Başbakan Davutoğlu Açıklaması (3)
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bugün AK Parti 12 Eylül kongresinden, bir gün öncekinden çok daha güçlüdür" dedi.
Davutoğlu, NTV'de katıldığı özel yayında gündeme ilişkilerin soruları yanıtladı.
Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile Ayşe Böhürler'in açıklamalarına ilişkin değerlendirilmesinin sorulması üzerine Davutoğlu, "AK Parti kadroları içinde tabii ki bu tür iç muhasebe niteliği taşıyan açıklamalar olabilir. Bunları dikkatlice gözönüne almayız. Varsa bir eksiklik, ben bütün toplantılarda herkese söylüyorum, 'Burada hiç kimse zihnine sansür koymasın. Herkes düşüncelerini açıklasın' ama iş bitip de yola çıktığımızda orada farklılıklar biter. Orada artık beraberce bir vizyonu, bir eylemi başarıya ulaştırmaktan başta zihnimizde kaygı olmaması lazım" ifadelerini kullandı.
AK Parti'nin 5 Olağan Kongresi'ne yönelik dedikodular hatırlatılarak, "Böyle yönettiğiniz için iyi hissediyor musunuz? Hangi gerekçeyle böyle davrandınız ve sonuçtan memnun musunuz" denilmesi üzerine Davutoğlu, "Dedikodulara çok itibar etmemek lazım ama madem ki ortada bazı şeyler oldu. Ben şunu söyleyeyim, üzerime aldığım görevi yerine getirirken gerçekleştirdiğim her eylemden sonra bir muhasebe yaparım doğru, yanlış. Bugün AK Parti kadroları eğer bin 353 delege tek bir genel başkanda mutabık kalmışsa ben bundan iftihar ediyorum. O delegeler üzerinde daha önce 'öyle mi oldu, böyle mi oldu' onu ben tartışmam. Benim görevim o delegelerle gönül bağı kurmak, o delegeleri yargılamak değil" diye konuştu.
"Diyelim farklı 2-3 aday da çıkabilirdi, bu demokrasi" diyen Başbakan Davutoğlu, böyle bir durum meydana gelmiş ve yine kendisi kazanmış olsaydı hangi delegenin kime oy verdiğini sormayacağını belirtti. Davutoğlu, bu tür bir davranışı gayriahlaki bulacağını vurgulayarak, şunları söyledi:
"Ben o delegelere güvenmezsem bu yola çıkmam. O delegeler bana güvenmezse bu yolda beraber yürüyemeyiz. Çıktım, konuşmamı yaptım, o konuşma bir hafta önce de zihnimde olan konuşmaydı. Hiçbir değişikliği olmayan bir konuşmaydı. O dedikoduların, söylentilerin AK Parti'nin, benim psikolojimi etkilemediğini göstermek için söylüyorum. Doğru olanı yaparım. Eğer bin 353 delegenin mutabakatıyla böyle ulvi bir görev ve gerçekten son derece karizmatik ve başarılı bir liderden sonra, Sayın Cumhurbaşkanımızdan sonra, geçen sene olağanüstü, bu sene olağan kongre, bir mutabakatla seçilen bir genel başkan olma hüviyeti bana verilebilecek en büyük şeref. Orada seslendim delegelere, 'Sizinle yol yürümek ne kadar güzel' dedim. Çünkü tribünler ve delegelerin coşkusu benim konuşmamın disiplinini bozmaya başlamıştı, olumlu anlamda söylüyorum. Kafamdaki kurgu, güzel bir sloganla, mesajla ki müzik olmadan, bu da o delegelerin iç dünyasını yansıtıyor. Ben o delegelerin üzerine yapılan spekülasyonlara itibar eder miyim? O delegelerin her biri benim kardeşim, yol arkadaşım. 'Öyle olmuş, böyle olmuş' benim için bu mesele bitmiştir. Bin 353 delege bana 'Emanet sizindir, hakkınızdır ve bu konuda sizinle beraberiz' demişse artık geride 'şu mu oldu, bu mu oldu' diye... O da benim doğru yaptığımın işaretidir. Eğer ortak akıl, vicdan, vizyonu bu ortaklığı koruyamamış olsam genel başkan olarak, kendime dönüp 'Ne yaptım, nerede hata yaptım' diye sorma ihtiyacı hissederdim. Bunu koruduk."
- "Bunlardan hiç gocunmam"
Başbakan Davutoğlu birinci görevinin partisinin birliğini, bütünlüğünü korumak ve parti içindeki ortak ruhu muhafaza etmek olduğunu vurgulayarak, "Bu anlamda baktığımda başarılı olduğumuz kanaatindeyim ve hata yapmadığımı düşünüyorum" diye konuştu.
İnsanoğlunun hata yapabileceğini, her arkadaşının yanlış gördüğünde 'Seni güzel sözle ya da şununla düzeltirim' diyebilmesinin önemine değinen Başbakan Davutoğlu, "Hem geleneksel kültür hem de modern, çağdaş, demokratik, eleştiriye dayalı siyaset kültürü anlamında da. Bunlardan hiç gocunmam ama bin 353 delege böyle bir şey yapmadan mutabakat vermişse bu mutabakatı onlardan bana, gönlüme verilen en güzel hediye olarak görürüm" ifadesini kullandı.
Davutoğlu, kongrenin ardından İstanbul'a giderek NATO'nun genelkurmay başkanlarıyla bir araya geldiğini hatırlatarak, ertesi gün ise partisinin MKYK'sının toplandığını söyledi.
Oradaki görevinin delegelerin ortak vicdanını, MKYK üyeleriyle birlikte eylem planına dönüştürecek karargahı oluşturmak olduğunu ifade eden Davutoğlu, "O MKYK üyesi arkadaşlarımın bir kısmı şöyle, bir kısmı böyle düşünmüş, o şunu, bu bunu demiş, o an itibarıyla bitmiştir" diye konuştu.
"Onun içinden en profesyonel, mesleki ve siyaset tecrübesi bağlamından en iyi ekibi çıkarıp, daha dar bir ekip anlamında söylüyorum, MYK yapmak, onlarla da her hafta bunu yapmak" diyen Başbakan Davutoğlu, çok güzel bir MKYK toplantısı gerçekleştirdiklerini söyledi.
- "Görevim gerginlik olan şeyleri ortadan kaldırmak, gerginlik çıkarmak değil"
"Bir kongre gerginliği yok muydu" denilmesi üzerine Başbakan Davutoğlu, "Hayır. Benim görevim gerginlik olan şeyleri ortadan kaldırmak, gerginlik çıkarmak değil. Türkiye için de bu böyle. Türkiye'yi idare eden birisi olarak 7 Haziran'dan bu yana bakın, sürekli bu tansiyonun düşmesini sağlamaya çalışıyoruz" karşılığını verdi.
Kongrede bir ara salondan çıktığını ve tekrar geldiğini hatırlatan Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"O aralarda da bir kulağım Cizre'de diğer kulağım mülteci olaylarında, ziyarete gelmiş yabancı heyetlerle görüşerek...Yani Türkiye, hayatın durduğu bir yer değil. 'Bugün AK Parti Kongresi var hayat dursun' denilmiyor, hayat durmadığı gibi fitne, fesat, şiddet, terör de durmuyor. O zaman benim yüreğim kongrede delegelerle birlikteyken aklım Cizre'de, aklım bir polis konvoyuna yapılan saldırıda, aklım Ege'deki mültecilerde. Bu hayatın dokusu. Dolayısıyla, 'Doğru mu yaptınız' dediniz, geldiğimiz neticeye baktığımızda hamdolsun bugün AK Parti 12 Eylül kongresinden bir gün öncekinden çok daha güçlüdür."
- "Güzel bir MYK'nın oluştuğunu düşünüyorum"
"MYK tercihlerinizi anlatır mısınız? Seçime giderken 7 Haziran kadrosu değişmiş oldu, 7 Haziran'a bir eleştiri mi taşıyor" denilmesi üzerine Başbakan Davutoğlu, "Yok. Onu düşünerek değil" yanıtını verdi.
Her zaman iç değerlendirme yaptıklarını, bunu genel başkan olarak kendisinin de yaptığını dile getiren Davutoğlu, "Yeni bir kongre, yeni bir kongrede tazelenme ihtiyacı sürekli vurgulandı. Dikkat edin, yeni AK Parti ve tazelenme ihtiyacı. Her MKYK'dan sonra da Cumhurbaşkanımız, daha önceki 4 MKYK'nın sonrası MYK'yı yenilemesi söz konusu, doğaldır" dedi.
Davutoğlu, kıdemle tecrübeyi, heyecanla bürokratik tecrübeyle gençliği birleştiren güzel bir MYK'nın oluştuğunu söyleyerek, "Hani üzerinde çok tartışıldığı söylenen MKYK'dan böyle bir MYK çıkmış olmasının kendisi dahi bu tartışmaların ötesinde AK Parti insan havuzunun ne kadar güçlü olduğunu gösteren bir tablodur" diye konuştu.
(Sürecek)
Kaynak: AA
Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile Ayşe Böhürler'in açıklamalarına ilişkin değerlendirilmesinin sorulması üzerine Davutoğlu, "AK Parti kadroları içinde tabii ki bu tür iç muhasebe niteliği taşıyan açıklamalar olabilir. Bunları dikkatlice gözönüne almayız. Varsa bir eksiklik, ben bütün toplantılarda herkese söylüyorum, 'Burada hiç kimse zihnine sansür koymasın. Herkes düşüncelerini açıklasın' ama iş bitip de yola çıktığımızda orada farklılıklar biter. Orada artık beraberce bir vizyonu, bir eylemi başarıya ulaştırmaktan başta zihnimizde kaygı olmaması lazım" ifadelerini kullandı.
AK Parti'nin 5 Olağan Kongresi'ne yönelik dedikodular hatırlatılarak, "Böyle yönettiğiniz için iyi hissediyor musunuz? Hangi gerekçeyle böyle davrandınız ve sonuçtan memnun musunuz" denilmesi üzerine Davutoğlu, "Dedikodulara çok itibar etmemek lazım ama madem ki ortada bazı şeyler oldu. Ben şunu söyleyeyim, üzerime aldığım görevi yerine getirirken gerçekleştirdiğim her eylemden sonra bir muhasebe yaparım doğru, yanlış. Bugün AK Parti kadroları eğer bin 353 delege tek bir genel başkanda mutabık kalmışsa ben bundan iftihar ediyorum. O delegeler üzerinde daha önce 'öyle mi oldu, böyle mi oldu' onu ben tartışmam. Benim görevim o delegelerle gönül bağı kurmak, o delegeleri yargılamak değil" diye konuştu.
"Diyelim farklı 2-3 aday da çıkabilirdi, bu demokrasi" diyen Başbakan Davutoğlu, böyle bir durum meydana gelmiş ve yine kendisi kazanmış olsaydı hangi delegenin kime oy verdiğini sormayacağını belirtti. Davutoğlu, bu tür bir davranışı gayriahlaki bulacağını vurgulayarak, şunları söyledi:
"Ben o delegelere güvenmezsem bu yola çıkmam. O delegeler bana güvenmezse bu yolda beraber yürüyemeyiz. Çıktım, konuşmamı yaptım, o konuşma bir hafta önce de zihnimde olan konuşmaydı. Hiçbir değişikliği olmayan bir konuşmaydı. O dedikoduların, söylentilerin AK Parti'nin, benim psikolojimi etkilemediğini göstermek için söylüyorum. Doğru olanı yaparım. Eğer bin 353 delegenin mutabakatıyla böyle ulvi bir görev ve gerçekten son derece karizmatik ve başarılı bir liderden sonra, Sayın Cumhurbaşkanımızdan sonra, geçen sene olağanüstü, bu sene olağan kongre, bir mutabakatla seçilen bir genel başkan olma hüviyeti bana verilebilecek en büyük şeref. Orada seslendim delegelere, 'Sizinle yol yürümek ne kadar güzel' dedim. Çünkü tribünler ve delegelerin coşkusu benim konuşmamın disiplinini bozmaya başlamıştı, olumlu anlamda söylüyorum. Kafamdaki kurgu, güzel bir sloganla, mesajla ki müzik olmadan, bu da o delegelerin iç dünyasını yansıtıyor. Ben o delegelerin üzerine yapılan spekülasyonlara itibar eder miyim? O delegelerin her biri benim kardeşim, yol arkadaşım. 'Öyle olmuş, böyle olmuş' benim için bu mesele bitmiştir. Bin 353 delege bana 'Emanet sizindir, hakkınızdır ve bu konuda sizinle beraberiz' demişse artık geride 'şu mu oldu, bu mu oldu' diye... O da benim doğru yaptığımın işaretidir. Eğer ortak akıl, vicdan, vizyonu bu ortaklığı koruyamamış olsam genel başkan olarak, kendime dönüp 'Ne yaptım, nerede hata yaptım' diye sorma ihtiyacı hissederdim. Bunu koruduk."
- "Bunlardan hiç gocunmam"
Başbakan Davutoğlu birinci görevinin partisinin birliğini, bütünlüğünü korumak ve parti içindeki ortak ruhu muhafaza etmek olduğunu vurgulayarak, "Bu anlamda baktığımda başarılı olduğumuz kanaatindeyim ve hata yapmadığımı düşünüyorum" diye konuştu.
İnsanoğlunun hata yapabileceğini, her arkadaşının yanlış gördüğünde 'Seni güzel sözle ya da şununla düzeltirim' diyebilmesinin önemine değinen Başbakan Davutoğlu, "Hem geleneksel kültür hem de modern, çağdaş, demokratik, eleştiriye dayalı siyaset kültürü anlamında da. Bunlardan hiç gocunmam ama bin 353 delege böyle bir şey yapmadan mutabakat vermişse bu mutabakatı onlardan bana, gönlüme verilen en güzel hediye olarak görürüm" ifadesini kullandı.
Davutoğlu, kongrenin ardından İstanbul'a giderek NATO'nun genelkurmay başkanlarıyla bir araya geldiğini hatırlatarak, ertesi gün ise partisinin MKYK'sının toplandığını söyledi.
Oradaki görevinin delegelerin ortak vicdanını, MKYK üyeleriyle birlikte eylem planına dönüştürecek karargahı oluşturmak olduğunu ifade eden Davutoğlu, "O MKYK üyesi arkadaşlarımın bir kısmı şöyle, bir kısmı böyle düşünmüş, o şunu, bu bunu demiş, o an itibarıyla bitmiştir" diye konuştu.
"Onun içinden en profesyonel, mesleki ve siyaset tecrübesi bağlamından en iyi ekibi çıkarıp, daha dar bir ekip anlamında söylüyorum, MYK yapmak, onlarla da her hafta bunu yapmak" diyen Başbakan Davutoğlu, çok güzel bir MKYK toplantısı gerçekleştirdiklerini söyledi.
- "Görevim gerginlik olan şeyleri ortadan kaldırmak, gerginlik çıkarmak değil"
"Bir kongre gerginliği yok muydu" denilmesi üzerine Başbakan Davutoğlu, "Hayır. Benim görevim gerginlik olan şeyleri ortadan kaldırmak, gerginlik çıkarmak değil. Türkiye için de bu böyle. Türkiye'yi idare eden birisi olarak 7 Haziran'dan bu yana bakın, sürekli bu tansiyonun düşmesini sağlamaya çalışıyoruz" karşılığını verdi.
Kongrede bir ara salondan çıktığını ve tekrar geldiğini hatırlatan Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"O aralarda da bir kulağım Cizre'de diğer kulağım mülteci olaylarında, ziyarete gelmiş yabancı heyetlerle görüşerek...Yani Türkiye, hayatın durduğu bir yer değil. 'Bugün AK Parti Kongresi var hayat dursun' denilmiyor, hayat durmadığı gibi fitne, fesat, şiddet, terör de durmuyor. O zaman benim yüreğim kongrede delegelerle birlikteyken aklım Cizre'de, aklım bir polis konvoyuna yapılan saldırıda, aklım Ege'deki mültecilerde. Bu hayatın dokusu. Dolayısıyla, 'Doğru mu yaptınız' dediniz, geldiğimiz neticeye baktığımızda hamdolsun bugün AK Parti 12 Eylül kongresinden bir gün öncekinden çok daha güçlüdür."
- "Güzel bir MYK'nın oluştuğunu düşünüyorum"
"MYK tercihlerinizi anlatır mısınız? Seçime giderken 7 Haziran kadrosu değişmiş oldu, 7 Haziran'a bir eleştiri mi taşıyor" denilmesi üzerine Başbakan Davutoğlu, "Yok. Onu düşünerek değil" yanıtını verdi.
Her zaman iç değerlendirme yaptıklarını, bunu genel başkan olarak kendisinin de yaptığını dile getiren Davutoğlu, "Yeni bir kongre, yeni bir kongrede tazelenme ihtiyacı sürekli vurgulandı. Dikkat edin, yeni AK Parti ve tazelenme ihtiyacı. Her MKYK'dan sonra da Cumhurbaşkanımız, daha önceki 4 MKYK'nın sonrası MYK'yı yenilemesi söz konusu, doğaldır" dedi.
Davutoğlu, kıdemle tecrübeyi, heyecanla bürokratik tecrübeyle gençliği birleştiren güzel bir MYK'nın oluştuğunu söyleyerek, "Hani üzerinde çok tartışıldığı söylenen MKYK'dan böyle bir MYK çıkmış olmasının kendisi dahi bu tartışmaların ötesinde AK Parti insan havuzunun ne kadar güçlü olduğunu gösteren bir tablodur" diye konuştu.
(Sürecek)