en esaslı cevabı korkmayan, teslim olmayan kadınlar verecektir."
Parti Sözcüsü ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, Pınarhisar Cezaevi’nden bir fotoğraf gösterdi. Bilgen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cinsel istismar önergesine ilişkin yaptığı açıklamalara işaret ederek, "Keşke sokaktaki tepkiyi, toplumdaki duyarlılığı iktidar partisi ve yöneticileri görebilseydi, okuyabilseydi, Cumhurbaşkanı’nın gece yarısı Meclis’e talimatı değil de halk iradesine duydukları saygı ile bunu geri çekebilselerdi" dedi.
Siirt’teki maden faciası
Siirt’teki maden ocağındaki göçükte hayatını kaybedenlerin ve ulaşılamayanların fotoğraflarını gösteren Bilgen, "Bir işçi yakını ifadesiyle, koyunların bile güven içerisinde otlayamayacağı bir yerde çalışmaya mahkum bırakılmış ve bunun bedelini hayatlarıyla ödemişlerdir. Hükümet temsilcilerinin sözleri de en az ölüm kadar acı. Madene uzaktan bakıp, ihmal olmadığını anlayan bir Sağlık Bakanı var. Tıpkı Soma gibi. Protesto edenlerin gözaltına alınması manzarası ilke karşı karşıyayız. Eğer Belediyelerimize aylarca, yılları aşacak görevlendirmelerle müfettiş görevlendirdikleri kadar madenleri denetlemek için müfettiş görevlendirselerdi, belki o açık insan, 16 insan toprağın altında olmayacaktı" ifadelerini kullandı.
Kanun Hükmünde Kararname ile sorgusuz sualsiz 16 bin insanın ekmeğinden olduğunu savunan Bilgen, "Bu tabloyu dile getirenler mağdur edebiyatı ile suçlanıyorlarsa, aynı anlayış, yaklaşım karala devam ettiriliyor. On binlerce öğretmeni işsiz bırakanlar bir kaç gün sonra törenlerde bot gösterecekler, nutuk atacaklar, öğretmelerin ne kadar değerli, baş tacı olduğunu söyleyecekler. Ne yüzle bunu yapacaksınız? Utanmıyor musunuz 15 bin insanı issiz bırakırken? Yüzlerce derneğin kapısına mühür vurdunuz, bu derneklerin yöneticiler hangi terör örgütüyle ilişkilendirildiklerini bilmiyorlar" şeklinde konuştu.
Ekonomideki gelişmeler hakkında bilgi veren Bilgen, "Ekonomik Koordinasyon Kurulu yoğunluktan değil, yoğunluk çaresizlikten dolayı toplanmıyor. Bu zihniyetle dövize müdahalenin, dövizin bu kadar hızlı yükselmesinin, bir risk oluşturduğunun farkında değiller. Muhtemelen maaşlarını dolarla alan trol yazarlar doğsa da olur doğmasa da olur diyorlar. Milletin cebinde dolar olsa ne olur, olmasa ne olur. Onların cebinde hep dolar, kasasında hep dolar. Bu yaklaşım Türkiye’ye son bir haftada dış borç yükünü yüzde 4 arttırma miras bıraktı" dedi.