TİM'den 2015'Te Dört Rekor

2015’in küresel ticaret açısından oldukça zorlu bir yıl olmasına karşın Türkiye’nin dünya AB ve petrol İhracatçısı ülkelerdeki payının zirveye ulaştığını belirten Büyükekşi, "Küresel ticarette son verilere göre yüzde 11,1 oranında daralma meydana geldi. Öyle ki ticaret neredeyse 5 yıl geriye dönüp 2010’daki düzeyine indi. 2010 yılında dünya ticaret hacmi 15,2 trilyon dolar seviyesinde iken, 2015’te 16,5 trilyon dolar olacağı tahmin ediliyordu. 2014 yılında ise bu rakam 18.1 trilyon dolardı. Türkiye olarak bizim ihracatımız da düşen emtia fiyatları, değer kazanan ABD doları ve çevre ülkelerdeki sorunlar nedeniyle 2015 yılında yaklaşık 144 milyar dolara indi. Bu yaklaşık yüzde 9’luk bir gerileme anlamına geliyor. Yani dünyadaki pek çok ülkeden daha iyi bir performans gösterdik. Bu dünya ihracatındaki payımızın arttığı anlamına geliyor” dedi.

“TÜRKİYE 2015 YILINDA PAZAR PAYINI ARTIRDI”

TİM’in yaptığı hesaplama ve tahminlere göre Türkiye’nin 2015 yılında hem dünya ihracatındaki payını hem de AB pazarındaki ve petrol ihraç eden ülkeler pazarındaki payını şimdiye kadarki en yüksek seviyesine çıkardığını vurgulayan Büyükekşi, “Dünyanın önde gelen petrol ihracatçısı ülkelerini inceledik. Bu ülkeler arasında ihracatı yüksek oranda petrole bağımlı olan 14 ülke belirlendi. Dünya petrol ihracatının yüzde 70’ten fazlasını yapan bu ülkeler Irak, Cezayir, Libya, Venezuela, Azerbaycan, Nijerya, Katar, Suudi Arabistan, Kazakistan, Rusya, Kolombiya, Norveç, BAE ve İran. Türkiye’nin bu ülkelerin dünyadan ithalatları içindeki payı 2014’te yüzde 3,1 iken, 2015’te yüzde 3,3’e yaklaştı. Dolayısı ile azalan petrol gelirlerine rağmen bu ülkelerdeki pazar payımız 2015’te az da olsa arttı. Bunun yanısıra dünya ihracatından aldığımız pay ve AB ülkelerinin ithalatından aldığımız pay da en yüksek düzeyine ulaştı” diye konuştu.

“MAL İHRACATI İLK KEZ EKONOMİNİN BEŞTE BİRİNİ OLUŞTURDU”

Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak ihracat gelirlerinde yaşanacak olası azalmalara karşı önlemler aldıklarını ve ihracatı hem pazar hem de ürün çeşitlendirmesi yoluyla artırmaya dönük çalışmalara devam ettiklerini belirten Büyükekşi, sözlerini şöyle tamamladı:

“Orta Vadeli Program’da 2015’i 722 milyar dolar seviyesinde GSYİH ile tamamladığımız tahmin ediliyor. Bu durumda ihracatın GSYİH’deki payı yüzde 20 seviyesine çıkmış olacak. Yüzde 20 şu ana kadar hiç görülmeyen bir düzey. Dolayısı ile mal ihracatımızın ilk kez ekonomimizin beşte birini oluşturduğunu söyleyebiliriz. 2000’li yıllarda ihracatımızdaki ciddi artışa rağmen GSYİH’ye oran olarak incelendiğinde yüzde 15-16 civarında süregiden bir seyir vardı. 2012’den itibaren ciddi bir sıçrama gördük. 2015’te ise ilk kez yüzde 20’ye ulaşmış oluyoruz. İhracatın ekonomideki payının artması bizim hep istediğimiz, üzerinde çalıştığımız bir konu. Amacımız, ihracat kompozisyonumuzda teknoloji ve katma değer yoğunluğunu yükseltmek. Bunu sağlamanın yolu da inovasyon, Ar-Ge, tasarım ve markalaşmadan geçiyor. Türkiye’nin geleceğinin ihracat; ihracatın geleceğinin inovasyona dayalı katma değer olduğuna inanıyor, TİM olarak bu alanların her birinde çalışmalarımıza devam ediyoruz.”