Başbakan Davutoğlu'dan 'Seçim Beyannamesine' İlişkin Açıklama

Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti’nin 4 Ekim’de açıklayacağı seçim beyannamesine ilişkin, "Şartlar, konjonktür değişmişse yeni politikalarla o konjonktüre hitap etmek gerekir. Seçim beyannamesinde de bunların işaretleri, 4 Ekim’de de daha açık gözükecek. Küresel ekonomik politik kriz yaşandı, birçok şeyler yaşandı. Yeni taze unsurlarla da bunun takviye edilmesi lazım. Bu dengeyi sağladık" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Show Tv televizyonunun canlı yayını ’Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Türkiye Sandık Yolunda’ programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. AK Parti’nin temel ilkelerine değinen Davutoğlu, "(Milletvekili aday listesi) Siyasi hareketler de bütün diğer tarihi, sosyal ve biyolojik varlıklar gibi yaşayan varlıklardır. Eğer, belli bir dinamik şart içinde kendini yenileyemezse bir müddet sonra çürümeye başlar. Kendini yenilerken temel damarlarını kaybederse daha fidanken gümrahlaşmadan zafiyet göstermeye başlar. Dolayısıyla siyasi partilerin çıkış şartları itibarıyla zamana doğru hitap eden partiler hayatiyetini sürdürür. Tarihimize bakıldığında da çok büyük çıkış yakalayan Anavatan Partisi’nin Özal sonrası yaşadığı sıkıntılar, birçok diğer partilerin karşı karşıya kaldığı sıkıntılar gözümüzün önünde siyasi tarih dersi olarak var. AK Parti hareketi, o anın şartlarını en iyi okuyan parti olduğu için bir buçuk yıl sonra iktidara geldi. İniş çıkışlar yaşadığında da kendini toparlayabildi. Düz bir trend içinde AK Parti iktidara geldi. Daha sonra her değişimi doğru okuduğu için bazen iniş çıkışlar yaşandığında da kendini toparlayabildi. 7 Haziran seçimleri bu anlamda bize AK Parti’nin tazelenmekle köklü geleneği sürdürmek arasındaki dengeyi doğru muhafaza etme dersini verdi. 7 Haziran akşamı genel merkez balkonunda yaptığım konuşmadan şu ana kadarki her mesajımda 7 Haziran mesajını alacağız, kurucu değerlerimizden sapmayacağız. Bu değerler 14 Ağustos 2001’de Cumhurbaşkanımızın Kurucu Genel Başkanı olarak yaptığı konuşmada ortak akıl, tek akıl değil, ortak akıl, şeffaf yönetim, tevazu bunların derlenip toparlanması lazım. Tarih içinde de siyasi yapılarda karşı karşıya kalmıştır. Güç sahibi olmanın ortaya çıkaracağı yeni durumlar varsa gücün tekrar en iyi kullanımının önünü açmak lazım. Özeleştiri yapmazsanız kendinizi yenileyemezsiniz. Her zaman şahsi olarak da özeleştiri yapmak durumundayız. 5 kez özeleştiri yaparız biz günde, bir televizyon programında da söyledim. Siyasi partiler o özeleştiriyi yapmak durumundalar" ifadelerini kullandı.

"Aslında büyük bir oy oranı itibarıyla normal şartlarda 3 parti girmiş olsaydı, belki rahat bir tek parti iktidarı bu özleştiriye ihtiyaç bile olmadığı kanaatini doğurabilirdi" diyen Davutoğlu, "Yüzde 41 az bir oy oranı değil ama buna rağmen biz bu özeleştiriyi yaptık. Devam etmesi gereken şeyler bu kurucu ilkeler. Bunların yozlaşmasına izin vermemek lazım. Yine devam etmesi gereken şey, bir insan kaynağı kolay oluşmuyor" şeklinde konuştu.

"BU ZAMANLA DEVLET ADAMI YETİŞTİREN BİR FİDANLIK OLDU TABİRİ CAİZSE"

Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"AK Parti kadrolarının isimlerine baktığınızda, listeye şu anda herkesçe çok bilinen isimler o zaman çok meçhul isimlerdi. Çok başarılı denilen isimler o zaman denenmemiş isimlerdi, Ali Babacan, Recep Akdağ, Binali Yıldırım. Bugün bilinen isimler o zaman daha bilinen isimler değildi, o kamuoyunca çok kıymetli isimler, zamanla kendilerini ispat ederek kamuoyunda yer edindiler. AK Parti’nin en büyük başarısı çok geniş bir insan kaynakları havuzu oluşturması. Bu zamanla devlet adamı yetiştiren bir fidanlık oldu tabiri caizse. Bunun getirdiği büyük zenginlik var. 3 dönemlikler dolayısıyla bu zenginliğin dinlenmeye alınacağı kanaati hakimdi ve 7 Haziran seçimleri hem kuralın uygulanması hem de bu zenginliğin tekrar değerlendirilmesi imkanını bize sundu. Dolasıyla kurucu değerler dışında zamanla buraya katılan kurucu insan unsurunun değerlendirmesi anlamında çok geniş bir aday adayı listesiyle muhatap olduk. Değişmesi gereken şey ne? Şartlar, konjonktür değişmişse yeni politikalarla o konjonktüre hitap etmek gerekir. Seçim beyannamesinde de bunların işaretleri, 4 Ekim’de de daha açık gözükecek. Küresel ekonomik politik kriz yaşandı, birçok şeyler yaşandı. Yeni taze unsurlarla da bunun takviye edilmesi lazım. Bu dengeyi sağladık."
Kaynak: İHA