Akdoğan: Dağda dize getiremediniz, şehirde mi dize getireceksiniz?

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan gündeme dair soruları yanıtladı.

Akdoğan: Dağda dize getiremediniz, şehirde mi dize getireceksiniz?
Akdoğan: Dağda dize getiremediniz, şehirde mi dize getireceksiniz?
Seçim güvenliği için devletin gerekeni yaptığını söyleyen Akdoğan ' Barajı geçiremezsek şöyle olur falan... Siz devleti dağda dize getiremediniz, şehirde mi getireceksiniz.' dedi.

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan Beyaz Tv canlı yayınında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

KAMPANYAYI HDP, DEĞİL PKK YAPIYOR


Doğu ve Güneydoğu'da terör örgütü destekli bir kampanya olduğunu söyleyen Akdoğan ' HDP yapmıyor kampanyayı, PKK yapıyor, KCK yapıyor. Bunu herkes biliyor. Kimse de bunu yalanlayamaz. Kapı kapı geziyorlar, anket yapıyorlar. Muhtarlara diyorlar ki 'Buradan başka partiye oy çıkmayacak' diye.

DEMİRTAŞ NİŞANTAŞI CEMAATİNİN PEŞİNE TAKILDI

Nişantaşı cemaatinin peşine takıldı Demirtaş. Onlar neyi söylüyorlar 'Mahalle baskısı' diyorlar. Mahalle baskısı sakızı var, çiğniyorlar. Mahalle baskısının dik alasını siz yapıyorsunuz. Bunların yüzünden demokrasinin güçlenmesi olmuyor. Bunlar kendi insanlarına bile saygı duymuyorlar.

YETER ARTIK DEMESİ LAZIM

'Bugün Güneydoğuda Kürt'e kim zulmediyor?' diye soran Akdoğan şöyle devam etti:

'Kürt'ün yolunu kim kesiyor oy kullanmaya giderken? Kim zorla kepenk kapattırıyor. Kürt'ü haraca bağlayan kim? Şimdi Robin Hood diyor Selahattin Demirtaş, siz gariban Kürt'ü haraca bağlamışsınız, KCK damgalı mektuplar gönderiyorsunuz. Mahkemeler kuruyorsunuz birtakım şeyler yapıyorsunuz. Biz bunları söyleyince diyorlar ki 'siz devletsiniz gereğini yapın.' Gereği yapılıyor. Son günlerde birtakım gözaltılar var. Vatandaşlarımız emin olsun kimse korkmasın. 'Yeter artık' demesi lazım. 'Ede bese' demesi lazım.'

Akdoğan, HDP'li adayların 'Barajı geçmezsek şöyle olur böyle olur' şeklindeki ifadelerini hatırlatarak, 'Hiçbir şey yapamazsınız. Siz devleti dağda dize getiremediniz, şehirde mi dize getireceksiniz' dedi.

'Biz mücadele ettik diye devlet veriyor' şeklindeki söylemleri hatırlatan Akdoğan, 'Siz mücadele ettiğiniz için devlet vermiyor. Siz başa bela oldunuz. Siz olmasaydınız çoktan bunlar olurdu. Bir taraftan terör vs. atılacak adımları yavaşlatan bir şey. Çünkü bu adımların atılmasını biraz da toplumsal destek ile oluyor. Sizin tavırlarınız, teröre toplumsal desteği azalttığı için bir engel. Sizin varlığınız demokrasiye tehdit' ifadelerin kullandı.

ÖZERKLİK İLAN ETMEYECEĞİNİN GARANTİSİ VAR MI?


Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Selahattin Demirtaş'ın aldığı oy oranının yüzde 9'u geçtiğine dikkati çeken Akdoğan, 'Daha mı demokrat oldu?' diye sordu. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden 45 gün sonra Demirtaş'ın insanları sokağa döktüğünü hartırlatan Akdoğan, 'Yüzde onu geçerse bunu yapmayacağının garantisi var mı?' diye konuştu.

Akdoğan, 'Seçimden sonra Batı'ya 'Ey Batı arkamda büyük bir toplumsal destek var. Güneydoğu haritası benim parti rengime büründü.' O zaman bu tür tehditlerde bulunmayacağının özerklik ilan etmeyeceğinin garantisi var mı?' diye sordu.

Siyaset kurumunun şantaja açık hale geleceğini vurgulayan Akdoğan, 'En ufak bir meselede silahı çağrıştıracak laflar ediyorsun. Bu demokrasimiz için aslında bir tehdittir. Böyle bir siyaset olmaz.'

PKK SİLAH BIRAKSIN, HDP BAKALIM KAÇ OY ALACAK?


Bir şaibeden bahsedilecekse onun 'tehditle alınan oylar' olduğunun altını çizen Akdoğan, 'PKK silah bıraksın o zaman ben göreyim HDP'nin eti ne budu ne, ne kadar oy alacak? PKK ve Kandil olduğu sürece, sen benim külahıma anlat' şeklinde konuştu.

Kürtlerin hiçbir zaman baraj meselesi olmadığını ve Kürtlerin her zaman mecliste olduğunu dile getiren Akdoğan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

'Bütün partilerin içerisinde oldular. En fazla da AK Parti'nin içinde oldular. Bugün en büyük temsiliyet AK Parti'dedir.'

96 defa saldırıya uğrayan AK Parti'nin saldırıya uğrayan partiler arasında ilk sırada yer aldığına dikkati çeken Akdoğan, 'Sen niye çıkıp da bir cümle de AK Parti için kurmuyorsun. Mesele o değil. Mesele burada lojistik destek vermek. Aydınlığın gereği çıkıp yanlışlıkları vurgulayabilmektir. Siyasi destek olsun diye bir tarafa laf söylemek değildir' diye konuştu.

BEYAZ GAZETE
- AA