Bakanlar Partililerle Bayramlaştı
Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde yapılan baraj protestolarına tepki gösteren Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, barajın birçok aileye ekmek kapısı olacağını belirterek, AK Parti’ye değil Diyarbakır’a hizmet edeceğini ifade etti.
Bir düğün salonunda düzenlenen programda konuşan bakanlar, gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.
“YÜZBİNLERCE İNSANA İŞ İMKANI SAĞLAYACAK”
Kalkınma Bakanı Yılmaz, Diyarbakır’ın Silvan ilçesi ile aynı adı taşıyan baraja yönelik saldırı ve protesto gösterilerine dikkat çekerek sadece baraja değil, gençlerin geleceğine saldırıldığını belirtti.
Barajın tamamlanması ile birlikte yüzbinlerce insana iş imkanı sağlanacağını, çiftçinin gelirinin ve toprağın değerinin artacağını vurgulayan Yılmaz, “Bunların yanı sıra artan ürünlerle ticaret artacak, tarıma dayalı sanayiler gelişecek. Gıda sanayi gelişecek, tekstil sanayi gelişecek. Bakın böyle bir projeden bahsediyorum. Silvan projesi 6-7 trilyonluk bir proje. Hizmet deniyor ya, bundan daha güzel bir hizmet olabilir mi? Peki soruyorum, niçin bu projeye saldırıyorsunuz? Gençliğin geleceğine saldırmak için mi, yoksulluk devam etsin diye, çiftçimizin geliri artmasın, sıkıntı içerisinde kalsın diye mi?” dedi.
“BARAJ DİYARBAKIR’A HİZMET EDECEK”
Sadece AK Partililerin değil, bölgede yaşayan ve siyasi görüşü ne olursa olsun herkesin bunları sorması gerektiğine işaret eden Yılmaz, “Bu baraj bittiğinde AK Partililere hizmet etmeyecek, Diyarbakır’a, Diyarbakırlıya hizmet edecek. Diyarbakır’ın refahı artacak, kalkınması artacak. Yoksulluk büyük ölçüde ortadan kalkacak. Bir değil, iki değil defalarca saldırdılar. Bu saldırıları yapan aynı çevreler bir taraftan da dönüp vatandaşa diyorlar ki, ‘Bu devlet, bu hükümet bölgemize hizmet etmiyor, yatırım yapmıyor’. Bu samimiyetsizliktir. Bu saldırılara en küçük bir söz söylemeyecek, kınamayacak, lanetlemeyecek sonra dönüp hükümet neden hizmet etmiyor diyeceksin” diye konuştu.
“HDP OYLARIN HAKKINI VERMELİ”
Silahla demokrasinin ve kalkınmanın bir arada olamayacağına da vurgu yapan Yılmaz, şunları kaydetti.
“Silahla demokrasi aynı anda olmaz. Silahla kalkınma aynı anda olmaz. Türkiye artık bunu kaldıramaz. Biz vatandaşımızı birilerinin insafına da terk edemeyiz. Bu konuda da çok kararlıyız. Hükümetimiz kamu düzeni konusunda son derece hassas. Biz devlet güvenliğini merkeze koyan bir anlayışa sahip değiliz. Vatandaşın emniyetini merkeze koyan bir anlayışa sahibiz. Bunu da en etkili şekilde yapmaya çalıştık ve yapacağız. Bakın buradan HDP’ye de seslenmek istiyorum. Barajları aştılar, milyonlarca oy aldılar şimdi bu oyun hakkını vermeleri lazım. Demokratik siyasette silaha yer yok şiddete yer yok. Açık ve net bir şekilde ‘ama, fakat’ demeden ilkesel bir şekilde herkesin şiddeti kınaması lazım.”
“CUMHURBAŞKANININ SÖZLERİ ÇARPTIRILDI”
Bakan Eker ise, İslam aleminin buruk bir bayram yaşadığını belirterek, Türkiye’nin Ortadoğu’da barışı sağlamak için elinden geleni yapmaya çalıştığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Kobani düştü, düşecek” cümlesinin çarptırıldığını savunan Eker, yanlış propagandalarla halkın kandırılmaya çalışıldığını ifade etti.
Eker, “Yüreği kanıyor İslam aleminin. Irak, Suriye, Mısır buralar maalesef kan gölü. Zulüm maalesef buralarda kol geziyor. İslam alemi de Ortadoğu da bugün yaşadığı zulümlere maruz kalmasın diye AK Parti kuruldu. Ve belli bir noktaya geldiğinde de maalesef bir takım örgütler ve onların işbirlikçileri AK Parti’nin yürüyüşünü engelleme, AK Parti’nin Ortadoğu’da İslam alemine kalıcı bir barış projesini hayata geçirmesini engellemek için çaba içerisinde oldular. Kürt meselesi de çözülmek için beklenen bu projenin bir parçası. Karşı taraf öyle propagandalar yapıyor ki, öyle yalanlarla halkı kandırmaya çalışıyorlar ki Cumhurbaşkanımız bir söz söylüyor Amerika’nın uygulamasına seslenerek, ‘Sizin havadan bombalamayla IŞİD’i engellemeye çalışmanız çözüm değil. Bak sizin yaptığınız işle bu iş çözülmedi. Kobani bu yüzden düştü düşüyor’ dedi.
Bunlar kalktılar dediler ki, ‘Bakın hükümet, Cumhurbaşkanı Kobani’nin düşmesini istiyor. Bu şekil yalan yanlış propagandalarla halkın zihnini bulandırmaya çalıştılar” dedi.