Denizli Tüccar Sanayici Ve İş Adamları Platformu Sözcüsü Tefenlili Açıklaması
Denizli Tüccar Sanayici ve İş Adamları Platformu Sözcüsü İbrahim Tefenlili, "Yırtık donlu Nihat Boğaz'da yalı sahibi oldu" başlıklı haberlere ilişkin, algı oluşturmaya çalışıldığını belirterek, "Bir gayrimenkul üzerinden koparılan yaygarayı maksatlı buluyoruz. Sınırlı olanaklara sahip iken, çalışıp didinerek üst noktalara gelmiş bu insanlarla iş dünyası olarak daima gurur duyduk. Bu insanların hikayelerinin, 'cumhuriyetimizin kazanım örneği' olarak gösterilmek yerine, maksatlı imalarla küçük düşürmeyi hedefleyen yayınlara konu edilmesini yadırgıyor ve kınıyoruz" dedi.
Tefenlili, Denizli iş dünyasını temsil eden oda ve birliklerin ve iş adamlarının oluşturduğu platform adına yaptığı açıklamada, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile gurur duyduklarını ve hakkında yapılan gayri ahlaki yayın karşısında açıklama yapmayı kendilerine ahlaki görev addettiklerini belirtti.
Denizli'nin, sanayi üretimine katkısının, 3 milyar doları aşkın ihracatı ve ödediği vergiyle, Anadolu'nun ve Türkiye ekonomisinin en önemli şehirlerinden biri olduğuna işaret eden Tefenlili, tüm firmaların, her daim başarıyı, ilerlemeyi ve büyümeyi hedefleyerek yaptıkları çalışmalarla, alkışlanacak pek çok başarı hikayesine imza attıklarını kaydetti.
Tefenlili, bu başarı hikayesinde Bakan Zeybekci'nin Denizli adına sembol haline gelen kahramanlardan biri olduğunu ifade etti.
Bakan Zeybekci'nin 1994 yılından bu yana iş hayatında sürekli yükselen grafiğiyle Denizli sanayisinde haklı bir yer edindiğini vurgulayan Tefenlili, bakanın şirketlerin birlerce çalışanı ile yaptığı üretim ve ihracatlarla, Denizli Belediye Başkanı olarak siyasete girdiği 2004 yılından önce, onlarca defa vergi sıralamasında ilk üçe girdiğini ve şirketinin defalarca Türkiye'nin en büyük bin şirketi arasında yer aldığına dikkati çekti.
Bakan Zeybekci'nin bu başarısı doğrultusunda seçildiği Denizli İhracatçılar Birliği Başkanlığı görevini de başarı ile yürüttüğünü, her odanın ayrı ayrı üyesi olan Nihat Zeybekci'nin ve ortağı olduğu şirketlerin, bugüne kadar gerek oda ve birliklerinde, gerekse kamuoyu nezdinde en ufak bir olumsuzluğu ile karşılaşılmadığını vurgulayan Tefenlili, aksine Zeybekcinin, başarıya endeksli ve çözüm odaklı ticaret tarzının örnek teşkil ettiğini ifade etti.
- "Bir gayrimenkul üzerinden koparılan yaygarayı maksatlı buluyoruz"
Bakan Zeybekci'nin Belediye Başkanlığı ve özelikle Ekonomi Bakanlığı sürecinde yaptığı başarılı çalışmalar karşısında, yanılmamış olmanın huzur ve gururunu yaşadıklarını aktaran Tefenlili, şunları kaydetti:
"Ticari anlamda elde etmiş olduğu tüm başarılar bu denli göz önünde iken, şirket adına alınmış bir gayrimenkul üzerinden koparılan yaygarayı maksatlı buluyoruz. Zira üretim yapmak gibi ithalat ve ihracat yapmak gibi gayrimenkul alıp satmak da ticaretin gereklerindendir. Türkiye'nin tüm diğer başarılı şirketleri gibi Nihat Zeybekci'nin şirketlerinin de gerekli gördükleri ve güçleri yettiği takdirde gayrimenkul alıp satması, Anayasamız ile güvence altına alınmış olan mülkiyet hakkının kullanılmasından ibarettir. Kaldı ki bu, sadece ticari değil, vatandaş olarak da hakkımızdır. Bu hak çerçevesinde, vergisi ödenen ve kaynağı belli olan her kuruş kutsaldır ve sorgulanamaz. Bunun aksini iddia edenler, iddialarını ispat ile mükelleftirler."
Bakan Zeybekci'nin siyasete girdiği 2004 yılından bu yana tüm şirketlerdeki yönetim kurulu üyeliği ve başkanlığı görevlerini bıraktığını hatırlatan Tefenlili, o tarihten bu yana şirketlerini diğer ortakları ve profesyonel yöneticiler yürüttüğünü bildirdi.
Yapılan haberlerin maksatlı olduğunu belirten Tefenlili, şu ifadeleri kullandı:
"Bakanın çocukluk yıllarına atfedilen yoksulluk günleri ise İstanbul ve Anadolu'nun birçok kentinde olduğu gibi Denizlili iş adamlarının birçoğunun da ortak geçmişi, ortak hikayesidir. Çamur atmak isterken, bakanımızın 'yırtık donlu Nihat' fotoğrafından yola çıkanlar, Türkiye'nin kalkınma ve dönüşüm sürecini biraz okumuş olsalar, bugün ülkemizin en büyükleri arasında gösterilen pek çok şirket ve iş adamının benzer başlangıçlara sahip olduğunu görecek, tekamül kavramını anlayabileceklerdir.
Sınırlı olanaklara sahip iken, çalışıp didinerek üst noktalara gelmiş bu insanlarla iş dünyası olarak daima gurur duyduk. Bu insanların hikayelerinin, 'Cumhuriyetimizin kazanım örneği' olarak gösterilmek yerine, maksatlı imalarla küçük düşürmeyi hedefleyen yayınlara konu edilmesini yadırgıyor ve kınıyoruz. Bu kişiler bilmelidirler ki, Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanı'nın ilimiz için değeri ve anlamı, siyasi kimliğinin ötesinde ve üstündedir. Yine bilmelidirler ki, hukuki dayanağı olmaksızın yapılan bu tür gayri ahlaki saldırıları, aynı zamanda hem ticaret dünyamıza, hem de vatandaş olarak şahsımıza da yapılmış addediyor ve kabul etmiyoruz. Bu vesile ile Türkiye'nin en kritik dönemlerinde kasıtlı olarak ortaya atıldığına daima şahit olduğumuz, zihinleri bulandırmaya yönelik bu tarz kasıtlı ve gayri ahlaki yayınlara itibar etmiyoruz."
Kaynak: AA
Denizli'nin, sanayi üretimine katkısının, 3 milyar doları aşkın ihracatı ve ödediği vergiyle, Anadolu'nun ve Türkiye ekonomisinin en önemli şehirlerinden biri olduğuna işaret eden Tefenlili, tüm firmaların, her daim başarıyı, ilerlemeyi ve büyümeyi hedefleyerek yaptıkları çalışmalarla, alkışlanacak pek çok başarı hikayesine imza attıklarını kaydetti.
Tefenlili, bu başarı hikayesinde Bakan Zeybekci'nin Denizli adına sembol haline gelen kahramanlardan biri olduğunu ifade etti.
Bakan Zeybekci'nin 1994 yılından bu yana iş hayatında sürekli yükselen grafiğiyle Denizli sanayisinde haklı bir yer edindiğini vurgulayan Tefenlili, bakanın şirketlerin birlerce çalışanı ile yaptığı üretim ve ihracatlarla, Denizli Belediye Başkanı olarak siyasete girdiği 2004 yılından önce, onlarca defa vergi sıralamasında ilk üçe girdiğini ve şirketinin defalarca Türkiye'nin en büyük bin şirketi arasında yer aldığına dikkati çekti.
Bakan Zeybekci'nin bu başarısı doğrultusunda seçildiği Denizli İhracatçılar Birliği Başkanlığı görevini de başarı ile yürüttüğünü, her odanın ayrı ayrı üyesi olan Nihat Zeybekci'nin ve ortağı olduğu şirketlerin, bugüne kadar gerek oda ve birliklerinde, gerekse kamuoyu nezdinde en ufak bir olumsuzluğu ile karşılaşılmadığını vurgulayan Tefenlili, aksine Zeybekcinin, başarıya endeksli ve çözüm odaklı ticaret tarzının örnek teşkil ettiğini ifade etti.
- "Bir gayrimenkul üzerinden koparılan yaygarayı maksatlı buluyoruz"
Bakan Zeybekci'nin Belediye Başkanlığı ve özelikle Ekonomi Bakanlığı sürecinde yaptığı başarılı çalışmalar karşısında, yanılmamış olmanın huzur ve gururunu yaşadıklarını aktaran Tefenlili, şunları kaydetti:
"Ticari anlamda elde etmiş olduğu tüm başarılar bu denli göz önünde iken, şirket adına alınmış bir gayrimenkul üzerinden koparılan yaygarayı maksatlı buluyoruz. Zira üretim yapmak gibi ithalat ve ihracat yapmak gibi gayrimenkul alıp satmak da ticaretin gereklerindendir. Türkiye'nin tüm diğer başarılı şirketleri gibi Nihat Zeybekci'nin şirketlerinin de gerekli gördükleri ve güçleri yettiği takdirde gayrimenkul alıp satması, Anayasamız ile güvence altına alınmış olan mülkiyet hakkının kullanılmasından ibarettir. Kaldı ki bu, sadece ticari değil, vatandaş olarak da hakkımızdır. Bu hak çerçevesinde, vergisi ödenen ve kaynağı belli olan her kuruş kutsaldır ve sorgulanamaz. Bunun aksini iddia edenler, iddialarını ispat ile mükelleftirler."
Bakan Zeybekci'nin siyasete girdiği 2004 yılından bu yana tüm şirketlerdeki yönetim kurulu üyeliği ve başkanlığı görevlerini bıraktığını hatırlatan Tefenlili, o tarihten bu yana şirketlerini diğer ortakları ve profesyonel yöneticiler yürüttüğünü bildirdi.
Yapılan haberlerin maksatlı olduğunu belirten Tefenlili, şu ifadeleri kullandı:
"Bakanın çocukluk yıllarına atfedilen yoksulluk günleri ise İstanbul ve Anadolu'nun birçok kentinde olduğu gibi Denizlili iş adamlarının birçoğunun da ortak geçmişi, ortak hikayesidir. Çamur atmak isterken, bakanımızın 'yırtık donlu Nihat' fotoğrafından yola çıkanlar, Türkiye'nin kalkınma ve dönüşüm sürecini biraz okumuş olsalar, bugün ülkemizin en büyükleri arasında gösterilen pek çok şirket ve iş adamının benzer başlangıçlara sahip olduğunu görecek, tekamül kavramını anlayabileceklerdir.
Sınırlı olanaklara sahip iken, çalışıp didinerek üst noktalara gelmiş bu insanlarla iş dünyası olarak daima gurur duyduk. Bu insanların hikayelerinin, 'Cumhuriyetimizin kazanım örneği' olarak gösterilmek yerine, maksatlı imalarla küçük düşürmeyi hedefleyen yayınlara konu edilmesini yadırgıyor ve kınıyoruz. Bu kişiler bilmelidirler ki, Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanı'nın ilimiz için değeri ve anlamı, siyasi kimliğinin ötesinde ve üstündedir. Yine bilmelidirler ki, hukuki dayanağı olmaksızın yapılan bu tür gayri ahlaki saldırıları, aynı zamanda hem ticaret dünyamıza, hem de vatandaş olarak şahsımıza da yapılmış addediyor ve kabul etmiyoruz. Bu vesile ile Türkiye'nin en kritik dönemlerinde kasıtlı olarak ortaya atıldığına daima şahit olduğumuz, zihinleri bulandırmaya yönelik bu tarz kasıtlı ve gayri ahlaki yayınlara itibar etmiyoruz."