Avrupa Birliği Çevre Ödülleri
Avrupa Birliği (AB) Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Rauf Engin Soysal, Türkiye'nin gelecek dönemde AB ile ilişkilerinde yüklü bir gündemi bulunduğunu belirterek, "Kriz döneminden çıkmakta kararlı görünen bir AB ile karşı karşıya bulunmaktayız. Derlenip toparlanma gayretinde olan AB ile Türkiye'nin hedefleri ve öncelikleri örtüşmektedir" dedi.
Soysal, ödül töreninde yaptığı konuşmada, yarışmada adaylıklar kazandıran şirketlerin başarılarının, Türkiye'nin Avrupa'daki itibarını kurumsallaştırmanın yanı sıra, ülkenin AB standartlarına ulaşma konusundaki ciddiyet ve kararlılığını da gösterdiğini söyledi.
Avrupa Birliği'nin 2020 strateji hedefi olarak akıllı, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyüme şeklini öngördüğünü anlatan Soysal, bu doğrultuda bilgiye ve inovasyona dayalı, kaynaklarını verimli kullanan, çevreci ve rekabetçi, yüksek istihdam sağlayan, sosyal ve bölgesel uyumu destekleyen bir ekonomi şeklinin öne çıktığını belirtti.
Türkiye'de bu yönde yapılacak yatırımların küresel rekabet gücünü her geçen gün daha da artıracağına, halkın refah düzeyinin yükseltilmesine katkı sağlayacağına işaret eden Soysal, Türkiye'nin rekabet edebilirliğinin bu derece ileri seviyelere taşınmasında Gümrük Birliği'nin rolünün büyük olduğunu ifade etti.
- Çevre mevzuatına uyumun maliyeti 60 milyar avro
AB çevre faslına da değinen Soysal, çevre faslının yüksek uyum maliyeti nedeniyle zor müzakere başlıklarından biri olduğunu kaydetti. Soysal, AB çevre mevzuatına uyumun maliyetinin yaklaşık 60 milyar avro olarak tahmin edildiğini bildirdi.
Soysal, kamu kaynaklarının yanı sıra özel sektörün desteği ile AB çevre standartlarına ulaşılması için gereken yatırımların giderek artan bir ivme ile devam edeceğine inandığını dile getirdi.
AB sürecinin Türkiye'nin reform sürecinin arkasındaki en önemli itici güçlerden birisi olduğunu vurgulayan Soysal, şöyle devam etti:
"Bizim için temel husus, bu sürecin yarattığı ivme ile günlük yaşamın her alanında AB standartlarına ulaşmak, temel hak ve özgürlükleri geliştirmektir. Bugün, içinden geçmiş olduğu on yıllık çoklu kriz döneminden çıkmakta kararlı görünen bir Avrupa Birliği ile karşı karşıya bulunmaktayız. Derlenip toparlanma gayretinde olan, önüne daha güçlü küresel bir aktör olma gibi bir hedef koyan AB ile Türkiye'nin hedefleri ve öncelikleri örtüşmektedir. Bu anlamda, önümüzdeki dönemde AB ile ilişkilerimizde yüklü bir gündemimiz bulunmaktadır."
-"Sanayiciyi cezalandırmak değil, ödüllendirmek istiyoruz"
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar da verilen ödüllerin Türkiye'nin ve sanayicilerin çevre konusundan nereden nereye geldiğinin göstergesi olduğunu söyledi.
"Bir ülkede çevre problemlerini çözmek istiyorsanız öncelikle milli geliri artırmak gerekiyor" diyen Birpınar, eğitim ve kültür seviyesinin yükseltilmesi gerektiğini vurguladı.
Bilgi ve teknolojinin önemine de dikkati çeken Birpınar, "Denetimleri iyi yapmak gerekiyor. Tüm bu sacayaklarını oturtamazsınız, sistemi çok fazla kuramazsınız, istediğiniz kadar kanunları yönetmelikleri değiştirin." değerlendirmesinde bulundu.
Sanayiciyi çevreye duyarlılık anlamında cezalandırmak değil, ödüllendirmek istediklerini bildiren Birpınar, "Çevre hepimizin ortak geleceği. Bizim bu noktada gelecek nesillere, çocuklarımıza nefes alabilecekleri hava, kullanabilecekleri, içecekleri su ve verim alabilecekleri toprağı bırakma mecburiyetimiz var. Bunun için de Türkiye'de yaşayan her iki kişiden bir tanesini mutlaka çevreci yapmak zorundayız. Bunu yapamazsak, bu işi çözemeyiz" diye konuştu.
-"Yüksek teknolojili ürünler"
TOBB Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Faik Yavuz da insan odaklı kalkınmada sürdürülebilirliğin esas olduğunu belirterek, sürdürülebilir kalkınma açısından inovasyonun önemli bir işleve sahip olduğunu söyledi.
Yavuz, genel üretim yapısında ileri teknoloji ürünlerinin payının artmasının sanayinin temel öncelikleri arasında olduğunu aktardı. Yavuz, "Ülkemizin yüksek gelir grubuna sıçramasının olmazsa olmaz koşulu, genel üretim ve ihracat yapımız içinde, yüksek teknolojili ürünlerinin payının artmasıdır" değerlendirmesini yaptı. kullandı.
Bölgesel Çevre Merkezi REC Türkiye Direktörü Rifat Ünal Sayman ise AB Çevre Ödüllerinin, AB tarafından iki yılda bir üye ülkeler ve aday ülkeler arasından seçilen inovasyonu, çevresel performansı yüksek başarılı şirketlere verildiğini, bu kapsamda, "yönetim", "ürün/hizmet" ve "süreç" olmak üzere 3 ayrı kategoride ödül dağıtıldığını kaydetti.
-Avrupa Birliği Çevre Ödülleri
Değerlendirme sürecinde başvuru konusu projenin Avrupa'da veya dünyada ilk defa uygulanıyor olması ile ilgili projenin sadece çevresel değil ekonomik ve sosyal olarak katkı sağlaması hususlarına dikkat ettiklerini anlatan Sayman, bu çerçevede de 8 başvurunun finalist olarak değerlendirildiğini ve Avrupa sürecinde yarışmaya hak kazandığını bildirdi.
Konuşmaların ardından Avrupa Birliği Çevre Ödülleri dağıtıldı. "Süreç" kategorisinde TÜPRAŞ'a, "ürün/ hizmet" kategorisinde Arçelik AŞ Kompresör İşletmesine, "yönetim" kategorisinde de Eczacıbaşı Yapı Gereçleri San. ve Tic. AŞ'ye birincilik ödül verildi.