Çölyak Hastalarına Özel Baklava

Çölyak hastaları için özel baklava yaptıklarını belirten Karaköy Güllüoğlu Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Güllü, “Açımı baklava gibi değil, çok ince açılamıyor. Pirinç unu olduğu için kalın oluyor. Bu, çölyak hastaları için çok faydalı ve kesinlikle zarar vermiyor” dedi.

Kurban Bayramı’na az bir süre kala vatandaşlar bayram tatlıları için satış yerlerinde uzun kuyruklar oluşturdu. Karaköy Güllüoğlu Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Güllü, genel olarak yaptıkları baklavanın yanı sıra çölyak hastaları için de özel baklava yaptıklarını söyledi.

Pirinç unundan yapılan baklavanın püf noktalarını anlatan Güllü, hastaların gönül rahatlığıyla bayramda tatlı tüketebileceklerini belirtti.

Bayramda 20 çeşit baklava sattıklarını belirten ünlü baklavacı Nadir Güllü, “Şeker, kalp hastaları ama çölyak hastalarını düşündük. Türkiye’de ortalama 1 milyon çölyak hastası var. Çölyak hastaları glutensiz un yemek zorundalar. Bunun içinde pirinç unu var. Biliyorsunuz bağırsaklardaki emilimi yapmıyor. Öbür türlü de şişkinlik ve hastalık yapıyor. Bunda bir sıkıntı yok, ama yapması çok zor. Açımı baklava gibi değil, çok ince açılamıyor. Pirinç unu olduğu için kalın oluyor. Kullandığımız hakiki yayla tereyağı, pancardan yapılmış şerbet vereceğiz. Tek sorun un sorunu. Glutensiz un olacak, bu da pirinç unuyla yapılıyor” dedi.

“ÇÖLYAK HASTALARI BU BAKLAVAYI YİYEBİLİYOR”

Çölyak hastaları için yapılan baklavada titizlikle çalıştıklarını ifade eden Güllü, “Bunun mermeri ayrı, ustanın üstündeki kıyafet bile ayrı. En ufak baklava unundaki nişastasının zerrecikleri dahi buna gelirse hastaya zarar verir. Anneler geliyor, benim evladım çölyak hastası. Hepimiz yiyoruz, o yiyemiyor diyor. Şimdi artık çölyak hastaları da bunu yiyebiliyorlar. Bunun yapımı zor, biraz sert oluyor. Ama en azından baklavaya benzemiş oluyor” diye konuştu.

“LEZZET ÜRETMEK CİDDİ EMEK İSTER”

Nadir Güllü, kalitenin emek istediğini ifade ederek, “Yapıldığı yeri ayrı tutuyoruz, Ustası ayrı, kıyafeti ayrı, verirken şerbet kepçesi ayrı. Çölyak ince bağırsak hastalığı. Bunu yediğiniz zaman bütün gıdalar emilemeden dışarı çıkıyor. Hasta çöküyor. Şişkinlik yapıyor. Bu, çölyak hastaları için çok faydalı ve kesinlikle zarar vermiyor. Çölyak Derneği ile birlikte çalışıyoruz. Lezzet üretmek ciddi emek ister. Müşteri kadromuz dededen toruna geldiği için adam diyor ki ben yiyorum. Evladımın 2’si yiyor, biri yiyemiyor. Şimdi anneler dua ediyor. Yalnız bu ürünleri yapmak risktir” şeklinde konuştu.

“BÜTÜN MALZEMELER KALİTELİ OLACAK”

Baklavada kullanılan tüm malzemelerin kaliteli olmasına dikkat çeken Nadir Güllü, “Mutlaka fıstığın çok kaliteli olması lazım. Yöresinde mevsiminde alınması lazım. Tereyağı da egzoz gazının girmediği, ayak basılmamış otlardan beslenen koyun sütünden yapılmış yayla tereyağı olacak. Kullandığınız bütün malzemeler çok kaliteli olacak” dedi.

Kaynak: İHA