İngiltere'nin AB'den Ayrılma Kararı
İngiltere Başbakanı May: (AB ile yürütülecek Brexit müzakerelerine ilişkin) 'Zorlu bir müzakere süreci olacak' 'Tekrardan bağımsız, tamamıyla egemen bir ülke olabilmek için AB'den ayrılıyoruz' 'Brexit'in ardından inşa edeceğimiz Britanya, küresel bir Britanya olacak'.
İngiltere Başbakanı Theresa May, ülkesinin AB'den ayrılık (Brexit) müzakerelerinin 'zorlu bir süreç' olacağını söyledi.
May, Genel Başkanı olduğu Muhafazakar Parti'nin Birmingham şehrinde düzenlenen yıllık kongresinin kapanışında konuştu.
Theresa May, konuşmasında, hükümetin Brexit'e ilişkin bir planı olmadığı yönündeki eleştirilere atıfta bulunarak liderliğindeki Muhafazakar hükümetin bir Brexit planı olduğunu vurguladı. İngiliz toplumunun 23 Haziran'daki AB referandumunda 'değişiklik için oy verdiği' değerlendirmesinde bulunan May, 'Değişiklik yaşanacak. Değişiklik yaşanmalı çünkü ülkemizde sadece 3 ay önce sessiz bir devrim gerçekleşti.' dedi.
Hükümetin, AB ile yapacağı müzakerelerin ardından varacağı anlaşmanın neleri kapsayacağına dair konuşmak için erken olduğunu söyleyen May, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Zorlu bir müzakere süreci olacak. Süreç boyunca müzakerelere ilişkin güncel yorum yapılması için hep bir baskı olacak ancak yorumda bulunmak ulusal çıkarlarımıza uymaz. Ancak sağlamayı istediğimiz anlaşmaya yönelik açık olursam; Avrupalı dostlarımızla güçlü ve olgun bir ilişkinin tadını çıkarmak istiyorum. Anlaşmaya, terörle mücadele çalışmaları ve hukuk alanında iş birliğini, mallar ve hizmetlere serbest ticareti eklemek istiyorum. Britanyalı şirketlere maksimum ticaret özgürlüğü vermek ve tek pazarda iş yapmalarını istiyorum. Avrupalı işletmelerin de burada aynısını yapabilmesini istiyorum. Tekrardan bağımsız, tamamıyla egemen bir ülke olabilmek için AB'den ayrılıyoruz. Brexit'in ardından inşa edeceğimiz Britanya, küresel bir Britanya olacak.'
May, referandumda sandıktan çıkan Brexit kararının sadece AB'den ayrılma ve Britanya'nın AB ile olan ilişkisinin değiştirilmesi anlamı taşımadığını belirterek 'Brexit ile neler yaşanacağı konusunda açık olalım. 50. maddenin devreye alınması marttan geçe bırakılmayacak. Bir sonraki parlamento döneminde Avrupa Toplumları Yasasından kurtulmak üzere İptal Yasa Tasarısı sunulacak. Yasalarımız artık Brüksel'de değil, Westminster'da (Londra'daki parlamento) yapılacak. Yargıçlarımız Lüksemburg'da değil, ülke genelindeki mahkemelerde oturacak. Bu ülkedeki AB yasası otoritesi sonsuza kadar son bulacak. Halk bize bu değişiklikleri istediğini bildirdi. Muhafazakar hükümet de bunları yerine getirecek.' ifadelerini kullandı.
İptal Yasa Tasarısı, 44 yıl önce İngiltere'nin AB'ye girişini sağlayan Avrupa Toplumları Yasasının yerini alacak. AB üyeliğiyle ülkede yürürlükte olan yasaların hepsi İngiliz yasasına çevrilecek. Yeni yasa tasarısı gelecek yıl ilkbaharda parlamentoya sunulacak ancak ülke AB'den resmen ayrılmadan önce yürürlüğe girmeyecek.
Birleşik Krallık'ta 23 Haziran'da yapılan AB referandumunda halkın yüzde 52'si AB'den çıkış yönünde oy kullanmıştı. Lizbon Anlaşması'nın 50. maddesi AB üyesi ülkelerin birlikten çıkışını düzenliyor. 50. maddenin yürürlüğe girmesinin ardından başlayacak müzakere süreciyle İngiltere'nin AB'den resmen çıkmasının en az 2 yıl sürmesi öngörülüyor
Kaynak: AA
May, Genel Başkanı olduğu Muhafazakar Parti'nin Birmingham şehrinde düzenlenen yıllık kongresinin kapanışında konuştu.
Theresa May, konuşmasında, hükümetin Brexit'e ilişkin bir planı olmadığı yönündeki eleştirilere atıfta bulunarak liderliğindeki Muhafazakar hükümetin bir Brexit planı olduğunu vurguladı. İngiliz toplumunun 23 Haziran'daki AB referandumunda 'değişiklik için oy verdiği' değerlendirmesinde bulunan May, 'Değişiklik yaşanacak. Değişiklik yaşanmalı çünkü ülkemizde sadece 3 ay önce sessiz bir devrim gerçekleşti.' dedi.
Hükümetin, AB ile yapacağı müzakerelerin ardından varacağı anlaşmanın neleri kapsayacağına dair konuşmak için erken olduğunu söyleyen May, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Zorlu bir müzakere süreci olacak. Süreç boyunca müzakerelere ilişkin güncel yorum yapılması için hep bir baskı olacak ancak yorumda bulunmak ulusal çıkarlarımıza uymaz. Ancak sağlamayı istediğimiz anlaşmaya yönelik açık olursam; Avrupalı dostlarımızla güçlü ve olgun bir ilişkinin tadını çıkarmak istiyorum. Anlaşmaya, terörle mücadele çalışmaları ve hukuk alanında iş birliğini, mallar ve hizmetlere serbest ticareti eklemek istiyorum. Britanyalı şirketlere maksimum ticaret özgürlüğü vermek ve tek pazarda iş yapmalarını istiyorum. Avrupalı işletmelerin de burada aynısını yapabilmesini istiyorum. Tekrardan bağımsız, tamamıyla egemen bir ülke olabilmek için AB'den ayrılıyoruz. Brexit'in ardından inşa edeceğimiz Britanya, küresel bir Britanya olacak.'
May, referandumda sandıktan çıkan Brexit kararının sadece AB'den ayrılma ve Britanya'nın AB ile olan ilişkisinin değiştirilmesi anlamı taşımadığını belirterek 'Brexit ile neler yaşanacağı konusunda açık olalım. 50. maddenin devreye alınması marttan geçe bırakılmayacak. Bir sonraki parlamento döneminde Avrupa Toplumları Yasasından kurtulmak üzere İptal Yasa Tasarısı sunulacak. Yasalarımız artık Brüksel'de değil, Westminster'da (Londra'daki parlamento) yapılacak. Yargıçlarımız Lüksemburg'da değil, ülke genelindeki mahkemelerde oturacak. Bu ülkedeki AB yasası otoritesi sonsuza kadar son bulacak. Halk bize bu değişiklikleri istediğini bildirdi. Muhafazakar hükümet de bunları yerine getirecek.' ifadelerini kullandı.
İptal Yasa Tasarısı, 44 yıl önce İngiltere'nin AB'ye girişini sağlayan Avrupa Toplumları Yasasının yerini alacak. AB üyeliğiyle ülkede yürürlükte olan yasaların hepsi İngiliz yasasına çevrilecek. Yeni yasa tasarısı gelecek yıl ilkbaharda parlamentoya sunulacak ancak ülke AB'den resmen ayrılmadan önce yürürlüğe girmeyecek.
Birleşik Krallık'ta 23 Haziran'da yapılan AB referandumunda halkın yüzde 52'si AB'den çıkış yönünde oy kullanmıştı. Lizbon Anlaşması'nın 50. maddesi AB üyesi ülkelerin birlikten çıkışını düzenliyor. 50. maddenin yürürlüğe girmesinin ardından başlayacak müzakere süreciyle İngiltere'nin AB'den resmen çıkmasının en az 2 yıl sürmesi öngörülüyor