HDP Grup Toplantısı
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, "Çok da gecikmeden neyse anayasa teklifleri getirsinler. Biz de milletvekillerinin tutumunu görmek istiyoruz" dedi.
HDP Eş Başkanı Demirtaş, HDP Grup Toplantısı’nda konuştu.
Demirtaş, kapatılmış bir parlamento ile karşı karşıya olduklarını belirterek, "Parlamentoda ilkin tek mekanizma grup toplantılardır. Komisyonlar çalışmıyor, Genel Kurul çalışmıyor, by-pass edilmiş bir parlamento ile karşı karşıyayız. O nedenle bizler grup toplantımızı parlamentonun ana işlevlerinden biri olarak görüyor, benimsiyoruz. Toplumun bütün sorunlarının tartışılacağı, gündeme getirileceği ve parlamento çatısı altında tartışılacağı ana etkinlik, parlamento çalışması olarak tanımlıyoruz" ifadelerini kullandı.
Demirtaş, Diyarbakır Belediye Eş Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı ile DBP eski milletvekili Ayla Akat’ın tutuklanmasına değinerek, "Büyük bir komplo, iftira kampanyasıyla ele geçiremediklerini, sandık ve seçim yoluyla kazanamadıkları belediyeyi ele geçirme siyasi operasyonunun nasıl pervasızca, aleni bir şekilde gerçekleştirdiklerini gördük. Her yerel seçimde bu yerlerin seçim sonuçlarını takip ediyor. Her seçim sonucu Tayyip Erdoğan’ın hayallerinin yıkılmasıyla sonuçlanıyor. Partimizin güçlü olduğu kentlerde bin bir zorlukla seçim çalışması yürütüyoruz. Biz seçim bildirisi dağıttık, onlar para dağıttı.
Bizim gönüllü arkadaşlarımızın ellerinde seçim beyannamesi ev ev, işyeri işyeri dolaştılar, bunlar işadamlarını uçaklarla oraya götürüp para dağıttılar, tehdit ettiler, seçim kurullarına satın almaya çalıştılar. Yıllardır yapamadığı ne kadar kanunsuzluk, ilkesizlik varsa yapıyor. Belediyeler, müfettişler çalışması için geçici oda tahsis edilir, bizim belediyelerimizde müfettişlerin sabit odası var. Yıllardır tek bir hırsızlık, usulsüzlük bulmaya çalışıyorlar. Bu süre zarfında tek bir belediyemizin kasasından ne dağa, ne şuraya, ne bayıra tek bir kuruş gitmemiştir. Gitmesinin imkanı yok. Ankara’dan para gelir, nereye harcanması gerektiği bellidir. Bizim hiçbir belediyemiz dağa para göndermekle görevli değil. Halkın parasıdır, halka hizmet için kullanılır" şeklinde konuştu.
Cumhuriyet gazetesi operasyonuna değinen Demirtaş, "Cumhuriyet gazetesi ile ilgili nasıl ele geçirebiliriz diye bunun hesabını yapıyorlar. Birkaç gün önce çıkarılma kararname ile günlük Kürtçe yayın yapan Azdiye Velat kapatıldı, Dicle Haber Ajansı kapatıldı. Şu ana kadar Kanun Hükmünde Kararnameler ile 146 yayın organı kapatılmış. Bütün baskılara rağmen ’biz varız’ diyenlerin yaratacağı cesaretten korkuyorlar. Eğer basını tümüyle kontrol altına alamazsa, kendi yayın anlayışıyla özgürce yayın yapan merkezler kapatılamazsa, bundan büyük bir korku içine düştüğünü görüyoruz. Çok daha ağırları gelebilir. Bunların hepsi onun işi ondan başka beklentimiz yoktur. Bu gibi durumlarda yan yana durmak, dayanışma önemlidir. Bizim bunları alt etmemiz lazım. Sadece ayakta kalmak yetmez, devirmemiz lazım. İlk sandık önümüze konduğunda demokratik bir alternatif sunmamız lazım" diye konuştu.
Demirtaş, şunları kaydetti:
"AKP’ye fırsat veren ana muhalefetin hataları oldu. Bundan ders çıkarmışlar mı diye bakıyoruz, buna dair en ufak bir emare yok. Halkın tamamı, tabanın tamamı beklentisini bu yönde ifade ediyor. Ülkenin geleceği bu maça büyük bir tehlike altındayken temel ilkelerde mücadele ermekten bahsediyorum. Buna gelmeyenler, ülkenin geleceği hakkında nasıl laf söyleyecekler? CHP’nin Genel Başkanı konuşurken, tek bir CHP’li var mıydı? Yoktu. Senin tabanın ruhun başka ruhun peşinde, sen başka ruhun."
Başkanlık sistemine ilişkin olarak ise Demirtaş şunları söyledi:
"Ortada bir başkanlık sistemi tartışması yok. Fiilen devleti ele geçirdiği, diktatörlük yetkilerini anayasal garantiye almak için uğraşıyorlar. Yoksa toplumda ciddi, kaliteli bir başkanlık sistemi tartışması olsa, başkanlık mı olsun, özerklik mi olsun hepimiz özgürce tartışabilsek, bu kadar kamplaşma, kutuplaşma olmasa, her model demokrasiye çıkacaksa, tabi ki tartışılabilir. Ama şu anda toplumun yarısından fazlası, yüzde 60’ı başkanlık sisteminin diktatörlük olduğunu biliyor, korkuyor. Olsa olsa halkın başkanı değil, cop cumhuriyetinin başkanı olursun. Zora dayalı, tanka, topa dayalı ayakta kalabiliyorsan, halkın başkanı olamazsın."
Başkanlık sisteminin Meclis’e bir an önce getirilmesini isteyen Demirtaş şunları dedi:
"Çok da gecikmeden neyse anayasa teklifleri getirsinler. Biz de milletvekillerinin tutumunu görmek istiyoruz. Acaba kaç dürüst, cesur milletvekili var ki, bu ülkeyi bir diktatöre teslim etmeme konusunda kararlıdır. Bu tartışma artık Genel Kurul’da sona ersin. Biz blok olarak diktatörlüğe karşı olduğumuzdan ’hayır’ oyu vereceğiz. Neden getirmiyor olabilirler? Ama kazın ayağı öyle değil. Darbenin siyasi ayağı ortaya çıkmadı. Darbenin siyasi ayağına ilişkin tek bir cümle kurmadan mı seçime gideceksiniz."
Kaynak: İHA
Demirtaş, kapatılmış bir parlamento ile karşı karşıya olduklarını belirterek, "Parlamentoda ilkin tek mekanizma grup toplantılardır. Komisyonlar çalışmıyor, Genel Kurul çalışmıyor, by-pass edilmiş bir parlamento ile karşı karşıyayız. O nedenle bizler grup toplantımızı parlamentonun ana işlevlerinden biri olarak görüyor, benimsiyoruz. Toplumun bütün sorunlarının tartışılacağı, gündeme getirileceği ve parlamento çatısı altında tartışılacağı ana etkinlik, parlamento çalışması olarak tanımlıyoruz" ifadelerini kullandı.
Demirtaş, Diyarbakır Belediye Eş Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı ile DBP eski milletvekili Ayla Akat’ın tutuklanmasına değinerek, "Büyük bir komplo, iftira kampanyasıyla ele geçiremediklerini, sandık ve seçim yoluyla kazanamadıkları belediyeyi ele geçirme siyasi operasyonunun nasıl pervasızca, aleni bir şekilde gerçekleştirdiklerini gördük. Her yerel seçimde bu yerlerin seçim sonuçlarını takip ediyor. Her seçim sonucu Tayyip Erdoğan’ın hayallerinin yıkılmasıyla sonuçlanıyor. Partimizin güçlü olduğu kentlerde bin bir zorlukla seçim çalışması yürütüyoruz. Biz seçim bildirisi dağıttık, onlar para dağıttı.
Bizim gönüllü arkadaşlarımızın ellerinde seçim beyannamesi ev ev, işyeri işyeri dolaştılar, bunlar işadamlarını uçaklarla oraya götürüp para dağıttılar, tehdit ettiler, seçim kurullarına satın almaya çalıştılar. Yıllardır yapamadığı ne kadar kanunsuzluk, ilkesizlik varsa yapıyor. Belediyeler, müfettişler çalışması için geçici oda tahsis edilir, bizim belediyelerimizde müfettişlerin sabit odası var. Yıllardır tek bir hırsızlık, usulsüzlük bulmaya çalışıyorlar. Bu süre zarfında tek bir belediyemizin kasasından ne dağa, ne şuraya, ne bayıra tek bir kuruş gitmemiştir. Gitmesinin imkanı yok. Ankara’dan para gelir, nereye harcanması gerektiği bellidir. Bizim hiçbir belediyemiz dağa para göndermekle görevli değil. Halkın parasıdır, halka hizmet için kullanılır" şeklinde konuştu.
Cumhuriyet gazetesi operasyonuna değinen Demirtaş, "Cumhuriyet gazetesi ile ilgili nasıl ele geçirebiliriz diye bunun hesabını yapıyorlar. Birkaç gün önce çıkarılma kararname ile günlük Kürtçe yayın yapan Azdiye Velat kapatıldı, Dicle Haber Ajansı kapatıldı. Şu ana kadar Kanun Hükmünde Kararnameler ile 146 yayın organı kapatılmış. Bütün baskılara rağmen ’biz varız’ diyenlerin yaratacağı cesaretten korkuyorlar. Eğer basını tümüyle kontrol altına alamazsa, kendi yayın anlayışıyla özgürce yayın yapan merkezler kapatılamazsa, bundan büyük bir korku içine düştüğünü görüyoruz. Çok daha ağırları gelebilir. Bunların hepsi onun işi ondan başka beklentimiz yoktur. Bu gibi durumlarda yan yana durmak, dayanışma önemlidir. Bizim bunları alt etmemiz lazım. Sadece ayakta kalmak yetmez, devirmemiz lazım. İlk sandık önümüze konduğunda demokratik bir alternatif sunmamız lazım" diye konuştu.
Demirtaş, şunları kaydetti:
"AKP’ye fırsat veren ana muhalefetin hataları oldu. Bundan ders çıkarmışlar mı diye bakıyoruz, buna dair en ufak bir emare yok. Halkın tamamı, tabanın tamamı beklentisini bu yönde ifade ediyor. Ülkenin geleceği bu maça büyük bir tehlike altındayken temel ilkelerde mücadele ermekten bahsediyorum. Buna gelmeyenler, ülkenin geleceği hakkında nasıl laf söyleyecekler? CHP’nin Genel Başkanı konuşurken, tek bir CHP’li var mıydı? Yoktu. Senin tabanın ruhun başka ruhun peşinde, sen başka ruhun."
Başkanlık sistemine ilişkin olarak ise Demirtaş şunları söyledi:
"Ortada bir başkanlık sistemi tartışması yok. Fiilen devleti ele geçirdiği, diktatörlük yetkilerini anayasal garantiye almak için uğraşıyorlar. Yoksa toplumda ciddi, kaliteli bir başkanlık sistemi tartışması olsa, başkanlık mı olsun, özerklik mi olsun hepimiz özgürce tartışabilsek, bu kadar kamplaşma, kutuplaşma olmasa, her model demokrasiye çıkacaksa, tabi ki tartışılabilir. Ama şu anda toplumun yarısından fazlası, yüzde 60’ı başkanlık sisteminin diktatörlük olduğunu biliyor, korkuyor. Olsa olsa halkın başkanı değil, cop cumhuriyetinin başkanı olursun. Zora dayalı, tanka, topa dayalı ayakta kalabiliyorsan, halkın başkanı olamazsın."
Başkanlık sisteminin Meclis’e bir an önce getirilmesini isteyen Demirtaş şunları dedi:
"Çok da gecikmeden neyse anayasa teklifleri getirsinler. Biz de milletvekillerinin tutumunu görmek istiyoruz. Acaba kaç dürüst, cesur milletvekili var ki, bu ülkeyi bir diktatöre teslim etmeme konusunda kararlıdır. Bu tartışma artık Genel Kurul’da sona ersin. Biz blok olarak diktatörlüğe karşı olduğumuzdan ’hayır’ oyu vereceğiz. Neden getirmiyor olabilirler? Ama kazın ayağı öyle değil. Darbenin siyasi ayağı ortaya çıkmadı. Darbenin siyasi ayağına ilişkin tek bir cümle kurmadan mı seçime gideceksiniz."