Soma Davalarının İlk Yargıtay Duruşması Görülecek
Manisa’nın Soma ilçesinde 301 maden işçisinin hayatını kaybettiği facianın devam eden maddi ve manevi tazminat davalarında Yargıtay’a intikal eden ilk dava, 25 Ekim Salı günü görülecek.
Maden şehidi Orhan Öksüz’ün çocukları tarafından açılan ve her çocuk için 40 bin lira olarak hükmedilen davanın Yargıtay’a intikal etmesinin ardından duruşma Salı günü Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nde görülecek. Görülecek davayla ilgili açıklamalarda bulunan ailenin avukatı Sercan Okur, "Söz konusu Yargıtay duruşması, tazminat davalarının Yargıtay’da yapılacak ilk duruşması olması açısından çok önemli. Duruşma sonucunda açıklanacak karar ile Yargıtay’ın Soma kazasına dair görüşünü öğrenmiş olacağız. Yargıtay’ın vereceği karar, karara çıkmış veya devam eden tüm dosyalar için emsal olacak" dedi.
Yargıtay’a intikal eden ilk dosya
Davanın Yargıtay’a giden ilk dosya olduğunu söyleyen Avukat Sercan Okur, "Bilindiği üzere 13 Mayıs 2014 günü yaşadığımız maden faciasının ardından şehit madenci aileleri Soma İş Mahkemesi’ne müracaatla hak arama mücadelesini başlatmışlar, maddi ve manevi tazminat talepli davalarını açmaya başlamışlardı. Geçtiğimiz Aralık ayından itibaren sadece manevi tazminat talebi içeren davalar sonuçlanmaya başlamış, Soma İş Mahkemesi’nden çıkan kararlar taraflarca temyiz edilmişti. Soma İş Mahkemesi tarafından ilk karara çıkartılan dosyalardan birisi olan ve müteveffa maden şehidi Orhan Öksüz’ün çocukları tarafından açılan davanın 25 Ekim 2016 Salı günü Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nde duruşması yapılacak. Yargıtay’da yapılacak olan bu duruşma, Soma maden faciasından sonra açılan ve karara çıkan tazminat davalarının ilk duruşması. Yargıtay, yapılacak duruşmadan yaklaşık bir hafta sonra davanın akıbeti ile ilgili kararını onama ya da bozma şeklinde açıklayacak" diye konuştu.
"Karar çıkmasına rağmen kazanılan tazminatlar ödenmedi"
Söz konusu Yargıtay duruşmasının tazminat davalarının Yargıtay’da yapılacak ilk duruşması olması açısından çok önemli olduğuna dikkat çeken Okur, "Duruşma sonucunda açıklanacak karar ile Yargıtay’ın Soma kazasına dair görüşünü öğrenmiş olacağız. Yargıtay’ın vereceği karar, karara çıkmış veya devam eden tüm dosyalar için emsal olacak. Duruşması yapılacak olan dosyada şehit madencimizin çocukları lehine ayrı ayrı 40 bin lira manevi tazminata hükmedilmişti. Maden faciası ve sonrasında yaşadığımız acıları rakamlar ile telaffuz etmemiz mümkün değil, ayrıca belirlenecek hiçbir tazminat giden canları geriye getirmeyecek. Karara çıkmış dosyalar açısından ilamlı icra yolu başlatıldığı ve her türlü haciz işlemi yapıldığı halde bugüne kadar tazminat bedelleri ödenmiş değil. Soma Kömürleri A.Ş. tazminat bedellerini ödememe kastı ile hareket ediyor. Tazminatları ödemekle yükümlü olan Soma Kömürleri A.Ş. ve Türkiye Kömür İşletmeleri bugüne kadar ne yazık ki tazminat ödeme sorumluluğundan kaçtılar. Faciadan sonra gerek soruşturma, gerekse de yargılama aşamasında alınan her bilirkişi raporunda Soma Kömürleri A.Ş. ve Türkiye Kömür İşletmeleri’nin kusuru bulundu. Soma Kömürleri A.Ş.’nin kusurunu tartışmaya zaten gerek yok. Bir hukukçu olarak bizi asıl üzen kısım facianın yaşandığı maden ocağını hizmet alım yöntemi ile Soma Kömürleri A.Ş.’ye ihale eden, yani asıl işveren ve ocağın ruhsat sahibi olan, buradan üretilen kömür sayesinde milyarlarca lira para kazanan, kar etmekle övünen Türkiye Kömür İşletmeleri’nin kusuru bulunduğu halde tazminat ödeme sorumluluğundan kaçmaya çalışması oldu. Şirketin tazminat ödememe kastını da düşünecek olursak TKİ’nin sorumluluktan kaçması halinde şehit yakınları tazminatlarını tahsil edemez hale gelecek. Bilirkişi raporlarına göre kusurlu bulundukları halde kurum yöneticisi memurlara soruşturma izni verilmediğinden yöneticilerin yargılanması mümkün olmadı. Şimdi bir de TKİ’nin tazminat ödeme yükümlülüğünden kaçması halinde bu ülkede az da olsa adaletin var olduğunu şehit yakını ailelere anlatmamız mümkün olmayacak" şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Yargıtay’a intikal eden ilk dosya
Davanın Yargıtay’a giden ilk dosya olduğunu söyleyen Avukat Sercan Okur, "Bilindiği üzere 13 Mayıs 2014 günü yaşadığımız maden faciasının ardından şehit madenci aileleri Soma İş Mahkemesi’ne müracaatla hak arama mücadelesini başlatmışlar, maddi ve manevi tazminat talepli davalarını açmaya başlamışlardı. Geçtiğimiz Aralık ayından itibaren sadece manevi tazminat talebi içeren davalar sonuçlanmaya başlamış, Soma İş Mahkemesi’nden çıkan kararlar taraflarca temyiz edilmişti. Soma İş Mahkemesi tarafından ilk karara çıkartılan dosyalardan birisi olan ve müteveffa maden şehidi Orhan Öksüz’ün çocukları tarafından açılan davanın 25 Ekim 2016 Salı günü Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nde duruşması yapılacak. Yargıtay’da yapılacak olan bu duruşma, Soma maden faciasından sonra açılan ve karara çıkan tazminat davalarının ilk duruşması. Yargıtay, yapılacak duruşmadan yaklaşık bir hafta sonra davanın akıbeti ile ilgili kararını onama ya da bozma şeklinde açıklayacak" diye konuştu.
"Karar çıkmasına rağmen kazanılan tazminatlar ödenmedi"
Söz konusu Yargıtay duruşmasının tazminat davalarının Yargıtay’da yapılacak ilk duruşması olması açısından çok önemli olduğuna dikkat çeken Okur, "Duruşma sonucunda açıklanacak karar ile Yargıtay’ın Soma kazasına dair görüşünü öğrenmiş olacağız. Yargıtay’ın vereceği karar, karara çıkmış veya devam eden tüm dosyalar için emsal olacak. Duruşması yapılacak olan dosyada şehit madencimizin çocukları lehine ayrı ayrı 40 bin lira manevi tazminata hükmedilmişti. Maden faciası ve sonrasında yaşadığımız acıları rakamlar ile telaffuz etmemiz mümkün değil, ayrıca belirlenecek hiçbir tazminat giden canları geriye getirmeyecek. Karara çıkmış dosyalar açısından ilamlı icra yolu başlatıldığı ve her türlü haciz işlemi yapıldığı halde bugüne kadar tazminat bedelleri ödenmiş değil. Soma Kömürleri A.Ş. tazminat bedellerini ödememe kastı ile hareket ediyor. Tazminatları ödemekle yükümlü olan Soma Kömürleri A.Ş. ve Türkiye Kömür İşletmeleri bugüne kadar ne yazık ki tazminat ödeme sorumluluğundan kaçtılar. Faciadan sonra gerek soruşturma, gerekse de yargılama aşamasında alınan her bilirkişi raporunda Soma Kömürleri A.Ş. ve Türkiye Kömür İşletmeleri’nin kusuru bulundu. Soma Kömürleri A.Ş.’nin kusurunu tartışmaya zaten gerek yok. Bir hukukçu olarak bizi asıl üzen kısım facianın yaşandığı maden ocağını hizmet alım yöntemi ile Soma Kömürleri A.Ş.’ye ihale eden, yani asıl işveren ve ocağın ruhsat sahibi olan, buradan üretilen kömür sayesinde milyarlarca lira para kazanan, kar etmekle övünen Türkiye Kömür İşletmeleri’nin kusuru bulunduğu halde tazminat ödeme sorumluluğundan kaçmaya çalışması oldu. Şirketin tazminat ödememe kastını da düşünecek olursak TKİ’nin sorumluluktan kaçması halinde şehit yakınları tazminatlarını tahsil edemez hale gelecek. Bilirkişi raporlarına göre kusurlu bulundukları halde kurum yöneticisi memurlara soruşturma izni verilmediğinden yöneticilerin yargılanması mümkün olmadı. Şimdi bir de TKİ’nin tazminat ödeme yükümlülüğünden kaçması halinde bu ülkede az da olsa adaletin var olduğunu şehit yakını ailelere anlatmamız mümkün olmayacak" şeklinde konuştu.