Türkiye-Güney Afrika İş Forumu
Ekonomi Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım, Türkiye'nin Afrika ile ticari ve ekonomik ilişkiler önemli mesafeler katedildiğini belirterek, "Kıta ile olan ticaret hacmimizin 2014 yılında 23,4 milyar dolara, Afrika'daki Türk yatırımlarının 6,2 milyar dolara ve Türk müteahhitlik firmaları tarafından kıtanın tamamında üstlenilen projelerin değerinin ise 55 milyar dolara ulaşması, bu ilerlemeyi gözler önüne sermektedir" dedi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından düzenlenen Türkiye-Güney Afrika İş Forumu'nda konuşan Yıldırım, ticaret, yatırım, enerji ve turizmin lojistik merkezi olan Türkiye'nin stratejik konumu sayesinde geçen on yılda Avrasya bölgesinde bir cazibe merkezi haline geldiğini anımsattı.
Bu süre zarfında ne kadar büyük bir atılım yapıldığını istatistiklerin de gösterdiğini bildiren Yıldırım, "800 milyar doların üzerindeki nominal gayri safi yurtiçi hasılası, 400 milyar dolarlık mal ticareti, 50 milyar dolarlık hizmet ticareti geliri ve son on yıldaki toplam 150 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım miktarı, Türkiye'nin çarpıcı yükselişinin temel göstergeleridir" dedi.
Öte yandan Güney Afrika'nın sürdürülebilir kalkınma konusunda bölgesindeki ülkeler için örnek konumunda olduğuna işaret eden Yıldırım, Güney Afrika'nın BRICS ve bazı bölgesel organizasyonların üyesi olduğundan beri, bir yandan kıta ülkeleri ile güçlü bir ticaret ve yatırım ağı, bir yandan da dünya devleri ile sağlam bağlantılar kurmayı başardığını dile getirdi.
Türkiye'nin 2003 yılından beri Afrika'ya yönelik başlattığı ticaret ve yatırım stratejisini başarıyla uyguladığına dikkati çeken Yıldırım, stratejilerinin ana parçası olarak, Türkiye'nin Afrika'daki kurumsal varlığını güçlendirerek, 2003'te Afrika'nın 11 ülkesinde bulunan elçilik sayısını bugün itibariyle kıtanın 39 ülkesine taşıdığını ifade etti.
Afrika'da 27 ülke ve 44 farklı noktaya uçan Türk Hava Yolları ile kalkınma ajansı TİKA'nın ofislerinin Türk girişimcilerin kıtanın her noktasına yönelmesine yardımcı olduğunu vurgulayan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
"Stratejimiz sayesinde, Afrika ile ticari ve ekonomik ilişkilerimizde önemli mesafeler katedildiğini görmekteyiz. Kıta ile olan ticaret hacmimizin 2014 yılında 23,4 milyar dolara, Afrika'daki Türk yatırımlarının 6,2 milyar dolara ve Türk müteahhitlik firmaları tarafından kıtanın tamamında üstlenilen projelerin değerinin ise 55 milyar dolara ulaşması, bu ilerlemeyi gözler önüne sermektedir. Güney Afrika'nın komşu ülkelerle güven inşa etmeye odaklı, kıtanın geri kalanı ile ilişkilerini geliştirmeye çalışan, kıta çapındaki barış ve güvenliği hedefleyen bir politika sürdürdüğünün farkındayız. Politik ve ekonomik istikrar eksikliğinin Afrika toplumlarının kalkınma süreçlerine ne derece ket vurduğu düşünüldüğünde, Güney Afrika'nın bunu engelleme çabaları takdire şayandır. Afrika ülkelerinin kalkınma çabalarına ve kıtadaki ticari ve ekonomik çalışma ortamının geliştirilmesine önem veren ülkeler olarak, Türkiye ve Güney Afrika, güçlerini birleştirmeli ve bu enerjinin ortaya çıkaracağı ortaklık fırsatlarını sadece Afrika için değil tüm dünya için değerlendirmelidir."
- "Halen yapılacak çok iş var"
Yıldırım, Türkiye ile Güney Afrika arasındaki ticaret hacminin 2003 yılında 457 milyon dolar olarak gerçekleştiğini, bu rakamın 2014'ün sonunda 1,7 milyar dolara ulaştığını söyledi.
Güney Afrika'ya ihracatın 2014 yılında 545 milyon dolar, buradan yapılan ithalatın ise 1,1 milyar dolar olarak kaydedildiği bilgisini veren Yıldırım, söz konusu ülkenin Türkiye'nin Sahra Altı Afrika'daki en büyük ikinci ticaret ortağı olduğunu kaydetti.
10 yıl zarfında ülkeler arasındaki ticaret hacminin 2 kattan fazla artırılmış olmasına rağmen halen yapılacak çok iş olduğunu vurgulayan Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:
"Türkiye ve Güney Afrika arasındaki yatırım ve müteahhitlik rakamlarının ülkelerimiz arasındaki gerçek potansiyeli yansıtmadığını görüyoruz. Ülkemizin Güney Afrika'da yaklaşık 500 milyon dolar değerinde yatırımı mevcuttur. Müteahhitlerimizce bugüne kadar Güney Afrika'da 18,6 milyon dolar değerinde toplam 3 proje üstlenilmiştir. Bu noktada Türkiye'nin dayanıklı tüketim mallarında önde gelen şirketi Arçelik'in Güney Afrika pazarında yer edinmesinden duyduğumuz gururu ifade etmek isterim. İkili ilişkilerin gelişmesinde anahtar işlevi göreceğine inandığım bu tip yatırımları cesaretlendirmemiz gerekmektedir. Bir Afrika atasözünde söylendiği gibi; 'Daha hızlı gitmek istiyorsan yalnız, daha uzağa gitmek istiyorsan birlikte git'. Gelin bu yolda birlikte yürüyelim."
- "Teşviklerle doğrudan yatırımları cezbediyoruz"
Güney Afrika Cumhuriyeti KOBİ'lerden Sorumlu Bakan Yardımcısı Elizabeth Thabethe ise birlikte geldiği 30 kadar iş adamının Türkiye ile iş yapmaya hazır olduğunu söyledi.
Güney Afrika'nın Afrika'ya giriş kapısı olduğunu belirten Thabethe, bir çok ülke ile tercihli ticaret anlaşmaları olduğunu anımsattı.
Güney Afrika'nın Türkiye'ye ana ihracat kalemlerinin mekanik malzemeler, demir çelik, organik kimyasallar ile demir cevherinden oluştuğu bilgisini veren Thabethe, Türk iş adamlarına yerel üreticileri ile ortaklık kurabileceklerini, ülkenin bir yatırım destinasyonu olduğunu dile getirdi.
Afrika'nın nüfusunun 1 milyar civarında olduğunu ve Güney Afrika'dan her yere açılımın mümkün olduğunu aktaran Thabethe, "Gümrük vergilerimiz iş adamları için son derece dostane seviyede.Teşviklerle de doğrudan yatırımları cezbediyoruz" ifadelerini kullandı.
DEİK Afrika İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Tamer Taşkın da Afrika kıtasının en büyük ekonomisi ve Sahra Altı Afrika'nın ekonomik lideri olan Güney Afrika ile Türkiye'nin ticaret hacminin 2014 yılında yaklaşık 1,7 milyar dolar olduğunu söyledi.
Güney Afrika Cumhuriyeti'nin zengin ham madde kaynakları, tekstil, turizm otomotiv ile tarım gibi sektörlere ve oturmuş bir altyapıya sahip olduğunu belirten Taşkın, iki ülke arasındaki ticaretin çeşitlendirilerek geliştirilebileceğini vurguladı.
Güney Afrika'da gerçekleştirilmesi planlanan projelerde Türk iş adamlarının önemli roller alabileceğine dikkati çeken Taşkın, firmalarının Güney Afrika piyasasında kısa dönemli olarak yer almaması, uzun vadeli planlama ve stratejilerle pazarda yerlerini almaları gerektiğini dile getirdi.
Bu arada Güney Afrika Ankara Büyükelçisi Vika Mazwi Khumalo'nun da söz aldığı forum, sunumlarla devam etti.
Kaynak: AA
Bu süre zarfında ne kadar büyük bir atılım yapıldığını istatistiklerin de gösterdiğini bildiren Yıldırım, "800 milyar doların üzerindeki nominal gayri safi yurtiçi hasılası, 400 milyar dolarlık mal ticareti, 50 milyar dolarlık hizmet ticareti geliri ve son on yıldaki toplam 150 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım miktarı, Türkiye'nin çarpıcı yükselişinin temel göstergeleridir" dedi.
Öte yandan Güney Afrika'nın sürdürülebilir kalkınma konusunda bölgesindeki ülkeler için örnek konumunda olduğuna işaret eden Yıldırım, Güney Afrika'nın BRICS ve bazı bölgesel organizasyonların üyesi olduğundan beri, bir yandan kıta ülkeleri ile güçlü bir ticaret ve yatırım ağı, bir yandan da dünya devleri ile sağlam bağlantılar kurmayı başardığını dile getirdi.
Türkiye'nin 2003 yılından beri Afrika'ya yönelik başlattığı ticaret ve yatırım stratejisini başarıyla uyguladığına dikkati çeken Yıldırım, stratejilerinin ana parçası olarak, Türkiye'nin Afrika'daki kurumsal varlığını güçlendirerek, 2003'te Afrika'nın 11 ülkesinde bulunan elçilik sayısını bugün itibariyle kıtanın 39 ülkesine taşıdığını ifade etti.
Afrika'da 27 ülke ve 44 farklı noktaya uçan Türk Hava Yolları ile kalkınma ajansı TİKA'nın ofislerinin Türk girişimcilerin kıtanın her noktasına yönelmesine yardımcı olduğunu vurgulayan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
"Stratejimiz sayesinde, Afrika ile ticari ve ekonomik ilişkilerimizde önemli mesafeler katedildiğini görmekteyiz. Kıta ile olan ticaret hacmimizin 2014 yılında 23,4 milyar dolara, Afrika'daki Türk yatırımlarının 6,2 milyar dolara ve Türk müteahhitlik firmaları tarafından kıtanın tamamında üstlenilen projelerin değerinin ise 55 milyar dolara ulaşması, bu ilerlemeyi gözler önüne sermektedir. Güney Afrika'nın komşu ülkelerle güven inşa etmeye odaklı, kıtanın geri kalanı ile ilişkilerini geliştirmeye çalışan, kıta çapındaki barış ve güvenliği hedefleyen bir politika sürdürdüğünün farkındayız. Politik ve ekonomik istikrar eksikliğinin Afrika toplumlarının kalkınma süreçlerine ne derece ket vurduğu düşünüldüğünde, Güney Afrika'nın bunu engelleme çabaları takdire şayandır. Afrika ülkelerinin kalkınma çabalarına ve kıtadaki ticari ve ekonomik çalışma ortamının geliştirilmesine önem veren ülkeler olarak, Türkiye ve Güney Afrika, güçlerini birleştirmeli ve bu enerjinin ortaya çıkaracağı ortaklık fırsatlarını sadece Afrika için değil tüm dünya için değerlendirmelidir."
- "Halen yapılacak çok iş var"
Yıldırım, Türkiye ile Güney Afrika arasındaki ticaret hacminin 2003 yılında 457 milyon dolar olarak gerçekleştiğini, bu rakamın 2014'ün sonunda 1,7 milyar dolara ulaştığını söyledi.
Güney Afrika'ya ihracatın 2014 yılında 545 milyon dolar, buradan yapılan ithalatın ise 1,1 milyar dolar olarak kaydedildiği bilgisini veren Yıldırım, söz konusu ülkenin Türkiye'nin Sahra Altı Afrika'daki en büyük ikinci ticaret ortağı olduğunu kaydetti.
10 yıl zarfında ülkeler arasındaki ticaret hacminin 2 kattan fazla artırılmış olmasına rağmen halen yapılacak çok iş olduğunu vurgulayan Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:
"Türkiye ve Güney Afrika arasındaki yatırım ve müteahhitlik rakamlarının ülkelerimiz arasındaki gerçek potansiyeli yansıtmadığını görüyoruz. Ülkemizin Güney Afrika'da yaklaşık 500 milyon dolar değerinde yatırımı mevcuttur. Müteahhitlerimizce bugüne kadar Güney Afrika'da 18,6 milyon dolar değerinde toplam 3 proje üstlenilmiştir. Bu noktada Türkiye'nin dayanıklı tüketim mallarında önde gelen şirketi Arçelik'in Güney Afrika pazarında yer edinmesinden duyduğumuz gururu ifade etmek isterim. İkili ilişkilerin gelişmesinde anahtar işlevi göreceğine inandığım bu tip yatırımları cesaretlendirmemiz gerekmektedir. Bir Afrika atasözünde söylendiği gibi; 'Daha hızlı gitmek istiyorsan yalnız, daha uzağa gitmek istiyorsan birlikte git'. Gelin bu yolda birlikte yürüyelim."
- "Teşviklerle doğrudan yatırımları cezbediyoruz"
Güney Afrika Cumhuriyeti KOBİ'lerden Sorumlu Bakan Yardımcısı Elizabeth Thabethe ise birlikte geldiği 30 kadar iş adamının Türkiye ile iş yapmaya hazır olduğunu söyledi.
Güney Afrika'nın Afrika'ya giriş kapısı olduğunu belirten Thabethe, bir çok ülke ile tercihli ticaret anlaşmaları olduğunu anımsattı.
Güney Afrika'nın Türkiye'ye ana ihracat kalemlerinin mekanik malzemeler, demir çelik, organik kimyasallar ile demir cevherinden oluştuğu bilgisini veren Thabethe, Türk iş adamlarına yerel üreticileri ile ortaklık kurabileceklerini, ülkenin bir yatırım destinasyonu olduğunu dile getirdi.
Afrika'nın nüfusunun 1 milyar civarında olduğunu ve Güney Afrika'dan her yere açılımın mümkün olduğunu aktaran Thabethe, "Gümrük vergilerimiz iş adamları için son derece dostane seviyede.Teşviklerle de doğrudan yatırımları cezbediyoruz" ifadelerini kullandı.
DEİK Afrika İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Tamer Taşkın da Afrika kıtasının en büyük ekonomisi ve Sahra Altı Afrika'nın ekonomik lideri olan Güney Afrika ile Türkiye'nin ticaret hacminin 2014 yılında yaklaşık 1,7 milyar dolar olduğunu söyledi.
Güney Afrika Cumhuriyeti'nin zengin ham madde kaynakları, tekstil, turizm otomotiv ile tarım gibi sektörlere ve oturmuş bir altyapıya sahip olduğunu belirten Taşkın, iki ülke arasındaki ticaretin çeşitlendirilerek geliştirilebileceğini vurguladı.
Güney Afrika'da gerçekleştirilmesi planlanan projelerde Türk iş adamlarının önemli roller alabileceğine dikkati çeken Taşkın, firmalarının Güney Afrika piyasasında kısa dönemli olarak yer almaması, uzun vadeli planlama ve stratejilerle pazarda yerlerini almaları gerektiğini dile getirdi.
Bu arada Güney Afrika Ankara Büyükelçisi Vika Mazwi Khumalo'nun da söz aldığı forum, sunumlarla devam etti.