Köle Olarak Geldikleri Köye, Muhtar Oldular
Daha önceden çıkan bir savaşta dedesi esir düştükten sonra Kastamonu’da bir köye köle olarak gelen aile, şimdi köle olarak geldikleri köye muhtar oldu.
Kastamonu’nun Hanönü ilçesine bağlı Yenice köyünde ikamet eden Şükrü Yılmaz, yaklaşık 150 yıl önce çıkan bir savaşta dedesinin esir düşmesi sonrası hizmet etmek için köle olarak Yenici köyüne geldi. Burada köy ağalarına köle olarak hizmet eden Yılmaz ailesi, aradan geçen zamanla yaptıkları hizmetler karşılığında arazi sahibi olarak köye yerleştiler. Bir süre sonra Yılmaz ailesi, köle olarak geldikleri köye muhtar olarak hizmet ettiler.
Dedesinin eskiden Yenice köyüne köle olarak geldiğini belirten Şükrü Yılmaz (87), “Bir savaşta esir düşmüşler ve köy ağaları tarafından köle olarak esir alınmışlar. Burada çalışıp yerleşmişler. Arazi sahibi olmuşlar. Zamanla sahiplenilen bu araziler, bize kalmış” dedi.
Dedesinin esir düştükten sonra köle olarak geldiği bu köyde çalıştığını ifade eden Şükrü Yılmaz, “Dedelerimiz, esir düştükten sonra köle olarak geldikleri bu köyde çalışmışlar. Çalıştıklarının karşılığı olarak arazi vermişler. Bizde, buralara yerleşmişiz. Bize bu yüzden köleler derler. Ayrıca ben, bu köye muhtar oldum. Köye yardımda bulundum, elimden gelen işi yaptım. Köyümüze hizmet ettim. Suyunda, yolunda, mezarlığında, camisinde, minaresinde mümkün olduğu kadar yaptırdım. Şimdi de böyle yaşayıp gidiyoruz. Köle olarak geldiğimiz bu köye, muhtar oldum şimdi de. 3 dönem muhtarlık yaptım” diye konuştu.
“SAVAŞTA ESİR DÜŞTÜKTEN SONRA KÖLE OLARAK KÖYE GELDİK”
Dedesinin yaklaşık 200 yıl önce askerlik yaptıkları dönemde savaşta esir düştüğünü aktaran Süleyman Yılmaz, “Esir düşen askerler, ağalar tarafından kendilerine hizmet etmesi için tutuluyor. Belirli bir süre dedelerimiz, köle olarak bu ağalara hizmet ettikten sonra buralarda kendilerine yer gösterilmiş. Dedelerimiz de buralarda çalışarak, temizleyerek kendilerine tarla ve ev yapmışlar. Buralarda barınmışlar. Ondan sonra büyük dedemin kızı olmuş, erkek evladı olmamış. Bu yüzden büyük dedemiz, eve iç güvey getirmiş yani damat getirmiş. Babam ve amcalarım, 5 kardeş oluyorlar. Büyük babam, genç yaşta vefat ediyor. Babaannem, dul olarak kalıyor. Amcamlar ve dayılarım yardımcı olarak yetişmişler ve büyümüşler. Kendilerine burada ayrı ayrı ev ve bağ bahçe yapmışlar. Amcamın da birisi İstanbul’a yerleşmiş. Babam ve amcam da rahmetli dedelerimizin bıraktıkları bu topraklarda çalışmışlar. Bu yüzden bizim sülalemize köleler olarak lakap takılmıştır. Bize, köyde köleler denir. Ama şimdi artık köle falan değiliz, tamamen kendi işimizi yapmaktayız. Bir kısmımız İstanbul’da ikamet ediyor, bir kısmımız da köyde kaldı ve burada yaşıyor” şeklinde konuştu.
Amcası Şükrü Yılmaz’ın 15 yıl boyunca Yenice köyünde muhtarlık yaptığını söyleyen Süleyman Yılmaz, şunları kaydetti:
“Amcam, 3 dönem yani 15 yıl boyunca muhtarlık yaptı. Köyümüze büyük hizmetleri oldu. Bizler de zaman zaman köyümüze gelip, köyümüzü yalnız bırakmıyoruz, köyümüzü seviyoruz.”
Kaynak: İHA
Dedesinin eskiden Yenice köyüne köle olarak geldiğini belirten Şükrü Yılmaz (87), “Bir savaşta esir düşmüşler ve köy ağaları tarafından köle olarak esir alınmışlar. Burada çalışıp yerleşmişler. Arazi sahibi olmuşlar. Zamanla sahiplenilen bu araziler, bize kalmış” dedi.
Dedesinin esir düştükten sonra köle olarak geldiği bu köyde çalıştığını ifade eden Şükrü Yılmaz, “Dedelerimiz, esir düştükten sonra köle olarak geldikleri bu köyde çalışmışlar. Çalıştıklarının karşılığı olarak arazi vermişler. Bizde, buralara yerleşmişiz. Bize bu yüzden köleler derler. Ayrıca ben, bu köye muhtar oldum. Köye yardımda bulundum, elimden gelen işi yaptım. Köyümüze hizmet ettim. Suyunda, yolunda, mezarlığında, camisinde, minaresinde mümkün olduğu kadar yaptırdım. Şimdi de böyle yaşayıp gidiyoruz. Köle olarak geldiğimiz bu köye, muhtar oldum şimdi de. 3 dönem muhtarlık yaptım” diye konuştu.
“SAVAŞTA ESİR DÜŞTÜKTEN SONRA KÖLE OLARAK KÖYE GELDİK”
Dedesinin yaklaşık 200 yıl önce askerlik yaptıkları dönemde savaşta esir düştüğünü aktaran Süleyman Yılmaz, “Esir düşen askerler, ağalar tarafından kendilerine hizmet etmesi için tutuluyor. Belirli bir süre dedelerimiz, köle olarak bu ağalara hizmet ettikten sonra buralarda kendilerine yer gösterilmiş. Dedelerimiz de buralarda çalışarak, temizleyerek kendilerine tarla ve ev yapmışlar. Buralarda barınmışlar. Ondan sonra büyük dedemin kızı olmuş, erkek evladı olmamış. Bu yüzden büyük dedemiz, eve iç güvey getirmiş yani damat getirmiş. Babam ve amcalarım, 5 kardeş oluyorlar. Büyük babam, genç yaşta vefat ediyor. Babaannem, dul olarak kalıyor. Amcamlar ve dayılarım yardımcı olarak yetişmişler ve büyümüşler. Kendilerine burada ayrı ayrı ev ve bağ bahçe yapmışlar. Amcamın da birisi İstanbul’a yerleşmiş. Babam ve amcam da rahmetli dedelerimizin bıraktıkları bu topraklarda çalışmışlar. Bu yüzden bizim sülalemize köleler olarak lakap takılmıştır. Bize, köyde köleler denir. Ama şimdi artık köle falan değiliz, tamamen kendi işimizi yapmaktayız. Bir kısmımız İstanbul’da ikamet ediyor, bir kısmımız da köyde kaldı ve burada yaşıyor” şeklinde konuştu.
Amcası Şükrü Yılmaz’ın 15 yıl boyunca Yenice köyünde muhtarlık yaptığını söyleyen Süleyman Yılmaz, şunları kaydetti:
“Amcam, 3 dönem yani 15 yıl boyunca muhtarlık yaptı. Köyümüze büyük hizmetleri oldu. Bizler de zaman zaman köyümüze gelip, köyümüzü yalnız bırakmıyoruz, köyümüzü seviyoruz.”