TKYD'nin 8. Sektör Toplantısı Yapıldı
TKYD Başkanı Keler: 'Türkiye’de ekonominin istikrarlı büyümesi için gelişmiş bir sermaye piyasasına ihtiyaç var' 'Gelişmiş bir sermaye piyasası için de olmazsa olmaz koşul, kurumsal yatırımcılar ve portföy yönetimi sektörüdür'.
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD) 8. Sektör Toplantısı’nı gerçekleştirdi.
TKYD'den yapılan açıklamaya göre, derneğin Antalya'da düzenlediği 8. Sektör Toplantısı'na, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Borsa İstanbul, Takasbank, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB), Sermaye Piyasası Lisanslama Sicil ve Eğitim Kuruluşu (SPL), Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM), Türkiye Sigorta Birliği (TSB), portföy yönetimi şirketleri, gayrimenkul portföy yönetimi şirketleri, yatırım kuruluşları ve emeklilik şirketlerinin üst düzey yöneticileri ile Dünya Bankası ve Allianz Global Investors’tan uzman yetkililer katıldı.
TKYD Başkanı ve Ak Portföy Genel Müdürü Alp Keler, etkinliğin açılışında, dünyada ve Avrupa’da portföy yönetimi sektörünün yükselen bir değer olduğunu, ekonomiye yarattığı katma değerin ön plana çıktığını ve sektörde yapılan düzenlemelerle destekleyici adımlar atıldığını belirtti.
Keler, Türkiye’de ekonominin istikrarlı büyümesi için gelişmiş bir sermaye piyasasına ihtiyaç duyulduğunu, gelişmiş bir sermaye piyasası için de olmazsa olmaz koşulun kurumsal yatırımcılar ve portföy yönetimi sektörü olduğunu dile getirdi.
'Türkiye Varlık Fonu', 'Yatırım Fonlarında Tercihler ve Trendler', 'Bireysel Emeklilik Sistemi ve Otomatik Katılım', “Portföy Yönetimi Sektöründe Yeni Ürünler ve Beklentiler” başlıklı dört panelin yapıldığı toplantıda, Eylül 2016 itibarıyla yatırım fonu yatırımcı sayısının 3,1 milyona, Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) katılımcı sayısının 6,5 milyona, sektörde toplam fon büyüklüğünün 110 milyar TL'ye ulaştığı, sektörün toplam 10 milyon yatırımcıya hizmet verdiği kaydedildi.
BES’te devlet katkısıyla oluşturulan önemli trendin gelecek yıllarda da devam etmesi beklentisi aktarılan toplantıda, bireysel emeklilikte otomatik katılımla beraber gündemde olan, tek bir şirket üzerinde kurulacak ve yönetimin az sayıda portföy yönetimi şirketine verileceği merkezi fon yapısının rekabeti ve katma değeri azaltacağı, dolayısıyla aracı kurumlar, emeklilik şirketleri ve bu piyasadan borçlanarak tahvil ihraç eden şirketlerin uzun dönemde negatif etkileyebileceği ifade edildi.
Portföy yönetiminin bilgi birikiminin Türkiye Varlık Fonu’nun yönetiminde mutlaka kullanılması gerektiği vurgulanan toplantıda, sektörün yıllardır biriktirdiği emek, altyapı ve insan kaynağının bu alandaki faydasına değinildi.
Toplantıda, varlık fonunun ülke ekonomisini destekleyen ve bu konuda uzmanlık sahibi portföy yönetim şirketlerinin de içerisinde olduğu bir modelle yürütülebileceği ele alındı.
Kaynak: AA
TKYD'den yapılan açıklamaya göre, derneğin Antalya'da düzenlediği 8. Sektör Toplantısı'na, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Borsa İstanbul, Takasbank, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB), Sermaye Piyasası Lisanslama Sicil ve Eğitim Kuruluşu (SPL), Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM), Türkiye Sigorta Birliği (TSB), portföy yönetimi şirketleri, gayrimenkul portföy yönetimi şirketleri, yatırım kuruluşları ve emeklilik şirketlerinin üst düzey yöneticileri ile Dünya Bankası ve Allianz Global Investors’tan uzman yetkililer katıldı.
TKYD Başkanı ve Ak Portföy Genel Müdürü Alp Keler, etkinliğin açılışında, dünyada ve Avrupa’da portföy yönetimi sektörünün yükselen bir değer olduğunu, ekonomiye yarattığı katma değerin ön plana çıktığını ve sektörde yapılan düzenlemelerle destekleyici adımlar atıldığını belirtti.
Keler, Türkiye’de ekonominin istikrarlı büyümesi için gelişmiş bir sermaye piyasasına ihtiyaç duyulduğunu, gelişmiş bir sermaye piyasası için de olmazsa olmaz koşulun kurumsal yatırımcılar ve portföy yönetimi sektörü olduğunu dile getirdi.
'Türkiye Varlık Fonu', 'Yatırım Fonlarında Tercihler ve Trendler', 'Bireysel Emeklilik Sistemi ve Otomatik Katılım', “Portföy Yönetimi Sektöründe Yeni Ürünler ve Beklentiler” başlıklı dört panelin yapıldığı toplantıda, Eylül 2016 itibarıyla yatırım fonu yatırımcı sayısının 3,1 milyona, Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) katılımcı sayısının 6,5 milyona, sektörde toplam fon büyüklüğünün 110 milyar TL'ye ulaştığı, sektörün toplam 10 milyon yatırımcıya hizmet verdiği kaydedildi.
BES’te devlet katkısıyla oluşturulan önemli trendin gelecek yıllarda da devam etmesi beklentisi aktarılan toplantıda, bireysel emeklilikte otomatik katılımla beraber gündemde olan, tek bir şirket üzerinde kurulacak ve yönetimin az sayıda portföy yönetimi şirketine verileceği merkezi fon yapısının rekabeti ve katma değeri azaltacağı, dolayısıyla aracı kurumlar, emeklilik şirketleri ve bu piyasadan borçlanarak tahvil ihraç eden şirketlerin uzun dönemde negatif etkileyebileceği ifade edildi.
Portföy yönetiminin bilgi birikiminin Türkiye Varlık Fonu’nun yönetiminde mutlaka kullanılması gerektiği vurgulanan toplantıda, sektörün yıllardır biriktirdiği emek, altyapı ve insan kaynağının bu alandaki faydasına değinildi.
Toplantıda, varlık fonunun ülke ekonomisini destekleyen ve bu konuda uzmanlık sahibi portföy yönetim şirketlerinin de içerisinde olduğu bir modelle yürütülebileceği ele alındı.