Sağlıklı Su Yönetimi Kongresi
Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanı Prof. Dr. İrfan Şencan, suyu insanın yönetmediğini, tersine, suyun insanlığı yönettiğini söyledi.
Tarihin her döneminde olduğu gibi günümüzde de su neredeyse insanlığın da o tarafa gittiğini anlatan Prof. Dr. İrfan Şencan, "İnsanoğlu şehirleri su kaynaklarının yakınına kurmuş, yıllarını ona göre belirlemiş. Gelecek için de aynısı geçerli. Bugün yapılan uzay araştırmaları da 'Mars'ta su bulma' üzerine. Dolayısıyla su, şimdiye kadar insanlığı yönlendirdiği gibi bundan sonra da insanlığın en kritik hedefi suya ulaşmak" dedi.
Suya saygı duyulması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Şencan, yaşamı sürdürebilmenin en önemli koşulunun başta su olmak üzere doğal varlık ve kaynakların korunmasına bağlı olduğunu vurguladı.
Su kaynaklarının özellikle Türkiye ve çevresindeki ülkeler için çok büyük önem arz ettiğini de belirten Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanı Prof. Dr. İrfan Şencan, "Değişen iklim koşulları, yağışlardaki düzensizlik, yeraltı ve üstü su kaynaklarındaki azalmalar, evsel ve endüstriyel su talebindeki artış ve tehlikeli boyutlara ulaşan su kirliliği, su kaynaklarında azalmaya yol açıyor. Su kaynaklarının korunması ve doğru kullanılmasının önemi, güncel tartışma konuları arasında yer alıyor" diye konuştu.
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak da suyun hayat için insanlık için önemli olduğunu dile getirerek, suyun hayat olduğunu, hayatın da susuz olmayacağını ifade etti.
Su yönetiminin aynı zamanda "hayatı idame ettirme, canlıyı yaşatabilme ve varlığın devamını sağlayabilmenin diğer adı" olduğunu ifade eden Rektör Koçak, şunları kaydetti:
"Dünya nüfusu geçen yüzyıla oranla 3 kat artmıştır. Su kaynaklarının kullanımı da 6 katına çıkmıştır. Bir milyardan fazla insanın sağlıklı içme suyuna yeterli erişim sağlayamaması, ciddi bir su krizinin yaşanmasına sebep olmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde gıda ürünlerinin yetiştirilmesi için yüzde 17 civarında su tüketimi söz konusudur. Toplam su tüketimi yüzde 40'lara varmaktadır. Mevcut su yönetimi sistemleri, her 5 kişiden birini olumsuz etkilemektedir. Mevcut su yönetimi nedeniyle her 5 kişiden biri, yeterli miktarda güvenli ve temiz su içmeye erişememektedir. Dünya üzerindeki su miktarı hiçbir zaman değişmese de suyun doğasını değiştiriyoruz. Yağmurun düştüğü toprağın kimyasal yapısına kadar her şey sürekli değişiyor. Suyla her etkileşimimizde suyu değiştirip, doğal akışına müdahalede bulunduk."
Erzurum Halk Sağlığı Müdürü Cumhur Hakkı Çankaya ise Erzurum'un, Türkiye'nin üç temel akarsuyunun ana kaynaklarından biri olduğunu vurgulayarak, Fırat, Aras, Dicle ve Çoruh nehirlerinin doğuş yerleri olduğunu aktardı.
Atatürk Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Recep Boncukçuoğlu da "su" denilince üzerinde konuşacak çok şey olduğunu dile getirerek, kongrenin amacının ise suyu sağlıklı yönetmek ve mevcut problemlerin çözümü tartışmaları olduğunu ifade etti.
Kongre anısına, İzmir'in Ödemiş ilçesi Bozdağ beldesindeki Yedi Ağaç ormanlarında, katılımcılar adına dikilen fidanlar için sertifika verildi.
Kongrede, su yönetimi, su kaynaklarının korunması, su kalitesi, su kaynaklı hastalıklar, su dağıtım sistemleri, kentlerde sağlıklı içme su yönetimi ve kirlilik gibi konularda 100 bildiri sunulacak.