Başbakan Yardımcısı Şimşek Washington'da

WASHINGTON – Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Rusya’nın Türkiye’ye yönelik yaptırımlarının ülke ekonomisine etkisinin çok az olacağını belirterek, “Rusya ile yaşanan çekişmenin sonucunda iki ülke ticaret hacminde yaklaşık 3,1 milyar dolarlık düşüş olabilir. Türkiye’nin gayrisafi yurt içi hasılası bu yıl 700-800 milyar dolara yakın. Dolayısıyla 3,1 milyar dolar, gayrisafi yurt içi hasılaya göre oldukça küçük” dedi.

Şimşek, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Washington Ofisi’nin (SETA-DC) düzenlediği, "Insight Turkey: 5. Yıllık Konferansı – Türkiye’nin Dış Politikası” başlıklı programda konuştu. Türkiye’nin son yıllarda ekonomik alandaki başarısına ilişkin bir sunum gerçekleştiren Şimşek, daha sonra katılımcıların sorularını yanıtladı.

İran’ın küresel sisteme entegrasyonuna ilişkin soruya yanıt veren Şimşek, İran’ın uluslararası sisteme dahil olmasının Türkiye için de yararlı olacağını kaydetti. Şimşek, “Bu en çok bizim yararımıza olacaktır. Çünkü bizler komşuyuz” ifadesini kullandı.

- Türkiye-İsrail ilişkileri

Soru üzerine, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin normalleştirme çabalarından söz eden Şimşek, “İlişkilerin düzeltilmesi doğrultusunda önemli bir ilerleme var. Nihayetinde bir anlaşmaya ulaşacağımızı ümit ediyoruz. Bunu başarmak Türkiye’nin çıkarlarına olduğu gibi uluslararası toplumun da çıkarlarına olacaktır” diye konuştu.

Şimşek, Türkiye-İsrail ilişkilerini düzeltme gayretlerinin Ankara ile Moskova arasında son dönemde ortaya çıkan sorunlar nedeniyle yürütüldüğü ifadesinin doğru olmayacağını, aslında bu çabaların daha öncesinde de sürdürüldüğünü söyledi.

Şimşek, meselenin sadece doğalgaz konusuna indirgenmesinin ise yanlış olacağını kaydetti.

Türkiye’nin enerji temini konusunda sadece bir ülkeye bağlı olamayacağına işaret ederek, enerjide tek ülkeye bağlılığın büyük bir risk yaratacağının altını çizen Şimşek, ne olursa olsun “çeşitliliğin” her zaman mantıklı olacağını vurguladı. Türkiye’nin Irak, Azerbaycan ve Türkmenistan gazıyla ilgili projelerini de hatırlatan Şimşek, “Açıkçası enerji, bölgesel stratejinin veya politikaların büyük bir bölümünü oluşturuyor. Biz enerji tedarik koridoru olduğumuz gibi büyük bir enerji tüketicisiyiz de” ifadesini kullandı.

- "Rusya’nın yaptırımlarının ekonomiye etkisi az olacak"

Bakan Şimşek, Rusya’nın yaptırımlarının Türkiye ekonomisinde çok fazla olumsuz etkiye sahip olmayacağını dile getirdi.

Türkiye ile Rusya arasındaki ticaret hacminin iki ülke arasındaki son dönemdeki gerilimden önce zaten düşmeye başladığı bilgisini veren Şimşek, iki ülkenin ticaret hacminin Rusya’nın kendi ekonomik sorunlarından ötürü yılda yüzde 30-40 azalma gösterdiğini anlattı. Şimşek, Rusya para birimin değer kaybetmesinin, Rusya’dan tatil için Türkiye’ye gelenlerin sayısında azalma yaşanmasının bundaki etkisine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eğer 2016 yılına bakarsanız, Rusya’nın önceden aldığı kararları göz önünde bulundurduğunuzda Rusya ile yaşanan bu çekişmenin sonucunda iki ülkenin ticaret hacminde yaklaşık 3,1 milyar dolarlık düşüş olabilir. Türkiye’nin gayrisafi yurt içi hasılası bu yıl 700-800 milyar dolara yakın. Dolayısıyla 3,1 milyar dolar, gayrisafi yurt içi hasılaya göre oldukça küçük. Bu nedenle Rusya’nın yaptırımlarının etkisi büyük ihtimalle pek az olacak."

Rusya’ya sattıkları ürünleri diğer ülkelere de rahatlıkla pazarlayabileceklerini hatırlatan Şimşek, Rusya’nın talebinin ise başka bir ülkece kısa sürede karşılamasının imkansız olduğunun altını çizdi.

- “Sadece teröristleri yok ederek sorunun çözüleceğini düşünecek kadar saf değiliz”

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Kürtlerin Ortadoğu'daki geleceğini nasıl gördüğünün sorulması üzerine, Avrupa'da uzun yıllar süren savaşları hatırlattı ve sonuçta Avrupa Birliği'nin kurularak sınırların ortadan kalktığını, ortak para birimine geçildiğini, ortak meclis oluşturulduğunu söyledi.

Şu anda Ortadoğu'da birçok karışıklık bulunduğunu, trajediler yaşandığını ve geleceği kestirmenin imkansız olduğunu kaydeden Şimşek, "Türkiye'deki Kürtler için en iyi gelecek, Avrupa ailesinin bir parçası olan daha demokratik, daha hoşgörülü ve daha müreffeh bir Türkiye olacaktır. Bu hem Türkler hem Kürtler hem de diğer herkes için en iyisi olacaktır" dedi.

Şimşek, Irak'ta Musul ve Kerkük'ün ötesinde, Suriye'de ise Türkiye sınırı civarı dışında çok fazla Kürt nüfus bulunmadığını belirterek, Türkiye'de ise en fazla Kürt nüfusun yaşadığı şehrin Diyarbakır değil İstanbul, Ankara, İzmir gibi yerler olduğunu söyledi.

"Benim eşim de Türk. Türkiye'de Kürtler ve Türkler birbirinden ayrılamaz" diyen Şimşek, ulaşmaya çalıştıkları şeyin daha demokratik ve müreffeh bir Türkiye olduğunu vurguladı. Şimşek, şöyle devam etti:

"Ben Ankara'da, daha sonra İngiltere'de eğitim almak için, ardından ABD'de ve İngiltere'de çalışmak için köyümü terk ettiğimde bana biri deseydi ki 'Türkiye eski politikalarından kurtulup Kürtler dahil tüm etnik gruplara temel hak ve özgürlükleri verme konusunda çok değişecek' deseydi bundan şüphe ederdim ve böyle bir bakış açısına katılmazdım. ABD'de Hispanik etnik grubun kültür, inanç, siyasi konularda yararlandığı ne varsa Türkiye'de Kürtler aynı şeylerden faydalanıyor. Ortak şekilde daha iyi yaşamanın önündeki tek engel ise şiddet."

Türkiye'de hükümetin birkaç yıl önce çözüm sürecini başlattığını hatırlatan Şimşek, bunun işe yarama şansı olduğunu, Güneydoğu'da ekonominin müthiş bir büyüme yaşadığını ancak bugün şiddet olaylarının yeniden başladığını anlattı.

"Sadece teröristleri yok ederek sorunun çözüleceğini düşünecek kadar saf değiliz" diyen Şimşek, çözümün daha demokratik bir Türkiye elde etmek olduğunu kaydetti.

Şimşek, "Suriye'deki gelişmeler bu şekilde olmasaydı Ortadoğu'da şimdi başka şeylerden bahsediyor olabilirdik. Şu anda şiddeti bitirmekten başka seçeneğimiz yok. Hiçbir demokratik ülke şiddeti hoş göremez. Şiddet varsa temel haklarınızı kullanamazsınız. Şu anda da durum budur" ifadesini kullandı.

"Sonuç olarak, bir şeyler elde etmek için şiddete başvurmak yerine demokrasi ve hukukun üstünlüğünü model alırlarsa Kürtler için gelecek parlak" diyen Şimşek, bölgede Irak ya da başka bir ülkenin bölünmesini kimsenin konuşmadığını dile getirdi. Şimşek, Ortadoğu'nun mezhep çatışmalarından ve etnik temelli şiddet olaylarından da yeteri kadar çektiğini belirterek, çözümün daha fazla şiddet yerine daha fazla diyalog ve reform olduğunu vurguladı.

Şimşek, "ABD'nin de terör örgütleri listesinde yer alan PKK maalesef sunduğumuz fırsattan yararlanamadı. Bunun yerine daha çok silah yığdılar, daha çok militan edindiler, şimdi de bazı şehir merkezlerini işgal etmeye çalışıyorlar. Şimdi bu olayla başa çıkmamız gerekiyor" diye konuştu.

Şimşek, şöyle devam etti:

"Bir Kürt olarak benim annem babam okuma yazma bilmezdi, tek kelime Türkçe konuşamazlardı. Bugün ben aynı ülkenin Başbakan Yardımcısıyım. Geçmişte hatalar oldu. Mükemmel olmayabiliriz ama bunları düzeltmenin yolu şiddet değil. Bunun yolu Meclis'te konuşmaktan geçiyor."

- “Sığınmacıları memnuniyetle karşılıyoruz”

Şimşek, bir soru üzerine Suriyeli sığınmacıların Türkiye için bir yük olmadığını anlattı. Türkiye’nin yaklaşık 2,5 milyon Suriyeli ve Iraklı sığınmacıya ev sahipliği yaptığı bilgisini veren Şimşek, "Onları memnuniyetle kabul ediyoruz. Başka bir deyişle, doğru olanı yapıyoruz, insanoğlunun, iyi bir komşunun yapması gerekeni yapıyoruz. Açık kapı politikamız devam ediyor. Suriye krizinin bir an önce çözüldüğünü ve insanların eski normal hayatlarına döndüğünü görmek istiyoruz. Bu gerçekleşse bile bu insanların hepsinin o hayatlarına geri döneceğini düşünmüyorum" dedi.

Şimşek, ayrıca uluslararası toplumun Suriyeli sığınmacılara yönelik yardımlarının yetersizliğini dile getirdi.

(Sürecek)

Kaynak: AA