'Milletimiz Devletine Güvensin'

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Çankaya Köşkü’nde düzenlediği basın toplantısında birkaç hususun altını çizmek istediğini belirterek, "Birincisi, güvenlik güçlerimizin bu yoğun çatışmalar esnasında kahramanca mücadelesine duayla destek veren, onları her an yüreğinde hisseden aziz milletimize teşekkürü borç biliyorum. Bütün bu çatışmalarda eğer milletimizin desteği olmasaydı, askerimiz milletimizle birlikte kararlı mücadeleyi yürütmemiş olmasaydı etrafımızdaki ülkelerde görüldüğü gibi derin çatlaklar oluşurdu. Bizim askerimiz milletimizin bağrından çıkmıştır. Bu askerlerimizi doğulusu, batılısı, Kürdü, Türkü Alevisi, Sünnisi yoktur. Bu ülkenin çocuklarıdır ve bu ülkenin çocukları bu ülkeyi sonuna kadar koruyacaklardır. Bu idealle omuz omuza veren doğulu, kuzeyli, batılı, Trakyalı, Anadolu’nun, Mezopotamya’nın çocuklarını bir kez daha merhametle anıyorum. Daha önceki şehitlerin arkasından Kürtçe ağıtlar yakıldı. Hepsinin arkasında aziz mübarek şehitlerimizin anneleri babaları ’Vatan sağolsun’ dediler. Her biri yüreğimize bir ateş düşürdü. Bu ateş karşısında biz el ele, omuz omuza vermezsek, milli birlik ve beraberlik gösterdiğimizi günlerde birbirimizle gereksiz hesaplaşmalar içine girmek gibi bir küçük hesabın içinde olursa emin olun bu şehitlerin huzuruna çıkamayız. Milletimiz, dün operasyonların ilk şehit haberinin alındığı andan bugüne kadar gece niyazda ve duada ve oraya ulaşmaya çalışan özel kuvvetlerimizin bütün gayretiyle daha fazla zaiyat vermemek için yoğun bir çabayla her türlü fedakarlığa hazır bir şekilde gayret içindeydiler. Hepsini ayrım gözetmeden bütün emniyet birimlerimizin, jandarmalarımızın gözlerinden öpüyorum. Onların fedakarlıklarını, gayretlerini görmeyenleri de lanetleniyorum" ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, "Bütün bu operasyonlarda gece gündüz hepimizin kulağı operasyonlar alanlarındadır. Bir an dahi tereddüt etmeden en üst komuta kademesinden en alt birimlerine kadar büyük fedakarlıkla çarpışan kardeşlerimizin yürüttüğü çalışmaları yakından takip ettik. Şimdi, bir tarafta bu fedakarlıkları yapan askerlerimiz, polislerimiz varken diğer taraftan onlar için onlar için dua eden milletimiz, halkımızın her kesimi varken maalesef dün akşamdan bu yana özellikle sosyal medya üzerinden öylesine kara propaganda yürütüldü ki, öylesine haince bir manipülatif psikolojik operasyon yürütüldü ki. Milletimizin birliği ve beraberliğini bozmak isteyenler bu operasyonlardan güç aldılar. PKK’yı, bölücü terör örgütünü, bu vahşeti gerçekleştirenleri eleştiremeyenler kara propaganda üzerinden bu bölücü terör örgütünün yaydığı haberlere itibar ederek dönüp askerimizden, polisimizden, hükümetimizden hesap sorma niyetine yeltendiler. Kişilerin ülkelerine aidiyetleri zor zamanlardaki tavırlarla ortaya çıkar. Zor zamanlarda küçük hesaplar yapanlar, zor zamanlarda ayakta durmak gerektiğinde milleti sendeletmeye alışanlar eminim tarihte kendilerine layık görülen son derece zelil bir yere sahip olacaklar. Şiddete, vahşete, teröre karşı hep beraber mücadele ederken bu kara propagandaya karşı omuz omuza vermek durumundayız" şeklinde konuştu.

"Nice sayılar üretildi, nice hikayeler üretildi, sadece ve sadece milletimizin moralini bozmak, silahlı kuvvetlerimizin azmini kırmak için" diyen Başbakan Davutoğlu, "Üçüncü mesajım bu kara propagandanın mihrakı olan terör mihraklarına. Ne yaparsanız yapın terörle mücadeledeki kararlılığımızdan bizi döndüremeyeceksiniz. Biraz önce Genelkurmay Başkanımızdan detaylı bilgileri aldık ve 23 Temmuz günü yine burada kendileriyle yaptığımız güvenlik zirvesinde 3 terör örgütünün eşzamanlı saldırısı karşısında alacağımız tedbirleri ele alırken söylediğimiz ve karar verdiğimiz gibi ’Arkadaşlar, o dağlar o teröristlerden temizlenecek, ne olursa olsun temizlenecek, bu kadar. Bu ülkenin dağları, yaylaları, şehirleri, teröristlere terkedilmeyecek. Acımız büyük ve derin. Şehitlerimizi rahmetle anıyoruz ama dün ve bugün o dağlardan o teröristlerin temizlenmesi için hava harekatı dahil her türlü çaba gösterildi, gösterilmeye devam edecek. Bu konuda başlatılan mücadelenin sonuna kadar gideceği konusunda kimsenin tereddüdü olmamalıdır" ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, "Şu anda Cizre sokaklarını barikat ve mayınlarla halkın geçişine bozanlar karşısında bir operasyon yapılıyor. Güvenlik görevlilerimiz tek tek bu mayınları temizliyor, canlarını ortaya koyuyor ama birileri oradaki silah mevcudiyetini görmeyen birileri de buradan hareketle silahlı kuvvetlerimize, emniyet birimlerimize dönük olarak bir itibarsızlaştırma çabası içindeler" dedi.



DAVUTOĞLU, MUHALEFET PARTİLERİNE SESLENDİ

Muhalefet partilerine seslenen Başbakan Davutoğlu, "Buradan muhalefet partilerine seslenmek istiyorum. Bu kürsüden veya başka kürsülerden defahatlerce çağrılarda bulunduk, ’geliniz küçük siyasi hesapları bir kenara koyalım, dünya bir küresel ekonomik kriz içinde kıvranırken ve birçok ülke içi bütünlüğünü kaybetmişken Türkiye’nin demokrasi ve milli bütünlüğüne sahip çıkalım. Ülkemizin her kesimiyle birlikte ortak idealler etrafında buluşalım. Ortak değerlerini kaybetmiş toplumların ayakta durması çok güçtür. Nedir ortak değerlerimiz? Bugün gururla savunduğumuz demokrasimiz, evrensel insan haklarına dayalı hukuk sistemimiz ama dünden bu yana baktığımızda muhalefet partilerinin açıktan ve net bir şekilde bölücü terör örgütünü eleştirmek yerine takındıkları tavır buradan hareketle hükümetimizi ve bu hükümetimizin erken seçim hükümeti olması hasebiyle söylüyorum, AK Parti’ye dönük ve tavırlar, hesaplar içine girilmesidir" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu ile yapacağı görüşmeyi hatırlatan Davutoğlu, "Bu zor günlerde eğer hepimiz birlikte erken seçim hükümetinde aynı masada, aynı salonda, odada olabilseydik bugün terör örgütlerine karşı en güçlü mesajı vermiş olurduk ama 1 Kasım’a giderken küçük hesaplarla atılan yanlış adımlar ve anayasal zorunluluk olarak anayasanını bizim üzerimizde vecibe kıldığı görevi yerine getirmek yerine bir seçim kampanyasının parçası haline getirilen terörle mücadele konusunda işbirliği yapmama davranışı maalesef bugün terörle mücadelede bizim en zayıf noktamız olmuş durumdadır" açıklamasında bulundu.

Bütün partileri teröre karşı omuz omuza vermeye ve aynı dili kullanmaya davet eden Davutoğlu, terörle mücadelenin bir seçim kampanyasının parçası haline getirmek isteyenlere cevabın 7 Haziran’dan bu yana yapılan açıklamalar olduğunu söyledi.



BAŞBAKAN DAVUTOĞLU ŞEHİT AİLELERİNE SESLENDİ

Başbakan Davutoğlu, şehit ailelerine de seslenerek, "Gerektiğinde bu vatan için her birimiz her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız. Bu bilinçle evlatlarını askere gönderen, peygamber ocağına gönderen ailelerin o kararlığı ortadayken bizi ne terör ne de herhangi bir düşman ya da hasım durdurabilir. Milletimiz, hükümetine devletine güvenmelidir. Sükunetle yürütmekte olduğumuz mücadeleye destek verme çağrısında bulunuyorum. Özellikle bölgedeki halkımız, Doğu ve Güneydoğu’daki bütün vatandaşlarımıza sesleniyorum, orada bulunan asker kardeşlerimiz sizin huzurunuz için oradalar. Dün orada şehit düşen 16 kardeşimiz Dağlıca’yla, Kamışlı arasında ;Yüksekova arasında sizin huzur içinde seyahat etmeniz için o mayınları temizliyorlar. Her biri Türkiye’nin değişik köşesinden gelmişlerdi ama tek bir idealleri vardı bu al bayrağı semada tutmak ve bu al bayrağın altında kim olursa olsun, hangi etnik kesimde olursa olsun onlara hizmet etmek. 16 kardeşimiz toprağa düştü. O toprağa düşen aziz şehitler o yolları emniyet altına alırken o yoldan geçecek olan Hakkarili, Kamışlılı kardeşleri için şehit düştüler. Onlar birkaç kilometre öteki Irak sınırında hemen sonra ötesinde yaşananların Türkiye’de yaşanmaması için şehit düştüler. Onları rahmetle anıyoruz" şeklinde konuştu.

Türkiye’nin her köşesindeki vatandaşlara da seslenen Davutoğlu, "Buradan bir Türk, Kürt, Sünni, Alevi çatışması çıkarmak isteyenlere karşı en büyük güvencemiz sizin vicdanınız ve koca yüreklerinizdir. Bu terör örgütü eğer kardeş kavgası sesleri yükselirse memnun olur, onlar hedeflerine ancak ve ancak Türkiye’nin her yerinde etnik ve mezhep kavgası çıkardıklarında ulaşabilirler. Onlara karşı bizim yapmamız gereken bütün bu mihraklara karşı kardeşliğimizi pekiştirmek" dedi.

Toplantıda Başbakan Yardımcıları Yalçın Akdoğan, Tuğrul Türkeş, Numan Kurtulmuş ve Cevdet Yılmaz, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, İçişleri Bakanı Selami Altınok, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül de toplantıda hazır bulundu.