Kutlu'dan 14 Kasım Dünya Diyabet Günü Açıklaması
Adıyaman Halk Sağlığı Müdürü Mustafa Kutlu, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü nedeniyle açıklamada bulundu.
Adıyaman Halk Sağlığı Müdürü Mustafa Kutlu, diyabetin vücudumuzda pankreas adlı salgı bezinin yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi ya da ürettiği insülin hormonunun etkili bir şekilde kullanılamaması durumunda gelişen ve ömür boyu süren bir hastalık olduğunu söyledi.
Mustafa Kutlu açıklamasında, “Yediği besinlerden kana geçen şekeri yani glikozu kullanamaz ve kan şekeri yükselir. Diyabet için risk faktörleri 45 yaşın üstünde olmak, fazla kilolu olmak, yakın bir aile ferdinin diyabet olması, önceki hamileliklerinde diyabet gelişmiş olmasıdır.
Diyabet tedavisinde amaç hastanın kendini daha iyi hissetmesini sağlamanın yanı sıra, kan şekeri ayarını düzenlemek diğer bir ifade ile kan şekeri yükselmeleri ve kan şeker düşmelerini önlemektir. Diyabet tedavisinde öncelikle diyabetlinin eğitimi kadar edinilen bilgilerin günlük yaşama uygulanması ve sürekliliği de önemlidir. Diyabetin tedavisinin temelini beslenmenin dengeli ve doğru yapılması ile sürekli ve düzenli egzersizi oluşturur. Alışkanlıkların değiştirilmesi tedavi başarısı için önemlidir. Egzersiz, kan şekeri seviyesini düzenlemeye yardımcı olması açısından diyabet hastaları için faydalıdır. Diyabet hastalarının haftada en az 3 kez, 30 dakikalık yürüyüşe denk gelecek bir egzersiz yapmaları önerilmektedir. Ancak daha önce düzenli olarak spor yapmamış kişiler tenis, basketbol, futbol gibi çok efor gerektirecek sporlara kalkışmadan önce doktorları ile görüşmelidir” dedi.
Diyabet hastalığı özellikle de Tip 2 diyabet, farklı evreleri olan bir hastalık olduğunu belirten Mustafa Kutlu, “İlk dönemlerinde hasta diyabeti hiç ilaç kullanmadan, yaşam tarzı değişiklikleri ve sağlıklı beslenme ile kontrol altında tutabilirken; zaman içerisinde bu yeterli olmayıp, hastanın ağızdan alınan bir ilaç veya insülin kullanması gerekebilir. Kompleks bir hastalık olan diyabetin kontrol altında olması demek, sadece şeker kontrolünün sağlanması demek değildir. Kan yağlarının (lipidler, yani kolesterol ve trigliseritlerin) ve tansiyonun da kontrol altında tutulması gerekir. Bu da kişinin, şeker kontrolü için gerekli ilaçlarının yanında düzenli olarak tansiyon ilaçları kullanmasını gerektirebilir. Kişi bir anda kendini 4-5 ilaç alırken bulabilir. Bu nedenle diyabet hastalarının düzenli olarak doktorları ile ilaç kullanımı konusunu gözden geçirmeleri, aldıkları bütün ilaçları doktorlarına söylemeleri ve gerekli laboratuar takiplerini düzenli aralıklarla yaptırmaları gerekmektedir.
Diyabetliyseniz günde en az 2 kez sabah akşam şekerinizi ölçün, kayıt tutun ve bu kayıtları kontrol anında doktorunuza gösterin. Kilonuzu kontrol altında tutun, ideal kilonuzu koruyun. Günlük düzenli yürüyüşler yapın. Öğün atlamayın, diyetisyeninizin veya doktorunuzun yemeyi önermediği hiçbir şeyi yemeyin, ısrarlara kulak asmayın. Halk arasında diyabete iyi geliyor diye önerilen tatlı yiyeceklerden uzak durun” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Mustafa Kutlu açıklamasında, “Yediği besinlerden kana geçen şekeri yani glikozu kullanamaz ve kan şekeri yükselir. Diyabet için risk faktörleri 45 yaşın üstünde olmak, fazla kilolu olmak, yakın bir aile ferdinin diyabet olması, önceki hamileliklerinde diyabet gelişmiş olmasıdır.
Diyabet tedavisinde amaç hastanın kendini daha iyi hissetmesini sağlamanın yanı sıra, kan şekeri ayarını düzenlemek diğer bir ifade ile kan şekeri yükselmeleri ve kan şeker düşmelerini önlemektir. Diyabet tedavisinde öncelikle diyabetlinin eğitimi kadar edinilen bilgilerin günlük yaşama uygulanması ve sürekliliği de önemlidir. Diyabetin tedavisinin temelini beslenmenin dengeli ve doğru yapılması ile sürekli ve düzenli egzersizi oluşturur. Alışkanlıkların değiştirilmesi tedavi başarısı için önemlidir. Egzersiz, kan şekeri seviyesini düzenlemeye yardımcı olması açısından diyabet hastaları için faydalıdır. Diyabet hastalarının haftada en az 3 kez, 30 dakikalık yürüyüşe denk gelecek bir egzersiz yapmaları önerilmektedir. Ancak daha önce düzenli olarak spor yapmamış kişiler tenis, basketbol, futbol gibi çok efor gerektirecek sporlara kalkışmadan önce doktorları ile görüşmelidir” dedi.
Diyabet hastalığı özellikle de Tip 2 diyabet, farklı evreleri olan bir hastalık olduğunu belirten Mustafa Kutlu, “İlk dönemlerinde hasta diyabeti hiç ilaç kullanmadan, yaşam tarzı değişiklikleri ve sağlıklı beslenme ile kontrol altında tutabilirken; zaman içerisinde bu yeterli olmayıp, hastanın ağızdan alınan bir ilaç veya insülin kullanması gerekebilir. Kompleks bir hastalık olan diyabetin kontrol altında olması demek, sadece şeker kontrolünün sağlanması demek değildir. Kan yağlarının (lipidler, yani kolesterol ve trigliseritlerin) ve tansiyonun da kontrol altında tutulması gerekir. Bu da kişinin, şeker kontrolü için gerekli ilaçlarının yanında düzenli olarak tansiyon ilaçları kullanmasını gerektirebilir. Kişi bir anda kendini 4-5 ilaç alırken bulabilir. Bu nedenle diyabet hastalarının düzenli olarak doktorları ile ilaç kullanımı konusunu gözden geçirmeleri, aldıkları bütün ilaçları doktorlarına söylemeleri ve gerekli laboratuar takiplerini düzenli aralıklarla yaptırmaları gerekmektedir.
Diyabetliyseniz günde en az 2 kez sabah akşam şekerinizi ölçün, kayıt tutun ve bu kayıtları kontrol anında doktorunuza gösterin. Kilonuzu kontrol altında tutun, ideal kilonuzu koruyun. Günlük düzenli yürüyüşler yapın. Öğün atlamayın, diyetisyeninizin veya doktorunuzun yemeyi önermediği hiçbir şeyi yemeyin, ısrarlara kulak asmayın. Halk arasında diyabete iyi geliyor diye önerilen tatlı yiyeceklerden uzak durun” diye konuştu.