Şifa Arayan Da Macera Arayan Da Bu Mağaraya Geliyor
Antalya'nın Alanya ilçesinde 15 bin yılda oluşan Damlataş Mağarası, her yıl binlerce yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırlıyor.
Altın sarısı sahilleri ve birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış tarihi dokusuyla Alanya, turistlerin ilgisini çekiyor. Tarihi ve turistik pek çok özelliğiyle her yıl binlerce turistin ziyaret ettiği Alanya'da 1948 yılında iskele yapımında kullanılmak üzere taş ocağı açılması için patlatılan dinamit sonrasında tesadüfen bulunan Damlataş Mağarası da ilçedeki turistik yerlerden biri.
AA muhabirine açıklamalarda bulunan Alanya Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Nimet Hacıkura, 10- 15 bin yılda oluşan sütunları ve binlerce sarkıt ve dikitlerle süslü mağaranın yaz-kış 22 derece sabit sıcaklığıyla ziyaretçileri ağırladığını söyledi.
Mağaranın tesadüfen bulunduğu bildiren Hacıkura, kapısından içeri girince 45-50 metre uzunluğunda bir geçit, 13-14 metre çapında ve 15 metre yüksekliğinde silindirik bir boşluk ve 15 bin senede oluşmuş sütunların görüldüğünü kaydetti.
Mağaranın iki katlı olan boşluğunun 2 bin 500 metreküp hava ihtiva ettiğini anlatan Hacıkura, nem oranının ise yüzde 95 seviyelerinde bulunduğuna dikkati çekti.
Hacıkura, Türkiye'de aydınlatılarak turizme açılan ilk mağaralardan birinin Damlataş olduğuna vurgu yaparak, mağaranın kent merkezinde ve turistik bir yerde bulunmasının ziyaretçi sayısını artırdığını ifade etti.
-Hastalara özel mağara ziyaretleri-
Hacıkura, mağaranın sağlık turizmi açısından da oldukça önemli bir yer tuttuğuna işaret ederek, "Mağaranın astıma iyi geldiği belirtilen dört vasfı var. Bunlar ortamda bulunan normalden 8-10 kat fazla karbondioksit, yüksek oranda nem, alçak sükunet ve radyoaktivedir. Unsurların ilk ikisinin astıma iyi geldiği, diğer ikisinin de yardımcı faktör olarak kabul edildiği söyleniyor" dedi.
Doktor raporu getiren hastalara 06.00-10.00 arasında özel bir program uygulandığını belirten Hacıkura, "Yüzde 95 rutubet, 22 derece sıcaklık, 260 milibar sabit basınç, yüzde 20,5 oksijen, yüzde 71 azot, on binde 2,5 karbondioksit, bir miktar radyoaktivite ve iyon. Bunlarla mağaramız sağlık turizmi açısından önemli bir değere sahip. Hastalar, doktor kontrolü altında gerçekleşen 21 günlük kür uygulaması ile mağarada belli bir süre kalmaktadır" diye konuştu.
Mağaranın yaz kış turist çeken özelliğe sahip olduğunu dile getiren Hacıkura, şunları söyledi:
"şifa arayan da macera arayan da buraya geliyor. şifa gördüğünü söyleyen insanlar bizlere geri bildirimde bulunuyor. Yerli ziyaretçilerin yanı sıra başta Ruslar ve Almanlar olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinden ziyaretçin mağarayı geziyor. Bu yıl ağustos ayının ilk haftası itibarıyla mağaraya gelen ziyaretçi sayısı 140 bin civarında."
Mağaranın tedavi edici özelliğini duyarak geldiğini belirten astım hastası 46 yaşındaki Ali Ağbat da "Uzun süredir astım hastasıyım. Bazı doktorlar ortamdaki nemin akciğerleri rahatlattığını söyledi. İnşallah ben de şifa bulurum" ifadesini kullandı.
Tatil amacıyla geldiği Alanya'da mağaranın ününü duyduğu için ziyaret ettiğini anlatan Emre Erol ise "Çok sıra dışı bir mağara. İnsanı büyüleyen bir atmosferi var. Bazı yerlerden eğilerek geçiyorsunuz. Adeta bir macera yaşıyorsunuz. Bu da sizleri heyecanlandırıyor" dedi.
Kaynak: AA
AA muhabirine açıklamalarda bulunan Alanya Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Nimet Hacıkura, 10- 15 bin yılda oluşan sütunları ve binlerce sarkıt ve dikitlerle süslü mağaranın yaz-kış 22 derece sabit sıcaklığıyla ziyaretçileri ağırladığını söyledi.
Mağaranın tesadüfen bulunduğu bildiren Hacıkura, kapısından içeri girince 45-50 metre uzunluğunda bir geçit, 13-14 metre çapında ve 15 metre yüksekliğinde silindirik bir boşluk ve 15 bin senede oluşmuş sütunların görüldüğünü kaydetti.
Mağaranın iki katlı olan boşluğunun 2 bin 500 metreküp hava ihtiva ettiğini anlatan Hacıkura, nem oranının ise yüzde 95 seviyelerinde bulunduğuna dikkati çekti.
Hacıkura, Türkiye'de aydınlatılarak turizme açılan ilk mağaralardan birinin Damlataş olduğuna vurgu yaparak, mağaranın kent merkezinde ve turistik bir yerde bulunmasının ziyaretçi sayısını artırdığını ifade etti.
-Hastalara özel mağara ziyaretleri-
Hacıkura, mağaranın sağlık turizmi açısından da oldukça önemli bir yer tuttuğuna işaret ederek, "Mağaranın astıma iyi geldiği belirtilen dört vasfı var. Bunlar ortamda bulunan normalden 8-10 kat fazla karbondioksit, yüksek oranda nem, alçak sükunet ve radyoaktivedir. Unsurların ilk ikisinin astıma iyi geldiği, diğer ikisinin de yardımcı faktör olarak kabul edildiği söyleniyor" dedi.
Doktor raporu getiren hastalara 06.00-10.00 arasında özel bir program uygulandığını belirten Hacıkura, "Yüzde 95 rutubet, 22 derece sıcaklık, 260 milibar sabit basınç, yüzde 20,5 oksijen, yüzde 71 azot, on binde 2,5 karbondioksit, bir miktar radyoaktivite ve iyon. Bunlarla mağaramız sağlık turizmi açısından önemli bir değere sahip. Hastalar, doktor kontrolü altında gerçekleşen 21 günlük kür uygulaması ile mağarada belli bir süre kalmaktadır" diye konuştu.
Mağaranın yaz kış turist çeken özelliğe sahip olduğunu dile getiren Hacıkura, şunları söyledi:
"şifa arayan da macera arayan da buraya geliyor. şifa gördüğünü söyleyen insanlar bizlere geri bildirimde bulunuyor. Yerli ziyaretçilerin yanı sıra başta Ruslar ve Almanlar olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinden ziyaretçin mağarayı geziyor. Bu yıl ağustos ayının ilk haftası itibarıyla mağaraya gelen ziyaretçi sayısı 140 bin civarında."
Mağaranın tedavi edici özelliğini duyarak geldiğini belirten astım hastası 46 yaşındaki Ali Ağbat da "Uzun süredir astım hastasıyım. Bazı doktorlar ortamdaki nemin akciğerleri rahatlattığını söyledi. İnşallah ben de şifa bulurum" ifadesini kullandı.
Tatil amacıyla geldiği Alanya'da mağaranın ününü duyduğu için ziyaret ettiğini anlatan Emre Erol ise "Çok sıra dışı bir mağara. İnsanı büyüleyen bir atmosferi var. Bazı yerlerden eğilerek geçiyorsunuz. Adeta bir macera yaşıyorsunuz. Bu da sizleri heyecanlandırıyor" dedi.