Özdeşer, 'Sivil Memurun Sıkıntıları Uluslararası Platformda'
Malatya Sivil Memurlar Sendikası Malatya il Başkanı Ali Özdeşer Ankara’da yapılan toplantıyı değerlendirdi
Özdeşir yaptığı açıklamada, “AB Türkiye Delegasyonu (Sosyal Politika ve İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi, Ekonomik Sosyal Kalkınma Bölümü) Yöneticisi Mehmet Caner Demir ve Zeynep Aydemir Koyuncu, Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) Program ve İdari İşler Sorumlusu Özge Berber Ağdaş, SİME-SEN Genel Merkezine ziyarette bulunmuşlardır. SİME-SEN Genel Başkanımız Akif Tutkaç ve Yardımcıları Ankara’da yapılan toplantıda hazır bulunmuşlardı.
SİME-SEN tarafından TSK ve Emniyet Genel Müdürlüğüne bağlı işyerlerindeki memurların çözüme ulaşmayan sıkıntılarına ilişkin toplantı yapılması ve sıkıntıların istişare edilmesi, ihtiyacı duyulmuştur. Buna istinaden; Yargılama Esasları ve olumsuz nitelikler şunlardır: AYİM’in hukuka aykırı kararları ile örgütlenme açısından umutların kırılması, Çalışma hayatı ve sağlık işlemleri yönünden askeri mevzuata tabi tutulması, külfete gelince bütün görevlerin yüklenmesi, nimete gelince siz memursunuz denip hakları adeta yok sayılması, Kurum İdari Kurul Toplantıları için Kuvvet ayrımı yapılmadan sendikamızca belirlenen heyetler aracılığı ile yetkili olduğumuz Kurumların İdari Kurul Toplantılarında çok iyi hazırlanmamıza rağmen, Kurumun katılımcı heyetinin yetkili değil de alt kademe yöneticilerinden oluşturulması bu sebeple çözüme yönelik çalışma üretilememesi, çözüm çalışmalarının vaad olarak bırakılarak askıda kaldığı,
2015 yılının başlarında mensubu olduğumuz kurumun Kuvvet Komutanları tarafından en alt birimlere tebliğ edilmek üzere yayınladığı emir, tabir edilen yazısında ise memurların sosyal ve ekonomik haklarını kısıtlayıcı, ayrıca tamamen örgütlenmeyi durağan hale getirecek yönde olduğu,
Kurum Merkez teşkilatlarının çözüme yönelik yazışmalar ve randevu taleplerine cevap vermekten imtina edildiği,
Mali Haklara ilişkin olarak kuruma haiz zam ve tazminatlardan faydalandırılmadığı, tazminat ve iyileştirme yöntemlerinin detaylarının görüşülmesi,
TSK ve Emniyet Genel Müdürlüğü içerisinde örgütlenmenin durağan hale getirilmeye çalışıldığı,
Doğu ve Güneydoğu illerinde görevli memurların lojman azlığı, silah hakkının bulunmayışı gibi sebeplerle güçlenen güvenlik zafiyetinin oluşması, TSK’da yetkili olunmasına rağmen, bağlı olduğumuz iş kolu nedeni ile Konfederasyon sendikasının bizi temsil edemediği ve adımızı bile anmadığı görüşlerimizi bile paylaşmayan bir yandaş sendika olduğunu, Ülkemizin gittikçe derinleşen ekonomik ve siyasi bir krize sürüklendiği koşullarda söz konusu rakamların gerçekten hiç bir kıymetinin olmadığını bizlerde görmekteyiz. Yapılan görüşmelerde tespiti yapılan konuların mutlak neticesi için bürokratik çalışmaların başlatılması neticesine varılmıştır" diye konuştu.
Kaynak: İHA
SİME-SEN tarafından TSK ve Emniyet Genel Müdürlüğüne bağlı işyerlerindeki memurların çözüme ulaşmayan sıkıntılarına ilişkin toplantı yapılması ve sıkıntıların istişare edilmesi, ihtiyacı duyulmuştur. Buna istinaden; Yargılama Esasları ve olumsuz nitelikler şunlardır: AYİM’in hukuka aykırı kararları ile örgütlenme açısından umutların kırılması, Çalışma hayatı ve sağlık işlemleri yönünden askeri mevzuata tabi tutulması, külfete gelince bütün görevlerin yüklenmesi, nimete gelince siz memursunuz denip hakları adeta yok sayılması, Kurum İdari Kurul Toplantıları için Kuvvet ayrımı yapılmadan sendikamızca belirlenen heyetler aracılığı ile yetkili olduğumuz Kurumların İdari Kurul Toplantılarında çok iyi hazırlanmamıza rağmen, Kurumun katılımcı heyetinin yetkili değil de alt kademe yöneticilerinden oluşturulması bu sebeple çözüme yönelik çalışma üretilememesi, çözüm çalışmalarının vaad olarak bırakılarak askıda kaldığı,
2015 yılının başlarında mensubu olduğumuz kurumun Kuvvet Komutanları tarafından en alt birimlere tebliğ edilmek üzere yayınladığı emir, tabir edilen yazısında ise memurların sosyal ve ekonomik haklarını kısıtlayıcı, ayrıca tamamen örgütlenmeyi durağan hale getirecek yönde olduğu,
Kurum Merkez teşkilatlarının çözüme yönelik yazışmalar ve randevu taleplerine cevap vermekten imtina edildiği,
Mali Haklara ilişkin olarak kuruma haiz zam ve tazminatlardan faydalandırılmadığı, tazminat ve iyileştirme yöntemlerinin detaylarının görüşülmesi,
TSK ve Emniyet Genel Müdürlüğü içerisinde örgütlenmenin durağan hale getirilmeye çalışıldığı,
Doğu ve Güneydoğu illerinde görevli memurların lojman azlığı, silah hakkının bulunmayışı gibi sebeplerle güçlenen güvenlik zafiyetinin oluşması, TSK’da yetkili olunmasına rağmen, bağlı olduğumuz iş kolu nedeni ile Konfederasyon sendikasının bizi temsil edemediği ve adımızı bile anmadığı görüşlerimizi bile paylaşmayan bir yandaş sendika olduğunu, Ülkemizin gittikçe derinleşen ekonomik ve siyasi bir krize sürüklendiği koşullarda söz konusu rakamların gerçekten hiç bir kıymetinin olmadığını bizlerde görmekteyiz. Yapılan görüşmelerde tespiti yapılan konuların mutlak neticesi için bürokratik çalışmaların başlatılması neticesine varılmıştır" diye konuştu.