Kılıçdaroğlu'ndan 'Rektör' Eleştirisi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Üniversitelerde seçim yapılacak, koskoca profesörler kendilerine başkan seçecekler. Seçerler, YÖK’te belli elemeden sonra 3 tane adayı gönderir cumhurbaşkanı birini atar. Bunu kaldırdılar. Neden?" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki grup toplantısında yaptığı konuşmasında Türkiye’nin gerçeklerini anlatmaya devam edeceklerini belirterek, “Son bir hafta içerisinde iş kazalarında hayatını kaybeden vatandaşımızın sayısı 25. OHAL uygulamalarından bu yana hayatını kaybeden işçi sayısı 513. Onun için Avrupa birincisi dünya üçüncüsüyüz diyoruz. İş kazasında hayatını kaybeden insanların tamamı alın teriyle kazanıp helal ekmek götürmek için mücadele eden kişilerdir. İş kazasında hayatını kaybeden işçilerimizin ailelerine seslenmek isterim. Hukuki anlamda bir açmazla karşı karşıya iseniz lütfen haber verin her türlü hukuki desteği sağlayacağız” diye konuştu.
KKTC’nin kuruluşunun 33’üncü yıl dönümü olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bütün Kıbrıslıları yürekten kutluyorum. Cumhuriyetimiz 33. yılı yaşadı inşallah ilelebet yaşayacak ve CHP olarak sürekli yanınızda olacağız. Biz sizinle tarihsel birlikteliği yaşayan bir partiyiz. Bizim işimiz lafla değil eylemledir. Rahmetli Ecevit de ‘akan kana dur’ dedi, gereğini yaptı. 33 yıldır onuruyla yaşayan cumhuriyet var” ifadelerini kullandı.
Ahıska Türklerinin Ahıska’dan sürgün edilişinin 72. yılı olduğuna değinen Kılıçdaroğlu, “Hiç kimse kendi topraklarından sürülmek istemez. Oralardan kimse ayrılmak istemez. Ahıska Türklerini de sakın unuttuğumuzu sanmasınlar, yüreğimiz onlarla birlikte” dedi.
Kılıçdaroğlu, Filistin’in bağımsızlık günü olduğunu da hatırlatarak, “Onuruyla mücadele eden, bağımsızlığı için savaşan Filistin halkı, geçmişte Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının onların mücadelesine katkı verdiği Filistin halkı. Mahmut Abbas’ın şahsında onlara da CHP grubundan sevgi ve saygılarımı gönderiyorum. Filistin halkıyla her zaman, hep birlikte olacağız. Onların haklarını savunacağız. Biz aynı zamanda Filistinlilerin de partisiyiz” açıklamasında bulundu.
“20 MİLYON DOLARA TÜRKİYE’NİN İTİBARINI SATTILAR”
Filistin’e hükümetin yaklaştığı gibi yaklaşmadıklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Filistin’e Mavi Marmara gemisini gönderdiler. Mavi Marmara’da 9 yurttaşımız öldürüldü. Kıyameti kopardılar, biz de kıyameti kopardık. Gazze ablukası kalkmadı. Uluslararası tanınacaktı Filistin ona dahi kaktı vermediler. 20 milyon dolara Türkiye’nin itibarını sattılar. Filistinli kardeşime söylüyorum. Onlar 20 milyon dolara Türkiye’nin itibarını sattılar, biz sizin itibarınızı, gücünüzü sonuna kadar savunacağız, savunmak bizim boynumuzun borcudur. Şimdi bu 20 milyon dolar hayatını kaybeden o çocukların ailelerine verildi mi? Verilmedi niye verilmiyor. Diyorlar ki gelin, İsrail’e açılan davadan vazgeçtiğinize altına imza atın ondan sonra vereceğiz. Siz neden ailelere baskı yapıyorsunuz. Ailelerin davalarını siz takip etmezseniz, biz takip edeceğiz sonuna kadar takip edeceğiz. CHP, halkın partisidir, Türkiye’nin birleştirici gücüdür” değerlendirmesinde bulundu.
“12 EYLÜL’E DÖNDÜLER. KENAN EVREN DE ÖYLE YAPIYORDU KENDİSİ DOĞRUDAN ATIYORDU”
Kılıçdaroğlu, devleti yönetmenin kolay olmadığını ifade ederek, şunları kaydetti:
“Bilgi gerektirir, birikim gerektirir ahlak gerektirir. Bunlar olduğu yerde yönetici iyi bir yönetici olur. Parlamentoya bir kanun geldi. Torba konunun bir maddesi üniversitelerde rektör seçiminde seçimi kaldırıyordu. Doğrudan atama olsun. Buna itiraz edildi. AK Parti dedi ki madem parlamento bunu istiyor, ben bu maddeyi geri çekiyorum. Daha sonra KHK ile bu düzenlemeyi yaptılar. İlk sorum TBMM başkanınadır. Gazi meclisin itibarını koruyacaksanız, bu düzenlemeye benim değil, önce sizin itiraz etmeniz gerekir. Niye itiraz etmediniz. Neden dut yemiş bülbüle döndünüz. Parlamentoda kabul edilmeyen geri çekilen bir düzenleme, KHK’yla çıkıyorsa önce sen ‘bu yanlıştır’ diyeceksin. Aklını kiraya verenler, geleceği bir kişinin iki dudağı arasında arayanlar TBMM başkanlığı yapamazlar. Yeri gelince itiraz ediyorlar, milli irade sandıktan kim çıkarsa.. Üniversitelerde seçim yapılacak, koskoca profesörler kendilerine başkan seçecekler. Seçerler, YÖK’te belli elemeden sonra 3 tane adayı gönderir cumhurbaşkanı birini atar. Bunu kaldırdılar. Neden? Üniversitelerde insanlar birbirlerini kötülüyormuş. Bir yerde olay olduğu zaman tümüyle seçimi kaldırmak mı lazım. Demokrasiyi yaşatan töreleridir. İngiltere’de yazılı bir anayasanın olmamasının temel nedeni güçlü geleneklere sahip bir demokrasi olmasındandır. 12 Eylül’e döndüler. Kenan Evren de öyle yapıyordu kendisi doğrudan atıyordu. Darbe ruhunu içselleştirmiş siyasal iktidarla karşı karşıyayız. Şimdi 12 Eylül dönemine dönerek, üniversitelerde seçim yapılması yasaklandı. Boğaziçi Üniversitesi’nde Gülay Barbarosoğlu aylar önce seçilmişti. Yapılan seçimde yüzde 86 oy almıştı. Aylarca beklettiler, atama yapılmadı. İnsanın demokrasiye, sandığa, özgürlüklere saygısı varsa o atamayı yapar. Bunların demokrasi anlayışı budur, bunlar demokrasiden dikta yönetimini anlıyorlar. Biz demokrasi, özgürlük, insan hakları, adalet diyoruz. Ama onlar bütün bunların tamamına kulaklarını kapatıyorlar. Benim sözü var. CHP İktidarında seçimi getireceğiz, öğrenci temsilcileri de bu seçimde oy kullanacak. Demokrasiden seçimden korkmayacağız. Üniversiteyi özerk hale getireceğiz, üniversitede her türlü düşünce tartışılacak. Üniversite öğrencilerinin yurt sorunu asla olmayacak. En geç 1 yıl içinde bütün üniversite öğrencileri şu cemaat bu cemaat tarikat demeden üniversitelerde rahatlıkla kalacaklar yurtlarında bunu sağlayacağız.”
Kaynak: İHA
KKTC’nin kuruluşunun 33’üncü yıl dönümü olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bütün Kıbrıslıları yürekten kutluyorum. Cumhuriyetimiz 33. yılı yaşadı inşallah ilelebet yaşayacak ve CHP olarak sürekli yanınızda olacağız. Biz sizinle tarihsel birlikteliği yaşayan bir partiyiz. Bizim işimiz lafla değil eylemledir. Rahmetli Ecevit de ‘akan kana dur’ dedi, gereğini yaptı. 33 yıldır onuruyla yaşayan cumhuriyet var” ifadelerini kullandı.
Ahıska Türklerinin Ahıska’dan sürgün edilişinin 72. yılı olduğuna değinen Kılıçdaroğlu, “Hiç kimse kendi topraklarından sürülmek istemez. Oralardan kimse ayrılmak istemez. Ahıska Türklerini de sakın unuttuğumuzu sanmasınlar, yüreğimiz onlarla birlikte” dedi.
Kılıçdaroğlu, Filistin’in bağımsızlık günü olduğunu da hatırlatarak, “Onuruyla mücadele eden, bağımsızlığı için savaşan Filistin halkı, geçmişte Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının onların mücadelesine katkı verdiği Filistin halkı. Mahmut Abbas’ın şahsında onlara da CHP grubundan sevgi ve saygılarımı gönderiyorum. Filistin halkıyla her zaman, hep birlikte olacağız. Onların haklarını savunacağız. Biz aynı zamanda Filistinlilerin de partisiyiz” açıklamasında bulundu.
“20 MİLYON DOLARA TÜRKİYE’NİN İTİBARINI SATTILAR”
Filistin’e hükümetin yaklaştığı gibi yaklaşmadıklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Filistin’e Mavi Marmara gemisini gönderdiler. Mavi Marmara’da 9 yurttaşımız öldürüldü. Kıyameti kopardılar, biz de kıyameti kopardık. Gazze ablukası kalkmadı. Uluslararası tanınacaktı Filistin ona dahi kaktı vermediler. 20 milyon dolara Türkiye’nin itibarını sattılar. Filistinli kardeşime söylüyorum. Onlar 20 milyon dolara Türkiye’nin itibarını sattılar, biz sizin itibarınızı, gücünüzü sonuna kadar savunacağız, savunmak bizim boynumuzun borcudur. Şimdi bu 20 milyon dolar hayatını kaybeden o çocukların ailelerine verildi mi? Verilmedi niye verilmiyor. Diyorlar ki gelin, İsrail’e açılan davadan vazgeçtiğinize altına imza atın ondan sonra vereceğiz. Siz neden ailelere baskı yapıyorsunuz. Ailelerin davalarını siz takip etmezseniz, biz takip edeceğiz sonuna kadar takip edeceğiz. CHP, halkın partisidir, Türkiye’nin birleştirici gücüdür” değerlendirmesinde bulundu.
“12 EYLÜL’E DÖNDÜLER. KENAN EVREN DE ÖYLE YAPIYORDU KENDİSİ DOĞRUDAN ATIYORDU”
Kılıçdaroğlu, devleti yönetmenin kolay olmadığını ifade ederek, şunları kaydetti:
“Bilgi gerektirir, birikim gerektirir ahlak gerektirir. Bunlar olduğu yerde yönetici iyi bir yönetici olur. Parlamentoya bir kanun geldi. Torba konunun bir maddesi üniversitelerde rektör seçiminde seçimi kaldırıyordu. Doğrudan atama olsun. Buna itiraz edildi. AK Parti dedi ki madem parlamento bunu istiyor, ben bu maddeyi geri çekiyorum. Daha sonra KHK ile bu düzenlemeyi yaptılar. İlk sorum TBMM başkanınadır. Gazi meclisin itibarını koruyacaksanız, bu düzenlemeye benim değil, önce sizin itiraz etmeniz gerekir. Niye itiraz etmediniz. Neden dut yemiş bülbüle döndünüz. Parlamentoda kabul edilmeyen geri çekilen bir düzenleme, KHK’yla çıkıyorsa önce sen ‘bu yanlıştır’ diyeceksin. Aklını kiraya verenler, geleceği bir kişinin iki dudağı arasında arayanlar TBMM başkanlığı yapamazlar. Yeri gelince itiraz ediyorlar, milli irade sandıktan kim çıkarsa.. Üniversitelerde seçim yapılacak, koskoca profesörler kendilerine başkan seçecekler. Seçerler, YÖK’te belli elemeden sonra 3 tane adayı gönderir cumhurbaşkanı birini atar. Bunu kaldırdılar. Neden? Üniversitelerde insanlar birbirlerini kötülüyormuş. Bir yerde olay olduğu zaman tümüyle seçimi kaldırmak mı lazım. Demokrasiyi yaşatan töreleridir. İngiltere’de yazılı bir anayasanın olmamasının temel nedeni güçlü geleneklere sahip bir demokrasi olmasındandır. 12 Eylül’e döndüler. Kenan Evren de öyle yapıyordu kendisi doğrudan atıyordu. Darbe ruhunu içselleştirmiş siyasal iktidarla karşı karşıyayız. Şimdi 12 Eylül dönemine dönerek, üniversitelerde seçim yapılması yasaklandı. Boğaziçi Üniversitesi’nde Gülay Barbarosoğlu aylar önce seçilmişti. Yapılan seçimde yüzde 86 oy almıştı. Aylarca beklettiler, atama yapılmadı. İnsanın demokrasiye, sandığa, özgürlüklere saygısı varsa o atamayı yapar. Bunların demokrasi anlayışı budur, bunlar demokrasiden dikta yönetimini anlıyorlar. Biz demokrasi, özgürlük, insan hakları, adalet diyoruz. Ama onlar bütün bunların tamamına kulaklarını kapatıyorlar. Benim sözü var. CHP İktidarında seçimi getireceğiz, öğrenci temsilcileri de bu seçimde oy kullanacak. Demokrasiden seçimden korkmayacağız. Üniversiteyi özerk hale getireceğiz, üniversitede her türlü düşünce tartışılacak. Üniversite öğrencilerinin yurt sorunu asla olmayacak. En geç 1 yıl içinde bütün üniversite öğrencileri şu cemaat bu cemaat tarikat demeden üniversitelerde rahatlıkla kalacaklar yurtlarında bunu sağlayacağız.”