Edirne'deki FETÖ/PDY Davası
FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında haklarında 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olma ve finans sağlama, dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık' suçlarından dava açılan aralarında firari sanık Fetullah Gülen'in de bulunduğu 15'i tutuklu 40 sanığın yargılanmasına başlandı.
Edirne'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan, aralarında firari sanık Fetullah Gülen'in de bulunduğu 15'i tutuklu 40 sanığın yargılanmasına başlandı.
Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın duruşması, adliyenin konferans salonunda yapıldı.
Duruşmaya, tutuklu sanıklar Nidai Kıraç, Erdoğan Duman, Bülent Cihangir, Halil İbrahim Karadeniz, Hasan Odabaşı, Enes Selim Bölükoğlu, Erhan Bozne, Önder Aydın, Ertuğrul Türker, Ahmet Arvasi, Nuri Eken, Aydın Tümbel, Tamer Vardar, İsmail Özkan ve Selman Yıldırım ile avukatları katıldı.
Sanıklardan Nidai Kıraç, bugüne kadar hiçbir suça karışmadığını, silahı sadece askerde gördüğünü savundu. Tanık beyanlarıyla suçlu oluşturmak istendiğini öne süren Kıraç, ''Kesinlikle hiçbir terör örgütüyle bağlantım yoktur. Ben vatanımı, milletimi seven birisiyim, sevmeye de devam edeceğim. Eğer ben bürokratlarla görüşüp onları yönlendirdiysem, neden ben tutukluyum onlar görevinde hala.'' diye konuştu.Hiç kimseden yardım ve bağış altında para toplamadığını iddia eden Kıraç, tahliyesini istedi.
Sanık Erdoğan Duman ise 19 yıldır öğretmenlik yaptığını belirterek, üzerinde çakı bile taşımadığını söyledi. Üzerine atılı suçları kabul etmediğini dile getiren Duman, ''Hiçbir iddia somut delillere dayanmıyor. Tutuklu bulunduğum süre zarfında ailem ve çocuklarım çok mağdur oldu. Yüce mahkemeden beraatimi, aksi kanaatte ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmamı istiyorum.'' dedi.
Bülent Cihangir ise başka bir kişiyle karıştırıldığını, hiç gezi rehberliği yapmadığını ve belirtilen kişileri gezdirmediğini savundu.
İmamları organize ettiği öne sürülen Halil İbrahim Karadeniz ise suçlamaları reddederek, ''Hiçbir terör örgütüyle bağlantım olmadı. Kimse adına para toplamadım. 17-25 Aralık'tan sonra da bu yapıyla hiçbir bağlantım olmamıştır. Yapılan suçlamalar çok ağırdır.'' ifadesini kullandı.
Diğer sanıklar da suçlamaları kabul etmeyerek beraatlerini istedi.
Mahkeme Başkanı Tayyip Özdurmaz, sanıklara FETÖ'nün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullanıp kullanmadıklarını sordu. Sanıkların tamamı programı kullanmadıklarını ileri sürdü.
Sanıkların avukatları da müvekkillerinin adli kontrol şartıyla veya kefaletle serbest bırakılmasını talep etti.
Kısa bir aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verdi.
Mahkeme, tutuklu sanıkların ByLock kullanım kullanmadıklarının Emniyet Genel Müdürlüğü ve MİT'e sorulmasını, bazı sanıkların banka hesaplarının incelenmesini kararlaştırdı.
Kaynak: AA
Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın duruşması, adliyenin konferans salonunda yapıldı.
Duruşmaya, tutuklu sanıklar Nidai Kıraç, Erdoğan Duman, Bülent Cihangir, Halil İbrahim Karadeniz, Hasan Odabaşı, Enes Selim Bölükoğlu, Erhan Bozne, Önder Aydın, Ertuğrul Türker, Ahmet Arvasi, Nuri Eken, Aydın Tümbel, Tamer Vardar, İsmail Özkan ve Selman Yıldırım ile avukatları katıldı.
Sanıklardan Nidai Kıraç, bugüne kadar hiçbir suça karışmadığını, silahı sadece askerde gördüğünü savundu. Tanık beyanlarıyla suçlu oluşturmak istendiğini öne süren Kıraç, ''Kesinlikle hiçbir terör örgütüyle bağlantım yoktur. Ben vatanımı, milletimi seven birisiyim, sevmeye de devam edeceğim. Eğer ben bürokratlarla görüşüp onları yönlendirdiysem, neden ben tutukluyum onlar görevinde hala.'' diye konuştu.Hiç kimseden yardım ve bağış altında para toplamadığını iddia eden Kıraç, tahliyesini istedi.
Sanık Erdoğan Duman ise 19 yıldır öğretmenlik yaptığını belirterek, üzerinde çakı bile taşımadığını söyledi. Üzerine atılı suçları kabul etmediğini dile getiren Duman, ''Hiçbir iddia somut delillere dayanmıyor. Tutuklu bulunduğum süre zarfında ailem ve çocuklarım çok mağdur oldu. Yüce mahkemeden beraatimi, aksi kanaatte ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmamı istiyorum.'' dedi.
Bülent Cihangir ise başka bir kişiyle karıştırıldığını, hiç gezi rehberliği yapmadığını ve belirtilen kişileri gezdirmediğini savundu.
İmamları organize ettiği öne sürülen Halil İbrahim Karadeniz ise suçlamaları reddederek, ''Hiçbir terör örgütüyle bağlantım olmadı. Kimse adına para toplamadım. 17-25 Aralık'tan sonra da bu yapıyla hiçbir bağlantım olmamıştır. Yapılan suçlamalar çok ağırdır.'' ifadesini kullandı.
Diğer sanıklar da suçlamaları kabul etmeyerek beraatlerini istedi.
Mahkeme Başkanı Tayyip Özdurmaz, sanıklara FETÖ'nün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullanıp kullanmadıklarını sordu. Sanıkların tamamı programı kullanmadıklarını ileri sürdü.
Sanıkların avukatları da müvekkillerinin adli kontrol şartıyla veya kefaletle serbest bırakılmasını talep etti.
Kısa bir aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verdi.
Mahkeme, tutuklu sanıkların ByLock kullanım kullanmadıklarının Emniyet Genel Müdürlüğü ve MİT'e sorulmasını, bazı sanıkların banka hesaplarının incelenmesini kararlaştırdı.