Göreve Yeni Başlayan Kaymakamların Kura Heyecanı
İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk, göreve yeni başlayan kaymakamlarla bir araya gelerek, "Karar alma mekanizmalarında, vatandaşın görüş, düşünce ve tercihlerine yer veren, vatandaşımızı hizmetin odağında tutan bir anlayışın takipçisi olun" dedi.
Öztürk, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Konferans Salonunda, 100. Dönem Kaymakamlık Kursu Mezuniyet ve Kura Töreni'nde yaptığı konuşmada, yaklaşık dört yıl süren kaymakam adaylığı staj dönemini ve kaymakamlık kursunu başarıyla tamamlayarak kaymakam olmaya hak kazanan adayları tebrik ederek, başarılar diledi.
Türk idare sisteminde çok önemli bir yeri olan İçişleri Bakanlığının, güvenlik ve asayişin sağlanmasından nüfus ve vatandaşlık hizmetlerinin yürütülmesine kadar çok geniş yelpazede görev ve sorumlulukları bulunduğunu ifade eden Öztürk, mülki idare amirlerinin, bakanlığın taşradaki en önemli temsilcileri olduğunu kaydetti.
Mahalli idarelerin giderek güçlendiğini ve yerinden yönetim anlayışının demokrasilerin temeli olarak görüldüğünü aktaran Öztürk, Türkiye'nin de bu düşünceden hareketle dünyada bütün gelişmelerin farkında ve bütün oluşumların içinde yer almaya çalıştığını bildirdi.
Bakan Öztürk, şöyle devam etti:
"Yeni kamu yönetimi yaklaşımının getirdiği, tüm toplumsal aktörlerin karşılıklı işbirliği ve uzlaşmasına dayanan, saydamlığı, hesap verme sorumluluğunu ve yerindeliği esas alan anlayış çerçevesinde, ülkemizde de son on yılda taşra yönetim sistemini etkileyen yasal değişiklikler yapıldı. Yerel yönetim reformu, kamu mali yönetim sisteminin yenilenmesi, demokratikleşme ve insan hakları alanında yapılan değişiklikler, son olarak büyükşehir yasası ile 30 ilimizde il özel idareleri kaldırılarak, il sınırları büyükşehir sınırlarına dönüştürülmesi mülki idare amirlerini, tek başına karar alan ve uygulayan konumundan uzaklaştırarak, katılımı ve yerelleşmeyi esas kıldı."
Bütün bu değişimlere rağmen, medeniyet sahibi büyük devletlerde köklü kurumsal yapılara ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Bakan Sebahattin Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bin yılları aşıp gelen devlet geleneğimizde temel yapı taşı olan kurumlar hep vardı. Ülkemizde, mülki amirler, cumhuriyetimizin kuruluşundan bugüne kadar çok önemli görevler yaptı. Mülki idare amirleri, emniyetin, asayişin, kamu düzeninin sağlayıcısı, ekonomik ve sosyal kalkınmanın parçası, kalkınma planlarının uygulayıcısı ve takipçisi, taşradaki tüm kamu hizmetlerinin koordinatörüdür. Taşrayı en iyi bilen, köy biriminden, ilçe ve ile kadar coğrafi ve kültürel yapıyı yerinde görerek tanıyan, merkezi de hem taşra gözüyle hem idareci gözüyle en iyi anlama şansına sahip olan mülki idare amirliği sınıfı, aslında ülkemiz için önemli bir birimdir.''
Vali ve kaymakamlık müesseselerinin asıl mühim taraflarının kanunlarda yazılı olmayan yönleri olduğunu ifade eden Bakan Öztürk, ''Mülki idare amirlerinin, tarihten ve milletten aldıkları bu görev, onları, halkın yanı başında devlet ve halk arasındaki güler yüzlü hizmet köprüsü olmaya tayin etmiştir. Onların asıl görevi halkı anlamak, sevmek ve halkı devlete, devleti de halka anlatmaktır" diye konuştu.
- "Varlık nedeniniz halka hizmet"
Kaymakamların yetişmelerine bakanlık olarak, çok önem verdiklerini anlatan Öztürk, genç kaymakamlara seslenerek, "Sizlerden mesleğinizin hakkını vermenizi bekliyoruz, bugün yüzlerinizde gördüğüm heyecanı, gittiğiniz yerlere de yansıtın. Kapınızı, gönlünüzü bu aziz milletin kadirşinas insanlarına daima açık tutun. Yaptığınız işle, vatandaşımıza lütufta bulunmadığınızı, varlık nedeninizin, halkımıza hizmet olduğunu daima hatırlayın" dedi.
Kaymakamlardan vatandaşların talep ve itirazlarını dikkate almalarını isteyen Öztürk, şunları söyledi:
"Vatandaşlarımıza yönelik alacağınız herhangi bir kararda, onların taleplerini ve itirazlarını dikkate almadan yönetim erkini uygulamanız zordur. Karar alma mekanizmalarında, vatandaşın görüş, düşünce ve tercihlerine yer veren, vatandaşımızı hizmetin odağında tutan bir anlayışın takipçisi olun. Toplumun tüm kesimlerini kucaklayarak, yöneten yönetilen ilişkisinden çıkıp, o ilçenin seçilmiş temsilcileriyle, özel sektörüyle, sivil toplum kuruluşlarıyla ve diğer kamu kurumlarıyla birlikte ortak bir yönetim anlayışı sergileyin. tüm sosyal dinamikleri harekete geçirerek, milletimizin sizleri daima hayırla hatırlayacağı eserler bırakın. Siz milletimizle ne kadar iç içe, el ele, gönül gönüle olursanız yaptığınız işten zevk alırsınız, başarılı olursunuz. Bulunduğunuz makamların milletin emaneti olduğunu asla unutmamalısınız."
Öztürk, konuşmasının sonunda genç kaymakamların ailelerine, millete hizmet edecek değerli evlatlar yetiştirdikleri için teşekkür etti.
Konuşmaların ardından, kaymakamlık kursunu başarıyla tamamlayan 52 adaya sertifikaları verildi. Kura çekerek görev yerlerini belirleyen kaymakamlar da mutluluklarını töreni izleyen aileleriyle paylaştı.
Kaynak: AA
Türk idare sisteminde çok önemli bir yeri olan İçişleri Bakanlığının, güvenlik ve asayişin sağlanmasından nüfus ve vatandaşlık hizmetlerinin yürütülmesine kadar çok geniş yelpazede görev ve sorumlulukları bulunduğunu ifade eden Öztürk, mülki idare amirlerinin, bakanlığın taşradaki en önemli temsilcileri olduğunu kaydetti.
Mahalli idarelerin giderek güçlendiğini ve yerinden yönetim anlayışının demokrasilerin temeli olarak görüldüğünü aktaran Öztürk, Türkiye'nin de bu düşünceden hareketle dünyada bütün gelişmelerin farkında ve bütün oluşumların içinde yer almaya çalıştığını bildirdi.
Bakan Öztürk, şöyle devam etti:
"Yeni kamu yönetimi yaklaşımının getirdiği, tüm toplumsal aktörlerin karşılıklı işbirliği ve uzlaşmasına dayanan, saydamlığı, hesap verme sorumluluğunu ve yerindeliği esas alan anlayış çerçevesinde, ülkemizde de son on yılda taşra yönetim sistemini etkileyen yasal değişiklikler yapıldı. Yerel yönetim reformu, kamu mali yönetim sisteminin yenilenmesi, demokratikleşme ve insan hakları alanında yapılan değişiklikler, son olarak büyükşehir yasası ile 30 ilimizde il özel idareleri kaldırılarak, il sınırları büyükşehir sınırlarına dönüştürülmesi mülki idare amirlerini, tek başına karar alan ve uygulayan konumundan uzaklaştırarak, katılımı ve yerelleşmeyi esas kıldı."
Bütün bu değişimlere rağmen, medeniyet sahibi büyük devletlerde köklü kurumsal yapılara ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Bakan Sebahattin Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bin yılları aşıp gelen devlet geleneğimizde temel yapı taşı olan kurumlar hep vardı. Ülkemizde, mülki amirler, cumhuriyetimizin kuruluşundan bugüne kadar çok önemli görevler yaptı. Mülki idare amirleri, emniyetin, asayişin, kamu düzeninin sağlayıcısı, ekonomik ve sosyal kalkınmanın parçası, kalkınma planlarının uygulayıcısı ve takipçisi, taşradaki tüm kamu hizmetlerinin koordinatörüdür. Taşrayı en iyi bilen, köy biriminden, ilçe ve ile kadar coğrafi ve kültürel yapıyı yerinde görerek tanıyan, merkezi de hem taşra gözüyle hem idareci gözüyle en iyi anlama şansına sahip olan mülki idare amirliği sınıfı, aslında ülkemiz için önemli bir birimdir.''
Vali ve kaymakamlık müesseselerinin asıl mühim taraflarının kanunlarda yazılı olmayan yönleri olduğunu ifade eden Bakan Öztürk, ''Mülki idare amirlerinin, tarihten ve milletten aldıkları bu görev, onları, halkın yanı başında devlet ve halk arasındaki güler yüzlü hizmet köprüsü olmaya tayin etmiştir. Onların asıl görevi halkı anlamak, sevmek ve halkı devlete, devleti de halka anlatmaktır" diye konuştu.
- "Varlık nedeniniz halka hizmet"
Kaymakamların yetişmelerine bakanlık olarak, çok önem verdiklerini anlatan Öztürk, genç kaymakamlara seslenerek, "Sizlerden mesleğinizin hakkını vermenizi bekliyoruz, bugün yüzlerinizde gördüğüm heyecanı, gittiğiniz yerlere de yansıtın. Kapınızı, gönlünüzü bu aziz milletin kadirşinas insanlarına daima açık tutun. Yaptığınız işle, vatandaşımıza lütufta bulunmadığınızı, varlık nedeninizin, halkımıza hizmet olduğunu daima hatırlayın" dedi.
Kaymakamlardan vatandaşların talep ve itirazlarını dikkate almalarını isteyen Öztürk, şunları söyledi:
"Vatandaşlarımıza yönelik alacağınız herhangi bir kararda, onların taleplerini ve itirazlarını dikkate almadan yönetim erkini uygulamanız zordur. Karar alma mekanizmalarında, vatandaşın görüş, düşünce ve tercihlerine yer veren, vatandaşımızı hizmetin odağında tutan bir anlayışın takipçisi olun. Toplumun tüm kesimlerini kucaklayarak, yöneten yönetilen ilişkisinden çıkıp, o ilçenin seçilmiş temsilcileriyle, özel sektörüyle, sivil toplum kuruluşlarıyla ve diğer kamu kurumlarıyla birlikte ortak bir yönetim anlayışı sergileyin. tüm sosyal dinamikleri harekete geçirerek, milletimizin sizleri daima hayırla hatırlayacağı eserler bırakın. Siz milletimizle ne kadar iç içe, el ele, gönül gönüle olursanız yaptığınız işten zevk alırsınız, başarılı olursunuz. Bulunduğunuz makamların milletin emaneti olduğunu asla unutmamalısınız."
Öztürk, konuşmasının sonunda genç kaymakamların ailelerine, millete hizmet edecek değerli evlatlar yetiştirdikleri için teşekkür etti.
Konuşmaların ardından, kaymakamlık kursunu başarıyla tamamlayan 52 adaya sertifikaları verildi. Kura çekerek görev yerlerini belirleyen kaymakamlar da mutluluklarını töreni izleyen aileleriyle paylaştı.