İsrail'in Kefer Kasım Katliamının 60. Yılı

Filistinliler, İsrail askerleri tarafından gerçekleştirilen Kefer Kasım katliamının kurbanlarını andı.

İsrail askerleri tarafından, 29 Ekim 1956'da Filistin'in Kefer Kasım beldesinde 23'ü çocuk 48 kişinin öldürüldüğü katliam, Filistinlilerce anıldı.

İsrail meclisi Knesset'teki Arap milletvekillerinin yanı sıra birçok hareket ve kuruluşun temsilcisinin de aralarında bulunduğu Filistinliler, katliamın gerçekleştirildiği Kefer Kasım'da yürüyüş düzenledi. Üzerinde 'Unutmayacağız, affetmeyeceğiz' yazan dövizler taşıyan grup, belde merkezindeki Kefer Kasım Şehitleri Anıtı'na yürüdü. İsrail Arapları olarak da bilinen Filistinliler, anıta çelenk bırakarak, katliam kurbanları için dua etti.

Arap Vatandaşları İzleme Yüksek Komitesi Başkanı Muhammed Bereke, burada yaptığı konuşmada, 60 yıl önce gerçekleştirilen katliamın Kefer Kasım halkını göçe zorlayacak şekilde korkutmadığını vurgulayarak, 'İsrail, bu vatanın sahibi olduğumuzu ve burada kalıcı olduğumuzu idrak etmeli. Bizlere karşı yapılan göçe zorlama planları sonuç vermeyecektir.' dedi.

Bereke, hala dimdik ayakta durduklarını ve haklarını talep etmeye devam edeceklerini belirterek, 'İsrail hükümetinden yaptığı katliamı resmi olarak itiraf etmesi ve bundan doğacak yükümlülükleri yerine getirmesini talep ediyoruz.' diye konuştu.

İsrail meclisi Knesset'teki Filistin asıllı milletvekil Eymen Avde de AA muhabirine yaptığı açıklamada, 'Kefer Kasım'daki korkunç katliam, bölge halkını sürgüne zorlamak için yapıldı. Kefer Kasım katliamına karşı en büyük zafer ise beldenin hala ayakta durmasıdır. O zaman bin 500 nüfuslu olan belde, şu anda 22 bine ulaşmış durumda.' ifadelerini kullandı.

- Kefer Kasım katliamı nasıl oldu?

Katliam emri veren komutanın, 1 kuruş para cezasıyla serbest bırakılması nedeniyle 'Bir Kuruş' olarak da anılan Kefer Kasım katliamı 29 Ekim 1956'da aynı adlı Filistin köyünde gerçekleşti. Olay öncesinde İsrail, kendi sınırları içinde ve Ürdün sınırına komşu Filistin köylerinde 17.00-06.00 saatlerinde sokağa çıkma yasağı ilan etti. Bölgedeki İsrailli komutan İshar Şadmi, yasağın kararlıklıkla uygulanmasını talep ederek, aykırı davrananlara ateş açılmasını emretti.

Şadmi'nin birlik komutanı Samuel Malinki'ye 'Ölülerin olması daha iyi. Duygusallık istemiyorum.' dediği de tarih sayfalarında olaya ilişkin geçen anekdotlardan biri olarak yer aldı.

Köy muhtarı, sokağa çıkma yasağının başlamasından yalnızca yarım saat önce konu hakkında bilgilendirilmesi üzerine, köy dışında çalışan yasaktan habersiz yaklaşık 400 kişi bulunduğunu ve yarım saatin bu kişileri haberdar etmek için yeterli olmayacağını İsrailli yetkililere iletti. İsrailli yetkililer köye dönenlere bir şey yapılmayacağına dair taahhütte bulunmasına rağmen bu söz tutulmadı ve 29 Ekim 1956'da sadece köy girişinde 43 kişi öldürüldü. Olayda 23'ü çocuk olmak üzere 48 kişi İsrail güçleri tarafından katledildi.

Bazı kaynaklarda ise hayatını kaybeden kadınlardan birinin hamile olması nedeniyle ölü sayısı 49 olarak aktarılıyor.
Kaynak: AA