'Bursa'nın İçme Suyu Güvenilir'

Bursa’da baraj havzalarında yaşanan sıkıntıların ardından Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞADER) bir açıklama yaptı. Bursa’da suyun çeşmeden içilebileceğini aktaran Doğader yönetimi, "Foseptik kirliliği yeni bir konu değil. Ancak periyodik olarak yapılan denetim ve kontrollerde barajdan gelen suyun içilebilir olduğu açıklandı. Eğer yaşanan kirlilik hastalık yapacak boyutta olsaydı bugüne kadar Bursa’da herkesin hasta olması gerekirdi" dediler.

'Bursa'nın İçme Suyu Güvenilir'
Doğancı Barajı’na akan kanalizasyon sularının Bursa’nın içme sularını kirlettiği yönündeki haberler üzerine DOĞADER yetkilileri açıklama yaptı. Her şeyden önce kirli suların baraja akmasına izin verenleri, görevlerini yerine getirmeyenleri asla affetmeyeceklerini ifade eden DOĞADER yetkilileri, “Sorumlular bu durumun hesabını verecekler. Ancak şu kesin olarak bilinmelidir ki biz hala içme suyu olarak çeşme suyunu kullanıyoruz. Yaptığımız araştırmada foseptik kirliliğinin yeni olmadığı, yıllardır aynı sorunun devam ettiğini öğrendik. Eğer akıtılan kirli sular hastalık yapacak boyutta olsaydı bu güne kadar Bursa’da herkesin hasta olması gerekirdi. Şehirde periyodik olarak ölçüm ve kontrol yapılıyor. Bu kontrollerde olağandışı bir duruma rastlanmadı" dediler.

"ŞİŞELENMİŞ SU DAHA ZARARLI

Nilüfer ve Doğancı Barajı’nda 25’er milyondan toplam 50 milyon litre su olduğunu belirten çevreciler, “Bu büyüklükteki miktara göre derelere karışan kirli sular çok küçük miktarlarda kalmakta, barajdaki suyla seyrelmekte, etkisi azalmaktadır. Kaldı ki kirliliğin biyolojik kirlilik olduğu düşünülürse klorlama hastalık yapıcı etmenler ortadan kalkmasına aracılık etmektedir. Yani kısaca altı ay önce, bir yıl önce daha önceki yıllarda çeşmelerimizden akan su nasılsa şu anda aynı nitelikte su çeşmelerden akmaktadır. Bu kirliliği yeni bir şey olarak kabul edip damacanaya, ambalajlı suya yönelmek hatadır. Ayrıca ambalajlı sular daha sağlıklı su olduğunu kabul etmiyoruz. En başta ambalajlı sularda, şişe ve damacanalar da dağıtım ve pazarlama aşamasında +4 derece sıcaklık sınırı aşıldığı için canlı organizma üreme ihtimali çeşmeden akan sulara göre her zaman daha fazla olmaktadır. Ayrıca plastikle her an temasta olan suya plastikten madde geçişi olabilmektedir. Dioksin bu kimyasal geçişin içinde en tehlikeli olan kanserojen bir maddedir. Son olarak, damacana ve ambalajlı su sebilleri ve pompaları periyodik düzende yeterli temizlik yapılmaması durumunda ayrı bir kirletici nitelik barındırmaktadır" ifadelerine yer verdiler.

Doğader yetkilileri suyun ticarileşmesine de izin vermeyeceklerini sözlerine eklediler.
Kaynak: İHA