CHP'nin Ardahan Mitingi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sadece 4 yıl için yetki istediğini belirterek, "Dört yılda güzel bir Türkiye göreceksiniz. Hiçbir ailenin geliri 720 liranın altında olmayacak. 500 lira mı gelir elde ediyor, 220 lirasını devlet verecek. Hiç mi geliri yok, 720 lirasını devlet verecek" dedi.
Kılıçdaroğlu, partisince PTT Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, bu ülkeyi kavgadan uzak tutacağına, huzuru getireceğine söz vererek, bu ülkede hiç kimseyi inancından dolayı, kimliğinden dolayı, yaşam tarzından dolayı ötekileştirmeyeceğini, bütün insanları kucaklayacağını söyledi.
Hükümeti eleştiren Kılıçdaroğlu, şunları dile getirdi:
"13 yıldır iktidardalar, bunlar 13 yıldır ne yaptılar. Ben sizin önünüze bir tablo koyayım. Ardahan'da işsizlik var mı? (Var) Emin misiniz ama onların çocukları işsiz değil. Sözüm söz, Kılıçdaroğlu sözü, işsizlik sorununu mutlaka çözeceğiz. 13 yıldır iktidardalar, 13 yılın sonunda ülkenin geldiği nokta, 6 milyon 200 bin işsizimiz var. 13 yıldır iktidardalar, 17 milyon yoksulumuz var. 3 milyon 750 bin aile. 13 yıldır iktidardalar. Yürüttükleri dış politikanın sonucunda 2 milyon Suriyeli şu anda Türkiye'de. 2 milyon Suriyeli için harcadıkları para 5,5 milyar dolar. 13 yıldır iktidardalar, Ardahan'a ne yaptılar Allah aşkına. Sözüm söz et ve süt kurumunu yeniden inşaa edeceğiz."
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin bir dönem sadece kendisini değil, bütün Ortadoğu'yu beslediğini, canlı hayvan ihraç ettiğini ifade ederek, "Gelinen noktada hepimizin oturup düşünmesi lazım. Neyimiz eksik de ne oldu da bu ülke saman ithal etti. Ne oldu da bu ülke canlı hayvan ithal etti. Ne oldu da kurbanlık koyun ithal etti. Suyumuz mu, insanımız mı eksik, meramız mı, güneşimiz mi eksik? Neyimiz eksik? Ben size söyleyeyim. Eksik olan sadece bir şey var. Akıllı siyaset eksik. Dürüst, namuslu siyaset eksik. Kendini düşünen siyaset var bu ülkede" diye konuştu.
- "Temiz siyaset kanunu"
CHP iktidarında ilk yüz günde çıkaracakları kanunun adının "temiz siyaset kanunu" olacağını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Siyasi ahlak yasası, onu çıkaracağız. Böylelikle siyaseti kirlilikten kurtaracağız. Dürüst insanlar siyaset yapsın, namuslu insanlar siyaset yapsın, halkı düşünenler insanlar siyaset yapsın. Siyaset halka adanmışlıktır. Siyaset halkın sorunlarını çözmek için yapılır. Siyaset, ülkede yoksulluk olmasın, onun için yapılır. Siyaset ülkede çocuklar yatağa aç girmesin, onun için yapılır. Onlar niçin siyaset yapıyorlar, ceplerini düşünüyorlar. Yandaşlarını düşünüyorlar. Sözüm söz benim için yandaş yok, benim için vatandaş var."
Kılıçdaroğlu, Türkiye'de 11 milyon emekli olduğunu, 11 milyon emeklinin 8 milyonunun aylık gelirinin bin liranın altında bulunduğunu söyleyerek, "Dedim ki emeklilere ramazan ve kurban bayramında birer maaş ikramiye vereceğiz. Koro halinde bağırıyorlar, veremezsin. Niye veremezsin, kaynak yokmuş. Niye kaynak yok. Senin kaçak sarayına kaynak var. Suriyeliye kaynak var, emekliye gelince kaynak yok. Bu ülkenin kaynağı var. Bütün mesele şu, 'kaynağı kimin için kullanacaksın.' Yandaş için mi, vatandaş için mi? Ben de diyorum, vatandaş için kullanacağım. Sözüm söz kaynağı bulacağım. Kaynak zaten var, emekliye ramazan ve kurban bayramında birer maaş ikramiye vereceğim. Bizim emekliye vefa borcumuz var. Emekli yıllarca çalıştı emek harcadı. Ülkenin kalkınmasına katkıda buldu. Herkes pirimini yatırdı emekli oldu ama emekli aylığı ile geçinemiyor. Geçinemediği için çalışmaya başlıyor. Sen misin çalışan, sen misin esnaf? Onun emekli maaşından, çalıştığı için yüzde 15 sosyal güvenlik destek primi kesiyorlar. Esnaf kardeşim unutma o yüzde 15 sosyal güvenlik destek primini de keseceğim, sen emekli aylığını tam alacaksın. Hiç endişen olmasın."
İki maaş ikramiye alan emeklinin bakkaldan alışveriş yapacağını ve hem esnafın hem emeklinin kazanacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Kim kazanacak, toptancı kazanacak. Kim kazanacak, sanayici kazanacak. Bu işin zarar edeni yoktur. Kim zarar edecek, hortumcular zarar edecek, Ardahan'dan söylüyorum, Ankara'dakiler duysun. Sözüm söz, kaçak saraya bağlanan bütün hortumları Allah'ın izniyle keseceğim" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, son 13 yılda iki Trakya büyüklüğünde alanın ekilmediğini, çiftçinin ektiği zaman zarar ettiğini söylediğini aktararak, mazotun, gübrenin, elektriğin pahalı olduğunu söyledi.
Bir ülkenin üretirse güçlü olacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Size çok basit bir örnek vereceğim, Hollanda. Konya'dan küçük Hollanda'nın yıllık tarım ürünü ihracatı 120 milyar dolar, Konya'dan küçük bir ülke. Türkiye'nin 12 milyar dolar. Allah aşkına neyimiz eksik Hollanda'dan. Güneşimiz daha fazla, toprağımız daha fazla. İnsanımız daha fazla, daha çalışkan, genç nüfusumuz daha fazla. Eksik olan ne? Eksik olan temiz siyaset, eksik olan vatandaşını değil cebini düşünen siyaset. Yeni bir sayfa açacağız, adaletli bir sayfa açacağız. Refahı tabana yayacağız. Bakın unutmayın bu cümleyi, refahı tabana yayacağız."
Kılıçdaroğlu, 2002 yılında nüfusun yüzde birinin Türkiye'deki bütün servetin yüzde 30'una sahip olduğunu savunarak, 2014 yılında Türkiye nüfusunun yüzde birinin toplam servetin yüzde 54,3'üne sahip olduğunu, refahın tavanda toplandığını ileri sürdü.
- "Ben sizden birisiyim"
Refahtan vatandaşın da faydalanacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bu ülkede yoksulluk tarihe gömülecek, bunun sözünü veriyorum size. Ben sizden birisiyim. Anadolu çocuğuyum ben. Annem (Allah rahmet eylesin), ablam okuma-yazma bilmiyordu, bilmediler, öğrenemediler. 7 kardeşiz, içlerinden üniversiteye giden sadece benim. Benim kardeşlerimin adını bilmezsiniz, çocuklarımın da adını bilmezsiniz. Hiçbirisi de köşeyi dönmedi ama hepsi alınlarının teriyle geçiniyorlar. Benim çocuklarımın gemileri yok, benim kardeşlerimin gemileri yok. Nasıl siz yaşıyorsanız onlar da öyle yaşıyorlar. Siz nasıl ülkenin geleceğinden endişe duyuyorsanız, onlar da aynı endişeyi duyuyorlar. O nedenle söylüyorum, ben sizden birisiyim. Ben sizin kardeşinizim, ben bu ülkenin insanıyım, ben sizden birisiyim, sizin derdinizi en iyi bilen benim."
Kılıçdaroğlu, inancında, siyasal anlayışında kul hakkı yemenin yeri olmadığını belirterek, siyasetin köşeyi dönme aracı olmadığını, halka adanmışlık olduğunu söyledi.
Siyasal anlayışında siyasetin halka hizmet etmek anlamına geldiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Gelin 7 Haziran'da yeni bir sayfa açalım. Yeni bir başlangıç yapalım. Güzel Türkiye'miz için, yaşanacak bir Türkiye için yeni bir sayfa açalım. Huzur olsun ülkemizde. Kavga olmasın hiçbir alanda. Anneler çocuklarını sabah okula güler yüzle gönderebilsinler. Her evde akşam tencere kaynasın. İşsizlik olmasın, yoksulluk olmasın" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'de 17 milyon yoksul olduğunu belirtti. Sadece 4 yıl için yetki istediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"4 yılda güzel bir Türkiye göreceksiniz. Hiçbir ailenin geliri 720 liranın altında olmayacak. Bir daha söylüyorum, hiçbir ailenin geliri 720 liranın altında olmayacak. 500 lira mı gelir elde ediyor, 220 lirasını devlet verecek. Hiç mi geliri yok, 720 lirasını devlet verecek. Dolayısıyla 'Aile Sigortası'nı getireceğiz. Her ailenin güvencesi olacak. Her ailede para kadının banka hesabına yatacak. Kadın alacak çoluk-çocuğunu o da markete gidecek, o da esnafa gidecek, o da alışveriş yapacak. O sosyal devletin güvencesi altında olacak. Neden sosyal devletin güvencesi altında olacak, çünkü benim siyasal anlayışımda da çünkü benim inancımda da temel kural şudur, 'sağ elin verdiğini sol el görmeyecek'. Bu ülkede huzur ve barış olacak."
(Sürecek)
Kaynak: AA
Hükümeti eleştiren Kılıçdaroğlu, şunları dile getirdi:
"13 yıldır iktidardalar, bunlar 13 yıldır ne yaptılar. Ben sizin önünüze bir tablo koyayım. Ardahan'da işsizlik var mı? (Var) Emin misiniz ama onların çocukları işsiz değil. Sözüm söz, Kılıçdaroğlu sözü, işsizlik sorununu mutlaka çözeceğiz. 13 yıldır iktidardalar, 13 yılın sonunda ülkenin geldiği nokta, 6 milyon 200 bin işsizimiz var. 13 yıldır iktidardalar, 17 milyon yoksulumuz var. 3 milyon 750 bin aile. 13 yıldır iktidardalar. Yürüttükleri dış politikanın sonucunda 2 milyon Suriyeli şu anda Türkiye'de. 2 milyon Suriyeli için harcadıkları para 5,5 milyar dolar. 13 yıldır iktidardalar, Ardahan'a ne yaptılar Allah aşkına. Sözüm söz et ve süt kurumunu yeniden inşaa edeceğiz."
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin bir dönem sadece kendisini değil, bütün Ortadoğu'yu beslediğini, canlı hayvan ihraç ettiğini ifade ederek, "Gelinen noktada hepimizin oturup düşünmesi lazım. Neyimiz eksik de ne oldu da bu ülke saman ithal etti. Ne oldu da bu ülke canlı hayvan ithal etti. Ne oldu da kurbanlık koyun ithal etti. Suyumuz mu, insanımız mı eksik, meramız mı, güneşimiz mi eksik? Neyimiz eksik? Ben size söyleyeyim. Eksik olan sadece bir şey var. Akıllı siyaset eksik. Dürüst, namuslu siyaset eksik. Kendini düşünen siyaset var bu ülkede" diye konuştu.
- "Temiz siyaset kanunu"
CHP iktidarında ilk yüz günde çıkaracakları kanunun adının "temiz siyaset kanunu" olacağını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Siyasi ahlak yasası, onu çıkaracağız. Böylelikle siyaseti kirlilikten kurtaracağız. Dürüst insanlar siyaset yapsın, namuslu insanlar siyaset yapsın, halkı düşünenler insanlar siyaset yapsın. Siyaset halka adanmışlıktır. Siyaset halkın sorunlarını çözmek için yapılır. Siyaset, ülkede yoksulluk olmasın, onun için yapılır. Siyaset ülkede çocuklar yatağa aç girmesin, onun için yapılır. Onlar niçin siyaset yapıyorlar, ceplerini düşünüyorlar. Yandaşlarını düşünüyorlar. Sözüm söz benim için yandaş yok, benim için vatandaş var."
Kılıçdaroğlu, Türkiye'de 11 milyon emekli olduğunu, 11 milyon emeklinin 8 milyonunun aylık gelirinin bin liranın altında bulunduğunu söyleyerek, "Dedim ki emeklilere ramazan ve kurban bayramında birer maaş ikramiye vereceğiz. Koro halinde bağırıyorlar, veremezsin. Niye veremezsin, kaynak yokmuş. Niye kaynak yok. Senin kaçak sarayına kaynak var. Suriyeliye kaynak var, emekliye gelince kaynak yok. Bu ülkenin kaynağı var. Bütün mesele şu, 'kaynağı kimin için kullanacaksın.' Yandaş için mi, vatandaş için mi? Ben de diyorum, vatandaş için kullanacağım. Sözüm söz kaynağı bulacağım. Kaynak zaten var, emekliye ramazan ve kurban bayramında birer maaş ikramiye vereceğim. Bizim emekliye vefa borcumuz var. Emekli yıllarca çalıştı emek harcadı. Ülkenin kalkınmasına katkıda buldu. Herkes pirimini yatırdı emekli oldu ama emekli aylığı ile geçinemiyor. Geçinemediği için çalışmaya başlıyor. Sen misin çalışan, sen misin esnaf? Onun emekli maaşından, çalıştığı için yüzde 15 sosyal güvenlik destek primi kesiyorlar. Esnaf kardeşim unutma o yüzde 15 sosyal güvenlik destek primini de keseceğim, sen emekli aylığını tam alacaksın. Hiç endişen olmasın."
İki maaş ikramiye alan emeklinin bakkaldan alışveriş yapacağını ve hem esnafın hem emeklinin kazanacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Kim kazanacak, toptancı kazanacak. Kim kazanacak, sanayici kazanacak. Bu işin zarar edeni yoktur. Kim zarar edecek, hortumcular zarar edecek, Ardahan'dan söylüyorum, Ankara'dakiler duysun. Sözüm söz, kaçak saraya bağlanan bütün hortumları Allah'ın izniyle keseceğim" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, son 13 yılda iki Trakya büyüklüğünde alanın ekilmediğini, çiftçinin ektiği zaman zarar ettiğini söylediğini aktararak, mazotun, gübrenin, elektriğin pahalı olduğunu söyledi.
Bir ülkenin üretirse güçlü olacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Size çok basit bir örnek vereceğim, Hollanda. Konya'dan küçük Hollanda'nın yıllık tarım ürünü ihracatı 120 milyar dolar, Konya'dan küçük bir ülke. Türkiye'nin 12 milyar dolar. Allah aşkına neyimiz eksik Hollanda'dan. Güneşimiz daha fazla, toprağımız daha fazla. İnsanımız daha fazla, daha çalışkan, genç nüfusumuz daha fazla. Eksik olan ne? Eksik olan temiz siyaset, eksik olan vatandaşını değil cebini düşünen siyaset. Yeni bir sayfa açacağız, adaletli bir sayfa açacağız. Refahı tabana yayacağız. Bakın unutmayın bu cümleyi, refahı tabana yayacağız."
Kılıçdaroğlu, 2002 yılında nüfusun yüzde birinin Türkiye'deki bütün servetin yüzde 30'una sahip olduğunu savunarak, 2014 yılında Türkiye nüfusunun yüzde birinin toplam servetin yüzde 54,3'üne sahip olduğunu, refahın tavanda toplandığını ileri sürdü.
- "Ben sizden birisiyim"
Refahtan vatandaşın da faydalanacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bu ülkede yoksulluk tarihe gömülecek, bunun sözünü veriyorum size. Ben sizden birisiyim. Anadolu çocuğuyum ben. Annem (Allah rahmet eylesin), ablam okuma-yazma bilmiyordu, bilmediler, öğrenemediler. 7 kardeşiz, içlerinden üniversiteye giden sadece benim. Benim kardeşlerimin adını bilmezsiniz, çocuklarımın da adını bilmezsiniz. Hiçbirisi de köşeyi dönmedi ama hepsi alınlarının teriyle geçiniyorlar. Benim çocuklarımın gemileri yok, benim kardeşlerimin gemileri yok. Nasıl siz yaşıyorsanız onlar da öyle yaşıyorlar. Siz nasıl ülkenin geleceğinden endişe duyuyorsanız, onlar da aynı endişeyi duyuyorlar. O nedenle söylüyorum, ben sizden birisiyim. Ben sizin kardeşinizim, ben bu ülkenin insanıyım, ben sizden birisiyim, sizin derdinizi en iyi bilen benim."
Kılıçdaroğlu, inancında, siyasal anlayışında kul hakkı yemenin yeri olmadığını belirterek, siyasetin köşeyi dönme aracı olmadığını, halka adanmışlık olduğunu söyledi.
Siyasal anlayışında siyasetin halka hizmet etmek anlamına geldiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Gelin 7 Haziran'da yeni bir sayfa açalım. Yeni bir başlangıç yapalım. Güzel Türkiye'miz için, yaşanacak bir Türkiye için yeni bir sayfa açalım. Huzur olsun ülkemizde. Kavga olmasın hiçbir alanda. Anneler çocuklarını sabah okula güler yüzle gönderebilsinler. Her evde akşam tencere kaynasın. İşsizlik olmasın, yoksulluk olmasın" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'de 17 milyon yoksul olduğunu belirtti. Sadece 4 yıl için yetki istediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"4 yılda güzel bir Türkiye göreceksiniz. Hiçbir ailenin geliri 720 liranın altında olmayacak. Bir daha söylüyorum, hiçbir ailenin geliri 720 liranın altında olmayacak. 500 lira mı gelir elde ediyor, 220 lirasını devlet verecek. Hiç mi geliri yok, 720 lirasını devlet verecek. Dolayısıyla 'Aile Sigortası'nı getireceğiz. Her ailenin güvencesi olacak. Her ailede para kadının banka hesabına yatacak. Kadın alacak çoluk-çocuğunu o da markete gidecek, o da esnafa gidecek, o da alışveriş yapacak. O sosyal devletin güvencesi altında olacak. Neden sosyal devletin güvencesi altında olacak, çünkü benim siyasal anlayışımda da çünkü benim inancımda da temel kural şudur, 'sağ elin verdiğini sol el görmeyecek'. Bu ülkede huzur ve barış olacak."
(Sürecek)