MHP TBMM Grup Toplantısı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "2015 yılının en unutulmayacak yalan ve aldatması bizim hayırcı olduğumuz iddiasıdır. Biz 'hayır' demesini de, 'evet' demesini de iyi biliriz. Türk milletinin yararına, Türkiye’nin yüksek menfaatlerine, Türklüğün hayrına itirazlarımız hayırcılıkla suçlanıyorsa, evet biz hayırcıyız, hayırda da hayır var diyoruz" dedi.
Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, yeni yılı kutlayarak, 2015’e terörün kanlı mührünü vurduğunu ve bunun vebalinin AK Parti'nin sırtında olduğunu savundu.
Terör örgütü PKK'nın 11 Temmuz’da sözde ateşkesi bitirdiğini, 14 Temmuz’dan itibaren sözde devrimci halk savaşını başlattığını ifade eden Bahçeli, "Ne tesadüftür ki koalisyon şartlarının doğduğu, AKP’nin tek başına iktidarı kaybettiği, 7 Haziran genel seçiminden sonra, PKK saldırılarını eş zamanlı yoğunlaştırmıştır. Sanki gizli ve vahşi bir el 7 Haziran’ın intikamını almak için devreye girmiş, böylelikle terör kartı tekrar açılmıştır" diye konuştu.
Uzun süreli çabalar sonucu kaos fitilinin tutuşturulduğunu, bölücü terörün AK Parti’nin müsaadesi ve ataletiyle Doğu ve Güneydoğu'nun hücrelerine kadar sindiğini belirten Bahçeli, Türkiye'nin 7 Haziran’dan sonra tarihinde görülmedik rezaletlere, kumpaslara, komplolara mahkum edildiğini ileri sürdü.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun koalisyon kurulmaması, ülkenin düzlüğe çıkmaması için oyun üstüne oyun planladığını savunan Bahçeli, şunları söyledi:
"Erdoğan ve Davutoğlu 7 Haziran’ı sorgulatarak, sandık sonuçlarını yok sayarak, tekrar seçimin şartlarını oluşturmuşlardır. Türkiye 7 Haziran’dan 4 ay 23 gün sonra, yani 1 Kasım’da ikinci seçime mecbur bırakılmıştır. Siyasi tarihimizde ilk kez böylesi bir vaka yaşanmıştır. Koalisyondan korkan, uzlaşmadan kaçan, bu itibarla Türkiye’yi istikrarsızlığa, terörün kanlı namlusunun önüne kasten iten AKP’den başkası olmamıştır."
MHP Genel Başkanı Bahçeli, 7 Haziran’dan sonra geçici AK Parti hükümetinin Türkiye’yi hepten gerilettiğini, hiçbir vicdan azabı duymadan ilkel ve zalim dürtülerin keyfine bıraktığını, beyaz Toroslu korkutma taktikleriyle, iftiralarla, karalama kampanyalarıyla ve yandaş medya çarpıtmalarıyla, giden iktidarın tekrar kazanılmaya çalışıldığını iddia etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti’yi parmağında oynattığını, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun irade ve inandırıcılığını da sıfırladığını savunan Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sahnelenen oyunu okuduk, taraf ve faillerinin amacını net olarak anladık. Minderden kaçmadık. Anlamsız, uyduruk, bizi mahcup edecek bahanelere sığınmadık. Türkiye’nin hükümetsiz kalmaması amacıyla, farklı partiler arasında oluşacak koalisyon modellerini safiyetle ve samimiyetle muhataplarımıza teklif ettik. 'Yeter ki Türkiye kazansın, biz kaybedelim' dedik. Başka siyasi partileri bilemem, ama bizim hassas olmak gibi bir mecburiyetimiz, fedakarca davranmak gibi de bir özelliğimiz olmalıdır. 'Önce koltuk' diyerek ilkelerimizi yok saysaydık, kırmızı plakalara kurulmak pahasına tüm sözlerimizi yutsaydık, bunu ecdada, bunu şehitlerimize, bunu Türklüğün vicdanına nasıl izah edecektik?"
- "Her konuda haklı çıktık"
Bahçeli, 7 Haziran’dan 1 Kasım’a kadar geçen kısa ama yoğun sürede, doğru ve olması gerekenleri yaptıklarını, onu söylediklerini ve onun yanında durduklarını vurgulayarak, şunları anlattı:
"Her konuda haklı çıktık. Hiçbir görüşümüzde açığa düşmedik, öngörü hatası yapmadık. Fakat Erdoğan ve Davutoğlu’nun koalisyon mimarisini müştereken sabote etmesi, doğrudan bizi hedefine alan algı operasyonları, devreye sokulan kirli propaganda sayesinde hayırcı olduk, hayırcı gösterildik. 2015 yılının en unutulmayacak yalan ve aldatması bizim hayırcı olduğumuz iddiasıdır. Biz 'hayır' demesini de 'evet' demesini de iyi biliriz. Türk milletinin yararına, Türkiye’nin yüksek menfaatlerine, Türklüğün hayrına itirazlarımız hayırcılıkla suçlanıyorsa, evet biz hayırcıyız, hayırda da hayır var diyoruz. Belki kendimizi iyi anlatamadık. Belki daha fazla insanımıza ulaşamadık. Belki de isabetle temellendirdiğimiz doğru strateji ve politikalarımızı aktarmakta engellerle karşılaştık. Hayırcı olarak afişe edilmemizin sebebi ne olursa olsun, 7 Haziran’dan 1 Kasım’a kadarki haklı olduğumuz mücadeleyle ilgili lazım gelen ders ve sonuçları yine de detaylarıyla çıkardık. 'Soyuluyoruz' dediğimizde, hayırcı diyorlardı, ancak soygun sürüyordu. 'İhanet köşe başlarını' tuttu dediğimizde, hayırcı diyorlardı ama güneşi balçıkla sıvamanın saçmalığı gizlenemiyordu. 'Türkiye kötü yönetiliyor, vatandaşlarımızın aş ve iş sorunları dayanılmaz seviyelerde' dediğimizde, hayırcı korosu iştahla, utanmazca çalışıyor, algıları etkiliyor, siyaseti terörize ediyordu. Biz 'haramzadeler götürüyor' derken, onlar hayırcı diyorlardı. Biz 'müzakereciler iş tutuyor' derken, onlar her şeye 'hayır' dediğimizi söylüyorlardı. Biz 'herkes eşittir Türkiye' derken, onlar 'Kürdistan' diyecek kadar alçalıyor, alçaklaşıyor, bayağılaşıyor, PKK’ya ilik nakli yapıyorlardı."
MHP Genel Başkanı Bahçeli, 47 yıllık siyaset mazilerini karartacak, şehitlerin kemiklerini sızlatacak, gazilerin boynunu bükecek en ufak bir karakter kırılması veya şahsiyet erozyonu yaşamadıklarını ve yaşatmadıklarını vurgulayarak, "Kamuoyu araştırması yaptırıp, bize 2015 yılının kaybedeni diyorlar. Huzurlarınızda söylüyorum, bunların alayı halt etmişlerdir. Merhum Talat Paşa, şehit edilmeden önce Berlin’de kendisini görenlere aynen şöyle söylemişti, 'Ne yapalım kader böyleymiş, harbi kazansaydık İstanbul’da heykellerimizi dikerlerdi, lakin kaybettik diye sövüyorlar.' Yine aynı kamuoyu araştırmasında kazanana bakıyorum, eğer kazanmak için değerlerden ve ahlaki kaidelerden taviz gerekiyorsa, biliniz ki biz her zaman kaybetmeye razıyız" değerlendirmesinde bulundu.
- "AK Parti sayesinde 2015 yılı kaybedildi"
Bazı ekonomik verilere de değinen Bahçeli, 2015 yılında Türkiye ekonomisinin dibe vurduğunu öne sürerek, geçen yıl enflasyon hedefi ve büyüme tahminlerinin tutmadığını, milletin vahim ölçüde fakirleştiğini savundu.
Bahçeli, "Bir avuç mutlu azınlık, saray beslemesi küçük bir elit zümre servetine servet eklerken, Erzurumlu Hasan yoksullaşmış, Adıyamanlı Mehmet muhtaç hale gelmiş, Manisalı Hatice Bacı derdine dert katmıştır" dedi.
"AK Parti’nin iç ve dış politikadaki başarısızlıklarının artık dizginlenemeyecek boyutlara ulaştığını" belirten Bahçeli, Türkiye'nin çevresindeki hiçbir gelişmeye müdahil olamadığını bildirdi.
"Suriye politikası enkazdır. Irak politikası çöplüktedir. Mısır politikası rehinlidir. Rusya politikası kriz geçirmektedir" diyen Bahçeli, AK Parti sayesinde 2015 yılının kaybedildiğini iddia etti.
(Sürecek)
Kaynak: AA
Terör örgütü PKK'nın 11 Temmuz’da sözde ateşkesi bitirdiğini, 14 Temmuz’dan itibaren sözde devrimci halk savaşını başlattığını ifade eden Bahçeli, "Ne tesadüftür ki koalisyon şartlarının doğduğu, AKP’nin tek başına iktidarı kaybettiği, 7 Haziran genel seçiminden sonra, PKK saldırılarını eş zamanlı yoğunlaştırmıştır. Sanki gizli ve vahşi bir el 7 Haziran’ın intikamını almak için devreye girmiş, böylelikle terör kartı tekrar açılmıştır" diye konuştu.
Uzun süreli çabalar sonucu kaos fitilinin tutuşturulduğunu, bölücü terörün AK Parti’nin müsaadesi ve ataletiyle Doğu ve Güneydoğu'nun hücrelerine kadar sindiğini belirten Bahçeli, Türkiye'nin 7 Haziran’dan sonra tarihinde görülmedik rezaletlere, kumpaslara, komplolara mahkum edildiğini ileri sürdü.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun koalisyon kurulmaması, ülkenin düzlüğe çıkmaması için oyun üstüne oyun planladığını savunan Bahçeli, şunları söyledi:
"Erdoğan ve Davutoğlu 7 Haziran’ı sorgulatarak, sandık sonuçlarını yok sayarak, tekrar seçimin şartlarını oluşturmuşlardır. Türkiye 7 Haziran’dan 4 ay 23 gün sonra, yani 1 Kasım’da ikinci seçime mecbur bırakılmıştır. Siyasi tarihimizde ilk kez böylesi bir vaka yaşanmıştır. Koalisyondan korkan, uzlaşmadan kaçan, bu itibarla Türkiye’yi istikrarsızlığa, terörün kanlı namlusunun önüne kasten iten AKP’den başkası olmamıştır."
MHP Genel Başkanı Bahçeli, 7 Haziran’dan sonra geçici AK Parti hükümetinin Türkiye’yi hepten gerilettiğini, hiçbir vicdan azabı duymadan ilkel ve zalim dürtülerin keyfine bıraktığını, beyaz Toroslu korkutma taktikleriyle, iftiralarla, karalama kampanyalarıyla ve yandaş medya çarpıtmalarıyla, giden iktidarın tekrar kazanılmaya çalışıldığını iddia etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti’yi parmağında oynattığını, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun irade ve inandırıcılığını da sıfırladığını savunan Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sahnelenen oyunu okuduk, taraf ve faillerinin amacını net olarak anladık. Minderden kaçmadık. Anlamsız, uyduruk, bizi mahcup edecek bahanelere sığınmadık. Türkiye’nin hükümetsiz kalmaması amacıyla, farklı partiler arasında oluşacak koalisyon modellerini safiyetle ve samimiyetle muhataplarımıza teklif ettik. 'Yeter ki Türkiye kazansın, biz kaybedelim' dedik. Başka siyasi partileri bilemem, ama bizim hassas olmak gibi bir mecburiyetimiz, fedakarca davranmak gibi de bir özelliğimiz olmalıdır. 'Önce koltuk' diyerek ilkelerimizi yok saysaydık, kırmızı plakalara kurulmak pahasına tüm sözlerimizi yutsaydık, bunu ecdada, bunu şehitlerimize, bunu Türklüğün vicdanına nasıl izah edecektik?"
- "Her konuda haklı çıktık"
Bahçeli, 7 Haziran’dan 1 Kasım’a kadar geçen kısa ama yoğun sürede, doğru ve olması gerekenleri yaptıklarını, onu söylediklerini ve onun yanında durduklarını vurgulayarak, şunları anlattı:
"Her konuda haklı çıktık. Hiçbir görüşümüzde açığa düşmedik, öngörü hatası yapmadık. Fakat Erdoğan ve Davutoğlu’nun koalisyon mimarisini müştereken sabote etmesi, doğrudan bizi hedefine alan algı operasyonları, devreye sokulan kirli propaganda sayesinde hayırcı olduk, hayırcı gösterildik. 2015 yılının en unutulmayacak yalan ve aldatması bizim hayırcı olduğumuz iddiasıdır. Biz 'hayır' demesini de 'evet' demesini de iyi biliriz. Türk milletinin yararına, Türkiye’nin yüksek menfaatlerine, Türklüğün hayrına itirazlarımız hayırcılıkla suçlanıyorsa, evet biz hayırcıyız, hayırda da hayır var diyoruz. Belki kendimizi iyi anlatamadık. Belki daha fazla insanımıza ulaşamadık. Belki de isabetle temellendirdiğimiz doğru strateji ve politikalarımızı aktarmakta engellerle karşılaştık. Hayırcı olarak afişe edilmemizin sebebi ne olursa olsun, 7 Haziran’dan 1 Kasım’a kadarki haklı olduğumuz mücadeleyle ilgili lazım gelen ders ve sonuçları yine de detaylarıyla çıkardık. 'Soyuluyoruz' dediğimizde, hayırcı diyorlardı, ancak soygun sürüyordu. 'İhanet köşe başlarını' tuttu dediğimizde, hayırcı diyorlardı ama güneşi balçıkla sıvamanın saçmalığı gizlenemiyordu. 'Türkiye kötü yönetiliyor, vatandaşlarımızın aş ve iş sorunları dayanılmaz seviyelerde' dediğimizde, hayırcı korosu iştahla, utanmazca çalışıyor, algıları etkiliyor, siyaseti terörize ediyordu. Biz 'haramzadeler götürüyor' derken, onlar hayırcı diyorlardı. Biz 'müzakereciler iş tutuyor' derken, onlar her şeye 'hayır' dediğimizi söylüyorlardı. Biz 'herkes eşittir Türkiye' derken, onlar 'Kürdistan' diyecek kadar alçalıyor, alçaklaşıyor, bayağılaşıyor, PKK’ya ilik nakli yapıyorlardı."
MHP Genel Başkanı Bahçeli, 47 yıllık siyaset mazilerini karartacak, şehitlerin kemiklerini sızlatacak, gazilerin boynunu bükecek en ufak bir karakter kırılması veya şahsiyet erozyonu yaşamadıklarını ve yaşatmadıklarını vurgulayarak, "Kamuoyu araştırması yaptırıp, bize 2015 yılının kaybedeni diyorlar. Huzurlarınızda söylüyorum, bunların alayı halt etmişlerdir. Merhum Talat Paşa, şehit edilmeden önce Berlin’de kendisini görenlere aynen şöyle söylemişti, 'Ne yapalım kader böyleymiş, harbi kazansaydık İstanbul’da heykellerimizi dikerlerdi, lakin kaybettik diye sövüyorlar.' Yine aynı kamuoyu araştırmasında kazanana bakıyorum, eğer kazanmak için değerlerden ve ahlaki kaidelerden taviz gerekiyorsa, biliniz ki biz her zaman kaybetmeye razıyız" değerlendirmesinde bulundu.
- "AK Parti sayesinde 2015 yılı kaybedildi"
Bazı ekonomik verilere de değinen Bahçeli, 2015 yılında Türkiye ekonomisinin dibe vurduğunu öne sürerek, geçen yıl enflasyon hedefi ve büyüme tahminlerinin tutmadığını, milletin vahim ölçüde fakirleştiğini savundu.
Bahçeli, "Bir avuç mutlu azınlık, saray beslemesi küçük bir elit zümre servetine servet eklerken, Erzurumlu Hasan yoksullaşmış, Adıyamanlı Mehmet muhtaç hale gelmiş, Manisalı Hatice Bacı derdine dert katmıştır" dedi.
"AK Parti’nin iç ve dış politikadaki başarısızlıklarının artık dizginlenemeyecek boyutlara ulaştığını" belirten Bahçeli, Türkiye'nin çevresindeki hiçbir gelişmeye müdahil olamadığını bildirdi.
"Suriye politikası enkazdır. Irak politikası çöplüktedir. Mısır politikası rehinlidir. Rusya politikası kriz geçirmektedir" diyen Bahçeli, AK Parti sayesinde 2015 yılının kaybedildiğini iddia etti.
(Sürecek)