PKK'nın Rus Ve Çeçen Kaynaklı Örgütlerle İş Birliği Arayışı
SETA İstanbul Genel Koordinatörü Altun: 'Bu çağrılar, odağı değiştirmek, kameraları sıkıştıkları, yenildikleri alandan almakla, hedef şaşırtmakla ilgili. Ancak örgütün böyle bir kapasitesi yok. PKK, sadece Türkiye'de DHKPC, MLKP gibi örgütlerle iş birliği içine girmiyor. Uluslararası alanda şehir eylemleri yapabilecek örgütlerle de iş birliği içine giriyor. Bir ideolojik yakınlık arayışında değil. Tamamen çıkar birlikteliği' 'Ruslarla da İranlılarla da kolaylıkla iş birliği içine girebileceğini gösteriyor. Rusya, Çeçenistan kaynaklı çeşitli örgütlerle iş birliği arayışına girme durumu söz konusu. Bu da herşeyden önce sansasyonel eylem yapabilecek bir yapı oluşturmakla iglili. Fakat bunların hiçbirinin somut olarak sahada bir karşılığı yok'
Altun, terör örgütü PKK yöneticilerinin, sol örgütlere yaptığı birleşme çağrılarını AA muhabirine değerlendirdi.
PKK'nın, Türkiye'nin batısında sansasyonel eylemler yapma kapasitesine sahip bir terör örgütü olmadığına dikkati çeken Altun, PKK'nın bir süredir ulusal ve uluslararası örgütlerle iş birliği arayışında bulunduğunu dile getirdi.
Örgütün, bir ittifak stratejisi oluşturmaya çalıştığını anlatan Altun, 'Bunu yaparken kamuoyunu da yönetmek, kamuoyunda psikolojik bir üstünlük elde etmek adına KCK eş başkanları birer açıklama yaptılar ve bir çağrıda bulundular. Bu çağrının gerçek anlamda karşılık bulmadığını görmüş durumdayız' diye konuştu.
Bu çağrının karşılık bulmamasının nedenini terör örgütü PKK'nın 'kapasite meselesi' ve 'mücadelesinin meşruiyetini kaybetmesi' olarak açıklayan Altun, şöyle devam etti:
'PKK'nın tabanı olarak görülen Kürtler de artık PKK'yı yürüttüğü bu gerekçesiz şiddet nedeniyle eleştiriyor. PKK ciddi anlamda sıkışmışlık içinde. Burada PKK'yı motive eden ana unsurun Kuzey Suriye'deki mücadele olduğunu biliyoruz. Kuzey Suriye'de PKK'yı da bu anlamda sahaya süren, PKK'nın, PYD'nin kendi dinamikleri değil. Orada öncelikle Esed rejiminin, İran'ın, daha sonra da Rusya'nın bölgedeki çıkarları PYD'nin bir anlamda önünü açtı. Burada ara bir dönem de vardı. Orada da PKK'nın ABD tarafından desteklendiği bir dönem söz konusuydu. Bu Amerika'da ciddi eleştirileri de beraberinde getirdi. Şu anda da Amerika özellikle YPG'den desteğini nasıl çekebileceğiyle ilgili arayış içinde. Bir taraftan DAEŞ ile mücadeleyi önemli unsur olarak görüyor, diğer taraftan da özellikle PYD'nin kendisini kullandığını düşünüyor. Rusya ile yakınlaşmış ve Rusya'nın stratejileri doğrultusunda hareket ediyor olması, bunu gösteriyor.'
- 'Uluslararası alanda örgütlerle iş birliği'
Türkiye'nin batısında, metropollerde sansasyonel eylem çağrısının, PKK'nın yığınak yaptığı bölgelerde köşeye sıkışmasıyla ilgili olduğunu belirten Altun, 'İşgal ettiğini ya da kantonlaştırdığını öne sürdüğü bölgelerde aslında PKK'nın hiçbir şekilde varlık gösteremediğini görüyoruz. Tamamen köşeye sıkışmış durumda. Sürekli güvenlik güçlerinden saklanarak varlık gösteriyorlar. Bu da bizatihi özerklik ilan ettiğini söyledikleri bölgede, terör örgütü üyesi olarak kaçak şekilde yaşamalarını beraberinde getiriyor' ifadelerini kullandı.
'Bu çağrılar, odağı değiştirmek, kameraları sıkıştıkları, yenildikleri alandan almakla, hedef şaşırtmakla ilgili' diyen Altun, ancak örgütün böyle bir kapasitesinin bulunmadığını söyledi.
PKK'nın, sadece Türkiye'de DHKP-C ya da MLKP gibi örgütlerle iş birliği içine girmediğini anlatan Altun, şunları kaydetti:
'Uluslararası alanda şehir eylemleri yapabilecek örgütlerle de iş birliği içine giriyor. Bir ideolojik yakınlık arayışı içinde de değil. Tamamen çıkar birlikteliği. Ruslarla da İranlılarla da kolaylıkla iş birliği içine girebileceğini gösteriyor. Rusya kaynaklı, Çeçenistan kaynaklı çeşitli örgütlerle iş birliği arayışına girme durumu söz konusu. Bu da herşeyden önce sansasyonel eylem yapabilecek bir yapı oluşturmakla iglili. Fakat bunların hiçbirinin somut olarak sahada karşılı yok. Bir zemin de bulabilmiş değiller. Bu çağrının üzerinden geçen süre de bunu gösteriyor. PKK ancak Güneydoğu bölgesinde askerlere, askerlerin, emniyet mensuplarının ailelerine dönük eylemler yaparak bir korku ortamı inşa etmeye çalışıyor. Onun dışında bir etki alanı da oluşturamıyor.'