Tdkd 14'Üncü Çağrı Toplantısı Yapıldı
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, AK Parti hükümetleri döneminde Diyarbakır’a 2,8 katrilyon yatırım yapıldığını ve 20 bir istihdam sağlandığını belirterek, ancak bu yatırımların yüzde 64’ünün, istihdamları ise yüzde 54’ünün çözüm sürecinin sürdüğü son 3 yılda yapıldığını ve çözüm sürecinin çok şeye kadir olduğunu vurguladı.
Burada konuşan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, kırsal kalkınmanın unsunu olan tarımın Türkiye ve dünya için çok stratejik bir öneme sahip olduğunu belirterek, 21’inci yüzyılın yükselen sektörlerinden birinin tarım olduğunu ifade etti.
Ancak tarımın yüzyılın şartlarına uygun bir şekilde yapılması gerektiğine dikkat çeken Yılmaz, Türkiye’nin son 12 yılda bu konuda çok önemli bir noktaya geldiğini dile getirdi. Türkiye’nin tarımsal üretim bakımından Avrupa’da hacim olarak 1’inci sıraya yükseldiğine işaret eden Yılmaz, bir taraftan tarımı modernize ederken, diğer taraftan kırsal kalkınma kavramını güçlendirdiklerini vurguladı.
“DİYARBAKIR’I VE GAP’I ÖNEMSİYORUZ”
Diyarbakır’ı önemsediklerini ve bütün çabalarla bir taraftan Diyarbakır’ı çok daha iyi yerlere taşımayı hedeflerken, diğer taraftan kırsal kalkınma kavramına önem vermeye devam edeceklerini kaydeden Yılmaz, “Çok sayıda iş yapılıyor. Bunlar bir defalık işler değil. Çalışmalar ikinci fazda da devam erecek. Çalışmaları daha ileri aşamalara götüreceğiz. 42 ilimiz var bu kapsamda. Bunu daha da fazla genişletmeye çalışıyoruz. Tarımda katma değer yükseliyor. Bunun yükselmesi demek çiftçimizin ve kırsal alanda yaşayan insanların daha fazla gelir sahibi olması demek. Bu da birçok alanın gelişmesi demek. Biz bu gelişmelere bölgesel kalkınma anlamında da çok büyük önem veriyoruz” dedi.
“BÖLGENİN EKONOMİSİ UÇACAK”
Diyarbakır’ın GAP bölgesinde olduğunu ve hükümet olarak GAP bölgesine büyük önem verdiklerini anlatan Bakan Yılmaz, “Biz iktidara geldiğimize GAP yatırımlarının kamu yatırımları içindeki payı yüzde 5’ti. Sonra yüzde 7’lere yükselttik. Daha sonra ise yüzde 14’lere kadar yükseldi. Şimdi de ikinci fazına geçmiş bulunmaktayız bunun. Yenilenmiş GAP Eylem Planı ile 26, 7 milyar liralık ilave bir yatırım öngörüyoruz. Karayollarından, üniversitelere, teknoparklara, organize sanayi bölgelerine, sulama projelerine, eğitime ve sağlığa kadar her alanda alt yapıyı güçlendiriyoruz. Özel yatırımlarla birlikte bu bölge çok farklı bir bölgeye doğru gidecek. Özel sektör yatırımlarını daha fazla cezp etmek için 6’ncı bölge teşviklerini sunuyoruz. Bunlarla birlikte çözüm süreci. Hep altını çiziyorum bir kez daha çizeceğim. Çözüm süreci sadece siyasi bir süreç değildir. Aynı zamanda bir refah sürecidir. Sürecin sonuçlandığı bir noktada Diyarbakır başta olmak üzere bölgenin ekonomisi uçacak. Diyarbakır varlık içinde yokluk çekiyor. Her türlü potansiyelimiz var. Önümüzdeki dönemde bütün unsurlarla kalkınma sürecini hızlandırmaya çalıştıracağız. Bir bütünlük içinde yöremizin hızlı bir şekilde kalkınması için, gençlerimize çocuklarımıza daha fazla istihdam için gayret edeceğiz. Diyarbakır nüfusu 1 milyon 600 binin üzerinden. Bunun yüzde 42’si 17 yaşın altında. Her sene 43 bin çocuk doğuyor Diyarbakır’da. Bizim bunlara gelecek hazırlamamız gerekiyor. Böylece daha üretken bir Diyarbakır ve Güneydoğu Anadolu oluşturabiliriz. Son 12 yılda zemini hazırladık. Şu da kalkışa hazır vaziyetteyiz” diye konuştu.
“YATIRIMLARIN MEYVELERİNİ GÖRÜYORUZ”
Toplantıda konuşan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ise, bir faninin yaşayabileceği en büyük mutluluklardan bininin yaşadığı yerde insanların aş bulmasına, iş bulmasına ve o bölgede istihdam bulmasını sağlayacak yatırımları bulup, oluşturması olduğunu belirterek, bunun mutluluğunu yaşadığını vurguladı. Uzun yıllar ihmal edilmiş ve çok acılar çekmiş bölgede bir takım projeler hayata geçirdiklerini vurgulayan Eker, “Eğer burası tarımın anavatanı ise, eğer 12 bin senedir bu topraklarda tarım yapılıyorsa, insanlık dünyanın diğer bölgelerinde tarımı bu bölgenin insanlarından öğrenmişse o halde biz coğrafyamızın nimetlerini bilmek, bereketini arttırmak ve bunu istihdama, kalkınmaya, yatırıma dönüştürmek mecburiyetindeydik. Biz bütün bu çatışma ortamına, bütün tehditlere, kan ve göz yaşından beslenen örgütlerin, çetelerin baskılarına rağmen 12 yıldır bu şehri bu sektör bakımından kalkındırmak, geliştirmek istihdam yaratmak, daha fazla aş ve iş üretmek için çalıştık. Bugün bunun meyvelerini görüyoruz ve yeni projelerle önünüze çıkıyoruz” dedi.
“279 PROJE HAYATA GEÇİRİLDİ”
Diyarbakır’ın geliştirdikleri projelerle sayesinde bugün çok önemli bir düzeye geldiğini anlatan Eker, “Tarımın her alanı ve hayvancılığın her alt sektöründe geçmişle kıyaslanmayacak hamleler yapılmıştır. Başlangıçta biz, ‘Yarısı sizden yarısı bizden tamamı sizin’ sloganı ile başlamıştık. Ama sonra size biraz daha fazla yardım etmek istedik. Özellikle hanım kardeşlerim ve sevgili gençler. Genç ve hanımefendiler yüzde 50 değil, yüzde 65 hibe destek aldı. Neresi için Diyarbakır’da yapacakları yatırımların yüzde 65’ine kadar hibe desteği verdik. Vergilerden muafiyet de ayrı. Değerli kardeşlerim kırsal kalkınma için Diyarbakır’da uyguladığımız programlar gerek kırsal kalkınma yatırımlarının desteklenmesi projesi bunun düşüncesi bizim. Diyarbakır’da bugüne kadar 279 proje hayata geçirildi. Bunlar tamamlandı ve şu anda faal durumda” diye konuştu.
Çiftçilerin daha fazla verimlilikle çalışmaları için makine ve ekipman desteğinde bulunduklarını da anımsatan Eker, “Tarım ve hayvancılıkta kullanılan 40 çeşit makine ve ekipmanı destekleme kapsamına biz aldık. Bu da bizim projemiz. Diyarbakırlıya ve Diyarbakırlı çiftçiye 7 bin 500 civarında makine ve ekipman desteği verdik. Damla yağmurlara sulama sistemi ile bu toprakları biz buluşturduk. Dedik ki bu bölgenin suyu az. Suyun verimli kullanılması lazım. Vahşi sulama ile sularsak Harran örneği can yakıcı bir şekilde önümüzde. Orada topraklar çoraklaştı. Diyarbakır’ın toprakları öyle olmasın dedik ve makine ile ekipman desteği getirdik. Yüz binlerce dönüm arazide bugün damla ve yağmurlama sistemi ile sulama yapılıyor” ifadelerini kullandı.
“BU PROJELER TAMAMLANMAK ZORUNDA”
Bazılarının iş ve aşın büyümemesi için, kan ve gözyaşının artması için uğraştığını ancak kendilerinin onlara inat yatırımı, istihdamı, işi ve kalkındırmayı arttırmak için çalıştıklarını dile getiren Eker, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlığı döneminde GAP Eylem Planı’nı açıkladı.
O tarihte biz GAP bölgesinde acaba hayvancılıktan burada ne şekilde istifade ederiz, diye bir proje geliştirdik. Dedik ki kim ‘GAP illerinde 50 baş ya da daha fazla sayıda hayvancılık işletmesi kuranlara yatırımın yüzde 40’ını hibe veririz.’ Bunu da başlattık. Bu proje kapsamında yüzlerce hibe verip tamamladığımız hayvancılık projeleri var. Bu kardeşiniz bu bölgenin kalkınması için çok kafa patlattı. Çok gayret gösterdi. Bu bölgenin tarihinde burada olmayan bir proje başlattı. Türkiye’nin ilk organize besi bölgesi Diyarbakır’da kuruldu. 45 hayvancılık işletmesi hepsi profesyonel hepsi büyük ölçekli 45 tesis bizim verdiğimiz destekle yapıldı. Diyarbakır’da bir hipodrom yaptık. Çünkü biliyoruz ki buranın tarihinde güzel ve soylu atlar var. Bu sektörün gelişmesi için de bir hipodrom kurduk. Dünyanın sayılı modern hipodromlarından birisi bu şehirde kuruldu. Arazi toplulaştırmasında 645 bin hektar arazi toplulaştırdık. Bu uygulamanın olumsuz propagandasını yapmaya kalkışanlar oldu. Ama eğer bu bölgenin tarımı modernleşecekse, verimli tarım yapılacaksa dünyanın önemli tarımsal üretim merkezlerinden biri olacaksa bu toplulaştırma ve beraberinde getirilen alt yapı projeleri tamamlanmak zorunda. Diyarbakır’ın bütün tarihinde 18 köyünde kanalizasyon vardı. İçme suyu yoktu. 1400 üniteye içme suyu hizmetini biz getirdik. Eğer kalkınma ile kırsal kalkınmaysa bu. Bu bize nasip oldu. Şimdi bu köylere bu toplulaştırma kapsamında 541 köye biz kanalizasyon hizmeti de götürdük” diye konuştu.
“HUZUR VE ÇÖZÜM HER ŞEYE KADİR”
AK Parti hükümetleri döneminde Diyarbakır’a 2,7 katrilyon karşılıksız nakdi hibe desteği verildiğine işaret eden Bakan Eker, şunları söyledi:
“Bu tür destekler yoktu. Bizimle geldi. Biz getirdik. Size olan hizmet aşkımızdan sevdamızdan. Bu bölgenin hak ettiği hizmetleri alması gerektiğine olan inancımızdan ve geçmişte yapılan hataları, eksiklikleri tamir etme ve tamamlamaya olan inancımızdan bunları gerçekleştirdik. Ayrıca yatırım teşvikleri kapsamında Diyarbakır’da 2,8 katrilyon da yatırım yapıldı. 20 bin istihdam sağlandı. Ancak bu yatırımın yüzde 64’ü ve istihdamın yüzde 54’ü son üç yılda oldu. Demek ki huzur ve çözüm süreci çok şeye kadir. Sadece son üç yılda yapılanlar geçmişteki 9 yılda yapılanların yarısını oluşturuyor. Huzur barış dendiği anda bu bölge bizim bu sağladığımız imkanlardan çok daha fazla istifade eder. Bunu bilmek durumundayız. Onun için 7 Haziran fırsatını iyi değerlendirmemiz lazım. Huzura barışa istikrara sahip çıkmamız lazım. Eğer bunu sahiplenir oyu ona verirsek o zaman inanın bu yatırımlar öyle bir noktaya gelir ki, öyle bir hız kazanır ki bu bölgede bırakın sefaletin, işsizliğin olmasını bu bölge Türkiye’nin istihdam ve yatırım merkezi olur”.