Beycesultan'daki Kazılar 5 Bin Yıl Öncesine Işık Tutacak
Denizli'nin Çivril ilçesinde kazı çalışmaları devam eden Beycesultan Höyüğü'nde Geç Kalkolitik Dönemden Geç Tunç Çağ sonuna kadar kesintisiz devam eden toplam 40 kültür tabakasının tespit edildiği bildirildi.
Denizli Valisi Şükrü Kocatepe, Beycesultan Höyüğü'nü ziyaret ederek Ege Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eşref Abay başkanlığında gerçekleştirilen kazılarla ilgili bilgi aldı.
Prof. Abay, Yukarı Menderes Havzası içinde bulunan Beycesultan Höyüğü'nün, yerleşim bakımından Batı Anadolu'nun kıyı kesimi ve iç kesiminin yanı sıra Anadolu'nun orta ve güney kesimine açılan bölgeleri birbirine bağlayan doğal güzergahlar üzerinde yer almasıyla son derece stratejik bir konuma sahip olduğunu belirtti.
Beycesultan Höyüğü'nde şu ana kadar daha önce literatüre girmeyen yerleşimin tespit edildiğini ifade eden Abay, şunları kaydetti:
"Beycesultan Höyüğü günümüzden geriye doğru 5 bin yıllık bir tarihe ışık tutuyor. Beycesultan Höyüğü'nün bulunduğu alanda yapılan çalışmalarda ana toprağa erişilmiş olup, Geç Kalkolitik Dönemden Geç Tunç Çağ sonuna kadar kesintisiz devam eden toplam 40 kültür tabakası tespit edilmiştir. Doğu Konide ise AA ve BB açmalarında 'Yanık Saray' olarak adlandırılan ve Orta Tunç Çağ'a tarihlendirilen büyük yapının bir kısmı açığa çıkarılabilmiştir. Selçuklu Dönemi'nden başlayarak geriye doğru Erken Tunç Dönemi'ne kadar çeşitli medeniyetlere ait yerleşime sahne olan höyük kazılarında elde edilen eserler sergilenmek üzere Denizli Müze Müdürlüğüne teslim edilmektedir. Ayrıca bu dönemlere ait yerleşimler hakkında fikir vermek üzere yerleşim alanı kesitlerinin üstünün çatı ile kaplanarak hafızası amaçlanmaktadır."
Prof. Dr. Eşref Abay, 2003-2010 yıllarında bölgede gerçekleştirilen geniş çaplı yüzey araştırmalarında daha önce literatüre girmeyen yüzü aşkın yerleşimin tespit edildiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Prof. Abay, Yukarı Menderes Havzası içinde bulunan Beycesultan Höyüğü'nün, yerleşim bakımından Batı Anadolu'nun kıyı kesimi ve iç kesiminin yanı sıra Anadolu'nun orta ve güney kesimine açılan bölgeleri birbirine bağlayan doğal güzergahlar üzerinde yer almasıyla son derece stratejik bir konuma sahip olduğunu belirtti.
Beycesultan Höyüğü'nde şu ana kadar daha önce literatüre girmeyen yerleşimin tespit edildiğini ifade eden Abay, şunları kaydetti:
"Beycesultan Höyüğü günümüzden geriye doğru 5 bin yıllık bir tarihe ışık tutuyor. Beycesultan Höyüğü'nün bulunduğu alanda yapılan çalışmalarda ana toprağa erişilmiş olup, Geç Kalkolitik Dönemden Geç Tunç Çağ sonuna kadar kesintisiz devam eden toplam 40 kültür tabakası tespit edilmiştir. Doğu Konide ise AA ve BB açmalarında 'Yanık Saray' olarak adlandırılan ve Orta Tunç Çağ'a tarihlendirilen büyük yapının bir kısmı açığa çıkarılabilmiştir. Selçuklu Dönemi'nden başlayarak geriye doğru Erken Tunç Dönemi'ne kadar çeşitli medeniyetlere ait yerleşime sahne olan höyük kazılarında elde edilen eserler sergilenmek üzere Denizli Müze Müdürlüğüne teslim edilmektedir. Ayrıca bu dönemlere ait yerleşimler hakkında fikir vermek üzere yerleşim alanı kesitlerinin üstünün çatı ile kaplanarak hafızası amaçlanmaktadır."
Prof. Dr. Eşref Abay, 2003-2010 yıllarında bölgede gerçekleştirilen geniş çaplı yüzey araştırmalarında daha önce literatüre girmeyen yüzü aşkın yerleşimin tespit edildiğini sözlerine ekledi.