Akdoğan: Bunları söylemek için zır cahil olmak gerekir
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, HABERTÜRK TV'de Veyis Ateş'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, HABERTÜRK TV'de Veyis Ateş'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Akdoğan, Türkiye'nin Suriye'ye yönelik politikalarının kaçınılmaz olduğunu vergulayarak 'Bir zalim dikdatör binlerce insanı katlediyor. Buna tepkisiz kalabilir misiniz. Mısırda darbe olmuş, bunu eleştirmemiz gerekiyordu. Türkiye'nin ahlaki duruşu bölgede popülaritesini artırdı. Türkidye'nin söyledikleri yapılsaydı DAEŞ ortaya çıkmazdı. Türkiye'nin yaptığı uyarılar çoğu zaman yerine getirilmedi. Göç dalgası, Avrupa sınırına geldiğinde duyarlılık oluştu' dedi.
'Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi'nin yayımladığı bildiriyi sert sözlerle eleştiren Akdoğan, 'PKK'nın yaptıklarını hiç görmemişler. Bunları söyleyebilmek için zır cahil olmak gerekir. Ortada açık bir terör var, sivillere saldıran, bebek öldüren bir terör var. Buna ses çıkartmıyorlar. Bunu da fikir özgürlüğü bağlamında görmüyorum. Türkiye'de meseleler bu algıyla mı çözülecek. Neredeyse Türkiye'yi soykırım yapmakla suçlayacaklar' diye konuştu.
Akdoğan, terör örgütü PKK'ya karşı yürütülen operasyonlardan olumlu sonuçlar alındığını ve örgüte ahır darbeler vurulduğunu belirterek 'Kısa sürede mahallelerin temizleneceğini düşünüyorum. Siviller zarar görmesin, şehit verilmesin hassasiyeti var. Kısa sürede bölge temizlenip ilave tedbirler alınacak' ifadelerini kullandı.
Akdoğan'ın açıklamalarında satır başları şöyle:
Dünyanın pek çok ülkesinde şehitliklerimiz var. Türkiye şu anda şevkat elini uzatıyor. Bunları görmek insanı tatmin ediyor. Son dönemlerde Türkiye 'Soft Power' ile gelişiyor. Neticede Türkiye, sosyal yardımlarda dünya birincisi oldu. BM Dünya İnsani Zirvesi, Mayıs ayında İstanbul'da yapılacak.
SULTANAHMET SALDIRISI
Suriye etiketi arasında hepsini aynı kategoriye koymamak lazım. Türkiye'de sığınan bu insanlar mazlum durumdalar. 700 bin okul yaşında çocuk var, bunlardan sadece 300 bini okula gidebiliyorlar. Çalışma izni bakanlıktan çıktı. Şuanda Suriyeliler kötü şartlarda kayıt dışı çalıştırılıyor. Bir Suriyelinin gerçekleştridiği eylem karşısında bütün Suriyelileri aynı kategoriye koymamak gerek. Burda eylem yapan Suriyeli değil d başka bir Ülkenin vatandaşı da olabilirdi. Bunları birbirinden ayırmak lazım. Ülkemize gelen Suriyelilere şefkatle bakmak zorundayız.
Çalışma izni konusunda bütün fizibilite raporları Bakanlık tarafından çıkarıldı. 'Bu kardeşlerimiz iş piyasasına girdi, işsizlik arttı' gibi bir veri yok. Suriyeli çalışanların kayıt altına alınması önemli bir olay. İzin çıkmasaydı nitelikli işgücü başka ülkelere gidecekti. Bizim kendi vatandaşlarımıza dönük bir problem görmüyoruz.
TÜRKİYE'NİN SURİYE POLİTİKASI
Bir zalim dikdatör binlerce insanı katlediyor. Buna tepkisiz kalabilir misiniz. Mısırda darbe olmuş, bunu eleştirmemiz gerekiyordu. Türkiye'nin ahlaki duruşu bölgede popülaritesini artırdı. Türkidye'nin söyledikleri yapılsaydı DAEŞ ortaya çıkmazdı. Türkiye'nin yaptığı uyarılar çoğu zaman yerine getirilmedi. Göç dalgası, Avrupa sınırına geldiğinde duyarlılık oluştu. Türkiye, Suriye konusunda kaçınılmaz olanı yapmıştır.
RUSYA İLE JET KRİZİ
Bu uçak meselesi çok konuşuldu, tekrar etmeye gerek yok. Bizim Rusya ile kötü olma gibi bir derdimiz yok. Ama Türkiye bir kabile devleti değil. Doğru olanı yaptık sınırlarımızı koruduk, sınırlar bir ülkenin namusudur. Rusya krizinde negatif adım atmak gibi bir girişimimiz olmadı. Bölgesel krizlerde Türkiye hep haklı çıkmıştır. Biz NATO ülkesiyiz. Bu bağlamda gereken desteği gördük. Böyle bakltığınızda yalnız kaldık demek doğru değil. Türkiye tek başına da güçlü bir ülkedir.
TERÖR OPERASYONLARI
2013'ten itibaren örgüt verdiği hiç bir sözü tutmadı. 17 Aralık, Gezi olayları gibi hadiseler siyaseti kırılgan hale getirdi. Eşzamanlı ozlarak Suriye'de yaşanan durum süreci kırılgan hale getirdi. Kobani olayları bir kırılma meydana getirdi. Bunları görerek Meclis'e güvenlik paketi getirdi. Hem HDP makas değiştirdi, hen Kandil makas değiştirdi. Madem Suriye'de bu iş oluyor Türkiye'de de yapalım dediler. HDP ve PKK arasında hiç bir ayrıştırcma yapmaya gerek yok, aynı kafa yapısı...
Kuzey Irak'ta birçok karargah havaya uçuruldu. Birçok yerde örgüte ağır darbeler verildi. Kısa sürede mahallelerin temizleneceğini düşünüyorum. Siviller zarar görmesin, şehit verilmesin hassasiyeti var. Kısa sürede bölge temizlenip ilave tedbirler alınacak.
Hükümet güvenlik politikalarına savruldu demek doğru değil. Çözüm sürecindeki rahatlamalar hükümetin iyi niyetiyle oldu. Ama ne oldu? Örgütün yaptığı şey bunları bozan şeydir. Birileri ben özerklik yaratacağım diyerek fiili bir durum yaratabilir mi demokratik bir ülkede?
1128 AKADEMİSYENİN BİLDİRİSİ
Yayınlanan bildiriyi okuyunca, bu kadar deli saçması bir metin görmedi. Bir bilim insanı toplumsal hakikatten nasıl bu kadar kopabilir. Bunlar hangi ülkede yaşıyor. Bunun tutarlılık tarafı yok. PKK'nın yaptıklarını hiç görmemişler. Bunları söyleyebilmek için zır cahil olmak gerekir. Ortada açık bir terör var, sivillere saldıran, bebek öldüren bir terör var. Buna ses çıkartmıyorlar. Bunu da fikir özgürlüğü bağlamında görmüyorum. Türkiye'de meseleler bu algıyla mı çözülecek. Neredeyse Türkiye'yi soykırım yapmakla suçlayacaklar.
'Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi'nin yayımladığı bildiriyi sert sözlerle eleştiren Akdoğan, 'PKK'nın yaptıklarını hiç görmemişler. Bunları söyleyebilmek için zır cahil olmak gerekir. Ortada açık bir terör var, sivillere saldıran, bebek öldüren bir terör var. Buna ses çıkartmıyorlar. Bunu da fikir özgürlüğü bağlamında görmüyorum. Türkiye'de meseleler bu algıyla mı çözülecek. Neredeyse Türkiye'yi soykırım yapmakla suçlayacaklar' diye konuştu.
Akdoğan, terör örgütü PKK'ya karşı yürütülen operasyonlardan olumlu sonuçlar alındığını ve örgüte ahır darbeler vurulduğunu belirterek 'Kısa sürede mahallelerin temizleneceğini düşünüyorum. Siviller zarar görmesin, şehit verilmesin hassasiyeti var. Kısa sürede bölge temizlenip ilave tedbirler alınacak' ifadelerini kullandı.
Akdoğan'ın açıklamalarında satır başları şöyle:
Dünyanın pek çok ülkesinde şehitliklerimiz var. Türkiye şu anda şevkat elini uzatıyor. Bunları görmek insanı tatmin ediyor. Son dönemlerde Türkiye 'Soft Power' ile gelişiyor. Neticede Türkiye, sosyal yardımlarda dünya birincisi oldu. BM Dünya İnsani Zirvesi, Mayıs ayında İstanbul'da yapılacak.
SULTANAHMET SALDIRISI
Suriye etiketi arasında hepsini aynı kategoriye koymamak lazım. Türkiye'de sığınan bu insanlar mazlum durumdalar. 700 bin okul yaşında çocuk var, bunlardan sadece 300 bini okula gidebiliyorlar. Çalışma izni bakanlıktan çıktı. Şuanda Suriyeliler kötü şartlarda kayıt dışı çalıştırılıyor. Bir Suriyelinin gerçekleştridiği eylem karşısında bütün Suriyelileri aynı kategoriye koymamak gerek. Burda eylem yapan Suriyeli değil d başka bir Ülkenin vatandaşı da olabilirdi. Bunları birbirinden ayırmak lazım. Ülkemize gelen Suriyelilere şefkatle bakmak zorundayız.
Çalışma izni konusunda bütün fizibilite raporları Bakanlık tarafından çıkarıldı. 'Bu kardeşlerimiz iş piyasasına girdi, işsizlik arttı' gibi bir veri yok. Suriyeli çalışanların kayıt altına alınması önemli bir olay. İzin çıkmasaydı nitelikli işgücü başka ülkelere gidecekti. Bizim kendi vatandaşlarımıza dönük bir problem görmüyoruz.
TÜRKİYE'NİN SURİYE POLİTİKASI
Bir zalim dikdatör binlerce insanı katlediyor. Buna tepkisiz kalabilir misiniz. Mısırda darbe olmuş, bunu eleştirmemiz gerekiyordu. Türkiye'nin ahlaki duruşu bölgede popülaritesini artırdı. Türkidye'nin söyledikleri yapılsaydı DAEŞ ortaya çıkmazdı. Türkiye'nin yaptığı uyarılar çoğu zaman yerine getirilmedi. Göç dalgası, Avrupa sınırına geldiğinde duyarlılık oluştu. Türkiye, Suriye konusunda kaçınılmaz olanı yapmıştır.
RUSYA İLE JET KRİZİ
Bu uçak meselesi çok konuşuldu, tekrar etmeye gerek yok. Bizim Rusya ile kötü olma gibi bir derdimiz yok. Ama Türkiye bir kabile devleti değil. Doğru olanı yaptık sınırlarımızı koruduk, sınırlar bir ülkenin namusudur. Rusya krizinde negatif adım atmak gibi bir girişimimiz olmadı. Bölgesel krizlerde Türkiye hep haklı çıkmıştır. Biz NATO ülkesiyiz. Bu bağlamda gereken desteği gördük. Böyle bakltığınızda yalnız kaldık demek doğru değil. Türkiye tek başına da güçlü bir ülkedir.
TERÖR OPERASYONLARI
2013'ten itibaren örgüt verdiği hiç bir sözü tutmadı. 17 Aralık, Gezi olayları gibi hadiseler siyaseti kırılgan hale getirdi. Eşzamanlı ozlarak Suriye'de yaşanan durum süreci kırılgan hale getirdi. Kobani olayları bir kırılma meydana getirdi. Bunları görerek Meclis'e güvenlik paketi getirdi. Hem HDP makas değiştirdi, hen Kandil makas değiştirdi. Madem Suriye'de bu iş oluyor Türkiye'de de yapalım dediler. HDP ve PKK arasında hiç bir ayrıştırcma yapmaya gerek yok, aynı kafa yapısı...
Kuzey Irak'ta birçok karargah havaya uçuruldu. Birçok yerde örgüte ağır darbeler verildi. Kısa sürede mahallelerin temizleneceğini düşünüyorum. Siviller zarar görmesin, şehit verilmesin hassasiyeti var. Kısa sürede bölge temizlenip ilave tedbirler alınacak.
Hükümet güvenlik politikalarına savruldu demek doğru değil. Çözüm sürecindeki rahatlamalar hükümetin iyi niyetiyle oldu. Ama ne oldu? Örgütün yaptığı şey bunları bozan şeydir. Birileri ben özerklik yaratacağım diyerek fiili bir durum yaratabilir mi demokratik bir ülkede?
1128 AKADEMİSYENİN BİLDİRİSİ
Yayınlanan bildiriyi okuyunca, bu kadar deli saçması bir metin görmedi. Bir bilim insanı toplumsal hakikatten nasıl bu kadar kopabilir. Bunlar hangi ülkede yaşıyor. Bunun tutarlılık tarafı yok. PKK'nın yaptıklarını hiç görmemişler. Bunları söyleyebilmek için zır cahil olmak gerekir. Ortada açık bir terör var, sivillere saldıran, bebek öldüren bir terör var. Buna ses çıkartmıyorlar. Bunu da fikir özgürlüğü bağlamında görmüyorum. Türkiye'de meseleler bu algıyla mı çözülecek. Neredeyse Türkiye'yi soykırım yapmakla suçlayacaklar.