Valilik makamının öneminin altını çizen Vali
Şerif Yılmaz tepkisini şu sözlerle sürdürdü, "Vali’ye gönderilen yazıyı bir yönetim kurulu başkan vekili imzalamaz. Böyle bir şey yok. Mülki amirlik devletin itibarıyla ilgili bir husustur. Ben dahil olmak üzere buna herkesin
hassasiyet göstermesi gerekiyor. Ben bulunduğum yerle ilgili hususları başkasına bırakmam. Gerek makam mevkiye, gerek hayatıma mal olsa da bırakmam. Çünkü devletin bana verdiği o ulvi görevi bana tevdi edenden başkası alamaz. Bana bu görevi tevdi edenleri ben burada mahcup edecek hiçbir işi yapmam. Başka hiçbir kişi ve kurum bana talimat veremez. Başkalarının politikaları doğrultusundaki icraatları da burada yapmam. O icraatı ve koordinasyonu da sağlamak benim asli görevim. Bizim taleplerimiz sonrasında oluşan müteşebbis heyetten sonra, 15-20 gün sonra, bu sefer 3’te 1’i tamamlandı. Böyle bir şey gerçekleştirelim diye bir talep geldi. Halbuki o şartlar belliydi, bunu bildiğiniz halde bunu daha sonra bildirmeniz yanlıştı. Dağıtılan parsel numaralarına kadar hepsi belli. Burada Organize Sanayi Bölgemizde bulunan iş adamlarımızın yönetimde bulunmasını canı gönülden istiyorum. Önceki dönemlerde görev yapan arkadaşlarımız seçimle göreve gelmişlerdi. Bu dönemde seçim yapılmadı. Yapılması gerekiyordu.
Gediz OSB de şu an 3 te 1 doluluktan dolayı yatırımcılarımız var. Biz
memur olduğumuz için katılımcı olma şansımız yok,
Gediz OSB’de Belediyeden, Ticaret Odasından arkadaşlarımız OSB de iş sahibidir. İl merkezinde: 1. OSB’nin asilleri, 2. OSB’nin yedekleri, 2. OSB’nin asilleri, 1. OSB’nin yedekleri olarak
Ticaret ve Sanayi Odası tarafından görevlendirilmiştir. Oysa bunların çoğunun Organize sanayi bölgelerinde işyeri yoktur.
Kütahya OSB de yatırım yapan 93- 94 tane iş adamımız var. Bunu sizlerin takdirine bırakıyorum. Bunları halkımızın bilmesi lazım. Yönetim anlayışı itibariyle her şeyi açık yapıyoruz. Her şeyi açık açık söylerim. Babamın oğlu olsa da söylerim. Ben gerçekleri söylemek zorundayım, millet bilsin."(EFE)