CHP'li Atıcı, Akkuyu Nükleer Santrali İçin Araştırma Önergesi Verdi
CHP İçel Milletvekili Aytuğ Atıcı, İçel’de kurulması planlanan Nükleer Güç Santrali’nin bölgeye ve insan sağlığına zararlarının araştırılması, çözüm yollarının bulunması ve oluşabilecek tehlikeleri önceden belirleyerek politikaların oluşturulması amacıyla Meclis Araştırması açılmasını istedi.
CHP İçel Milletvekili Aytuğ Atıcı, Japonya’nın Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atılan atom bombasının 70. yıl dönümünde nükleer enerjinin zararlarına dikkat çekmek için TBMM Başkanlığı’na bir araştırma önergesi verdi. Atıcı, arkadaşlarıyla birlikte verdiği araştırma önergesinin gerekçesinde, “Dünyada birçok ülke son yıllarda meydana gelen nükleer patlamalar/kazalardan ders çıkararak nükleer enerji santrallerini kapatma kararı almıştır. Nükleer enerji santrallerini kapatma kararı alan ülkeler arasında, elektrik enerjisine en çok ihtiyaç duyanlardan ve dünyanın bir numaralı ihracatçısı Almanya vardır” dedi.
Gerekçede, nükleer kazaların oluşturduğu yıkıcı, yok edici sonuçların en önemli örneklerinden birinin Çernobil kazası olduğuna işaret eden Atıcı, “Binlerce kişinin hayatını kaybettiği ve çok daha fazlasının sakat kaldığı kazanın ardından 25 yıl geçmesine rağmen sorunlar devam etmektedir. Çernobil bölgesinde çocuklarda tiroit kanserinin yüzde 200 arttığı, diğer kanser oranlarında ciddi oranda artışlar yaşandığı, sakat bebek doğum oranlarının yükseldiği, insanların genetik yapılarının bozulduğu tespit edilmiştir. Ayrıca bu kaza sonucunda kirlenen topraklarda yüzlerce yıl tarım yapılamayacaktır” ifadelerini kullandı.
Dünyada anti nükleer görüş giderek ağırlık kazanırken, İçel’in Gülnar ilçesi Büyükeceli Mahallesi’nde Akkuyu Nükleer Güç Santrali kurulmasının kararlaştırıldığını anımsatan Atıcı, son dönemde İçel’de meydana gelen depremlere de dikkat çekerek, şunları kaydetti:
“2000’li yıllarda Türkiye’nin deprem haritasının yenilenmesiyle birlikte Akkuyu bölgesinde Ecemiş fay hattı dahil çeşitli fay hatları tespit edilmiştir. İçel en son 30 Temmuz 2015 tarihinde 5 büyüklüğünde depremle sarsılmıştır. Nükleer santralin kurulması durumunda her sarsıntı halkımızda panik ve korku yaratacaktır. Ayrıca bölgede daha büyük depremlerin olmayacağını hiçbir deprem otoritesi söyleyememektedir.”
Nükleer santrallerde herhangi bir kaza olmasa da santral yakınlarında radyasyon artışının yaşandığının, hava, su, toprak kirliliğine neden olarak canlı yaşamı üzerinde olumsuz etkiler oluşturduğunun bilinen bir gerçek olduğunun altını çizen Atıcı, “Bilimsel araştırmalar bir nükleer santralde hiçbir kaza veya işletme hatası olmaksızın santralin 5 km çevresinde yaşayan çocuklarda kan kanseri riskinin 2,2 kat arttığını göstermiştir. Akkuyu’da kurulması planlanan nükleer santralin soğutulması için kullanılacak deniz suyu, Akdeniz ekosisteminde çevresel felaketlere yol açacaktır. Sonuç olarak, hiçbir enerjinin insan sağlığından değerli olmadığı gerçeğinden hareketle, Akkuyu’da kurulması planlanan Nükleer Güç Santrali’nin bölgeye, insan sağlığına ve çevreye vereceği zararların tespit edilmesi, bunlara yönelik çözüm yollarının ve politikaların şimdiden belirlenmesi amacıyla bir araştırma komisyonunun kurulması kaçınılmazdır” dedi.
Kaynak: İHA
Gerekçede, nükleer kazaların oluşturduğu yıkıcı, yok edici sonuçların en önemli örneklerinden birinin Çernobil kazası olduğuna işaret eden Atıcı, “Binlerce kişinin hayatını kaybettiği ve çok daha fazlasının sakat kaldığı kazanın ardından 25 yıl geçmesine rağmen sorunlar devam etmektedir. Çernobil bölgesinde çocuklarda tiroit kanserinin yüzde 200 arttığı, diğer kanser oranlarında ciddi oranda artışlar yaşandığı, sakat bebek doğum oranlarının yükseldiği, insanların genetik yapılarının bozulduğu tespit edilmiştir. Ayrıca bu kaza sonucunda kirlenen topraklarda yüzlerce yıl tarım yapılamayacaktır” ifadelerini kullandı.
Dünyada anti nükleer görüş giderek ağırlık kazanırken, İçel’in Gülnar ilçesi Büyükeceli Mahallesi’nde Akkuyu Nükleer Güç Santrali kurulmasının kararlaştırıldığını anımsatan Atıcı, son dönemde İçel’de meydana gelen depremlere de dikkat çekerek, şunları kaydetti:
“2000’li yıllarda Türkiye’nin deprem haritasının yenilenmesiyle birlikte Akkuyu bölgesinde Ecemiş fay hattı dahil çeşitli fay hatları tespit edilmiştir. İçel en son 30 Temmuz 2015 tarihinde 5 büyüklüğünde depremle sarsılmıştır. Nükleer santralin kurulması durumunda her sarsıntı halkımızda panik ve korku yaratacaktır. Ayrıca bölgede daha büyük depremlerin olmayacağını hiçbir deprem otoritesi söyleyememektedir.”
Nükleer santrallerde herhangi bir kaza olmasa da santral yakınlarında radyasyon artışının yaşandığının, hava, su, toprak kirliliğine neden olarak canlı yaşamı üzerinde olumsuz etkiler oluşturduğunun bilinen bir gerçek olduğunun altını çizen Atıcı, “Bilimsel araştırmalar bir nükleer santralde hiçbir kaza veya işletme hatası olmaksızın santralin 5 km çevresinde yaşayan çocuklarda kan kanseri riskinin 2,2 kat arttığını göstermiştir. Akkuyu’da kurulması planlanan nükleer santralin soğutulması için kullanılacak deniz suyu, Akdeniz ekosisteminde çevresel felaketlere yol açacaktır. Sonuç olarak, hiçbir enerjinin insan sağlığından değerli olmadığı gerçeğinden hareketle, Akkuyu’da kurulması planlanan Nükleer Güç Santrali’nin bölgeye, insan sağlığına ve çevreye vereceği zararların tespit edilmesi, bunlara yönelik çözüm yollarının ve politikaların şimdiden belirlenmesi amacıyla bir araştırma komisyonunun kurulması kaçınılmazdır” dedi.