‘Yeni Hayat'larına Merhaba Diyenlerin Hikayesi Tarsus'ta

Türkiye’de her gün 10 kişi organ nakli olmadığı için hayatını kaybediyor. Organ bağışlama oranının yüzde 3 olduğu Türkiye’de organ nakli hala bir tabu. Gazeteci Yazar Tuluhan Tekelioğlu’nun, organ nakliyle hayata tutunmayı başaran hastaların hikayelerini anlatan ‘Yeni Hayat’ adlı belgesel, organ bağışının önemini tüm çarpıcılığıyla gözler önüne seriyor.

Sponsorluğunu Medical Park Hastaneler Grubu’nun üstlendiği Yeni Hayat Belgeseli, aile içinde bile konuşulmaya cesaret edilmeyen bir tabuya el attı. Henüz 3 yaşındaki Hasan Hüseyin’in, 53’ündeki Mustafa Kemal’in, 14 yaşındaki Elif’in ve bağışlayacağı organ ile kendisini hayata döndürecek kahramanını bekleyen binlerce insanın hikayesi, ilk kez filme çekildi.

Yeni hayatlarına ‘merhaba’ diyenlerin hikayesini anlatan film, 8 Mayıs Cuma günü Tarsus 75. Yıl Kültür Merkezi’nde saat 10:00’da gösterilecek. İçel Valisi Özdemir Çakacak ve İçel İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Mustafa Kemal Başaralı’nın katılımlarıyla düzenlenecek gösterim sonrasında Gazeteci Yazar Tuluhan Tekelioğlu ve Dr. Levent Yücetin organ bağışı ve organ nakli konusunda merak edilen soruları yanıtlayacak.

15 gün, 12 saat boyunca eş zamanlı olarak kameraya kaydedilen görüntülerden oluşan belgesel filmi sayesinde şuana kadar 175 kişi organlarını bağışladı. Bir yıl içerisinde bu sayıyı bine çıkartmak hedefleniyor. İlk gösterimi Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde yapılan Yeni Hayat Belgeseli, daha sonra Hatay, Trabzon ve Samsun’da gösterildi.

Babasının açık kalp ameliyatı olmak üzere hastaneye yatmasından sonra organ nakli umudu bekleyen insanlarla tanıştığını anlatan Tuluhan Tekelioğlu, “Daha önce bu kadar insanın organ ihtiyacı olduğunu hiç bilmiyordum. Koskoca bir stadyum dolusu insan organ bekliyor ve bu rakam 60 bin kişi. Ama tahmin edin Türkiye’de organ bağışlayanların sayısının ne kadar olduğunu. Maalesef bu oran çok düşük, milyonda 5 gibi bir oran" dedi.

Organ Nakli Koordinatörü Dr. Levent Yücetin ise en çok böbrek yetmezliği yaşayan hastaların organ beklediğini dile getirdi. “Ne zaman benim insanım toprak yerine organlarını insana bağışlarsa bu sayı artacak ve birilerine hayat verebileceğiz” diyen Dr. Yücetin, şöyle devam etti:

“Çünkü her doğan canlı toprak olacak ve birilerine hayat verme şansımız var. Topluma şunu soruyoruz, ben sizin mirasınıza talibim ancak bu talip olduğum mirasınız ne çocuklarınıza bırakabileceğiniz malınız, mülkünüz, arabanız ne de onlara bırakabileceğiniz güzel anılarınızdan oluşan şeyler değil. Sadece yanınızda götüremeyeceğiniz, onlara bırakamayacağınız toprak olacak organlarınıza talibiz ki başka birilerine hayat verip onların çocuğunun elinden tutarak hayatı sürebilsin , annesi babasıyla aynı sofrada oturup yemek yemeye devam edebilsin diye. Bu her an başımıza gelebilecek bir şey. Bu belgeselle de zaman zaman güleceğiz, zaman zaman ağlayacağız ama sonunda yapacağımız organ bağışlarıyla ileride birçok kişinin hayatını güldürebileceğiz.”