Rekor Vergi Davasına Türkiye Müdahil Oldu
İsrail’de Türk şirketine karşı açılan yaklaşık 50 Milyon Dolar tutarındaki haksız vergi talebinde Türk devletinden giden hiç bir resmi yazıyı kabul etmeyen hakim gece yarısı ara karar aldı. Davaya bakan hakim, Türk inşaat şirketinin Türkiye’den yardım istemesi ve Türk Maliye Bakanlığı’nın devreye sokmasını şaşırtıcı bulduğunu ifade edince, inşaat şirketi sahibi Ahmet Reyiz Yılmaz, "Türk vatandaşıyım. Kendi ülkemden yardım isteme talebimden daha doğal ne olabilir" dedi.
İsrail Hükümeti’nin Türk parası ile yaklaşık 200 Milyon TL tutarındaki dev vergi ceza kesmesinin ardından görülen davada adeta tarihi bir süreç yaşanıyor. İsrail’in Ankara’ya Büyükelçi atadığı saatlerde İsrail Türkiye arasında yeni Büyükelçileri bekleyen en önemli ve öncelikli konu haline gelen Türk şirketine usulsüz kesilen rekor vergi cezası konusunda Türk tarafını muhatap almayan hakim ani bir kararla iki ülke arasında daha önce 1999 yılında imzalanan sözleşmelere göre ilgili Bakanlıklara zaman tanıma ve iki ülke arasında konunun değerlendirilmesine fırsat veren bir karar aldı. İsrail’de dün görülen bu büyük davada İsrail Türk Büyükelçiliği de Türk şirketine gereken desteği vermek için hazır bulundu. Türk Dışişleri Bakanlığı ve Dışişleri Bakanı Bakan Çavuşoğlu’nun da yakından takip ettiği, Türkiye’de Savunma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığını yakından ilgilendiren davada Türk Dışişleri Bakanlığı da duruşunu ortaya koyarak davada temsilcisi ile hazır bulundu. Tel Aviv Bölge Mahkemesi’nde görülen davada Hakim Magen Altuvia gece yarısı ara karar aldı. Altuvia, açıkladığı ara kararında, "Ülkeler Arası Karşılıklı Mutabakat Usulü ile bağlantılı olarak Temyiz İstemi Yapan Tarafça oluşturulan karmaşanın temyiz başvurusu yapıldığı sırada derhal gündeme getirilmemiş olmasını şaşırtıcı buluyorum. İsrail veya Türkiye’deki yetkili makamlara neden ulaşılmadı (Temyiz İstemi Yapan Tarafa göre, ana şirket bunlara orada ulaşabilir ve temyiz eden şirket bunlara İsrail’de veya orada ulaşabilirdi). Bu mahkemenin, Vergi Temyizi altında, Davalıyı Karşılıklı Mutabakat Usulü’ne (1999 Tarihli İsrail-Türkiye Arasında İmzalanmış olan Çifte Vergi Önleme Anlaşmasına) uymaya zorlamak için yetkili olduğuna dair şüphelerim olduğundan, bu konuyu ve çifte ikamet izni konusunu başka bir tarihli duruşmaya ertelemek istiyorum ancak delil temin etme tarihlerini ertelemiyorum" ifadelerini kullandı.
Ahmet Reyiz Yılmaz’ın sahibi olduğu şirket İsrail’de inşaat sektöründe 23 yılında tam bir marka haline gelmiş İsrail’i baştan sona inşa eden en büyük inşaat şirketlerinin başında geliyor. İsrail’de sektörün yerel şirketler dahil en büyük isimlerinden birisi. 2005 yılında İsrail’de 400 İsrail yerel şirket içinde İsrail’in en iyi şirketi seçilen Türk şirketin sahibi tanınmış isimlerden Ahmet Reyiz Yılmaz yaptığı açıklamada, "İsrail benim hayat başarımdır. Benim İsrail’de çok fazla emeğim var. Bugünlere gelirken hak ve hukuk noktasında İsrail de kanunlara büyük saygı gösterdik. Fakat bu dava tamamen usulsüz ve haksızdır. Meblağ çok büyük bir rakamdır. 50 milyon dolar gibi haksız bir taleple karşı karşıya kaldık. İsrail Devletinin 2005 yılında şirketimize bugün istenen vergi ile alakalı muafiyet beyanı var. 12 yıl sonra kimse benim İsrail devletinden aldığım muafiyet ile ilgili bir haksız bedeli benden talep edemez. Bununla beraber İsrail ile Türkiye arasında imzalanmış anlaşmalara göre de bu vergi talebi temelden haksız ve usulsüz. Gerek Maliye Bakanlığımız gerek Savunma Sanayi Müsteşarlığımız bu konuda bizimle beraberdir. Bu tarihi davayı Türk Hükümeti ve Türk Dışişleri Bakanlığımızı’nda diplomatik desteği ile aşacağız. Büyük elçilerin atanması önemli. Aynı gün davayı gören hakimin diplomasiye şans veren bir ara karar almış olması önemli. İsrail’in de yanlış bir işlem yapmak istemediği yönünde bir gelişmedir bu ara karar. Biz şirket ve devlet kurumlarımız ve hükümetimizle beraber duruşumuzu koruyarak güçlendirip haklılığımızı ispat edeceğiz. İsrail de yaşanan en büyük vergi davalarından birsidir. Muhatabının Türk bir şirket olması ise tarihte ilktir. Güçlü olan değil haklı olan kazansın istiyoruz. Birlik duruşumuz ve ortak dilimiz devam ederse çok büyük bir başarı ile bu haksız işlem bertaraf edilecektir" dedi.
Hakimin ara kararında Türk şirketinin Türkiye’den yardım istemesi ve Türk Maliye Bakanlığını devreye sokmasını şaşırtıcı bulduğunu ifade etmesi ise çok ilginç ve hakimin taraflı bir yorumu olduğunu belirten şirket sahibi Ahmet Reyiz Yılmaz, "Hakimin bizim Türkiye’den yardım almamız yadırgaması tarafsızlığa gölge düşüren bir söylemdir. Ben İsrail de en büyük İnşaat şirketlerinden birisinin sahibi olabilirim ama sonuçta ben Türk vatandaşıyım kendi ülkemden kendi hükümetimden kendi bakanlıklarımdan yardım isteme talebimden daha doğal ne olabilir. Bunun neresi şaşırtıcı anlayabilmiş değiliz" dedi.
Kaynak: İHA
Ahmet Reyiz Yılmaz’ın sahibi olduğu şirket İsrail’de inşaat sektöründe 23 yılında tam bir marka haline gelmiş İsrail’i baştan sona inşa eden en büyük inşaat şirketlerinin başında geliyor. İsrail’de sektörün yerel şirketler dahil en büyük isimlerinden birisi. 2005 yılında İsrail’de 400 İsrail yerel şirket içinde İsrail’in en iyi şirketi seçilen Türk şirketin sahibi tanınmış isimlerden Ahmet Reyiz Yılmaz yaptığı açıklamada, "İsrail benim hayat başarımdır. Benim İsrail’de çok fazla emeğim var. Bugünlere gelirken hak ve hukuk noktasında İsrail de kanunlara büyük saygı gösterdik. Fakat bu dava tamamen usulsüz ve haksızdır. Meblağ çok büyük bir rakamdır. 50 milyon dolar gibi haksız bir taleple karşı karşıya kaldık. İsrail Devletinin 2005 yılında şirketimize bugün istenen vergi ile alakalı muafiyet beyanı var. 12 yıl sonra kimse benim İsrail devletinden aldığım muafiyet ile ilgili bir haksız bedeli benden talep edemez. Bununla beraber İsrail ile Türkiye arasında imzalanmış anlaşmalara göre de bu vergi talebi temelden haksız ve usulsüz. Gerek Maliye Bakanlığımız gerek Savunma Sanayi Müsteşarlığımız bu konuda bizimle beraberdir. Bu tarihi davayı Türk Hükümeti ve Türk Dışişleri Bakanlığımızı’nda diplomatik desteği ile aşacağız. Büyük elçilerin atanması önemli. Aynı gün davayı gören hakimin diplomasiye şans veren bir ara karar almış olması önemli. İsrail’in de yanlış bir işlem yapmak istemediği yönünde bir gelişmedir bu ara karar. Biz şirket ve devlet kurumlarımız ve hükümetimizle beraber duruşumuzu koruyarak güçlendirip haklılığımızı ispat edeceğiz. İsrail de yaşanan en büyük vergi davalarından birsidir. Muhatabının Türk bir şirket olması ise tarihte ilktir. Güçlü olan değil haklı olan kazansın istiyoruz. Birlik duruşumuz ve ortak dilimiz devam ederse çok büyük bir başarı ile bu haksız işlem bertaraf edilecektir" dedi.
Hakimin ara kararında Türk şirketinin Türkiye’den yardım istemesi ve Türk Maliye Bakanlığını devreye sokmasını şaşırtıcı bulduğunu ifade etmesi ise çok ilginç ve hakimin taraflı bir yorumu olduğunu belirten şirket sahibi Ahmet Reyiz Yılmaz, "Hakimin bizim Türkiye’den yardım almamız yadırgaması tarafsızlığa gölge düşüren bir söylemdir. Ben İsrail de en büyük İnşaat şirketlerinden birisinin sahibi olabilirim ama sonuçta ben Türk vatandaşıyım kendi ülkemden kendi hükümetimden kendi bakanlıklarımdan yardım isteme talebimden daha doğal ne olabilir. Bunun neresi şaşırtıcı anlayabilmiş değiliz" dedi.