Pehlivanları Torunuyla Coşturuyor
Kırkpınar Davul Zurna Ekibi Şefi Salih Yanyacı, 654'üncüsü gerçekleştirilen Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde, 20 davulcu ve zurnacıyı 7 yaşındaki torunuyla yönlendirerek, pehlivanları coşturuyor.
Yanyacı, Sarayiçi Er Meydanı'nda üç gündür devam eden güreşler boyunca, 40 kişilik ekibe torunuyla nota verdi.
Pehlivanların hareketlerine göre ekibin sakin ya da canlı havalar çalmasını sağlayan Yanyacı, mesleğini 7 yaşındaki torununa bırakmak istiyor.
Yanyacı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kırkpınar'da davul ve zurnanın çok önemli olduğunu söyledi.
Kırkpınar'ın pehlivan, kispet, yağlanmak, kırmızı dipli mum gibi çeşitli gelenekleri olduğunu belirten Yanyacı, şöyle konuştu:
"Davul ve zurna Kırkpınar'ın olmazsa olmazıdır. Güreşlerde davul-zurna sıcak havanın altında pehlivanlarla ter döker. Şöyle ki pehlivanları gözlemleriz. Yorulduklarında daha sakin bir hava, ateşli bir şekilde güreşe tutuştuklarındaysa daha hızlı şekilde çalarız. Tüm ekip uyum içerisinde verdiğim komutlara uyar ve uygular."
Yanyacı, mesleğini geleceğe taşımak istediğini, bu nedenle tecrübelerini torununa aktardığını ifade etti.
Edirne'yi ve Kırkpınar'ı sevdiği için bu işi yaptığını aktaran Yanyacı, şunları anlattı:
"Biz bu işe gönül verdik. İnşallah sonuna kadar da bu işi yapacağız. Ailemizde hep müzisyenler var. Ben de 7 yaşındaki adımı taşıyan torunuma Kırkpınar'ı her şeyiyle öğretiyorum. 7 yaşındayken nota çubuğunu eline aldı. Benim mirasım davul zurna, Kırkpınar marşları. Bu mirası torunuma bırakmak istiyorum. Provalarımızda, çayırda, pehlivanlar güreşirken torunum hep yanımda ona bu işi öğretiyorum. Allah nasip, benim adımı taşıyan torunum da pehlivanlar için güreş havaları çaldıracak."
Salih Yanyacı'nın 7 yaşındaki torunu Salih Melek Yanyacı ise dedesiyle vakit geçirmeyi çok sevdiğini söyledi.
Dedesi gibi Kırkpınar Davul Zurna Ekibi şefi olmayı çok istediğini vurgulayan Yanyacı, şunları kaydetti:
"Sabahın erken saatinde Er Meydanı'na dedemle geliyoruz. Ekibi kontrol ettikten sonra günün sonuna kadar Kırkpınar havalarını çaldırıyoruz. Davul ve zurna sesini çok seviyorum. Evde de sürekli davul, zurna ezgileri olan şarkılar dinliyorum. Ben de dedem gibi bu işi hem sahada hem de okulunda öğrenmek istiyorum."
Kaynak: AA
Pehlivanların hareketlerine göre ekibin sakin ya da canlı havalar çalmasını sağlayan Yanyacı, mesleğini 7 yaşındaki torununa bırakmak istiyor.
Yanyacı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kırkpınar'da davul ve zurnanın çok önemli olduğunu söyledi.
Kırkpınar'ın pehlivan, kispet, yağlanmak, kırmızı dipli mum gibi çeşitli gelenekleri olduğunu belirten Yanyacı, şöyle konuştu:
"Davul ve zurna Kırkpınar'ın olmazsa olmazıdır. Güreşlerde davul-zurna sıcak havanın altında pehlivanlarla ter döker. Şöyle ki pehlivanları gözlemleriz. Yorulduklarında daha sakin bir hava, ateşli bir şekilde güreşe tutuştuklarındaysa daha hızlı şekilde çalarız. Tüm ekip uyum içerisinde verdiğim komutlara uyar ve uygular."
Yanyacı, mesleğini geleceğe taşımak istediğini, bu nedenle tecrübelerini torununa aktardığını ifade etti.
Edirne'yi ve Kırkpınar'ı sevdiği için bu işi yaptığını aktaran Yanyacı, şunları anlattı:
"Biz bu işe gönül verdik. İnşallah sonuna kadar da bu işi yapacağız. Ailemizde hep müzisyenler var. Ben de 7 yaşındaki adımı taşıyan torunuma Kırkpınar'ı her şeyiyle öğretiyorum. 7 yaşındayken nota çubuğunu eline aldı. Benim mirasım davul zurna, Kırkpınar marşları. Bu mirası torunuma bırakmak istiyorum. Provalarımızda, çayırda, pehlivanlar güreşirken torunum hep yanımda ona bu işi öğretiyorum. Allah nasip, benim adımı taşıyan torunum da pehlivanlar için güreş havaları çaldıracak."
Salih Yanyacı'nın 7 yaşındaki torunu Salih Melek Yanyacı ise dedesiyle vakit geçirmeyi çok sevdiğini söyledi.
Dedesi gibi Kırkpınar Davul Zurna Ekibi şefi olmayı çok istediğini vurgulayan Yanyacı, şunları kaydetti:
"Sabahın erken saatinde Er Meydanı'na dedemle geliyoruz. Ekibi kontrol ettikten sonra günün sonuna kadar Kırkpınar havalarını çaldırıyoruz. Davul ve zurna sesini çok seviyorum. Evde de sürekli davul, zurna ezgileri olan şarkılar dinliyorum. Ben de dedem gibi bu işi hem sahada hem de okulunda öğrenmek istiyorum."