İngiltere'de İşçi Partisi'nin Lideri Corbyn Açıklaması
LONDRA - İngiltere'de ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin Genel Başkanı Jeremy Corbyn, İngiliz hükümetini, Suriye'deki krize yönelik diplomatik strateji yürütememekle suçlayarak, "Suriye'deki bu karmaşık ve trajik savaşa yönelik çözüm, bölgeye sadece daha fazla bomba atarak bulunamaz" dedi.
Corbyn'in lideri olduğu muhalefetteki İşçi Partisi'nin yıllık kongresi, ülkenin güneyindeki sahil kenti Brighton'da yapılıyor. Bu ay partinin liderliğine seçilen Corbyn, bu sıfatla kongrede ilk konuşmasını yaptı.
Ülke ekonomisi, konut krizi, vergilendirme, güvenlik ve sığınmacı sorunu gibi konularının üzerinde duran Corbyn, "daha merhametli bir siyasetin peşinden koşmak" ve "şefkatli bir toplum" için partinin liderliğine seçildiğini belirterek, bunları başarmak istediğini söyledi.
Konuşmasının başında, parti için hizmette bulunanlara teşekkür eden Corbyn, "Ben parti içerisinde liderlik hatları dayatmıyorum. Açık tartışma istiyorum. Herkesi dinleyeceğim ve liderliğin dinlemekten geçtiğine inanıyorum. Yeni üyelerimize ve destekçilerimize ulaşacağız. Halkı tartışmalarımıza dahil edeceğiz. Böylelikle, bir bütün olarak karar almış olacağız. Açıksözlülük, dürüstlük. Gelecekteki politikalarımız bunlar olacak" ifadelerini kullandı.
Corbyn konuşmasında, iktidardaki Muhalefet Partisi'nin ekonomi stratejisini "dengesiz, istikrarsız ve tehlikeli" ifadeleriyle eleştirirken, hükümetin kemer sıkma politikalarına yönelik de "tarihi geçmiş" ve "geçmişe yönelik başarısız bir yaklaşım" yorumunda bulundu.
- "Siyasi çözüm gerekli"
Konuşmasında ayrıca, İngiltere gündeminde geniş yer bulan sığınmacı krizine de değinen Corbyn, Avrupa'ya kaçan sığınmacıların savaş mağdurları olduğuna işaret ederek, "Hükümetin, Avrupa'nın ve uluslararası toplumun sığınmacılara yönelik çabaları yetersiz. Bu insanlar sadece güvenli bir yer arıyor. Hadi, insanlık ve dostluk elini sığınmacılara uzatalım" dedi.
Savaş karşıtı görüşleriyle bilinen Corbyn, hükümetin Suriye krizine yönelik diplomatik bir strateji yürütmediğini savunarak, "Suriye'deki zulmün durmasını ve Suriye halkının kaderlerine özgürce kendilerinin karar vermesini hepimiz istiyoruz. Suriye'deki bu karmaşık ve trajik savaşa yönelik çözüm, bölgeye sadece daha fazla bomba atarak bulunamaz. Siyasi çözüm gerekli. Bu liderlik, bizler için, David Cameron için bir zorluk. Liderlik rolünü oynaması için İngiltere'nin zeki ve sabırlı diplomasiye ihtiyacı var" diye konuştu.
Jeremy Corbyn, ulusal güvenlik konusuna ilişkin olarak da "İngiliz halkının hem ülke içinde hem de yurt dışında karşılaştığı tehditlere karşı korunması için en uygun yol, çatışmalara çözüm bulunması. Bu kolay değil ancak gerçek bir güvenlik istiyorsak bundan kaçış yok. İngiliz değerlerimiz uluslararası ve evrensel. Sınırlarla kısıtlı değil. İnsani görevlerde çalışacak ve bizi koruyacak güçlü bir orduya ihtiyacımız var" değerlendirmesinde bulundu.
- "Aktivist olmaya devam edeceğim"
Öte yandan, Corbyn konuşmasında, İngiltere Başbakanı David Cameron'a bir mesajı olduğunu belirterek, Suudi Arabistan'da hükümet karşıtı gösteriye katıldığı gerekçesiyle tutuklanan ve idamı istenen Suudi genç Ali Muhammed el-Nimr'in idam edilmesini engellemesi için Cameron'a çağrıda bulundu.
Corbyn, "Dinliyor mu bilemeyiz ama Ali Muhammed el-Nimr'in idamını durdurmak için olaya doğrudan müdahale et. Ben milletvekili olarak 30 yıldır insan haklarını savunuyorum, baskıcı rejimleri zorluyorum. Bundan önce de bağımsız bir aktivist olarak, bu salondaki herkes gibi savundum. Şimdi sadece bu partinin lideri oldum diye bu konularda savunduklarımı bırakmayacağım. Aktivist olmaya devam edeceğim" diye konuştu.
Bu arada Corbyn'in, konuşmasında, "ülkesine aşık olduğu" ile "İngiliz değerlerine saygı duyduğunu" dile getirdiği ifadeleri dikkati çekti.
Monarşi ve emperyalizm karşıtı görüşleriyle bilinen Corbyn, partinin liderliğine seçilmesini takip eden birkaç gün içinde katıldığı bir anma töreninde, Birleşik Krallık milli marşına eşlik etmediği için ülkede bazı kesimler tarafından eleştirilmişti.
Corbyn'in konuşması ayrıca İngiltere'deki siyasi liderlerin yıllık kongrelerde tercih ettiği geleneksel kongre konuşmalarına göre daha farklı oldu. Corbyn konuşmasında kişisel yaşamına değinmedi, sahneye çıkarken arka planda müzik çalmadı ve konuşmasının sonunda eşi Laura Alvarez sahnede Corbyn'e eşlik etmeyerek, dinleyiciler arasında kalmayı tercih etti.
İngiltere'de siyasi partilerin yıllık kongrelerinde ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum, işsizlik, vergilendirme, sağlık hizmetleri, dış politika, savunma ve güvenlik gibi temel konular başta olmak üzere daha birçok konu masaya yatırılıyor. Kongreler ayrıca, siyasi parti liderleri için kamuoyunda ve partilerinde güven tazeleme fırsatı olarak görülüyor.
66 yaşındaki Corbyn, parti üyelerinin yüzde 59'unun desteğini alarak 12 Eylül'de partinin liderliğine seçilmişti. Corbyn'in seçilmesinin ardından bir gün içinde 15 bin kişi İşçi Partisi'ne katılmıştı. Savaş karşıtı görüşleriyle bilinen Corbyn, daha demokratik ve eşit bir İngiltere için çalışacağını söylüyor. Corbyn'in Başbakan David Cameron'ı özellikle ekonomi ve dış politika konularında zorlaması bekleniyor.
Birleşik Krallık'ta bir sonraki genel seçimlerin 2020 yılında yapılması bekleniyor.
Kaynak: AA
Ülke ekonomisi, konut krizi, vergilendirme, güvenlik ve sığınmacı sorunu gibi konularının üzerinde duran Corbyn, "daha merhametli bir siyasetin peşinden koşmak" ve "şefkatli bir toplum" için partinin liderliğine seçildiğini belirterek, bunları başarmak istediğini söyledi.
Konuşmasının başında, parti için hizmette bulunanlara teşekkür eden Corbyn, "Ben parti içerisinde liderlik hatları dayatmıyorum. Açık tartışma istiyorum. Herkesi dinleyeceğim ve liderliğin dinlemekten geçtiğine inanıyorum. Yeni üyelerimize ve destekçilerimize ulaşacağız. Halkı tartışmalarımıza dahil edeceğiz. Böylelikle, bir bütün olarak karar almış olacağız. Açıksözlülük, dürüstlük. Gelecekteki politikalarımız bunlar olacak" ifadelerini kullandı.
Corbyn konuşmasında, iktidardaki Muhalefet Partisi'nin ekonomi stratejisini "dengesiz, istikrarsız ve tehlikeli" ifadeleriyle eleştirirken, hükümetin kemer sıkma politikalarına yönelik de "tarihi geçmiş" ve "geçmişe yönelik başarısız bir yaklaşım" yorumunda bulundu.
- "Siyasi çözüm gerekli"
Konuşmasında ayrıca, İngiltere gündeminde geniş yer bulan sığınmacı krizine de değinen Corbyn, Avrupa'ya kaçan sığınmacıların savaş mağdurları olduğuna işaret ederek, "Hükümetin, Avrupa'nın ve uluslararası toplumun sığınmacılara yönelik çabaları yetersiz. Bu insanlar sadece güvenli bir yer arıyor. Hadi, insanlık ve dostluk elini sığınmacılara uzatalım" dedi.
Savaş karşıtı görüşleriyle bilinen Corbyn, hükümetin Suriye krizine yönelik diplomatik bir strateji yürütmediğini savunarak, "Suriye'deki zulmün durmasını ve Suriye halkının kaderlerine özgürce kendilerinin karar vermesini hepimiz istiyoruz. Suriye'deki bu karmaşık ve trajik savaşa yönelik çözüm, bölgeye sadece daha fazla bomba atarak bulunamaz. Siyasi çözüm gerekli. Bu liderlik, bizler için, David Cameron için bir zorluk. Liderlik rolünü oynaması için İngiltere'nin zeki ve sabırlı diplomasiye ihtiyacı var" diye konuştu.
Jeremy Corbyn, ulusal güvenlik konusuna ilişkin olarak da "İngiliz halkının hem ülke içinde hem de yurt dışında karşılaştığı tehditlere karşı korunması için en uygun yol, çatışmalara çözüm bulunması. Bu kolay değil ancak gerçek bir güvenlik istiyorsak bundan kaçış yok. İngiliz değerlerimiz uluslararası ve evrensel. Sınırlarla kısıtlı değil. İnsani görevlerde çalışacak ve bizi koruyacak güçlü bir orduya ihtiyacımız var" değerlendirmesinde bulundu.
- "Aktivist olmaya devam edeceğim"
Öte yandan, Corbyn konuşmasında, İngiltere Başbakanı David Cameron'a bir mesajı olduğunu belirterek, Suudi Arabistan'da hükümet karşıtı gösteriye katıldığı gerekçesiyle tutuklanan ve idamı istenen Suudi genç Ali Muhammed el-Nimr'in idam edilmesini engellemesi için Cameron'a çağrıda bulundu.
Corbyn, "Dinliyor mu bilemeyiz ama Ali Muhammed el-Nimr'in idamını durdurmak için olaya doğrudan müdahale et. Ben milletvekili olarak 30 yıldır insan haklarını savunuyorum, baskıcı rejimleri zorluyorum. Bundan önce de bağımsız bir aktivist olarak, bu salondaki herkes gibi savundum. Şimdi sadece bu partinin lideri oldum diye bu konularda savunduklarımı bırakmayacağım. Aktivist olmaya devam edeceğim" diye konuştu.
Bu arada Corbyn'in, konuşmasında, "ülkesine aşık olduğu" ile "İngiliz değerlerine saygı duyduğunu" dile getirdiği ifadeleri dikkati çekti.
Monarşi ve emperyalizm karşıtı görüşleriyle bilinen Corbyn, partinin liderliğine seçilmesini takip eden birkaç gün içinde katıldığı bir anma töreninde, Birleşik Krallık milli marşına eşlik etmediği için ülkede bazı kesimler tarafından eleştirilmişti.
Corbyn'in konuşması ayrıca İngiltere'deki siyasi liderlerin yıllık kongrelerde tercih ettiği geleneksel kongre konuşmalarına göre daha farklı oldu. Corbyn konuşmasında kişisel yaşamına değinmedi, sahneye çıkarken arka planda müzik çalmadı ve konuşmasının sonunda eşi Laura Alvarez sahnede Corbyn'e eşlik etmeyerek, dinleyiciler arasında kalmayı tercih etti.
İngiltere'de siyasi partilerin yıllık kongrelerinde ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum, işsizlik, vergilendirme, sağlık hizmetleri, dış politika, savunma ve güvenlik gibi temel konular başta olmak üzere daha birçok konu masaya yatırılıyor. Kongreler ayrıca, siyasi parti liderleri için kamuoyunda ve partilerinde güven tazeleme fırsatı olarak görülüyor.
66 yaşındaki Corbyn, parti üyelerinin yüzde 59'unun desteğini alarak 12 Eylül'de partinin liderliğine seçilmişti. Corbyn'in seçilmesinin ardından bir gün içinde 15 bin kişi İşçi Partisi'ne katılmıştı. Savaş karşıtı görüşleriyle bilinen Corbyn, daha demokratik ve eşit bir İngiltere için çalışacağını söylüyor. Corbyn'in Başbakan David Cameron'ı özellikle ekonomi ve dış politika konularında zorlaması bekleniyor.
Birleşik Krallık'ta bir sonraki genel seçimlerin 2020 yılında yapılması bekleniyor.