Eğitimde 'Butik' Dönem
Yeni eğitim-öğretim dönemi için okul arayışına giren öğrenci ve aileleri için "butik eğitim" sistemi farklı bir alternatif sunuyor.
Özel Denge Eğitim Lisesinin kurucusu Fırat İlhan, yaptığı yazılı açıklamada, okulun, Ankara'da Türkiye'nin ilk butik lisesi olarak hayata geçirildiğini belirtti. Lisenin, TEOG sınavı yerleştirme sonuçlarının açıklanmasıyla yeni eğitim-öğretim dönemi için okul arayışına giren öğrenci ve ailelerine farklı bir alternatif sunduğunu, dünyada kabul gören ve her öğrencinin ihtiyacına göre hazırlanan kişiye özel eğitim sisteminin, saha çalışmaları ile 10 yıllık kapsamlı bir çalışmanın sonucu olduğunun altını çizen İlhan, 2000 yılından bu yana "denge eğitim" bünyesinde yetişen öğrencilere verdikleri üniversite hazırlık eğitimi ile dershane ve özel ders ihtiyaçlarını ortadan kaldırdıklarını kaydetti.
Eğitim ve öğretimi okulda tamamladıklarını, kişiye özel butik eğitimin modelinin başarısının kanıtlandığını belirten İlhan, Yale Üniversitesi'nin Türkçe yayın haklarına da sahibi olduklarını ve Yale University Press'in yayınladığı önemli kitapları Türkçe'ye çevirdiklerini bildirdi. İlhan, dünyanın gelişmiş her ülkesinde hayatın merkezinde "üniversite" bulunduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Bu ülkelerde insanlar işlerini, eşlerini ve dostlarını genelde okudukları üniversitelerden ediniyor. Bu sebeple bizim hayat hazırlığımızın merkezinde üniversiteye hazırlık var. Öğrencilerimizi üniversiteye sadece test çözdürerek değil, bilgi ve iş tecrübesiyle donatarak hazırlıyoruz. Öğrencilerimize bilgi için haftada 300 sayfa kitap okutuyoruz, dünyanın en iyi üniversitelerinde de okuma fırsatı yakalayabilmeleri için çok iyi düzeyde yabancı dil öğretiyoruz. Üniversite sınavı hazırlığı için dersleri YGS-LYS müfredatına uygun işliyor, ders sonrası her öğrencimizin eksiğine göre sınırsız özel ders ve etüt veriyoruz. Yeterince test çözdürüp sınav pratiği kazandırıyoruz. İş tecrübesi için de öğrencilerimize staj yaptırıyoruz."
- "Hayata karışık, insana alışık, hayatla barışık gençler"
Günümüzde öğrencilerin hayat tecrübesi edinmediği, mesleklerini bilmeden seçtikleri ve hayatlarını fanusta geçirdiklerine ilişkin şikayetlerde bulunduğunun altını çizen İlhan, öğrencilerine lise 1'inci sınıftan itibaren staj yaptırarak bu sorunları aştıklarını belirtti.
İlhan, birinci aşama stajlarda kafelerde bulaşık yıkayıp, küçük esnafların yanında satış yaparak hayatın zorluğunun farkına vardıklarını ifade ederek, ikinci aşama stajlarda mimar, mühendis, doktor, avukat, yöneticilerin yanında gözlem yapıp, istedikleri alanları yakından görüp kariyerlerini bilinçli planlayabildiklerini anlattı.
- Öğrenci ve öğretmenlerin kıyafetlerini modacılar tasarlıyor
Okulda yüzde 100'den yüzde 25'e kadar ekonomik durum, akademik başarı, özel yetenek gibi kriterlere bağlı olarak öğrencilere burs verdiklerinin altını çizen İlhan, şöyle devam etti:
"Fırsat eşitliği yaratmaya çalışıyoruz. Bizim için ekonomik imkanlar temel kriter asla değildir. Bizim için en önemli şey öğrencilerimize hem iyi bir üniversite hem saygı, tevazu, dürüstlük, çalışkanlık, sabır, vefa gibi değer yargılarını kazandırabilmek. Okulumuzda Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden mezun, tecrübeli ve akıllı 40 öğretmenle çalışıyoruz. Okulumuzda öğretmen başına sadece 4 öğrenci düşüyor. Bu oranla Türkiye'deki bütün eğitim kurumları arasında birinciyiz. Ayrıca tek tipleştirme değil ama eşitleme mantığında bütün öğretmen, öğrenci, idareci ve çalışanlarımız aynı ayakkabılarla aynı kıyafetleri giyiyoruz. Forma düzeniyle ergenlik çağındaki öğrencilerimizin marka takıntılarının engellendiğini görmek hem bizi hem velilerimizi oldukça memnun ediyor. Tabii forma düzeni uygulamak estetikten uzak, zevksiz kıyafetler giymek değil. Kıyafet ve ayakkabılarımızı modacılara tasarlatıp özel ürettik. Her yerde ve her zaman zevkle giyilecek ürünleri öğrencilerimize ücretsiz veriyoruz."
Kaynak: AA
Eğitim ve öğretimi okulda tamamladıklarını, kişiye özel butik eğitimin modelinin başarısının kanıtlandığını belirten İlhan, Yale Üniversitesi'nin Türkçe yayın haklarına da sahibi olduklarını ve Yale University Press'in yayınladığı önemli kitapları Türkçe'ye çevirdiklerini bildirdi. İlhan, dünyanın gelişmiş her ülkesinde hayatın merkezinde "üniversite" bulunduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Bu ülkelerde insanlar işlerini, eşlerini ve dostlarını genelde okudukları üniversitelerden ediniyor. Bu sebeple bizim hayat hazırlığımızın merkezinde üniversiteye hazırlık var. Öğrencilerimizi üniversiteye sadece test çözdürerek değil, bilgi ve iş tecrübesiyle donatarak hazırlıyoruz. Öğrencilerimize bilgi için haftada 300 sayfa kitap okutuyoruz, dünyanın en iyi üniversitelerinde de okuma fırsatı yakalayabilmeleri için çok iyi düzeyde yabancı dil öğretiyoruz. Üniversite sınavı hazırlığı için dersleri YGS-LYS müfredatına uygun işliyor, ders sonrası her öğrencimizin eksiğine göre sınırsız özel ders ve etüt veriyoruz. Yeterince test çözdürüp sınav pratiği kazandırıyoruz. İş tecrübesi için de öğrencilerimize staj yaptırıyoruz."
- "Hayata karışık, insana alışık, hayatla barışık gençler"
Günümüzde öğrencilerin hayat tecrübesi edinmediği, mesleklerini bilmeden seçtikleri ve hayatlarını fanusta geçirdiklerine ilişkin şikayetlerde bulunduğunun altını çizen İlhan, öğrencilerine lise 1'inci sınıftan itibaren staj yaptırarak bu sorunları aştıklarını belirtti.
İlhan, birinci aşama stajlarda kafelerde bulaşık yıkayıp, küçük esnafların yanında satış yaparak hayatın zorluğunun farkına vardıklarını ifade ederek, ikinci aşama stajlarda mimar, mühendis, doktor, avukat, yöneticilerin yanında gözlem yapıp, istedikleri alanları yakından görüp kariyerlerini bilinçli planlayabildiklerini anlattı.
- Öğrenci ve öğretmenlerin kıyafetlerini modacılar tasarlıyor
Okulda yüzde 100'den yüzde 25'e kadar ekonomik durum, akademik başarı, özel yetenek gibi kriterlere bağlı olarak öğrencilere burs verdiklerinin altını çizen İlhan, şöyle devam etti:
"Fırsat eşitliği yaratmaya çalışıyoruz. Bizim için ekonomik imkanlar temel kriter asla değildir. Bizim için en önemli şey öğrencilerimize hem iyi bir üniversite hem saygı, tevazu, dürüstlük, çalışkanlık, sabır, vefa gibi değer yargılarını kazandırabilmek. Okulumuzda Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden mezun, tecrübeli ve akıllı 40 öğretmenle çalışıyoruz. Okulumuzda öğretmen başına sadece 4 öğrenci düşüyor. Bu oranla Türkiye'deki bütün eğitim kurumları arasında birinciyiz. Ayrıca tek tipleştirme değil ama eşitleme mantığında bütün öğretmen, öğrenci, idareci ve çalışanlarımız aynı ayakkabılarla aynı kıyafetleri giyiyoruz. Forma düzeniyle ergenlik çağındaki öğrencilerimizin marka takıntılarının engellendiğini görmek hem bizi hem velilerimizi oldukça memnun ediyor. Tabii forma düzeni uygulamak estetikten uzak, zevksiz kıyafetler giymek değil. Kıyafet ve ayakkabılarımızı modacılara tasarlatıp özel ürettik. Her yerde ve her zaman zevkle giyilecek ürünleri öğrencilerimize ücretsiz veriyoruz."