Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Açıklaması
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Mısır'da demokratik yollarla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye verilen müebbet hapis ve idam cezalarını şiddetle kınayarak "İnşallah geri adım olur" dedi.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Yemen Olağanüstü Toplantısı'na katılmak için Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde bulunan Çavuşoğlu, TRT ve AA muhabirlerinin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Çavuşoğlu, Mısır'da kamuoyunda "Hapishaneler baskını" olarak bilinen davada, darbeyle görevinden uzaklaştırılan demokratik yollarla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin de aralarında bulunduğu 100 kişiye idam cezası verilmesini değerlendirirken, Mısır'daki darbe yönetiminin bugüne kadarki uygulamalarında adaletten bahsetmenin mümkün olmadığını söyledi. "Bugüne kadar hiçbir darbe yönetiminde görmediğimiz uygulamalar görüyoruz" diyen Çavuşoğlu, Mursi'nin zamanında hapisten kaçtığı için idam cezasına çarptırıldığını hatırlattı.
Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Mursi hapisten çıktıktan sonra seçimlere katılarak Cumhurbaşkanı seçildi. Savunma bakanı tarafından darbe yapılarak görevinden alındı. Şimdi de hapisten kaçtığı için idam cezasına çarptırıldı. Bu dünyada görülmemiş bir şey ama Mısır'da zaten bir darbe yönetimi olduğu için ortada hukuk yok. Böyle bir ülkede başından beri bu kararları gördük ve hiç şaşırmadık doğrusu. Bakalım dünya buna nasıl tepki gösterecek. İnsan hakları, hukukun üstünlüğü, demokrasiyi savunanlar darbeye karşı sessiz kaldılar, şimdi ne diyecekler. Biz bunu şiddetle kınıyoruz. Bu kabul edilemez. Başından beri şunu da söylüyoruz tüm dünyaya; terör ile Müslümanlar arasında bağlantı kurmayın. Terörün dini, milliyeti olmaz, terör terördür.
Maalesef Mısır ve onun destekçileri İslam ve Hristiyan dünyasında saygı duyulan hocaları ya terörist listesine aldılar ya da hapsettiler. Bizim de baştan beri eleştirdiğimiz bu."
Türkiye'nin ilkeli tutumunu sürdürdüğünü vurgulayan Çavuşoğlu, "Bu kararı şiddetle kınıyoruz. İnşallah geri adım olur" diye konuştu.
Yemen toplantısına ilişkin bilgi veren Çavuşoğlu, Yemen'de mezhepçi politikaların ülkenin huzurunu bozduğunu söyledi. Mevlüt Çavuşoğlu, "Biz ramazan öncesi bir ateşkesin sağlanması için üzerimize düşen çabayı gösteriyoruz. İnsani yardımlarımızı sürdürüyoruz. Hatta uygun şartlar olursa prefabrik hastane bile kurabiliriz" dedi.
Yemen'in meşru Cumhurbaşkanı Abdurrabbu Mansur Hadi ile de görüştüğünü dile getiren Çavuşoğlu, bu ülkenin istikrarına yönelik her türlü adımı ve kararları desteklediklerini ifade etti.
Son günlerde Suriye'deki savaştan kaçarak Türkiye sınırına kaçan Suriyelilere ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Çavuşoğlu, bölgede hem rejim, hem DAEŞ, hem de PYD'nin saldırıları nedeniyle insanların kaçtığını söyledi.
Son bir haftada Türkiye'ye giren Suriyelilerin sayısının 23 bini aştığını belirten Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz burada güvenlik sağlansın, bir bölge oluşturulsun, insanlar buralara yerleştirilsin, huzur sağlansın, uçuşa yasak bölge olsun istiyoruz. Önerilerimizi her toplantıda dile getirdik. Bugünkü toplantıda da gelişmeleri gündeme getirdik ve bu yükün paylaşılması gerektiğini vurguladım.
Telefon görüşmelerimiz devam ediyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres ile görüştüm. Bugün de ABD ve İngiltere dışişleri bakanları ile görüştük. Temaslarımızı sürdürüyoruz ki dünya artık bu zulme sessiz kalmasın, çatışmalardan kaçmak durumunda kalan insanlara hep birlikte sahip çıkalım."
Kaynak: AA
Çavuşoğlu, Mısır'da kamuoyunda "Hapishaneler baskını" olarak bilinen davada, darbeyle görevinden uzaklaştırılan demokratik yollarla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin de aralarında bulunduğu 100 kişiye idam cezası verilmesini değerlendirirken, Mısır'daki darbe yönetiminin bugüne kadarki uygulamalarında adaletten bahsetmenin mümkün olmadığını söyledi. "Bugüne kadar hiçbir darbe yönetiminde görmediğimiz uygulamalar görüyoruz" diyen Çavuşoğlu, Mursi'nin zamanında hapisten kaçtığı için idam cezasına çarptırıldığını hatırlattı.
Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Mursi hapisten çıktıktan sonra seçimlere katılarak Cumhurbaşkanı seçildi. Savunma bakanı tarafından darbe yapılarak görevinden alındı. Şimdi de hapisten kaçtığı için idam cezasına çarptırıldı. Bu dünyada görülmemiş bir şey ama Mısır'da zaten bir darbe yönetimi olduğu için ortada hukuk yok. Böyle bir ülkede başından beri bu kararları gördük ve hiç şaşırmadık doğrusu. Bakalım dünya buna nasıl tepki gösterecek. İnsan hakları, hukukun üstünlüğü, demokrasiyi savunanlar darbeye karşı sessiz kaldılar, şimdi ne diyecekler. Biz bunu şiddetle kınıyoruz. Bu kabul edilemez. Başından beri şunu da söylüyoruz tüm dünyaya; terör ile Müslümanlar arasında bağlantı kurmayın. Terörün dini, milliyeti olmaz, terör terördür.
Maalesef Mısır ve onun destekçileri İslam ve Hristiyan dünyasında saygı duyulan hocaları ya terörist listesine aldılar ya da hapsettiler. Bizim de baştan beri eleştirdiğimiz bu."
Türkiye'nin ilkeli tutumunu sürdürdüğünü vurgulayan Çavuşoğlu, "Bu kararı şiddetle kınıyoruz. İnşallah geri adım olur" diye konuştu.
Yemen toplantısına ilişkin bilgi veren Çavuşoğlu, Yemen'de mezhepçi politikaların ülkenin huzurunu bozduğunu söyledi. Mevlüt Çavuşoğlu, "Biz ramazan öncesi bir ateşkesin sağlanması için üzerimize düşen çabayı gösteriyoruz. İnsani yardımlarımızı sürdürüyoruz. Hatta uygun şartlar olursa prefabrik hastane bile kurabiliriz" dedi.
Yemen'in meşru Cumhurbaşkanı Abdurrabbu Mansur Hadi ile de görüştüğünü dile getiren Çavuşoğlu, bu ülkenin istikrarına yönelik her türlü adımı ve kararları desteklediklerini ifade etti.
Son günlerde Suriye'deki savaştan kaçarak Türkiye sınırına kaçan Suriyelilere ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Çavuşoğlu, bölgede hem rejim, hem DAEŞ, hem de PYD'nin saldırıları nedeniyle insanların kaçtığını söyledi.
Son bir haftada Türkiye'ye giren Suriyelilerin sayısının 23 bini aştığını belirten Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz burada güvenlik sağlansın, bir bölge oluşturulsun, insanlar buralara yerleştirilsin, huzur sağlansın, uçuşa yasak bölge olsun istiyoruz. Önerilerimizi her toplantıda dile getirdik. Bugünkü toplantıda da gelişmeleri gündeme getirdik ve bu yükün paylaşılması gerektiğini vurguladım.
Telefon görüşmelerimiz devam ediyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres ile görüştüm. Bugün de ABD ve İngiltere dışişleri bakanları ile görüştük. Temaslarımızı sürdürüyoruz ki dünya artık bu zulme sessiz kalmasın, çatışmalardan kaçmak durumunda kalan insanlara hep birlikte sahip çıkalım."