'Multiple Existences' Karma Sergisi Açıldı

Yabancı sanatçıların eserlerinin yer aldığı sergi, 21 Şubat'a kadar Odeabank'ın sanat platformu O'Art'ta görülebilecek.

Yaşamını Türkiye'de sürdüren ve daha önce Türkiye'de yaşamış olan yabancı sanatçıların eserleri, 'Multiple Existences' isimli karma sergide sanatseverlerle buluştu.

Odeabank'ın sanat platformu O'Art'ta açılan sergide 8 eseri yer alan Alman sanatçı Jenny Eicher, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul'a ilk kez 2010'da öğrenci değişim programıyla geldiğini belirterek, 'Burada 1 yıl yaşadıktan sonra Almanya'ya geri döndüm. Bir yıl önce ise yeniden İstanbul'a gelerek burada yaşamaya başladım' dedi.

Çocuk figürlü eserleriyle dikkati çeken 33 yaşındaki sanatçı, 'Geleneksel ahşap oymacılığından geliyorum. Fakat heykel çalışmalarından dolayı son 5 yıldır ahşap oymacılığı yapmıyorum. Buna yeniden dönmek ve çalışmalarımda çocuk imgesini kullanmak istedim. Çünkü bana göre çocuklar masumiyetin simgesi. Çocuklar, ne yaparsa yapsınlar bununla gurur duyuyorlar. Ben de masum çocukların gurur duyduğu o anları yansıtmak istedim' ifadesini kullandı.

İstanbul'u çok sevdiğini aktaran Eicher, şunları kaydetti:

'Son günlerde tüm dünyada yaşamak zor. İsterseniz Paris, Berlin ya da İstanbul'da yaşayın. Her yerde terör saldırıları olabiliyor. Sultanahmet'teki saldırıda beni asıl üzen, bu saldırının tam da Ayasofya yakınında meydana gelmesi oldu. Çünkü Ayasofya, kültürler ve dinler arasında arkadaşlığın, dostluğun bir simgesi. Ancak tabii ki bu saldırılardan korkup İstanbul'dan ayrılmayacağım. Burası müthiş bir şehir ve bu şehrin üretken bir parçası olmak istiyorum. Burası çok fazla ilham veriyor ve çok güzel bir şehir. Buradaki insanları ve kültürü de çok seviyorum. İstanbul evime uzak bir şehir de değil.'

- 'İstanbul'daki sosyal yaşam, sizi insan yaratılışı hakkında daha derin düşünmeye zorluyor'

Sergiye porte çalışmalarıyla katılan Suriyeli sanatçı Ali Omar da çocukluğundan beri resim yaptığını belirterek, 'Aslında kalem tutmayı öğrenen her çocuk resim yapmaya başlar. Fakat benim profesyonel olarak sanata yönelmeye karar verişim, 13-14 yaşlarımdayken oldu. En mutlu olduğum anların resim yaparken olduğunu fark edince buna yöneldim' diye konuştu.

Geçen yıl İstanbul'a yerleştiğini belirten Omar, sergideki 5 eserini de İstanbul'dayken yaptığını dile getirerek, şöyle devam etti:

'İstanbul en renkli ve en karakteristik şehirlerden biri. Çok büyük de bir şehir. Ayrıca İstanbul'daki sosyal yaşam, sizi insan yaratılışı hakkında daha derin düşünmeye zorluyor. İstanbul gibi büyük şehirlerde, gittiğiniz her yerde bununla ilgili düşünmek zorundasınız. Çünkü görülecek yeni çok fazla şey var. Küçük bir kasabada olsanız her gün aynı şeyi görür ve gördüklerinize alışırsınız. Her gün yeni bir şey gördüğünüzde ise aklınız bunu daha fazla anlamaya ve anlatmaya çalışır. Resimlerimde de bunu yapmaya çalışıyorum.'

Ali Omar, İstanbul'a gelmeden önce Suriye'nin kuzeyindeki küçük bir köyde yaşadığını dile getirerek, 'Orada sanatçılarla tanışma şansım ya da sanat tartışabileceğim birileri yoktu. Savaş dolayısıyla, sanat eğitimi aldığım Şam'a da gidemiyordum. Bu nedenle de İstanbul'a yerleştim' dedi.

- 'İstanbul'a ilk geldiğimde aşık oldum'

İtalyan sanatçı Marco Veronese ise İstanbul'a aşık olduğu için Türkiye'ye taşındığını söyleyerek, 'Dört yıl önce bir sergi için buraya gelmiştim. Daha önce hiç gelmemiştim. Buraya ulaştığımda tamamen aşık oldum ve hayatımı değiştirmeye karar vererek, 4 yıl önce İstanbul'a yerleştim' diye konuştu.

İstanbul'daki terör saldırısına değinen sanatçı, bu tür saldırıların dünya genelinde olduğuna vurgu yaparak, terör ve korkunun artık global bir sorun olduğunu söyledi.

Veronese, hiçbir yerin bir diğerinden daha güvenli olmadığının altını çizerek, İstanbul'da yaşamaya devam edeceğini dile getirdi.

Sergideki 'Kainat' ve 'Ütopya' isimli eserlerinde dijital sanatlardan yararlandığını kaydeden İtalyan sanatçı, 'Eserlerimle insanlara bir mesaj vermek istiyorum. Şu anda eskisinden çok daha fazla barışa dair yeni fikirlere ve yeni bir içeriğe ihtiyacımız var. Birbirimize daha fazla saygı duymalıyız. İnsanların birbirini anlaması için eserlerimde semboller kullanıyorum' ifadelesini kullandı.

Angello Bucarelli, Lithian Ricci, Pauline Legrand, Tom Whitty ve Yannick Belley'in eserlerinin de görülebileceği serginin küratörlüğünü Özlem Alıcı yaptı.

Sergi, 21 Şubat'a kadar gezilebilecek.
Kaynak: AA