Askeri Casusluk Sanıklarının 'Müstehcenlik' Davası
İSTANBUL - İstanbul'daki Askeri Casusluk Davası'nın sanıklarından emekli Albay İbrahim Sezer'in evinde bulunduğu öne sürülen dijital verilerde müstehcen görüntüler yer aldığı iddiasıyla yargılanan 5 askerin beraat gerekçesi açıklandı.
Anadolu 10. Asliye Ceza Mahkemesince hazırlanan 13 sayfalık gerekçeli kararda, İstanbul'daki Askeri Casusluk davası sanıklarından Albay İbrahim Sezer'in Kadıköy'deki evinde 3 Ağustos 2010 tarihinde yapılan aramada, müstehcen görüntülerin yer aldığı dijital veriler bulunduğu belirtildi.
Bu kapsamda, ayrı esas üzerinden soruşturma açıldığı aktarılan gerekçeli kararda, arama sonrası ele geçen dijital dokümanlar nedeniyle Sezer ile verilerde isimleri geçen 4 asker hakkında müstehcenlik suçunu işledikleri iddiasıyla iddianame düzenlendiği anımsatıldı.
Gerekçeli kararda, dava kapsamında evdeki aramaya ilişkin görüntü kaydının izlendiği belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"Çilingir vasıtasıyla içeriye girildiği, kamera görüntüsüne göre odalardan birinde yatağın baş kısmında bulunan James Bond marka çantanın yatağın üzerine konduğu, çantanın dik hale getirilerek kilitlerine basıldığında hemen açıldığı, kilitli ve şifreli olmadığı, arama yapan kişilerin çıplak elle arama yaptıkları, ellerinde herhangi bir eldiven bulunmadığı, çantayı açtıklarında içinde cd olduğu görülen şeffaf bir dosyanın çıkartılarak yatağın üzerine konulduğu, daha sonra kameranın yatağın üzerindeki eşyalara yönlendirildiği, çantanın görüntüden çıktığı, tekrar görüntüye giren çantanın kapağındaki cepten 4-5 adet flash bellek ile müstehcen görüntü içerir kapakların çıkarıldığı görülmüştür."
Görüntülerde, arama işlemi sırasında evin koridorunda sandalyede yaşlı bir kişinin olduğunun görüldüğü belirtilen gerekçeli kararda, evde başka kimsenin bulunmadığı, arama yapan kişilerden sadece birinin sağ elinde eldiven takılı olduğunun tespit edildiği kaydedildi.
Gerekçeli kararda, ekspertiz raporuna göre evde yapılan aramada elde edilen belgelerdeki yazıların sanık Sezer'in el ürünü olmadığının belirlendiği vurgulanarak, dava konusu 11 nolu dvd'de incelenen videoların hiçbirinde de elektronik imzaya rastlanmadığı aktarıldı.
Söz konusu dijital kaydın kim tarafından hazırlandığının tespit edilemeyeceği belirtilen gerekçeli kararda, Sezer'in evinde ele geçirildiği bildirilen 11 numaralı dvd içinde bulunduğu iddia edilen videoların kim tarafından hazırlandığının kesin olarak tespit edilemediği anlatıldı.
- "Arama-el koyma işlemi usule uygun yapılmamıştır"
Gerekçeli kararda, el konulan her çeşit harddisk, flash bellek, cd, dvd gibi araçlarda delil toplama sırasında delilin bire bir imajının alınması gerektiği bilgisi verilerek, aksi takdirde her iki tarafta da sonradan bir müdahalenin yapılmadığını ispatlamanın imkansız olduğu belirtildi.
Arama yapılan evde ele geçen çantanın sanık Sezer tarafından buraya konulduğuna ilişkin dosyada hiçbir delilin bulunmadığı vurgulanan gerekçeli kararda, çantanın içinde bulunan belge ve dijital verilerde Sezer'in adının geçmesinin bu belge ve dijital verilerin sanık Sezer tarafından oluşturulduğunu kesin olarak kanıtlamayacağı bildirildi.
Gerekçeli kararda, şu ifadelere yer verildi:
"Dijital verilerin sanık İbrahim Sezer'e ait bilgisayarlarda oluşturulduğuna ve diğer sanıklara ait bilgisayarlardan gönderildiklerine dair dosyada hiçbir delilin bulunmadığı, arama el koyma işleminin usule uygun yapılmadığı, el konulan dijital verilerin imajının alınmadığı ve yedeklenmediği dikkate alınarak tüm sanıkların isnat olunan suçlardan beraatlerine karar vermek gerekmiştir."
- Davanın geçmişi
İstanbul'daki Askeri Casusluk davası sanıklarından emekli Albay İbrahim Sezer'in evinde 3 Ağustos 2010 tarihinde, soruşturma aşamasında yapılan aramalarda çeşitli dijital verilere ulaşılmıştı.
Dijital verilerin içerisinde müstehcen görüntülerin yer aldığı iddiası üzerine Sezer'in de aralarında bulunduğu 5 asker hakkında, ayrı bir esas numarası üzerinden dava açılmıştı.
Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Sezer'in de aralarında bulunduğu 5 askerin "Çocukların kullanıldığı müstehcen yayınları ülkeye sokmak, çoğaltmak, satmak, nakletmek, ihraç etmek" ile "Şiddet kullanarak, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni ile ilgili müstehcen yayın üretmek ve satmak" suçlarından beşer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenmişti.
Anadolu 10. Asliye Ceza Mahkemesi nisan ayında verdiği kararında, sanıklar emekli Albay İbrahim Sezer, Binbaşı Zeki Mesten, Binbaşı Fırat Güner, Astsubay Yiğit Ali Adlığ ve Astsubay Adnan Yılmaz'ın üzerlerine atılı suçlardan beraatlerine karar vermişti.
Kaynak: AA
Bu kapsamda, ayrı esas üzerinden soruşturma açıldığı aktarılan gerekçeli kararda, arama sonrası ele geçen dijital dokümanlar nedeniyle Sezer ile verilerde isimleri geçen 4 asker hakkında müstehcenlik suçunu işledikleri iddiasıyla iddianame düzenlendiği anımsatıldı.
Gerekçeli kararda, dava kapsamında evdeki aramaya ilişkin görüntü kaydının izlendiği belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"Çilingir vasıtasıyla içeriye girildiği, kamera görüntüsüne göre odalardan birinde yatağın baş kısmında bulunan James Bond marka çantanın yatağın üzerine konduğu, çantanın dik hale getirilerek kilitlerine basıldığında hemen açıldığı, kilitli ve şifreli olmadığı, arama yapan kişilerin çıplak elle arama yaptıkları, ellerinde herhangi bir eldiven bulunmadığı, çantayı açtıklarında içinde cd olduğu görülen şeffaf bir dosyanın çıkartılarak yatağın üzerine konulduğu, daha sonra kameranın yatağın üzerindeki eşyalara yönlendirildiği, çantanın görüntüden çıktığı, tekrar görüntüye giren çantanın kapağındaki cepten 4-5 adet flash bellek ile müstehcen görüntü içerir kapakların çıkarıldığı görülmüştür."
Görüntülerde, arama işlemi sırasında evin koridorunda sandalyede yaşlı bir kişinin olduğunun görüldüğü belirtilen gerekçeli kararda, evde başka kimsenin bulunmadığı, arama yapan kişilerden sadece birinin sağ elinde eldiven takılı olduğunun tespit edildiği kaydedildi.
Gerekçeli kararda, ekspertiz raporuna göre evde yapılan aramada elde edilen belgelerdeki yazıların sanık Sezer'in el ürünü olmadığının belirlendiği vurgulanarak, dava konusu 11 nolu dvd'de incelenen videoların hiçbirinde de elektronik imzaya rastlanmadığı aktarıldı.
Söz konusu dijital kaydın kim tarafından hazırlandığının tespit edilemeyeceği belirtilen gerekçeli kararda, Sezer'in evinde ele geçirildiği bildirilen 11 numaralı dvd içinde bulunduğu iddia edilen videoların kim tarafından hazırlandığının kesin olarak tespit edilemediği anlatıldı.
- "Arama-el koyma işlemi usule uygun yapılmamıştır"
Gerekçeli kararda, el konulan her çeşit harddisk, flash bellek, cd, dvd gibi araçlarda delil toplama sırasında delilin bire bir imajının alınması gerektiği bilgisi verilerek, aksi takdirde her iki tarafta da sonradan bir müdahalenin yapılmadığını ispatlamanın imkansız olduğu belirtildi.
Arama yapılan evde ele geçen çantanın sanık Sezer tarafından buraya konulduğuna ilişkin dosyada hiçbir delilin bulunmadığı vurgulanan gerekçeli kararda, çantanın içinde bulunan belge ve dijital verilerde Sezer'in adının geçmesinin bu belge ve dijital verilerin sanık Sezer tarafından oluşturulduğunu kesin olarak kanıtlamayacağı bildirildi.
Gerekçeli kararda, şu ifadelere yer verildi:
"Dijital verilerin sanık İbrahim Sezer'e ait bilgisayarlarda oluşturulduğuna ve diğer sanıklara ait bilgisayarlardan gönderildiklerine dair dosyada hiçbir delilin bulunmadığı, arama el koyma işleminin usule uygun yapılmadığı, el konulan dijital verilerin imajının alınmadığı ve yedeklenmediği dikkate alınarak tüm sanıkların isnat olunan suçlardan beraatlerine karar vermek gerekmiştir."
- Davanın geçmişi
İstanbul'daki Askeri Casusluk davası sanıklarından emekli Albay İbrahim Sezer'in evinde 3 Ağustos 2010 tarihinde, soruşturma aşamasında yapılan aramalarda çeşitli dijital verilere ulaşılmıştı.
Dijital verilerin içerisinde müstehcen görüntülerin yer aldığı iddiası üzerine Sezer'in de aralarında bulunduğu 5 asker hakkında, ayrı bir esas numarası üzerinden dava açılmıştı.
Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Sezer'in de aralarında bulunduğu 5 askerin "Çocukların kullanıldığı müstehcen yayınları ülkeye sokmak, çoğaltmak, satmak, nakletmek, ihraç etmek" ile "Şiddet kullanarak, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni ile ilgili müstehcen yayın üretmek ve satmak" suçlarından beşer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenmişti.
Anadolu 10. Asliye Ceza Mahkemesi nisan ayında verdiği kararında, sanıklar emekli Albay İbrahim Sezer, Binbaşı Zeki Mesten, Binbaşı Fırat Güner, Astsubay Yiğit Ali Adlığ ve Astsubay Adnan Yılmaz'ın üzerlerine atılı suçlardan beraatlerine karar vermişti.