Erdoğan, Ayasofya için müjdeyi Yenikapı'da mı verecek?
İstanbul'un fethinin kutlanacağı ve milyonlarca kişinin toplanması beklenen dev programda, Ayasofya'nın cami olmasına yönelik 'beklenen açıklama'yı bizzat Erdoğan'ın yapacağı iddia edildi.
AK Parti'nin 7 Haziran seçim kampanyası çerçevesinde İstanbul Maltepe'de gerçekleştirdiği miting sonrası yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Yenikapı'daki miting alanında 30 Mayıs günü Fetih Şöleni'nde bir araya geleceğinin duyurusu yapılmıştı.
Ayasofya'nın cami olarak yeniden ibadete açılması ile ilgili tartışmalar ve talepler devam ederken; milyonlarca vatandaşın toplanması beklenen bu şölende, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ayasofya ile ilgili 'beklenen haberi' bizzat vereceği ve fethin 562. yıldönümünde Ayasofya'nın tekrar cami olarak ibadete açılacağı iddia edildi. Sosyal medyada dile getirilen ve yeniakit.com.tr'ye iletilen bu iddiaya göre; Tayyip Erdoğan ve beraberindeki heyet Ayasofya ile ilgili müjdeyi Fetih Şöleni'nde verecek ve hemen akabinde özel bir programla, cuma namazında Ayasofya'nın cami olarak ibadete açılışı gerçekleştirilecek.
AYASOFYA NE ZAMAN MÜZE OLDU?
1453 yılında İstanbul'un alınmasıyla birlikte fethin sembolü olarak Fatih Sultan Mehmed Han tarafından camiye çevirilen Ayasofya Camii, 1930 ile 1935 yılları arasında restorasyon çalışmaları nedeniyle halka kapatılmış ve Mustafa Kemal'in emriyle camide bir dizi çalışmalar yapılmıştı. Restorasyon sırasında Ayasofya'nın, yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin 'laiklik' ilkesi doğrultusunda, yapılış amacı olan kiliseye tekrar çevrilmesi konusunda fikirler ortaya atılmış, fakat daha büyük tepkilerden çekinildiği için Mustafa kemal'in emri ve Bakanlar Kurulu’nun 24 Kasım 1934 tarih ve 7/1589 sayılı kararıyla Ayasofya müzeye çevrilmiştir.
Ayasofya’nın sistematik olarak İslami figürlerden temizlenmesi, incelenmesi ve restorasyonu ise; büyük bir ihanet örneği sergilenerek, ABD’deki Bizans Enstitüsü (the Byzantine Institute of America) adlı kurumun 1931'deki ve Dumbarton Oaks Alan Komitesi’nin 1940’lı yıllardaki girişimiyle sağlanmıştır.
Amerika Bizans Enstitüsü’nün kurucusu Amerikalı arkeolog Thomas Whittemore ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal arasında, ABD Dışişleri Bakanlığı ve Ankara’daki Amerikan Elçiliği’nin aktif destek verdiği müzakereler yürütüldüğü ve söz konusu müzakerelerin sonucunda Ayasofya’nın cami olarak kapatıldığı ve müze olarak açıldığı da biliniyor.
Bu şok bilgiler, Pera Müzesi tarafından yayınlanan, “Bir Anıt, İki Anıtsal Kişilik Theodoros Methokites’den Thomas Whittemore’a Kariye” adlı kitabında yer aldı. Pera Müzesi, Suna ve ve İnan Kıraç Vakfı tarafından işletiliyor ve Koç Holding tarafından destekleniyor.
FATİH, AYASOFYA'YI KAPATANLAR İÇİN NE DEMİŞTİ?
Konuyla ilgili olarak geçtiğimiz yıl Akit'e özel açıklamalarda bulunan Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Fatih Sultan Mehmet Han'ın Ayasofya Camii'nin asli amacının dışında kullanılmasına dair yaptığı ağır beddualarını da içeren meşhur vakfiyesini tekrar gündeme getirerek, "Milletimiz ve Müslümanlar bu bedduadan kurtarılmalıdır" demiş ve Fatih'in meşhur vakfiyesindeki 'çok ağır' ifadeleri hatırlatarak, "Buna kimse karşı çıkmamalı. Ayasofya'yı müzeye çeviren kararın altında imzası bulunanların sevenleri de buna destek vermeli. Bu hatadan geri dönülmesi ile belki asıl sorumluların azapları da bir ölçüde hafifleyebilir" ifadelerini kullanmıştı.
Fatih Sultan Mehmet Han'ın meşhur vakfiyesindeki ifadelerin bir 'keramet' göstergesi olduğunu söyleyen Akgündüz, "O, büyük bir keramet göstererek beddua ettiği şahısları sanki görür gibi tavsif etti. Vakfiyedeki beddua cümleleri bunu tasdik ediyor" demişti.
İŞTE FATİH'İN VAKFİYESİ VE AYASOFYA BEDDUASI
İstanbul Fatihi Sultan Mehmed Han, Ayasofya Camii'nin ve vakfının korunmasına ilişkin yayınladığı vakfiyesinde şu ifadeler bulunuyor: "Allah'ın yarattıklarından Allah'a ve O'nun rüyetine iman eden, ahirete ve onun heybetine inanan hiçbir kimse için, sultan olsun melik olsun, vezir olsun bey olsun, şevket ve kudret sahibi biri olsun hâkim veya mütegallib (zâlim ve diktatör) olsun, özellikle zâlim ve diktatör idareciler tarafından tayin olunan, fâsid bir tahakküm ve bâtıl bir nezâret ile vakıflara nâzır ve mütevelli olanlar olsun ve kısaca insanlardan hiçbir kimse için, bu vakıfları eksiltmek, bozmak, değiştirmek, tağyir ve tebdil eylemek, vakfı ihmal edip kendi haline bırakmak ve fonksiyonlarını ortadan kaldırmak asla helal değildir!
Kim ki, bozuk teviller, hurafe ve dedikodudan öteye geçmeyen bâtıl gerekçelerle, bu vakfın şartlarından birini değiştirirse veya kanun ve kurallarından birini tağyir ederse; vakfın tebdili ve iptali için gayret gösterirse; vakfın ortadan kalkmasına veya maksadından ve gayesinden başka bir gayeye çevrilmesine kast ederse, vakfın temel hayır müesseselerinden birinin yerine başka bir kurum ikame eylemek (temel müesseselerden birinden taviz vermek) ve vakfın bölümlerinden birine itiraz etmek dilerse veya bu manada yapılacak değişiklik veya itirazlara yardımcı olur yahut yol gösterirse; veya şer'i şerife aykırı olarak vakıfta tasarruf etmeye azm eylerse, mesela şeriata ve vakfiyeye aykırı ferman, berat, tomar veya talik yazarsa veyahut tevliyet hakkı resmi yahut takrir hakkı resmi ve benzeri bir şey talep ederse, kısaca batıl tasarruflardan birini işler yahut bu tür tasarrufları tamamen geçersiz olan yazılı kayıtlara ve defterlere kaydeder ve bu tür haksız işlemlerini yalanlar yumağı olan hesaplarına ilhak ederse, açıkça büyük bir haramı işlemiş olur, günahı gerektiren bir fiili irtikâb eylemiş olur. Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların la'neti üzerlerine olsun. "Ebeddiyyen Cehennemde kalsınlar, onların azapları asla hafifletilmesin ve onlara ebeddiyyen merhamet olunmasın. Kim bunları duyup gördükten sonra değiştirirse, vebali ve günahı bunu değiştirenlerin üzerine olsun. Hiç şüphe yok ki, Allah her şeyi işitir ve her şeyi bilir."
Fatih Sultan Mehmet Han / 1 Haziran 1453
Öte yandan; cami ve mescidlerle ilgili olarak Bakara Suresi 114. ayetinde ise şöyle buyurulmaktadır: "Allah'ın mescidlerinde o'nun adının anılmasına engel olan ve onların harap olmasına çalışandan daha zalim kim vardır! Aslında bunların oralara ancak korkarak girmeleri gerekir. Başka türlü girmeye hakları yoktur. Bunlar için dünyada rezillik, ahirette de büyük azap vardır."
"ERDOĞAN AYASOFYA'YI AÇARSA TARİHE GEÇER"
Gazetemiz Yazarı Yavuz Bahadıroğlu geçtiğimiz yıllarda yaptığı bir açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ayasofya'yı cami yaptığı takdirde tarihe geçeceğini vurgulamış ve, "Ayasofya bir cami olmanın ötesinde fethin sembolüdür. Fatih bunu vakfetmiş. Vakfın ihtiyacına uygun bir şekilde açılması gerekir. Ayrıca Fatih'in çok ciddi bir bedduası var. Bundan tüm hükümetler sorumludur. Artık fetih ruhundan intikam almanın sonuna gelinmelidir. O yüzden Ayasofya açılmalı. Ben, 'Sultanahmet, dolsun ondan sonra Ayasofya'ya bakarız, sözüne inanmıyorum. Madem dolması gerekiyorsa o zaman Çamlıca'ya ya da Taksim'e neden cami yapıyorsun? Bence Ayasofya cami olacak. Ama dilerim ki Tayyip Bey yapsın" demişti.
"ÖNÜMÜZDEKİ RAMAZAN'DA AYASOFYA'DA NAMAZ KILACAĞIZ"
Yine birkaç hafta önce düzenlenen bir etkinlikte Ayasofya ile ilgili kritik açıklamalarda bulunan Bahadıroğlu, Müslümanların yıllardır Ayasofya'da namaz kılma hayalleri olduğunu vurgulamış ve şunları söylemişti:
Söğüt ve Domaniç'te atılan temeller oradan Bursa, İznik ve Edirne'ye doğru ilerler. Osmanlı Üsküdar'a kadar gelir oradan Ayasofya'ya bakardı. En büyük emel bir gün orada namaz kılmaktı. Allah'ın izniyle biz de bu sene Ramazan ayında Kadir Gecesi'nde İstanbul'da Ayasofya'da namaz kılacağız.
MİLLET ERDOĞAN'DAN MÜJDEYİ BEKLİYOR
Ayasofya'nın tekrar cami olarak ibadete açılmasını büyük bir heyecan içerisinde bekleyen Müslüman Türkiye halkı, 30 Mayıs'ta düzenlenecek Fetih Şöleni'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ayasofya ile ilgili yapacağı açıklamayı merakla bekliyor.
Ayasofya'nın cami olarak yeniden ibadete açılması ile ilgili tartışmalar ve talepler devam ederken; milyonlarca vatandaşın toplanması beklenen bu şölende, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ayasofya ile ilgili 'beklenen haberi' bizzat vereceği ve fethin 562. yıldönümünde Ayasofya'nın tekrar cami olarak ibadete açılacağı iddia edildi. Sosyal medyada dile getirilen ve yeniakit.com.tr'ye iletilen bu iddiaya göre; Tayyip Erdoğan ve beraberindeki heyet Ayasofya ile ilgili müjdeyi Fetih Şöleni'nde verecek ve hemen akabinde özel bir programla, cuma namazında Ayasofya'nın cami olarak ibadete açılışı gerçekleştirilecek.
AYASOFYA NE ZAMAN MÜZE OLDU?
1453 yılında İstanbul'un alınmasıyla birlikte fethin sembolü olarak Fatih Sultan Mehmed Han tarafından camiye çevirilen Ayasofya Camii, 1930 ile 1935 yılları arasında restorasyon çalışmaları nedeniyle halka kapatılmış ve Mustafa Kemal'in emriyle camide bir dizi çalışmalar yapılmıştı. Restorasyon sırasında Ayasofya'nın, yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin 'laiklik' ilkesi doğrultusunda, yapılış amacı olan kiliseye tekrar çevrilmesi konusunda fikirler ortaya atılmış, fakat daha büyük tepkilerden çekinildiği için Mustafa kemal'in emri ve Bakanlar Kurulu’nun 24 Kasım 1934 tarih ve 7/1589 sayılı kararıyla Ayasofya müzeye çevrilmiştir.
Ayasofya’nın sistematik olarak İslami figürlerden temizlenmesi, incelenmesi ve restorasyonu ise; büyük bir ihanet örneği sergilenerek, ABD’deki Bizans Enstitüsü (the Byzantine Institute of America) adlı kurumun 1931'deki ve Dumbarton Oaks Alan Komitesi’nin 1940’lı yıllardaki girişimiyle sağlanmıştır.
Amerika Bizans Enstitüsü’nün kurucusu Amerikalı arkeolog Thomas Whittemore ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal arasında, ABD Dışişleri Bakanlığı ve Ankara’daki Amerikan Elçiliği’nin aktif destek verdiği müzakereler yürütüldüğü ve söz konusu müzakerelerin sonucunda Ayasofya’nın cami olarak kapatıldığı ve müze olarak açıldığı da biliniyor.
Bu şok bilgiler, Pera Müzesi tarafından yayınlanan, “Bir Anıt, İki Anıtsal Kişilik Theodoros Methokites’den Thomas Whittemore’a Kariye” adlı kitabında yer aldı. Pera Müzesi, Suna ve ve İnan Kıraç Vakfı tarafından işletiliyor ve Koç Holding tarafından destekleniyor.
FATİH, AYASOFYA'YI KAPATANLAR İÇİN NE DEMİŞTİ?
Konuyla ilgili olarak geçtiğimiz yıl Akit'e özel açıklamalarda bulunan Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Fatih Sultan Mehmet Han'ın Ayasofya Camii'nin asli amacının dışında kullanılmasına dair yaptığı ağır beddualarını da içeren meşhur vakfiyesini tekrar gündeme getirerek, "Milletimiz ve Müslümanlar bu bedduadan kurtarılmalıdır" demiş ve Fatih'in meşhur vakfiyesindeki 'çok ağır' ifadeleri hatırlatarak, "Buna kimse karşı çıkmamalı. Ayasofya'yı müzeye çeviren kararın altında imzası bulunanların sevenleri de buna destek vermeli. Bu hatadan geri dönülmesi ile belki asıl sorumluların azapları da bir ölçüde hafifleyebilir" ifadelerini kullanmıştı.
Fatih Sultan Mehmet Han'ın meşhur vakfiyesindeki ifadelerin bir 'keramet' göstergesi olduğunu söyleyen Akgündüz, "O, büyük bir keramet göstererek beddua ettiği şahısları sanki görür gibi tavsif etti. Vakfiyedeki beddua cümleleri bunu tasdik ediyor" demişti.
İŞTE FATİH'İN VAKFİYESİ VE AYASOFYA BEDDUASI
İstanbul Fatihi Sultan Mehmed Han, Ayasofya Camii'nin ve vakfının korunmasına ilişkin yayınladığı vakfiyesinde şu ifadeler bulunuyor: "Allah'ın yarattıklarından Allah'a ve O'nun rüyetine iman eden, ahirete ve onun heybetine inanan hiçbir kimse için, sultan olsun melik olsun, vezir olsun bey olsun, şevket ve kudret sahibi biri olsun hâkim veya mütegallib (zâlim ve diktatör) olsun, özellikle zâlim ve diktatör idareciler tarafından tayin olunan, fâsid bir tahakküm ve bâtıl bir nezâret ile vakıflara nâzır ve mütevelli olanlar olsun ve kısaca insanlardan hiçbir kimse için, bu vakıfları eksiltmek, bozmak, değiştirmek, tağyir ve tebdil eylemek, vakfı ihmal edip kendi haline bırakmak ve fonksiyonlarını ortadan kaldırmak asla helal değildir!
Kim ki, bozuk teviller, hurafe ve dedikodudan öteye geçmeyen bâtıl gerekçelerle, bu vakfın şartlarından birini değiştirirse veya kanun ve kurallarından birini tağyir ederse; vakfın tebdili ve iptali için gayret gösterirse; vakfın ortadan kalkmasına veya maksadından ve gayesinden başka bir gayeye çevrilmesine kast ederse, vakfın temel hayır müesseselerinden birinin yerine başka bir kurum ikame eylemek (temel müesseselerden birinden taviz vermek) ve vakfın bölümlerinden birine itiraz etmek dilerse veya bu manada yapılacak değişiklik veya itirazlara yardımcı olur yahut yol gösterirse; veya şer'i şerife aykırı olarak vakıfta tasarruf etmeye azm eylerse, mesela şeriata ve vakfiyeye aykırı ferman, berat, tomar veya talik yazarsa veyahut tevliyet hakkı resmi yahut takrir hakkı resmi ve benzeri bir şey talep ederse, kısaca batıl tasarruflardan birini işler yahut bu tür tasarrufları tamamen geçersiz olan yazılı kayıtlara ve defterlere kaydeder ve bu tür haksız işlemlerini yalanlar yumağı olan hesaplarına ilhak ederse, açıkça büyük bir haramı işlemiş olur, günahı gerektiren bir fiili irtikâb eylemiş olur. Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların la'neti üzerlerine olsun. "Ebeddiyyen Cehennemde kalsınlar, onların azapları asla hafifletilmesin ve onlara ebeddiyyen merhamet olunmasın. Kim bunları duyup gördükten sonra değiştirirse, vebali ve günahı bunu değiştirenlerin üzerine olsun. Hiç şüphe yok ki, Allah her şeyi işitir ve her şeyi bilir."
Fatih Sultan Mehmet Han / 1 Haziran 1453
Öte yandan; cami ve mescidlerle ilgili olarak Bakara Suresi 114. ayetinde ise şöyle buyurulmaktadır: "Allah'ın mescidlerinde o'nun adının anılmasına engel olan ve onların harap olmasına çalışandan daha zalim kim vardır! Aslında bunların oralara ancak korkarak girmeleri gerekir. Başka türlü girmeye hakları yoktur. Bunlar için dünyada rezillik, ahirette de büyük azap vardır."
"ERDOĞAN AYASOFYA'YI AÇARSA TARİHE GEÇER"
Gazetemiz Yazarı Yavuz Bahadıroğlu geçtiğimiz yıllarda yaptığı bir açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ayasofya'yı cami yaptığı takdirde tarihe geçeceğini vurgulamış ve, "Ayasofya bir cami olmanın ötesinde fethin sembolüdür. Fatih bunu vakfetmiş. Vakfın ihtiyacına uygun bir şekilde açılması gerekir. Ayrıca Fatih'in çok ciddi bir bedduası var. Bundan tüm hükümetler sorumludur. Artık fetih ruhundan intikam almanın sonuna gelinmelidir. O yüzden Ayasofya açılmalı. Ben, 'Sultanahmet, dolsun ondan sonra Ayasofya'ya bakarız, sözüne inanmıyorum. Madem dolması gerekiyorsa o zaman Çamlıca'ya ya da Taksim'e neden cami yapıyorsun? Bence Ayasofya cami olacak. Ama dilerim ki Tayyip Bey yapsın" demişti.
"ÖNÜMÜZDEKİ RAMAZAN'DA AYASOFYA'DA NAMAZ KILACAĞIZ"
Yine birkaç hafta önce düzenlenen bir etkinlikte Ayasofya ile ilgili kritik açıklamalarda bulunan Bahadıroğlu, Müslümanların yıllardır Ayasofya'da namaz kılma hayalleri olduğunu vurgulamış ve şunları söylemişti:
Söğüt ve Domaniç'te atılan temeller oradan Bursa, İznik ve Edirne'ye doğru ilerler. Osmanlı Üsküdar'a kadar gelir oradan Ayasofya'ya bakardı. En büyük emel bir gün orada namaz kılmaktı. Allah'ın izniyle biz de bu sene Ramazan ayında Kadir Gecesi'nde İstanbul'da Ayasofya'da namaz kılacağız.
MİLLET ERDOĞAN'DAN MÜJDEYİ BEKLİYOR
Ayasofya'nın tekrar cami olarak ibadete açılmasını büyük bir heyecan içerisinde bekleyen Müslüman Türkiye halkı, 30 Mayıs'ta düzenlenecek Fetih Şöleni'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ayasofya ile ilgili yapacağı açıklamayı merakla bekliyor.