Su Ve Kuraklık Konferansı
OMÜ Ziraat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Demir: 'Türkiye, hızla su fakirliğine doğru giden, su sıkıntısı çeken bir ülke konumundadır. Bunu 2007, 2008 ve 2014 yıllarındaki kuraklık problemlerinde gördük' 'Türkiye hızlı şekilde su fakiri sınırı dediğimiz bin metreküpün altına doğru gidiyor. Hatta bugün özellikle Akdeniz, Ege, Marmara bölgesi ve İstanbul civarını su fakiri sınırına girmiş bir bölge olarak tanımlıyoruz'
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Yusuf Demir, Türkiye'nin hızla su fakirliğine doğru giden, su sıkıntısı çeken bir ülke konumunda olduğunu söyledi.
Demir, TÜYAP Samsun Fuar ve Kongre Merkezi'nde devam eden 2. Tarım Hayvancılık ve Teknolojileri Fuarı kapsamında 'Su ve Kuraklık' konulu konferans verdi.
Ülkede son yıllarda ciddi su problemi yaşandığını dile getiren Demir, 'Türkiye'de suyun yeterli, hatta fazla olduğu gibi yanlış bir algı var. Halbuki Türkiye, hızla su fakirliğine doğru giden, su sıkıntısı çeken bir ülke konumundadır. Bunu 2007, 2008 ve 2014 yıllarındaki kuraklık problemlerinde gördük. Her geçen gün daha hızlı şekilde karşımıza çıkan bir küresel iklim değişimi ve buna bağlı olarak kuraklık riskiyle karşı karşıya kalıyoruz.' değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de kişi başına tüketilen su miktarının çok sınırlı olduğuna işaret eden Demir, bir ülkenin su zengini şeklinde nitelendirilebilmesi için yılda 10 bin metreküp su tüketilmesi gerektiğini oysa Türkiye'de bu rakamın bin 300 metreküp civarında bulunduğunu belirtti.
Nüfusun bu hızla artması durumunda 20-30 yıl içerisinde bu oranın bin metreküpün altına düşeceğine dikkati çeken Demir, 'Bunun anlamı, Türkiye hızlı şekilde su fakiri sınırı dediğimiz bin metreküpün altına doğru gidiyor. Hatta bugün özellikle Akdeniz, Ege, Marmara bölgesi ve İstanbul civarını su fakiri sınırına girmiş bir bölge olarak tanımlıyoruz.' dedi.
- 'Kuraklığı sadece yağışın olmaması olarak algılıyoruz'
Demir, küresel ısınma ve küresel iklim değişiklikleriyle 2050'de dünyanın yüzde 30'una yakınının çölleşmeyle karşı karşıya kalacağının altını çizerek, şunları kaydetti:
'Türkiye de risk grupları içerisindedir. Tabii bunu bir de küresel ısınma, küresel iklim değişiklikleri ile beraber değerlendirirsek, olacakların boyutu biraz daha büyüyor. Çünkü kuraklığı toplumda yanlış algılıyoruz. Kuraklık dediğimizde sadece yağışın olmaması veya yağış olduğu dönemlerdeki problemler olarak anlıyoruz. Halbuki kuraklık aslında çok yönlüdür. Önümüzdeki 30 yıl içerisinde dünyanın yaklaşık yüzde 30'una yakınının çölleşme riskiyle karşı karşıya olduğunu tahmin ediyoruz. Bu noktada Türkiye de bu riski en çok taşıyan ülkelerden biridir. Onun için lütfen herkes ihtiyacı olduğu kadar su kullansın.'
Kaynak: AA
Demir, TÜYAP Samsun Fuar ve Kongre Merkezi'nde devam eden 2. Tarım Hayvancılık ve Teknolojileri Fuarı kapsamında 'Su ve Kuraklık' konulu konferans verdi.
Ülkede son yıllarda ciddi su problemi yaşandığını dile getiren Demir, 'Türkiye'de suyun yeterli, hatta fazla olduğu gibi yanlış bir algı var. Halbuki Türkiye, hızla su fakirliğine doğru giden, su sıkıntısı çeken bir ülke konumundadır. Bunu 2007, 2008 ve 2014 yıllarındaki kuraklık problemlerinde gördük. Her geçen gün daha hızlı şekilde karşımıza çıkan bir küresel iklim değişimi ve buna bağlı olarak kuraklık riskiyle karşı karşıya kalıyoruz.' değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de kişi başına tüketilen su miktarının çok sınırlı olduğuna işaret eden Demir, bir ülkenin su zengini şeklinde nitelendirilebilmesi için yılda 10 bin metreküp su tüketilmesi gerektiğini oysa Türkiye'de bu rakamın bin 300 metreküp civarında bulunduğunu belirtti.
Nüfusun bu hızla artması durumunda 20-30 yıl içerisinde bu oranın bin metreküpün altına düşeceğine dikkati çeken Demir, 'Bunun anlamı, Türkiye hızlı şekilde su fakiri sınırı dediğimiz bin metreküpün altına doğru gidiyor. Hatta bugün özellikle Akdeniz, Ege, Marmara bölgesi ve İstanbul civarını su fakiri sınırına girmiş bir bölge olarak tanımlıyoruz.' dedi.
- 'Kuraklığı sadece yağışın olmaması olarak algılıyoruz'
Demir, küresel ısınma ve küresel iklim değişiklikleriyle 2050'de dünyanın yüzde 30'una yakınının çölleşmeyle karşı karşıya kalacağının altını çizerek, şunları kaydetti:
'Türkiye de risk grupları içerisindedir. Tabii bunu bir de küresel ısınma, küresel iklim değişiklikleri ile beraber değerlendirirsek, olacakların boyutu biraz daha büyüyor. Çünkü kuraklığı toplumda yanlış algılıyoruz. Kuraklık dediğimizde sadece yağışın olmaması veya yağış olduğu dönemlerdeki problemler olarak anlıyoruz. Halbuki kuraklık aslında çok yönlüdür. Önümüzdeki 30 yıl içerisinde dünyanın yaklaşık yüzde 30'una yakınının çölleşme riskiyle karşı karşıya olduğunu tahmin ediyoruz. Bu noktada Türkiye de bu riski en çok taşıyan ülkelerden biridir. Onun için lütfen herkes ihtiyacı olduğu kadar su kullansın.'