Başbakan Yardımcısı Türkeş Açıklaması (3)

Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, "Her fırsatta MHP mensubu olduğumu, Başbakan Yardımcılığı görevimi MHP milletvekili olarak yaptığımı ve saygıdeğer Genel Başkanımızın her önceki 3 seçimde olduğu gibi, bana ihtiyaç duyması, davet etmesi halinde bu dördüncü dönemde MHP'den müracaat edebileceğimi ifade ettim" dedi.

Türkeş, Başbakanlık Yeni Bina'da düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin "Daha önce de bir MHP'li yöneticinin Cumhurbaşkanlığı Sarayında Sayın Erdoğan ile görüştüğü belirtilmiş, hatta bu kişinin de siz olduğunuz iddia edilmişti. Bu konu hakkında ne dersiniz? " sorusuna Türkeş, "Devlet Bey'in de gizli görüştüğü söyleniyor. Onlar açıklık kazanmadı. Kaldı ki de bir tek ben gitmedim, Koray Aydın Bey de Meclis Başkanvekili olarak Sayın Cumhurbaşkanı'nı ziyaret etti" cevabını verdi.

Türkeş, anarşi ve terör çemberine düşen Türkiye'de 6-6,5 milyon işsiz bulunduğunu belirterek, bu dönemde bir taş binayla uğraşmayı gerekli görmediğini ifade etti.

Kendisinin bakanlık istediği iddialarının sorulması üzerine Türkeş, "Anayasa'yı okusunlar, getirdim. Ben koalisyona girmedim" dedi.

Türkeş, MHP'den atılmasına kesin gözüyle bakıldığına yönelik iddialara ilişkin ise "Nasıl kesin? Onlar hukuka uymuyorlar, önce atmaya karar veriyorlar, sonra hukuku mu uyduruyorlar? diyorsunuz. Ben, MHP'de bunun yapılacağına ihtimal vermem, inşallah da öyle bir şey yapmazlar ama benim yargı yolum açıktır" değerlendirmesinde bulundu.

AK Parti'de siyasete devam edebileceği ihtimaliyle ilgili soruya Türkeş, "Niye beni atmak isteyenlere sormuyorsunuz? Ben hala 'MHP'deyim' diyorum. 'Gel, buradan aday ol' demeyip de 'hukuku uydurayım, partiden atarım' diyen adam, benim AK Parti'den aday olmak istediğimi düşünüyordur herhalde. Benim öyle bir düşüncem halihazırda yok" ifadesini kullandı.

- "Genel Başkan'ım bunu bir liderlik yarışı haline de getirmek isterse..."

Türkeş, "Kurultay çağrısı yaptınız ancak liderliği dile getirmediniz. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?" sorusuna "Saygıdeğer Genel Başkanım orada oturmak istediği arzusunu yinelediğine göre demek ki bir liderlik meselesi değil. Bu safhada sadece benim yaptığım işin, taban tarafından değerlendirilmesi gerekir. Ama saygıdeğer Genel Başkan'ım bunu bir liderlik yarışı haline de getirmek isterse o, onun takdiridir. Onu o zaman değerlendiririm" cevabını verdi.

Partideki yöneticilere ilişkin kullandığı ifadelerden ve eleştirilerinden dolayı partide bir yönetim sorunu olduğunu düşünüp düşünmediğinin sorulması üzerine Tuğrul Türkeş, MHP'nin 7 Haziran'dan itibaren kendisini istişareye kapattığını vurguladı. Türkeş, partide gelecekte bir değişiklik olması gerektiği yönünde net bir çağrısının olup olmadığıyla ilgili "Şu anda benim gündemimde o yok" ifadesini kullandı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu ile babası Alparslan Türkeş'in mezarına ziyaretleri sonrasında mezarın gül suyuyla yıkandığının gündeme geldiği anımsatılan Türkeş, şöyle konuştu:

"İyi etmişler, babamın mezarına her kim ki gül suyu, zemzem döktüyse Allah onlardan razı olsun. Orası benim babamın mezarı. Bugün görev yaptığım arkadaşlarım, lütfedip, incelik gösterip başta Sayın Davutoğlu olmak üzere, diğer üç Başbakan Yardımcısı da babamın mezarına teşrif edip bir Fatiha okudularsa, 'Allah onlardan razı olsun' diyebilirim. Bunu nasıl bir tartışma haline, nasıl bir öfke haline getiriyorlar bunu anlayabilmiş değilim. Sayın Başbakan ile bir sohbetimiz sırasında, kendisi arabayla geçtiği zaman birçok yerde, birçoğunun kabrinin yerinden geçerken dua okuduğunu ifade etmiştir. Oradan çıkan bir sohbetin neticesinde de Anıtkabir çıkışında, 'bir gidip Fatiha okuyalım' dediler. Şeref verdiler, 'babamın mezarına geldi' diye hiç kimseyi suçlayamayız. Ancak müteşekkir oluruz onlara. Ama gül suyu ve zemzem dökenlere de aynı nispette müteşekkirim"

- "Devlet Bey'in ceketinin arkasındaki ek zannettiğiniz şahsiyetten bahsediyorum"

Türkeş, Başbakan Yardımcısı görevini kabul etmesinin ardından tehdit alıp, almadığıyla ilgili soruya, "Hayır, bu internet sitelerinde öyle üç, beş önemsiz şeylerdir. Mühim bir şey yok" yanıtını verdi.

MHP Genel Merkezi'ndeki asansörden isminin silindiğinin anımsatılması üzerine ise Türkeş, "Bu sorunun magazine girip girmediğini tartışırız. Onun için ben de cevap verip vermemeyi tartışıyorum" dedi.

Türkeş, partiden eşyalarını bakan olarak görevlendirilmeden önce topladığı iddialarıyla ilgili şunları kaydetti:

"Bizim, eski dükkanda dedikodu bu mu? Genel Sekreter, sessiz, hadi söylemeyim adını, şahsiyet önce kendi odasını duvar kağıdı filan dekore ettirmiş, kendi odasındaki dekorasyonu beğenirse 'genel başkan yardımcıların odalarını da boyatacağız veya duvar kağıdı yapacağız' dediler. Devlet Bey'in ceketinin arkasındaki ek zannettiğiniz şahsiyetten bahsediyorum. Ben de duvarda haritalarım vardı, onları çerçeve değişimine yolladım. Ama partideki yeni dekorasyon o konudaki ilgili arkadaşların zevkine hitap etmiş olmayacak ki, duvar ne boyandı, ne de duvar kağıdı oldu. Bir iki aydır ondan sebep beklemedeyim, şimdi bunu bir bahane olarak göstermek istiyorlarsa...Yani beni atsalar dahi isim vermeyeceğim ama bu konuda zil takıp oynayanların hiçbiri Türk siyasetinde Yıldırım Tuğrul Türkeş'in ifa ettiği görevleri göremezler. Marifetleri, maharetleri varsa Devlet Bey'in arkasında kareye girmek yerine, konuşsalardı bugüne kadar. Onun için de hiç öyle bahaneler üretmesinler. Efendi odasını süsledikten sonra, bizim odaları da boya yaptırsaydı haritaları geriye asacaktık. O zaman da bu iddialar yerinde olmayacaktı."

Bakanlık teklifini kabul etmeden önce MHP'nin siyaset çizgisine ilişkin eleştirilerinin olup olmadığı sorusu üzerine Türkeş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Birçok defalar oldu, yani şu anda birçoğunu saklıyorum ama bir başlık açayım. Türkiye'de bir cumhurbaşkanlığı seçimi olacağı ve halk tarafından seçim yapılacağı önceden beri biliniyordu. Bu konuda MHP'nin kendine yakışır, kendine has bir aday çıkartması gerektiğini birçok defa hem arkadaşlarımla sohbetlerimde, hem de saygıdeğer Genel Başkan'a ilettim. MHP'ye yakışır, Türk milliyetçiliğini temsil eden iyi bir Cumhurbaşkanı adayı olması gerektiğini ifade ettim. Bu tip birçok konuda istişareler bugüne kadar yaptık ama 7 Haziran itibarıyla her ne sebepleyse istişare kapandı ve her şeye 'hayır' deme mevsimi geldi, fikrimiz sorulmadı. Fikrimiz sorulsaydı kendilerine fikirlerimizi söylerdik, paylaşırdık bir. İkincisi Ankara'da olduğum halde bana haber verilmeden yapılan başkanlık divanlarında da ne konuşulduğuna dair bir fikrim yok. Bunun için bana bu anayasal bir hükümet olan seçim hükümetiyle ilgili 'gir, girme' diye herhangi bir tebligatın yapıldığı, özel sohbetin yapıldığı veya Milliyetçi Hareket Partisi grubunun toplandığı hiçbir ortam olmamıştır."

- "Tuğrul'u MHP'den atalım diyenlere sorun"

Türkeş, Bahçeli'nin kendisine bakanlık teklifine "evet" demesinden sonra kızgınlığıyla ilgili soruya "Onlar kişisel bir şeydir, onları Sayın Bahçeli'ye sorarsınız, o kızmış kızmamış ben anlamam o işlerden" dedi.

"Partiden bu tip tepkilerin gelmesini bekliyor muydunuz?" sorusuna ise Türkeş, "Tabi tabi onu daha önceden söyledim, bazı Türk gazeteci arkadaşlar yazdı bile. Bu konuyu daha önce 'off the record' diye söylemiştim, daha sonra ben bakanlığı kabul ettikten sonra birçok gazeteci arkadaşım 'off the recorddu ama artık nasıl olsa kabul etti' diye bunları yayınladı" diye konuştu.

Türkeş, dün Meclis'te yaşanan yemin krizinde MHP ile HDP'nin ortak hareket etmesinin, kendisiyle ilgili bir rövanş olarak algılandığının belirtilmesi üzerine "Bu, 'hayır' deme alışkanlığından kaynaklanmış olabilir" görüşünü dile getirdi.

- "Adalet ve Kalkınma Partisi'nden davet yok"

Partide disiplin süresinin dolduğunun hatırlatılması ve kendisinin AK Parti'ye geçme ihtimali olup olmadığı sorusuna Türkeş, "Şu ana kadar Adalet ve Kalkınma Partisi'nden bana yönelmiş böyle bir davet ve talep olmadığı gibi, ben de bu basın toplantısında yaptığım gibi her fırsatta Milliyetçi Hareket Partisi mensubu olduğumu, Başbakan Yardımcılığı görevimi, Milliyetçi Hareket Partisi Milletvekili olarak yaptığımı ve saygıdeğer Genel Başkanımızın her önceki 3 seçimde olduğu gibi, bana ihtiyaç duyması halinde davet etmesi bu dördüncü dönemde, üçüncü dönem biraz kısa sürdü, MHP'den müracaat edebileceğimi ifade ettim" değerlendirmesinde bulundu.

Türkeş'e hükümete katılmasının, 1 Kasım'da yapılacak seçimlerde milliyetçi olarak ifade edilen oyları arttırıp arttırmayacağı da soruldu. Türkeş bu soruya şu yanıtı verdi:

"Bu benle alakalı değil. Bunu şu anda yönetimde olduğunu düşünen şahsiyetlerine sormanız gerekir. Geçenlerde bir iki televizyon programları vardı. Onlara da uyarı notları yolladım, iki üç tane programa katılan saygıdeğer konuşmacı 'Tuğrul Türkeş MHP'nin oyunu ne kadar böler... diye bir konuşma yapıyor. Ben hala MHP'deyim. MHP olarak 'Başbakan Yardımcılığı yapıyorum' dediğim yerde, MHP'nin oyu şayet bölünecek idiyse veyahut ileride bölünecek ise bu soruyu 'Tuğrul'u MHP'den atalım diyenlere sormanız gerekir bana niye soruyorsunuz bunu?"

(Bitti)

Kaynak: AA