Ağrı'da Seçmene Terör Örgütünden Tehdit Mektubu

Terör örgütü PKK'nın, 7 Haziran'daki milletvekili genel seçimi öncesinde doğudaki birçok ilde olduğu gibi Ağrı'da da seçmene baskı ve tehdit mektupları göndermesi, tepkiyle karşılandı.

Ağrı'da Seçmene Terör Örgütünden Tehdit Mektubu
Bölgedeki siyasetçiler, seçmenin özgür iradesinin sandığa yansımasını engellemeye çalışan terör örgütünce vatandaşlara "AKP'ye çalıştığınız söyleniliyor. Bunu netleştirmek için yanımıza gelirseniz iyi olur" ve "Öncelikle selamlarımızı iletiyoruz. Bazı konular üzerine sizinle görüşmemiz gerekiyor. Bilinen yollar üzerinden buraya gelmeniz lazım. Sizi bekliyoruz" şeklinde mektuplar gönderilmesine tepki gösterdi.

AK Parti Erzurum milletvekili adayı Abdurrahim Fırat, terör örgütü PKK'nın Ağrı'da tehdit içerikli mektuplar dağıttığı duyumlarının ve görsellerin kendilerine de ulaştığını belirterek, Erzurum'da da vatandaşın tehdit edildiğini söyledi.

Bu tehditlerle HDP'nin Çözüm Süreci'ne karşı duruşunu sergilediğini ifade eden Fırat, "Bu şiddet ortamına devleti tekrar çekip 1990'lı yıllara dönmek istiyorlar. Kesinlikle Çözüm Süreci'nden yana bir tavır değil. 'Halkın iradesine saygılı olmak' şeklinde beyanda bulunuyorlar. O zaman neden halkın iradesinin tezahürü olan sandığa müdahale ediyorlar. İnsanların kendi özgür iradeleriyle istedikleri partiye oy vermeleri demokrasiyi getirir. Baskı ve tehditle insanları korkuttuğunuz zaman o insanın içinde bir nefret oluşturursunuz, zalim olursunuz. Bunun toplumda bir karşılığı olmayacaktır" diye konuştu.

Fırat, Erzurum'un Çat, Köprüköy ve Horasan ilçelerinde de tehdit yönteminin denendiğine işaret ederek, şunları söyledi:

"Kürtleri tek tipleştirip tek parti çatısı altında toplamaya yönelik bir hareket içindeler ancak güney ilçeleri de Erzurum'un diğer ilçeleri gibi her türlü siyasi görüşün olduğu ilçelerdir. Bunların halka saygısı olmadığı için özellikle tehdit ve baskı yöntemini kullanıyorlar. Daha önce ülkemiz askeri ve bürokratik vesayetten çok sıkıntılar çekti. Bunlar da aynı modeli Kürtlere uygulamak ve Kürtler üzerinde bir vesayet oluşturmaya çalışıyorlar ancak halkımızın inancı, iradesi buna 'dur' diyecektir. Halk artık barış istiyor, demokrasi istiyor, insan hakları istiyor, huzur ve emniyet istiyor. Bunu sağlayan siyasi parti de AK Parti'dir."

- "Burada, mesajlı, telefonlu, mektuplu, kurşunlu tehditler alıyoruz"

AK Parti Van Milletvekili ve 25. dönem milletvekili adayı Burhan Kayatürk, kendilerine çeşitli tehditler geldiğine işaret ederek, iki gün önce de seçim otobüslerine saldırıldığına dikkati çekti.

Bulundukları yere doğru taşlar atıldığını belirten Kayatürk, şöyle devam etti:

"Burada, mesajlı, telefonlu, mektuplu, kurşunlu tehditler alıyoruz. Bazı milletvekili adaylarımızın kapısına bırakılmış boş kovanlar bulundu. Dağdan insanların getirerek adaylarımızın kapılarına bırakılan mektuplar var. Bu halkın kendilerine daha fazla oy vermesi için korku salıyorlar, 'bize oy vermezseniz sizlere zarar veririz' diyorlar. Bunlar demokrasi mücadelesi içinde olmaması gereken şeylerdir."

AK Parti Van milletvekili adayı Ömer Çaha, HDP'nin bölgede büyük bir korku, baskı ve tehdit oluşturduğunu dile getirdi.

Kent merkezinde bunun çok hissedilmediğini ancak köylerde baskının çok daha fazla olduğunu bildiren Çaha, "Sandık başlarında görev yapacak arkadaşlarımızdan tespit edebildiklerini tehdit ederek istifa etmelerini istiyorlar. Köylerdeki vatandaşlara 'evlerinizi, arabalarınızı yakarız, çocuklarınızı kaçırırız' diye tehdit ediyorlar. Bunu sadece HDP yandaşları değil, aynı zamanda HDP'nin yöneticileri ve yetkilileri de yapıyor" diye konuştu.

Çaha, "Köylere giderek bize oy vermezseniz sizlere hizmet etmeyiz, yollarınızı yapmayız şeklinde tehditler savurarak baskı altına almaya çalışıyorlar" dedi.

AK Parti Van milletvekili adayı Faruk Alpaslan, evlere tek tek giderek mektup bırakıldığını vurgulayarak, "Aynı zamanda oy kullanılmaması konusunda bazı kesimler de bildiri dağıtıyor. Bu yapılan baskı ve tehditlerin hiçbir demokratik siyasette yeri yoktur" ifadesini kullandı.

Halkın karşılaştığı baskı ve tehditler nedeniyle büyük tedirginlik yaşadıklarına işaret eden Alpaslan, yıllarca baskı ve zulüm gören bölge halkının tekrar zulümle karşı karşıya bırakıldığını dile getirdi.

Alpaslan, şunları kaydetti:

"Bu da kendisini Kürtlerin tek partisi olarak gösterenlerin aslında halkı sevmediğini gösteriyor. Seçim çalışması için gittiğimiz yerlerde buraya giremezsiniz, burası kurtarılmış bölge gibi söylemlerle karşılaşıyoruz. Bölgedeki insanları baskıdan ve tehditten kurtarmak gerekiyor. İnsanlar yıllarca özgür olabilmek için mücadele verdi ama şu anda daha büyük bir baskı altında yaşıyorlar."

Kaynak: AA